Haber, neresinden tutsaniz elinizde kalacak cinsten. Ama en onemlisi bu haberin daha once Haziran ayinda Vakit gazetesi tarafindan yapilmis olmasi Taraf gazetesi icin ayip olarak yeter de artar bile.
Ayipli olan sadece Taraf degil. Taraf bu haberdeki yanlislarini mansetinden ozur dileyerek kapatmaya calisti. Ancak cehaletle bulanan o ayip oyle ozurle falan kapanacak cinsten degilidi. Yine de mansetinden ozur dilemesi Taraf'in farkidir. Basta Dogan grubun gazeteleri olmak uzere, tabldot gazetecilik, pardon tabloid diyecektim, yapan hic bir gazetede (Hurriyet'ten Zaman'a, Yeni Safak'tan Cumhuriyet'e, Sabah'tan Star'a) boyle bir ozru hatirlamiyoruz. Istisnasiz hepsi yalan haber yapiyor, hem de gozumuzun icine baka baka.
Demokrasi Nedir Küresel ısınma Nedir Özel Üniversiteler
Gelelim, NTV'ye. Bir zamanlar bu kanalin tema rengi mavi idi. Ancak, son uc-dort senede bir haller oldu, mavi ton giderek hakilesmeye basladi. Once Taraf meselesindeki tutumunu ele alalim, asil bombayi sona sakliyalim. Normalde Taraf'in haberine verilecek cevap iki dakika surmesi gerekirken onlar mal bulmus magribi gibi iki gun saldirmayi tercih ettiler. Nedense, GMT+2 olayini ancak iki gun gectikten sonra dile getirdiler. Madem bu kadar basit bir aciklamasi vardi ilk gun neden hic deginmediler, diye sorasi geliyor insanin. Mirgun Cabas-Rusen Cakir ikilisinin ilk gun yaptiklari program tekrar izlenirse kendilerinin bile GMT+2'den habersiz olduklari izlenimi cikiyor ortaya. Ikinci gun sonrasinda anlasiliyor ki Taraf'in hatalarindan biri resmi belgedeki kayitlari kendine dayanak yapmasi. Tek hatasi demiyorum, sadece biri diyorum, Taraf'in bu olaydaki hatalari saymakla bitmez.
Peki NTV'nin tavri?
Diyelim ki Taraf gazetesi resmi belgedeki kayitlari saat farkina bakmaksizin kendine dayanak yapip sacma bir habere baliklama atladi. Bu olay 22 Ekim ile 24 Ekim tarihleri arasinda yasandi. [Taraf'in ilk manseti (Olum helikopterinde 139 defa arandi-22 Ekim), ozur manseti ve aciklama (Kayitlar yanlis, NTV hakli biz haksiziz, TIB yanlis kayitlari gondermis-24 Ekim]
Simdi de konu ile alakasiz, bambaska bir konuda NTV'nin yaptigi bir baska haber programina goz atalim. Tarih 27 Ekim 2009. Yani Taraf olayinin sonuclanmasindan 3 gun sonra. Can Dundar'in sundugu Canli Gaste programi.
Linkini verdigim videoda, kromozomlarinda istihbarat kurumlarinin izi olan Can Dundar'in "bakin telefon kayitlarinda Danistay saldirganina Allah'in askeri deniyor" tarzi cinliklerine laf etmeyecegim. Videoyu 15.07'den itibaren takip edelim:
Can Dundar: Erdogan [NTV istihbarat sefi Erdogan Durna], sunu soracagim. Olay [Danistay saldirisi] 17 Mayis tarihinde gerceklesti ama dava dosyasindaki dinleme karari zannediyorum 7 Mayis olarak kayitta gecmis gorunuyor. Yani eylemden once dinleme karari mahkemeden cikmis gibi gorunuyor. Bu da, bu insalarin daha danistay kara.., seyini, eylemini yapmadan izleme altina alindiklarinin kaniti gibi gorunuyor. Acaba boyle mi yorumlamaliyiz? O on gunluk fark nedir sence?
Canli yayinda telefonla soruyu yanitlayan NTV istihbarat sefi Erdogan Durna ise bunun yanlislikla yapilmis olabilecegini, ancak resmi belgede alti kez ayni yanlisin tekrar edilmesinin garibine gittigini soyluyor. [Taraf da ayni hatanin 139 kere tekrar edilmesini garip karsilamisti sanirim.] Telefon konusmasi bittikten sonra Can Dundar yaptigi yorumda, eger bu insanlar hakkinda on gun onceden izleme ve dinleme karari cikarildiysa diye basliyor, danistaya saldiri biliniyordu neden engellenmedi sorusu uzerinde spekulasyon yapiyor. Siz en iyisi videonun tamamini izleyin.
Bu programin Taraf-NTV kavgasinin hemen akabinde yapilmis olmasi ilginc bir tesaduf. NTV, Taraf'i yanlis kayitlar yuzunden spekulatif/saldirgan haber yapmakla sucluyor. Kendisi ise uc gun sonra, baska bir konudaki muhtemelen yanlis kayitlar yuzunden spekulatif/saldirgan haber yapmaktan cekinmiyor. Taraf'in yaptigi hatanin aynisini kendisi de isliyor. Belki yanlislikladir ama degilse cok vahim, cok kotu hodo hodo diye canli yayinda ahkam kesmesi kolay. Koskoca istihbarat sefi olmussun telefon acip soramadin mi resmi makamlara bu neyin nesidir diye? Peki bu konuda NTV'den daha sonra duzeltme, aciklama duyduk mu? Hayir. Ben duymadim, kacirdiysam biri beni duzeltsin. Kayitlar mi yanlisti, yoksa gercekten on gun onceden izleme karari mi alinmis bilmiyoruz.
Her iki olayda da sorunun kaynagi, gelisiguzel hazirlanmis resmi raporlar, belgeler. Lackalik, ciddiyetsizlik her devlet kurumunda gorulen genel bir sorun. Resmi belgeler itina ile hazirlanip raporlansa belki NTV de Taraf da gereksiz yere kendi isimlerini rezil etmeyecekler. Ama resmi belge degil, bakkal husnu'nun alacak defteri mubarek. ciddiyet yok, birisi degil ki hepsi lacka. Medyasi neyse Adliyesi de o. Biz de kalkip lacka calisan bir sistemden tikir tikir hukuk sistemi isletmesini bekliyor, mikro reform falan diyoruz.
2 Yorum Var.:
taraf ve diger yayin organlari arasindaki onemli farklardan biri, taraf'in haberciliginin cok daha buyuk bir bolumunun, devlet icerisinden sizma oldugu soylenen bilgi ve belgelere dayanan, sansasyonel iddialardan olusmasi. bizim okuyucu olarak bunlari arastirmamiz, dogruluklarini kestirmemiz zor. onu haberciye birakiyoruz. o yuzden boyle haberler bize gazeteye/televizyona guvenimiz olcusunde inandirici geliyor. taraf o haberde o kadar aptalca cuvalladi ki, benim guvenim fena halde sarsildi. su anda, ntv, hurriyet vs. habercisinin belli konularda maksatli olarak spekulatif haber yapabilecegini dikkate alirken, taraf habercisinin ustune bir de boyle seylere kendisi de inanacak sagliksiz bir kafa yapisinda olabileceginden kusku duyuyorum.
acaba? ciddi manada merak ettim. yani bahse konu olan basını yalan yanlış bilgiler için eleştirirken gazeteleri art arta sıraladınız. ve neredeyse haftalık olarak "tekzip eki" dağıtacak olan hürriyet gazetesi ile zaman gazetesini nasıl aynı kategoriye aldınız ciddi merak ediyorum. hele tabloid kategorisine almanız sizin zaman gazetesini hiç elinize almadığınızın göstergesi gibi geldi. internet sitesi "tecavüz edilen kızın fotoları için tıklayın" şeklinde haberler içeren,arka sayfasında sayfanın yarısına yarı çığlak kadın fotoğrafı koyup "gisele pariste defiye çıktı yeni sevgilisi ile çok mutlu" şeklinde haberleri olan,"411 el kaosa kalktı" haberlerini şiar edinen bir gazete ile benim okuduğum zaman gazetesinin aynı kategoride yer alması beni bu soruyu sormaya yöneltti ? siz hala zaman gazetesi ile hele de iç sayfalarda yer alan 3 sayfalık yorum kısmı ile tanışmadınız mı ?
Yorum Gönder