Ücretsiz insider trading verilerinin yayınlandığı insider monkey sitesi sayesinde endeks fonlarının neden bu kadar popüler olduğunu anlayabiliriz. Endeks fonları, yatırım yapmanın gereksiz ve zararlı harcalamarını tam olarak ortadan kaldırmaz ama bunları önemli ölçüde asgariye indirir. Şunu belirtmekte fayda var; aslında endeks fonlarına yapılan yatırım pasif bir yatırım değildir. Yatırım yapacakların aklında tutması gereken bazı gizli maliyetler de vardır.
Genelde endeks fonları S&P 500(Spy,Ivv fonu vs.) ve Russell 2000(Ivm fonu) endekslerini takip eder . Bu endeks fonlarını aktif olarak yöneten olmamasına rağmen endeksler kendilerini aktif olarak yönetebilmektedir. S&P 500 Amerikan pazarındaki endeks değeri en büyük 500 şirketin katılımıyla oluşan bir endekstir.* Bununla birlikte Amerika' nın en büyük 500 şirketi sıralaması neredeyse her saniye hisse senetlerinin fiyatlarının artması ve azalmasıyla dalgalanmakta ve değişmektedir. Listenin üst sıralarındaki şirketler bundan pek etkilenmez. Ama listenin alt sıralarında bazı şirketler bu sıralamadan düşebilir, bazı şirketler de bu sıralamaya girebilir. S&P 500 endeksi periyodik olarak yaptığı duyurularla kimi şirketler listeye girerken kimileri de listeden düşer. Sizce bu duyurulardan önce ve duyuru yapıldıktan hemen sonra neler olmaktadır?
Endeks fonu yöneticilerinin koyun gibi endekslerinin portföy ağırlıklarını hatalı izleme riskini minimize ederek sıraya dizip izlemesinden beri; yöneticiler listeden düşen şirketleri son saniyeye kadar elinde tutarken uyanık borsa simsarları düşen ya da düşecek şirketlerin hisse senetlerini günler ya da haftalar önce elden çıkarırlar. Ayrıca bu yöneticiler listeye yeni çıkan şirketlerin hisse senetlerini resmi olarak açıklanmadan almazlar fakat uyanık tüccarlar zaten o hisse senetlerinden almışlardır. Bu işlemlerin çoğu yapay olduğundan bu dengesiz işlemler piyasanın üzerinde büyük etki bırakır. Listeden düşen şirketler daha düşük performans sergilerken listeye yeni giren şirketler o gün daha yüksek bir performans sergiler. Sizce bunun hesabını kim ödemektedir? Tabii ki endeks fonuna yatırım yapanlar. 2006’ da yapılan bir araştırmaya göre bunun yatırım yapanlara yıllık maliyetinin 1 milyar dolar ile 2.1 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.
Bunun listeye yeni giren şirketlerin başarısız şirketleri listeden çıkarttığı sürece küçük bir maliyet olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat 2008’ de yapılan başka bir araştırma, Russell 2000 endeksinin dengeye gelmesinin etkisi ve getirileri üzerinde analizler yaptı. Buna göre Satın alıp bir kenara koyma stratejisi(listeden çıkan şirketleri barındıran ve listeye yeni giren şirketleri barındırmayan bir portföy düşünün), yıllık yeniden düzenlenen endeksten daha yüksek getiri sağlayacaktır. 1979-2004 periyotları arasında bu oran bir yıl boyunca ortalama +%2.22 ve 5 yıl boyunca ise +%17.29' dır. Sonuç olarak, endeks fonlarına yatırım yapmak düşük maliyetli bir yatırım stratejisi değildir. John Bogle ve onun gibi düşünenleri bırakın, kafanızı kullanın . Endeks fonlarına oranla daha fazla kazanç sağlamak için borsadaki birkaç anormallikleri inceleyeceğiz bunun için insider monkey’ i takip etmeye devam edin.
* S&P 500 endeksine girmek için şirketin piyasa değeri en az 5 milyar dolar olmalıdır. İşlem hacmi ve uygun fiyat, kârlılık, ve şirket tipi(ortaklıklar, holding şirketleri dahildir) seçim kriterleridir. Bu kriterleri ihlal etmek ise hisse senetlerinin işleme kapatılmasına neden olabilir. Listeden düşebilecek şirketler için belirsizlik seviyesi vardır aynısı listeye girebilecek şirketler için de geçerlidir.
Yazının orjinali: Why Investing in Index Funds Is More Expensive Than You Think
Ayrıca ilk çevirim olduğu için bazı yerleri yanlış çevirmiş olabilirim, düzeltirseniz sevinirim.
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder