Gelin birlikte göz atalım. Bazı bölümleri ben kalınlaştırdım:
Bankacılıkta yabancı payı yüzde 20'yi geçmesin
12.03.2007 / Anadolu Ajansı / Haber
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Doğu Avrupa'dan Basra Körfezi'ne kadar en büyük sermayeli kuruluş olduklarını, birleşmelere ihtiyaçları olmadığını söyledi. Sermaye, bilgi birikimi ve altyapıya ihtiyaçlarının olmadığını belirten Özince, "Kendi pazarımızı başka sermayedarlarla paylaşmayı şu an için düşünmüyoruz. Türkiye dışında büyük inisiyatifler günün birinde telifte bulunursa, ilerde gözümüz dışarıya dikilirse o zaman ortaklıkları değerlendirebiliriz. Şu anda böyle bir düşüncemiz yok" dedi.
Dünyanın büyük sermayedarlarının Türkiye'ye sermaye koyduğunu, bankacılık gibi öncelikle global sermayeye açılan bir alanın da bu konuda en başlar da yer aldığını hatırlatan Özince, bankacılık alanında yabancı sermayeden endişe duyulmaması gerektiğini söyledi. Özince, Türk sermayesinin global rekabete ayak uydurmak için birleşerek güçlenmesi gerektiğinin altını (bkz. altın yorumları) çizdi. Kayseri'de protokol ve iş çevreleri için düzenledikleri toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özince, Türkiye'ye gelen tüm bankaların çok iyi seçildiğini ve otoritenin değerlendirmesinden geçtiğini söyledi. Özince, "İş Bankası Kurtuluş Savaşı'ndan kalan parayla milli bankacılık yapılması için kurulmuştur. Bizim gibi yeterince mili sermayesi olan bankalarımız var.
Vatandaşımız en iyi hizmeti en uzun vadede istikrarla aldığını hissetmeli. Yabancı sermayeyle ilgili kaygılar duyulmasına yok" diye konuştu. Özince, istikrar bozulduğu zaman olumsuzlukların her sektöre yansıdığını ancak, gelecekten umutlu olduklarını anlattı. Kurum olarak olaylara uzun vadeli baktıklarını belirten Özince, “Türkiye’nin geleceğini olumsuz görmüyoruz. Herhangi bir olumsuzluk olursa da kendi cephemizden mümkün olduğunca dengelemeye gayret gösteririz. 2001 krizinde İş Bankası istifini bile bozmamıştır. Krizin en şiddetlisinde tavrımızı bozmadıktan sonra, bundan sonra da böyle sıkıntılar olacağını sanmıyoruz. Krizlerin geride kaldığını düşünüyoruz. Ancak, istikrarın kıymetini bilmemiz lazım. Sorunlarımız varsa bunları da usulüyle çözmemiz lazım" dedi.
Liderlik Nedir? Küresel ısınma Nedir Komünist Nedir Komünizm nedir? Kapitalizm Kapitalist nedir
Allah Allah! Ben yukarıda ne yüzde 20, ne de başka bir oran göremedim. Aksine; sermaye, bilgi birikimi ve altyapıya ihtiyacı olmayan(!) Ersin Özince, yabancı sermayeyle ilgili kaygıların yersiz olduğunu söylemiş. Bu başlık bu yazının neresinden çıktı anlayamadım. Bir ihtimal Özince'nin sözleri eksik olarak nakledilmiş. Diğer bir ihtimal ise Referans gazetesindeki dizgici çocuk Yigit Bulut ağabeyine yaranabilmek için böyle bir yola başvurmuş. Başka ihtimaller de vardır mutlaka.
Bu başlığı bu yazıdan çıkartabilen var mı? Varsa biri bana da öğretsin.
Sermaye bilgi birikimi ve altyapıya ihtiyacı olmamak da güzel birşey aslında. Onunla ilgili de bir sürü laf edilebilir. Ama bu da Erke Dönergeci gibi birşey sanırım. Anlamadığım konulara girmeyeyim.
3 Yorum Var.:
habere resim olarak da rifat hisarciklioglu'nun resmi secilmis.
Barış bey, harika bir tespit.
Bence gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Eyüp Can 'ı bu konudan haberdar etmeli. Bir de bu gazete Yayın İlkeleri yayınlamış olan Medya Grubunun gazetesi değil miydi?
Gazetenin hakkımızda açıklamasını dikkatlice okuyalım.
"Haber ile yorumu kesin bir sınırla ayıran Referans Gazetesi, haberlerini uzman yazarların analizleriyle zenginleştiriyor. Referans, sadece dün olanları ve geçmişini değil, bunların geleceğe etkilerini de okurlarına aktararak “Yarının Habercisi” rolünü üstleniyor. "
Dünya Gazetesinin aynı haberi sunuşu . Bu iki haberin arasındaki 7 farkı bulun bakalım :)))
Keynesian006
Aslında haberin kaynağı her .oka maydonoz ve rant sağlamak dışında ekonomiye nasıl bir katkı yaptığı pek belli olmayan kuruluşlarımızdan TOBB'un yazdığı bir rapora dayanıyor ve takım arkadaşınız ekonomix'in alıntısını yaptığı haberin de bir parçası. (http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=61442&ForArsiv=1)
Belli ki, referans gazetesi internet baskısına gereken önemi vermiyor. Bunu da sizin açınızdan bir "free rider" riski olarak görmek lazım herhalde!
Yorum Gönder