Benim gözlemlerin Türkiye'de (normalin üzerinde diyelim) işten çıkarmaların kasım, aralık aylarında yavaş yavaş başladığı ve ocak, şubatta da iyice tırmandığı yönünde. Son bir aydır ise bir durulma var gibime geliyor ama çok da emin değilim, bakalım göreceğiz. Kasım ve aralık aylarında bizim grupta da tensikatlar olmuştu. Kökleşmiş ve kendi piyasasında lider konumda olan bir firmada çalıştığımız halde "Ulan acaba bu tensikat bizi de vurur mu" diye biz bile korktuk. Neyse korktuğumuz başımıza gelmedi ama şubat ayında başka bir firmada çalışan kardeşim işsiz kaldı. Yani kriz ucundan bize de dokundu.
Warren Buffett George Soros T. Boone Pickens Carl Icahn Jim Simons Mohnish Pabrai Seth Klarman Steven Cohen Louis Navellier Roberto Mignone
Bugün biraz TÜİK'in ve İŞKUR'un sitelerini karıştırdığımda bu gözlemlerimi destekleyecek veriler de buldum. Aşağıdaki ilk grafikte görülen işsiz sayısında geçen yılın son iki ayında yaşanan artışın sadece işgücüne yeni katılanların iş bulamamasıyla açıklanmasına imkan yok. Türkiye'de işgücüne yıllık katılım kabataslak 500 bin civarında kabul edilir. Kasım ve aralık aylarında işsiz sayısında yaşanan artış bunun üzerinde. Demek ki bu aylarda işten çıkarılanların sayısında da önemli artış olmuş. TÜİK'in işgücü istatistiklerinde cari ay içinde işten çıkarılanlara ilişkin bir veri olmadığı için bu konuda kesin rakam vermek mümkün değil ama işte durum böyleyken böyle. Aşağıdaki ikinci grafikte görülen işsizlik sigortası ödeneklerinden yararlanan kişi sayısı da aynı yönde mesaj veriyor. Uzun müddet 100 bin civarında seyreden, 2008 başında yavaş yavaş yükselişe geçen işsizlik ödeneğinden yararlanan kişi sayısında kasım ayından itibaren bir tırmanış var. Bu sayı 5 ayda 143 binden 312 bine çıkmış. Yani bu dönemde 168 bin kişi işsiz kalıp işsizlik sigortasından yararlanmaya başlamış. Bir de işsiz kaldığı halde işsizlik sigortasından yararlanmak için gerekli şartları yerine getiremeyenleri ya da büsbütün kayıtdışı çalışırken işsiz kalanları düşünürseniz, son 5 ayda işten çıkarılanların sayısının çok daha fazla olduğu sonucuna varabilirsiniz.
Kısacası demem o ki işten çıkarmalar çoktan başlamış durumda. Haa, bu daha işin başı, sen daha olacakları gör derseniz birşey diyemem tabii. Bu sıralar soğukkanlılığımı koruyup gerek dünya gerekse Türkiye ekonomisi konusunda çok karamsar olmamaya çalışıyorum. Birkaç haftadır tünelin ucunda zayıf bir ışık var gibi ama çıkış mı yoksa üzerimize doğru gelen lokomotifin farı mı henüz belli değil. Durun hele bir kulak kabartayım, çuf çuf sesleri de geliyor mu?
3 Yorum Var.:
Ben özel bir şirkette Mühendis olarak çalışıyorum. Sadece kendi firmam ile gözlemlediğimi yansıtmak isterim.
Kadrosu 750 kişi, Firma içindeki taşeron 450 kişi, Firma dışı taşeron 200 kişi idi, tabi krizden hemen önce..!
Kriz Kasımda kendini gösterdi ve çalışan kadroluları yavaş yavaş çıkarmaya başladılar, hemen arkasından yatırımlar durdu ve firma dışı taşeronların tamamı işsiz kaldı, firma içi taşeron sayısı 50 kişiye düştü, kriz nedeniyle dünyada yatırım durdu üretim düşüşe geçti kadrolu 350 kişiyi de kaybettik.
Şöyle özetlersek
Krizden önce : 1400 kişi
Krizle işsiz kalan:950 kişi
Krizden sonra :450 kişi
Aslında yorumlarda işsizlik sadece 1 kişiye yöneliktir. Aslında işsizliği yaşayan ailedir. Ortalama 4 kişi etkiler. Buna işsizlik değil aşsızlık denir.
Bu durumda 950 kişi işsiz. 950x4=3800 kişide aşsız kalmıştır.
Nacizane yorumum.
Çok doğru, aynı fikirdeyim. İşsizlik aslında 1 kişiyle değil aileyle yani ort. 4 kişiyle bağlantılı düşünülmesi gereken bir sorundur.
merhabalar öncelikler belirtmek isterim ki çok uzun zamandır ekonomitürk e takılıyorum henüz yeni bir(2.sınıf) iktisat öğrencisi olarak çok da faydalanıyorum ama yukarıda yaptığınız analiz bana biraz daha açacak yorumlar yapabılır mısınız? yani sorum şu:son açıklanan işsizlik oranlarıyla 2008 ekonomik krizinin Türkiye deki etkileri döviz kuru ve enflasyon bağlamında öngörüde bulanabilir misiniz???Bu iişi biraz daha genişletmekde fayda var sanırım...
Yorum Gönder