Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı, yabancı yatırım bankaları tarafından "riskli bir adım" olarak karşılanırken, bankaların "enflasyon" vurgusu dikkat çekiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın politika faizi olan bir haftalık repo faizini 50 baz puan indirerek, yüzde 7'den, yüzde 6.5 seviyesine çekmesi sürpriz olmadı. Bunda en büyük etki, hafta başında Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı'nın, faiz indirim sinyali vermesiydi.
Bloomberg HT'ye konuşan HSBC Bankası Stratejisti Fatih Keresteci, Fortis Bank Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ve Morgan Stanley Başekonomisti Tevfik Aksoy, Merkez Bankası'nın faiz indirimi ve ardından sabah saatlerinde alınan zorunlu karşılık tabanlarının artırılması konusunda görüş bildirdiler.
FATİH KERESTECİ: Piyasa, indirimi 25–30 baz puan olarak algılayacaktır
HSBC Stratejisti Fatih Keresteci, Merkez Bankası'nın kararının piyasalarda nasıl algılandığını yorumladı. Fatih Keresteci, TCMB'nin zorunlu karşılıkların kapsamını genişletmesine ilişkin, bunun bankaların İMKB’de yaptığı repo işlemlerini kapsadığını vurgulayarak, "buradan elde edilen fonlamanın bir kısmı nedeniyle ortaya maliyet çıkacağını", bunun da bono faizlerine yansıyacağını öngördü. 50 baz puanlık faiz indiriminin olumlu bir işaret olduğunu söyleyen Keresteci, "ancak reponun kapsama dahil edilmesi sebebiyle, piyasalarda bu indirimin 50 baz puan yerine, 25–30 baz puan olarak algılanacağına" dikkat çekti.
TEVFİK AKSOY: "Bu karar daha çok parasal gevşemeye benziyor"
Morgan Stanley Başekonomisti Tevfik Aksoy, Financial Times gibi kararı "alışılmadık bir hamle" olarak gördüğünü belirterek, piyasanın bu kararı zaten bekliyor olduğunu hatırlattı.
Tevfik Aksoy gördüğü en büyük riski ise şöyle ifade etti: "Merkez Bankası'nın kararı; kurun değerlenmesi engellenir, bir taraftan da diğer alınan önlemlerle kredilerdeki genişlemenin hızı azaltılabilirse ve dışarda oluşabilecek risklere karşı Türk Lirası korunaklı hâle getirilebilirse, başarılı olur. Ancak tam tersi olur ve ithalat-ihracat dengesine kötü etki ederse, o zaman başarısız olur ve banka geriye dönük hareketler yapmak durumunda kalır. Ve Merkez Bankası geri adım atmak zorunda kalırsa, 50 baz puan indirimin de üstüne çıkmak zorunda kalabilir."
Morgan Stanley Başekonomisti, indirim ve munzam karşılık tabanıyla ilgili bu kararın sıkılaştırma politikasından öte, parasal gevşeme olarak yansıyabileceğine dikkat çekti.
Tevfik Aksoy, Türk Lirası'nın korunaklı olması ve kurun yılın başında yeniden değerlenmeye başlaması halinde, para politikası kurulunun yeniden bir hamle yapmasının gerekeceğini vurguladı.
HALUK BÜRÜMCEKÇİ: Repo piyasasında en büyük ağırlık yatırım fonlarında
Faiz indirim kararından daha çok Merkez Bankası'nın sabah saatlerinde aldığı zorunlu karşılıkların tabanının genişletilmesi ve vadelere göre ayrılması konusuna değinen Fortis Başekonomisti Bürümcekçi ise, repo piyasasında en büyük ağırlığın yatırım fonlarında olduğunu ifade etti. Haluk Bürümcekçi, repoların likit fonlar olduğunu hatırlatarak, "Merkez Bankası son kararıyla, aynı zamanda müşteriyi likit fondan uzaklaştırmaya çalışıyor" yorumunda bulundu.
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder