“Şimdi piyasalarda faizlerin ve döviz kurlarının yükseldiği ve kamu finansmanının zorlaştığı bir döneme hazırlıklı olmalıyız. Bunun da kendi rasyonel olmayan tercihlerimizden kaynaklandığını anlamalı ve ağlaşmayı kesmeliyiz. Her ikisi de yukarı doğru gitmeye başladı.
Tabii unutmamamız gereken de bir ekonomik tercih değil, bir siyasi tercih yaptığımız!
Bu son ve yeni siyasi tercih ortamına, zaten yükselmekte olan dış ve iç enflasyon da eklenince, gidişatın değişeceğini göreceğiz. Petrol fiyatlarını da yakından izlemek gerekecek. Son günlerde 80 doların üstüne çıktıklarını da ıskalamamamız gerek.
Bugünün dünyasında bağımsızlık diye bir şey yok. Hele yılda 50 milyar dolara yaklaşan enerji ithalatı yapan bir ülke bağımsız olamaz. Bugünün dünyasında ve bugünün şartlarında her ülkenin eli, her ülkenin cebinde.
Eğer IMF ile anlaşma olsa idi, gelecek olan örneğin 20 milyar dolar veya 30 milyar TL boyutundaki fonu, Merkez Bankası döviz rezervlerine ekleyip, Hazine'ye TL geçirip, bu fonlarla kamu finansmanını rahatlatarak, kredi vermek yerine kamu kağıdı almayı seçen bankaları, yeniden kredi vermeye döndürebilirdik.”
Yazıda bold olarak verdiğim noktayı ben de Kasım ayında Turkishtime’a yazdığım bir yazıda yapmıştım. Neticede
Devlet nedir?
UNESCO Nedir
Kapitalizm nedir
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder