Büyüme Refahı Arttırır mı?

İçsel büyümeyi bilmeyen yazar geçen yazdığı bir yazıda "Oysa büyüme demek, bu ülkede yaşayan insanların refahının artması demek. " demiş. Anlaşıldığı üzere Süleyman beyefendi büyüme ile kalkınmayı aynı zannediyor.

Öncelikle olaya büyümeden başlayalım. Büyüme dediğimiz zaman literatürde kişi başı gayri safi yurt içi hasıladaki sürekli artış kastedilir. Gazetelerin yazdığı ve bizim bildiğimiz büyüme ise genellikle reel gayri safi milli hasılanın geçen yılın aynı dönemine kıyasla gerçekleşen yüzdelik artışı anlarız. Büyüme kavramı buradan da anlayacağınız gibi sayısaldır, içinde işsizlik, refah ve mutluluk vs. yi kapsamaz. Büyüme literatürde dinamiktir, uzun dönemlidir, nominal değil reeldir, makro bir olgudur. Ayrıca büyüme gelir dağılımını iyileştirir diye bir şey yoktur da.

Peki refah nedir? Refah ise Kadri Kanpak’ ın blogunda bahsettiği gibi “ adam başına temiz hava, içilebilir su, beslenme, giyinme, barınma, ulaşım ve yaşama ilişkin tüm fiziki kriterlerdir. Ayrıca insanın kendini nasıl hissettiğidir.” Gelelim konumuza, Süleyman beyin bahsettiği aslında kalkınmadır. Kalkınma niteliksel olarak bir ekonomideki bazı dinamiklerin düzelmesi olarak tanımlayabiliriz. Kalkınma ile gelir dağılımı iyileşir, ülke refaha ulaşır. Kalkınmanın gerçekleşebilmesi için ise mikro reformlar ve bazı kurumsal düzenlemeler şarttır. Ama büyüme olmadan kalkınma da olmaz, çünkü büyümenin istihdam üzerinde, iktisadi kurumlar üzerinde belirli bir etkisi vardır.

Peki şöyle bir soru soralım; büyüme ile tarım sektörünün toplam üretim içinde payı azalırken bu tarım işçilerinin refahının arttığı anlamına mı gelir? Tabi ki de hayır.Süleyman bey “Türkiye hızlı büyüyerek bir yılda yüzde 6 istihdam artışı yarattı. Toplam 1 milyon 600 bin kişi yeni iş buldu. Bu insanlar ailelerine para götürdü, çocuklarına oyuncak alabildiler” demiş. E peki ekonomik büyümenin insanlara yeni iş imkanları sağlaması elde edilen gelirlerle ise farklı tüketim harcamaları yapılması doğal değil mi?

Dipnot: Türkiye' nin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyümesinin %1,7 olduğunu unutmayalım . Son olarak ise Süleyman beyefendi :“Çünkü temmuzağustos- eylül büyümesinde uzun bir aradan sonra ilk defa dış talep milli gelire katkı yaptı.” Demiş, burada da bi hata var sayın seyirciler. 1. ve 2. dönem ihracat- ithalat rakamlarına baktığımız zaman 2. dönem de ihracatımızın %8 arttığı, ithalatın %5 arttığını görüyoruz. 1. dönemde net ihracat -2,12 milyar tl iken 2. dönemde net ihracatımızın -2,03 milyar tl olduğunu görüyoruz gördüğünüz gibi 2. dönemde de yaptığımız ihracat milli geliri arttırmış.

0 Yorum Var.: