‘‘ Gündemi günü gününe takip etmek; kavrayışımızı zayıflatır, olup biteni anlamamızı engeller. Eser Karakaş’ın bir zamanlar söylediği gibi; ülkemizde ilk bakışta sanki çok şeyler oluyormuş gibi gözükür ama aslında hiçbir şey olmaz. Bir atlı karınca üzerindeyiz, devimim var ama dairesel, belli zaman aralıklarıyla aynı şeyleri tartışıp duruyoruz.
Sabah kalktım ve gazeteleri okumaya başladım (iki haftada bir yaparsanız çok zarar veremezler). Ekonomi sayfalarında yazılanları ciddiye alacak olursak büyükçe bir dalga ülkemizi fena halde sarsmaktadır. Borsa (Borsa Yorumları) dibe vurmuş, faizler yükselmiş ve en vahimi dolar 1.4’e fırlamış. Asaf beyin 3.5 bariyerine pek fazla bir şey kalmamış (bildiğiniz gibi ‘kriz’ diyebilmemiz için doların 3.5’un üstüne çıkması gerekiyor). Belkide ‘cari açık’ uyarıları yapan ‘yüksek faizle sicak para çekiliyor, sonumuz nereye varacak’ diye başımızın etini yiyen büyüklerimizi daha fazla ciddiye almalıydık. Okumuyorum, ama bu dalgaya da derin manalar yükleyenler olacaktır. Üç aydan gerisini ‘hatırlamakta’ zorlandığımız için, manaların ‘manasızlığını’ işaret eden çıkmaz nasıl olsa.
Şimdi durumumuza bir bakalım. Ülkemiz batmak üzere midir, ona karar verelim. Dalgalanın artçıları da gelecek. Hem gelmese ne farkeder ? İlerde bizi bekleyen başkaları olmayacak mı ? (Bu cümleleri geçen seneki dalga sırasında yazdığım yazıdan aynen kopyaladım, takdir edersiniz bundan sonra gelecek yaklaşık yüz kadar dalga için benim de ‘ekonomik’ davranmam gerekmekte). Özetle söylemek istediğim şu: Her bir dalgayı teker teker ele alamayız. Bunlardan önümüzde ‘yüzlercesi’ var. Bu kapsamda ne Merkez Bankasi’na görevler biçmenin anlamı var, ne de kendimizde özel bir eksiklik bulmanın.
Dalga ortamının karakteristiği nedir ? Sizi yukarı doğru sürüklerken, aslında aşağı doğru hareket için enerji toplaması, veya bunun tam tersi. Sinüsoidel devinim. Bunun farkında olmayan bir Merkez Bankası, müdahaleleri ile gereksiz yere dalgalanmayı artırabilir.
En çok neden korkuyoruz ? Sermayenin bizi terk etmesinden, değil mi ? Ama HAVUZUN BİR PARÇASI OLMAYA DEVAM ETTİĞİMİZ SÜRECE, giden geri gelir. Daha sonra yeniden gitmek şartıyla elbette. Fakat dert etmeyin. Sonra yeniden gelecekler. Böyle sürüp gidecek. Tek yönlü ve sürekli hareket imkansız. Başınız mı döndü ? Yapmayın. Dalga kuramı da yetersiz aslında, üzerine bir de Kaos teorisini eklemlemek gerekiyor.
Ben dalga havuzunda aktif para politikalarına inanmıyorum. Ulusal para otoritesinin gücünün sınırları var. Bu Türkiye için de geçerli, ABD için de. Kamu maliyesi hala işin merkezinde duruyor, değişen hiç bir şey yok. Her ne kadar cıvıtma eğilimi gösterse de, özellikle geçen sene piyasalardan yediği yumruktan sonra hükümetin kamu maliyesini koyvermeyeceği anlaşıldı. Şimdilik faizleri tutup işin çığrından çıkmasını engelleyen bu gibi. Eğer Merkez Bankası faizleri hazinenin ödeme kapasitesinin üzerine pompalamak gibi ahmakça bir davranış sergilemediği takdirde, TL niye tek yönlü ve kalıcı hareket yapsın ki ?
Hepimiz sıkı maliye politikalarının istikranın temel unsuru olduğunu kabul ediyoruz değil mi ? Sıkı maliye politikaları ne sonuç yaratır hocam ? Borçlanma ihtiyacını azaltarak ‘faizleri baskılar’. Ama biz eğer ‘yüksek faizle’ gelen istikrara inanıyorsak, hükümetin bırakın maliyeyi sıkmayı, alabildiğine koyverip gitmesi faydalı olmaz mıydı ? Bu şekilde ‘faizi kökler’ istikrarımızı pekiştirebilirdik. Dalga malga kalmaz, her bir tarafi süt liman yapabilirdik. Buyrun ‘yüksek faiz-düşük kur’ teorisyenleri. Açıklayın lütfen.
Eğer zaman bulabilirsem ‘yüksek faiz-düşük kur’ kuramını evire çevire pataklayacağım. Bu kuramı savunanların bırakın matemetiği, toplama çarpmayı bile bilmediklerini size göstereceğim. İçimdeki şiddet eğilimlerini ancak bu şekilde ‘faydalı’ işlere kanalize edip iyi bir yurttaş haline dönüşebiliyorum. Şimdilik hoşçakalın.’’
Ahmet Çavuşoğlu
2 Yorum Var.:
Elinize saglik.
Ergun / ADANA
Stopaj düşülünce reel faiz...
Nominal = %18
stopaj = %10
Bek.Yak.Enf = %7
stopajsız nom.=%18*0.9 = 16,2
Net Reel Faiz= 1.162/1.07= 1.0859
Yani reel faiz(stopaj düşülünce)
=%8.59
** Tabi yaqbancılara stopaj yok o başka mesele...
Yorum Gönder