Birakacagim Bu Isleri

Ne diyeyim, bu aralar zamanim cok yok, yas da ilerliyor. Meydani yavas yavas genclere birakmanin zamani geliyor. Bir kac zamandir "Birakacagim bu isleri. Banliyode kendime bir ev alacagim..." diyordum zaten. Yine buralarda olacagim ama eskisi gibi yazi yazmami veya yorum yapmami beklemeyin, sitenin yonetimiyle ugrasacagim daha cok. Ortaya cikacak boslugu doldurmak icin bir iki tane kaliteli yazar arayislarini surduruyorum, ayrica bir de esasli politika yazari ariyorum. Ozellikle ulkemizde ekonomi ve politika birbirine gobeginden bagli.

Soyleyecek cok yeni seyim kalmadi. Neredeyse bir bucuk sene suresince hemen her konudan bahsettim. Goruslerim cok karmasik degil: serbest piyasa iyidir, ekonominin gelismesi icin adli sistemin saglam olmasi gerekir, butce acigi verilmemeli, devlet giderek kuculmeli, vergiler azaltilmalidir seklinde ozetlenebilir. Haa bir de "butun kotuluklerin anasi cari aciktir".

VOB nedir?     Taksi Şöförü   Borsa Tüyoları?   Olasılık nedir?   Enformasyon Nedir

Gecen aylarda yaptigimiz tahminlere, ve gerek Ahmet Bey ile olsun, gerek Roubini ve Krugman ile olsun girdigimiz iddialarin gerceklesmelerine ileriki zamanlarda bakacagim. Dedigim gibi yine buralarda olacagim. Bizi takip etmeyi birakmayin, diger yazarlarimiz da en az benim kadar iyiler.

Ben bayagi eglendim, yazilar benim icin de ogretici oldu. Umarim sizler icin de oyle olmustur. Kalbini kirdigimiz, istemeden incittigimiz kisiler olduysa af diliyorum. Bana yazilarimdan dolayi tesekkur etmek istiyorsaniz, hic gerek yok, TEGV'e 10 YTL bagis yapmaniz yeter de artar bile (ogrenci kardeslerim de mezun olup ise girdikleri zaman yapsinlar).

Kalin saglicakla
Ekonomix

10 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Sanırım bu bir şaka ,Sizi bir kaç ay önce Deniz Gökçe yazısı sayesinde tanıdım ve düzenli takip eder hale geldim.Alışkanlık yaptınız ,o yüzden kusura bakmayın ama yazmamanıza izin veremeyiz ,yoksa grev ,yürüyüş falan yaparız :)Bu arada yeni arkadaşlara şans vermeniz güzel bir şey

iyifirma@blogspot.com

Adsız dedi ki...

Bu hiç hoşuma gitmedi!

Sanal dünyada gitmek diye bir şey yok beyefendi! Banliyödeki evinizden yazarsınız!

Yoksa ağlarım...

Özge

Adsız dedi ki...

Ya da bana da banliyödeki evinizde bir oda vermek zorunda kalırsınız!!!

Nası?? Tehdit işe yaradı mı????

Sevgiler,
Özge

Adsız dedi ki...

diğer yazarların da sizin kadar kaliteili olduğunda şüphemiz yok.. Ama gelişmeler hakkında yazacağınız bir kaç satır biz genç ekonomi gönüllüleri olarak (dernek ismi gibi oldu ) bulunmaz nimetlerdir.

Kararınıza saygı duyuyorum lakin, bizde bu ekonomi yazarları yorumcuları ortalıkta gezdikçe ve siz köşenize çekilirseniz, bir gün bi bakarsınız,

"kilab- ı zulme kaldı gezdiğin nazende sahralar,
uyan ey yaralı şir- i ceyan bu
hab-ı gafletten" deriz..

Adsız dedi ki...

Banliyodeki evde bana da yer acin. Derhal kendimi oraya isinlattiracagim. Olmaz ki, biz sizi daha yeni kesfetmistik. Ote yandan tabii kisisel karariniza da saygi duymak durumundayiz. Umarim blog sizde de dusundugunuzden fazla tiryakilik yaratmistir da oyle kolayca birakip gidemezsiniz.
Sevgiler,

T'Pol
N.B. Evin koordinatlarini rica edeyim, malum isinlama filan:)

Adsız dedi ki...

sevgili ekonomix,
molgu'nun blogunda yazdıgı yazı var asagıda, yayınlamak isterseniz memnun olurum.


Demokrasi, Hukuk ve Siyaset

Anayasa Mahkemesi'nin, 1 Mayıs itibariyle CHP'nin basvurusu hakli bularak cumhurbaşkanligi seciminin 1.tur oylamasini iptal ederek yeniden seçim yapilmasi karari verdikten sonra Turkiye'de siyaset olabildigince hizli gelismeye basladi.

Bence, böylece cok farkli ve ilerde siyaset bilimci olarak bizlerin ve tarihçilerin ve hatta sosyologlarin bile cok fazla irdeleyecegi tarihi ve kritik bir doneme girdik.
Bu kritik donemde nelerin tartisilacagini da gosteren bir durum sudur; 01 mayis aksami saat 23.00 civarinda (anlamli bir saat) Başbakan R.Tayyip Erdoğan partisinin Merkez Karar Yürütme Kurulu Toplantısı sonrasinda yaptigi aciklamada 4 önemli karara değindi. Bunlar,

1- Hemen erken seçime gidilecek, 24 Haziran yada 01 Temmuz'da seçim yapılacak.
2- Cumhurbaşkanını halkın seçmesi için anayasa değişikliği paketi hazırlanacak.
3- Cumhurbaşkanının 5+5 yıl için seçilmesine yönelik anayasa değişikliğine gidilecek,
4- Genel Seçimlerin 4 yılda bir yapılabilmesi için kanun değişikliği yapılacak.

Bu son derece kritik kararlardan hangileri uygulamaya geçirilecek, şu anda net olarak kestirmek zor ama bu kararları sırasıyla değerlendirmek gerekir.

Öncelikle seçimi öne alma kararı fevkalede yerinde bir karar olacaktır. Çünkü, demokrasi ancak halk ile yani demos ile var olabilen bir yönetim biçimidir. Demokrasinin yara aldiği bir dönemde halka gitmek demokrasinin yaralarinin sarilmasina imkan verir. Ayrica, ekonomideki bekleyişlerin cok kotulesmesi de onlenmis olur. Seçim tarihi öne alininca özel sektör planlarini, projelerini daha öngörülebilir sekilde yapmaya baslar. Bununla beraber, secim tarihi öne alininca bütçe disiplinin korunma ihtimali de artacagi icin butçe disiplinine duyulan guven de sarsılmamıs olur. Seçim ekonomisi uygulanamayacagından ekonomideki sıkı duruş korunur ve enflasyona mali disiplin kanalindan gelecek tehlikeler de bertaraf edilmiş olur.

İkinci olarak, cumhurbaşkanının halkın secmesi için anayasa değişikligine gitmek de eğer başırılabilirse fevkalede yerinde bir karar olacaktır. Cunku bu kadar yetkileri geniş olan ama sorumlulugu olmayan, canı sıkıldıgı zaman anayasa kitabı fırlatabilen yada istedigi kanunu onaylayan ama canı sıkıldıgı zaman herseyi rededen bir makama secilecek kisiyi belirleme görevinin halkta olması en dogrusudur. Bir de suna değinmek isterim; 14 nisanda 29 nisan meydanlarda yuruyen yüzbinlerce insan, neden "cumhurbakanını biz secelim" dememişler ama muhalefetle uzlasma halinde secilsin demişlerdir, dogrusu anlamakta gucluk cekiyorum. Eger secilecek kisiye karsı bir rahatsizlik varsa karsisina baska bir aday cıkarilir ve her ikisi, yada ucu dordu halk karsisinda mesruluk ararlar.

Cumhurbaskanının 5 yıl + 5 yıl secilmesi ise tartisilebilecek bir oneridir. Bence 7 yıl suresince bir defaya mahsus secilmesi bu makamin politize edilmesini onleyecektir. 5+5 onerisi daha bir yarı baskanlık sistemi gibi duruyor. Bence parlamenter sisteme yeterince sans tanınmamıstır, darbelerle, muhtıralarla, bildirilerle parlamanter sistem işlemez hale getirilmiştir. Bazılari zaten parlamenter sistem işlemez hale getirildiği icin baskanlik yada yari baskanlik oneriyoruz diyeceklerdir. Ama Turkiye yapisal bazi sorunlari var, demokratik bir toplumun gelisememesi, sivil toplum orgutlerinin sivillesmemesi gibi. Bu yapisal sorunlarin cozumu cok kolay olmadigindan baskanlik sistemi ulkemizde cogunlugun tiranligina hizmet etme ihtimali var. Ama yine de bu oneri tartisilmalidir.

Diger oneri ise genel secimlerin 4 yilda bir yapilmasi onerisidir. Bu oneride makul gorunuyor. Cunku Turkiye'de ilk defa 4 yili asti bir hukumet suresi ve bu da bazi rahatsizliklar dogurduysa ve boyle bir uygulama da sistemi rahatlatacaksa pekala yapilabilir.

Bu cercevede, bugunku surecin daha demokratik bir ortam dogurmasi icin tum partilerin bu surecte diyaloga acik durmalari gerekir. Hukumetin referandumu goze almasi da dogrusu cok ciddi bir riski gozel almalari anlamina gelir. Ama buna cesaret etmis olmalari da demokrasi icin bir kazanimdir.

Maalesef hukukun siyasallasmasi siyasetin de onunu acacak gibi duruyor. Anayasa Mahkemesinin verdigi karar en cok kendi kurumsal yapisina zarar vermiştir. Ama ironik bir sekilde bu hazin karar siyasetin insiyatif almasina ve daha demokratik bazi adimlar atmasina neden olmustur.
Anayasa Mahkemesinin hukuku zorlamasi, hukumetin ve siyasi partilerin surece sahip cikip, demokratik mekanizmalar getirmelerine neden olacaksa bu ulkenin faydasina olacaktir ama hic bir sekilde yuksek mahkemenin hukuku siyasallastırdıgı gercegini degistirmeyecektir.

ankara
2 mayıs 2007

molgu.blogspot.com

Adsız dedi ki...

Birakmayiz!!

Lutfen devam edin, yoksa sucu yorumcular kendimizde arayacagiz - bazi yorumlarim cok mu gereksiz elestireldi acep? Cok mu politik? Neeeredeeee yanlis yaptik? Nayir. Biz boyle sorumluluklari kaldirayiz efendim. Lutfen devam ediniz.

Blog Sahibi dedi ki...

Derin devlet, perde arkasindan ipleri ellerinde tutanlar var konseptini bu bloga tasimaya karar verdim. Ben de Turk ordusu gibi bir adim geride durup "gerektiginde" e-muhtira ile yonetime el koymayi opsiyonlarim arasinda goruyorum.

Ote yandan yazi yazmanin cazibesi hala cok cekici. Mesela bugun Hurriyet'te Tanju Colak'in resminin yanina atilmis "Catir catir yedim" basligini gorunce hemen "Acaba Hulya Avsar'dan mi yoksa tesvik priminden mi bahsediyor" konulu bir yazi yazmamak icin kendimi zor tuttum.

Ara ara yazilara devam edebilirim ama dedigim gibi diger arkadaslar uretken davranip acigi kapatirlarsa ben de arka planda daha cok kalabilirim.

Daha Banliyo'deki evi almadim (Manhattan'a cok uzak olmayan dogru durust bir evin fiyati $1 milyon'dan basliyor), Selcuk Hakan'in bahsettigi gayrimenkul balonunun patlamasini bekliyorum, insallah o haklidir ve ben yaniliyorumdur :-)

Yeni bir ekonomi yazari bulduk gibi ama politika konusunda soyle hicivli yazabilen (Fethi Sipahi Tan tadinda ama ortaya biraz daha yakin) bir yazara henuz rastlamadim (sayin molgu kusura bakmayin).

Desteginiz icin tesekkurler

Adsız dedi ki...

Sevgili Ekonomix,
Cok uzak demezseniz, East Fishkill dolaylarina bir bakin derim. Orada oturup da Manhattan'da calisanlar var. Trenle gidip geliyorlar. Son gittigimde yaklasik 2 yil once cok guzel evler yapiliyordu. Bayagi bir insaat furyasi vardi.
T'Pol
N.B. Nasil cinim ama degil mi? Yerlesilecek yeri onerip, sizi kandirip sonra da elimle koymus gibi bulacak ve dahi kimliginizi hemen ogreniverecegim. Pes bana ya!

Adsız dedi ki...

Ekonomix'in bu işleri bırakacağını açıklaması bana heyecan verdi. Demek ki piyasada önemli bir boşluk doğacak. Fırsattan istifade hemen kendi blogumu açtım. Hepinizi beklerim efendim.

Not: Sevgili Ekonomix, sen yine de yazılarına devam et. Malum ya, kaliteli bir rakiple mücadele etmek, benim de kalitemi artırmama vesile olur. Ha, bu arada sitenizin öbür yazarları da çok kaliteli tabii, sakın beni yanlış anlamasınlar.