Devaluasyon

Veysel Bey'in cari acikla ilgili yazdigi yoruma karsi verdigim cavabi asagiya aktariyorum.

Kisisel olarak dolar kurunun 1.5-1.6 seviyesine kendiliginden gelmesine bir itirazim yok, hatta boyle birseyi olumlu bile karsiliyorum. Ancak ekonomi yonetimi kaynakli bir devaluasyon hakkinda kafamda ciddi soru isaretleri var.

Devaluasyon yapmaktaki problem Merkez Bankasinin kredibilite problemidir. Bir kere yatirimcilara "serbest kur politikasi" izliyoruz dedikten sonra tutup devaluasyon yapmaniz adamlari uzun zure bizim piyasalardan kacirir. Iste o zaman bizim devaluasyon yapmamiza gerek kalmadan butun varlik fiyatlari (bono, hisse senedi, gayrimenkul) buyuk bir cokuntu yasar. Merkez Bankasi "caktirmadan" dovize mudahale etmeye calisiyor ama nafile. Bu ancak ulkeye girmek isteyen sicak paraya firsat vermekten baska bir ise yaramiyor. O yuzden yaptigimiz ustu kapali mudahaleler bir bakima "problemi" daha da kotu bir vaziyete sokuyor.

Bence bu konuda yapilmasi gereken hic bir sey yapmamak. Butce aciklarini kapattikca ve enflasyonu dusurdukce reel faizler de dusecektir. Ote yandan hisse senetlerinin fiyatlari normale yaklasmaya basladi ve cazibesini yavas yavas kaybetmeye basladi (bence normal fiyat seviyesi 55,000 civarinda). O yuzden sicak paranin ilgi duydugu enstrumanlar cazibesini kaybetmeye baslarsa sicak para da iceriye girmeyecek ve kurlardaki asagi yonlu baski ortadan kalkacaktir. Ote yandan gayrimenkul fiyatlarinda yukselme potansiyelinin daha fazla oldugunu dusunuyorum. Ancak buraya yapilan yatirimlar da uzun vadeli yatirimlardir ve istihdami arttirici niteliktedir. O yuzden bu alanda bir tehlike gormuyorum.

Neticede hukumet kati butce disiplinine devam ettigi surece hem bir kriz cikmasini beklemiyorum, hem de sicak para probleminin kendiliginden azalacagini bekliyorum. Ithalatcilarin iyice azalan kar marjlari da belki bu vesileyle onlar uzerinde "yeni careler" bulmalari bakimindan bir baski yaratir.

4 Yorum Var.:

Veysel Aratlioglu dedi ki...

Sayın EKONOMIX,

Nazik yanıtınız için çok teşekkür ederim. "Merkez Bankası 'çaktırmadan' dövize müdahale etmeye çalışıyor ama nafile. Bu ülkeye girmek isteyen sıcak paraya fırsat vermekten başka bir işe yaramıyor" demişsiniz. Sizi çok iyi anlıyorum. 1980'li yıllarda Japonya ulusal parasını eksik değerlendirme politikasını tatbik mevkiine sıcak para girişini polisiye tedbirlerle önleyerek koymuştu. Bunu yapacak siyasi irade bulunmuyorsa teklifim bir an önce EURO'ya geçmektir. Tıpkı Gümrük Birliği'ne tek taraflı olarak girdiğimiz gibi... Ulusal bir para birimine sahip olmanın avantajlarından yararlanamıyorsak, hiç değilse dezavantajlarından kurtulmuş oluruz.

Saygılarımla,
Veysel Aratlıoğlu

BAHADIR AKIN dedi ki...

Veysel bey,

Kural gereği bu süreçte siyasi serkeşliğin dozunu arttırmak gerekecektir, herhalde yanılmıyorum. Biraz zor öğrenirim, kusura bakmayın.

Selamlar.

Fethi

Veysel Aratlioglu dedi ki...

"Biraz zor öğrenirim" ne demek? En iyi öğrencim sizsiniz sevgili Fethi bey dostum. Evet yanılmıyorsunuz: siyasi serkeşliğin adı HAMAS! Kih-kih-kih :)

Selam ve sevgiler,
Veysel

Blog Sahibi dedi ki...

Asyalilar (Hindistan haric) doviz kurunu manipule ederek rekabet etme politikasini cok kullaniyor. Bunun istihdam uzerinde katkisinin pozitif oldugu hic suphesiz dogru. Bunun icin odedikleri bedel ise yabanci urunleri daha pahaliya satin almalari ve kendi urettileri urunleri ise ucuza satmalari. Paralarinin degerini dusuk tutabilmek icin ise asiri miktarda yabanci para birimlerini satin almalari gerekiyor. Mesela Cin'in 820 milyar dolar civarinda doviz rezervleri var, ve bu parayi genelde Amerikan hazine kagitlarinda degerlendiriyorlar. Yani Amerikan ekonomisini dolayli olarak destekliyorlar.

Oncelikle biz suan boyle bir politika uygulayacak durumda degiliz. Ikincisi, eger istedigimiz politikayi uygulayabilecek durumda olsaydik boyle bir politika uygulamali miyiz tam bilemiyorum. Cari acigimiz ithal ettigimiz petrol, gaz, ve sermaye urunlerinden dolayi kaynaklaniyor. Bunlari daha pahaliya almak bize yardimci olmaz.

Turkiye'ye sermaye akisininin (ve cari acigin) bir sebebi de convergence play yani Turkiye'nin bir gun Euro'ya gececeginin beklentisidir. Euro'ya gecmek faizler acisindan avantaj saglar ama euro da asya paralarina kiyasla cok degerli.

Su an icin yapabilecegimiz cok birsey yok aslinda. Hukumet icerideki uretimi tesviklerle ve/veya dusuk kurumsal vergilerle canladirmaya calisiyor. Herkes bu problemin farkinda ama tereyagindan kil ceker gibi temiz bir cozum maalesef simdilik ufukta gorunmuyor. Cari acigin finansmaninda da problem yasamadigimiz icin simdilik boyle devam ediyoruz.