Rakamlarla Hindistan

Hindistan'in nufusu neredeyse 1.1 milyara dayanmis durumda ve her sene %2 civarinda buyuyor, yani hersene 20 milyondan fazla kisi nufusa ekleniyor. Kisi basina dusen milli gelir $600 civarinda, yani Turkiye'nin 7'de 1'i kadar. Nufusun %35'i yani 400 milyona yakin bir topluluk gunde 1 dolarin altinda bir miktarla hayatlarini surdurmek durumundalar. Ortalama hayat uzunlugu ise 64 yil. Bunlara benzer istatistikleri su adresten gorebilirsiniz:

http://www.unicef.org/infobycountry/india_statistics.html

Hindistan daha korpe bir ekonomiye sahip. Devletci yaklasimi hemen her yerde gormek mumkun. Sol goruse sahip politik partilerin secimlerde daha yuksek oy aldiklarini soylemem sizi sasirtmamistir umarim. Yine de son 15 yildir serbest piyasa ekonomisine gecme yolunda onemli asamalar kaydetmis durumdalar. 1960-1990 arasinda ulke ortalama %1.7 hizla buyumus. 1990-2003 arasinda ise buyume hiz %4'e yukselmis. Buyume hizi bu sene %8 civarinda bekleniyor. Yabanci sermayenin hem yatirimlar acisindan hem de teknoloji transferi acisinda onemini kavramis durumdalar, ve buna gore politikalarini belirliyorlar. Egitimli insanlarin orani az olmasina ragmen, nufus buyuklugunden dolayi iyi egitim sahibi insanlarin sayisi cok fazla. Hindistan'in teknolojik alandaki ustunlugu de buradan kaynaklaniyor.

Evlerde hizmetcilik yapan bir Hintlinin aylik maasi (8 saatlik isgunu icin) 1500-2000 rupee civarinda, yani 35-45 Amerikan dolari. Universite mezunu bir bilgisayar muhendisi ise yaklasik 8000 civarinda bir maas aliyor (180 Amerikan dolari). Yani bizim asgari ucretin yarisina Hindistan'da kendinize bir bilgisayar muhendisi calistirabilirsiniz. Dusuk ucretler ulkedeki tum calisma alanlari icin gecerli, yani bilimadamlari ve doktorlar da cok dusuk ucretlere calisiyorlar. Bu Hindistanin yuksek insan sermayesi (human capital) gerektiren alanlarda cok rekabetci bir konuma yukselmesine yardimci oluyor. Intel, Microsoft gibi sirketler yavas yavas arastirma ve gelistirme merkezlerini Hindistan'a tasimaya basladilar bile. Hindistan'in faydalanacagi diger bir sektor ise tip ve ilac sektoru. Amerika'daki bilimadamlari ve doktorlar cok yuksek paralar kazaniyorlar. Hindistan saglik turizmi acisindan cok onemli bir merkez olma potansiyeline sahip. Ote yandan ilac sirketlerinin bir ilaci icat etme masraflari Amerika'da milyar dolarlari bulmakta. Hindistan bu alanda da cok rekabetci bir konuma sahip.

Hindistan bir sekilde alt yapi yatirimlarini tamamlayabilirse senelik %10'luk ortalama buyume hizlarina rahatlikla ulasacaktir. Ulkenin hala iyi yollari, limanlari ve havaalanlari yok. Imalat sanayinin gelismesi icin bunlar olmazsa olmaz kosullar. Simdi en hizli buyuyen alanlar yazilim ve ilgili sektorler. Bunlar icin tek gereken kosul ise internet baglantisinin hizi. Bu yuzden Hindistan son 3-4 yildir %7'lik ortalama buyume hizina erisebilmis. Anlayacaginiz potansiyel cok buyuk.

Tum bunlar Turkiye'nin ne kadar ince bir cizgi uzerinde yurumesi gerektigi gercegini ortaya koyuyor. Tasima maliyeti ucuz olan sektorlerde Turkiye'deki maaslari goz onune aldigimiz zaman rekabet edebilmemizin mumkun olmadigi iyice ortaya cikmakta. Gecen ay hesaplamistik, asgari ucretle calisan bir iscinin isverene maliyeti $500'i buluyordu. Bu fiyatin yarisina Hindistan'da ve Cin'de universite mezunu eleman calistirabildigi icin yuksek teknoloji gerektirmeyen imalat sanayiinde, tasima maliyetleri de ucuz oldugu zaman akli basinda hicbir sirket dunyanin baska bir yerinde uretim yapmaz. Tekstil buna en guzel ornek. Kotalarin yavas yavas kalkmasiyla Cin tekstil sektorune domine etmeye basladi. Turkiye'deki tekstilcilerin bunu 7-8 sene once gorememelerini anlamak mumkun degil. Tekstilde Hindistan faktoru de daha devreye girebilmis degil. 10-15 sene sonra bu sefer Hindistan'daki ureticiler Cinli tekstilcilerin canina okuyacak.

Konu cok uzuyor, baska bir zaman devam ederiz.

0 Yorum Var.: