Önce şirketlerin durumunu ele alalım. Önemli olan düzenli ve disiplinli çalışmak, teknolojinin sunduklarını iyi analiz edip, bu imkanlardan sonuna kadar yararlanmaktır. Fazla zaman harcanmasına sebep olan işler gözden geçirilip, bunları daha etkin şekilde yapmanın yolları aranmalıdır. Benim temel kuralım şudur: Bir iş yıllardır bir şekilde yapılıyorsa, mutlaka, onu daha iyi yapmanın bir yöntemi çıkmıştır.
What is Insider Trading Anomaly
Recent Academic Studies on Insider Trading
How to Profit Legally From Illegal Insider Trading
Insider Trading in Germany
Inside Information About the Massive Insider Trading Probe
Insider Trading Returns
Definition of Insider Trading
Is Insider Trading Legal?
How Insiders Use Private Information and Don’t Get Caught?
SEC Regulation on Insider Trading: Section 10b
İşe eleman alırken ucuza işgücü satın alıyor gibi davranmamak, düzgün, birden fazla işi yapabilme kapasitesi olan kaliteli insanlara “yatırım” yapmak gerekir. Bu şekilde daha az sayıda çalışan ile daha fazla iş yapmak imkanı olabileceği gibi, bir krizde çıkartılan çalışanlardan doğacak iş kaybının da önüne geçilmiş olur. Oysa şirketler temelde “ucuz adam” alma telaşındadırlar. Bunun da iki sonucu oluyor: 1. Düzgün insanları ihtiyaçları nedeniyle ucuza kapatıp, ruhlarını satın almış gibi çalıştırabiliyorsunuz ama bu geçici bir süre zira o düzgün adamlar mutlaka gerçek değerlerini verecek bir işyeri bulabiliyorlar, 2. Yetersiz insanları ucuza işe alıp sonra da onların beceriksizlikleri veya kötü performansları nedeniyle iş kaybına katlanmak gerekebiliyor. Bunun yerine gerçek, adaletli bir ücret, yeterli eğitim ve gelişim imkanı, birden çok konuda sorumluluk sunarak uzun vadede kazançlı çıkmak mümkün. Ayrıca Genel Giderler konusunda da her zaman tutumlu davranmak şart. Böylece zor zamanlarda bizdeki şirketlerin konuşmayı en sevdiği konu olan “tasarruf tedbirleri” konusunda “çaycıyı çıkartmak”, “ücretsiz izin kullanmak” gibi saçmasapan fikir üretilmesinin de önüne geçilmiş olunur.
Bireysel anlamda tutumluluk da böyle birşey. Paranız bolken, ekonomi iyi gidiyorken de elektrik, su ve gıda harcamalarına dikkat etmek, gereksiz alışverişlerden kaçınmak lazım. Bu sayede bir kenara az da olsa para koyabilirsiniz. Yarının ne getireceği hiçbir zaman belli değil.
Bir de ben aldığı ücretten şikayet eden ama altında arabası, evinde Plazma TVsi olan ve her daim cep telefonu, PDA, MP3 Player gibi cihazları durmadan değiştiren kişilere takılıyım. Adam maaşının yetmediğinden şikayet eder ama şirket servisi olduğu halde şahsına ait arabayla işe gelir, ay sonunu getiremediğinden yakınır ama sabah kahvaltısını evde etmeyi ya da evden getirmeyi akletmez. Büyük rakamları bulmak da biriktirmek de zor. Esas tasarruf küçük şeyler sayesinde oluyor. Bundan kesinlikle eminim. Deneyin siz de göreceksiniz
8 Yorum Var.:
Son derece haklısınız.Maaşım yetmiyor deyip iphone çıkınca hemen alan, savunma olarakta zaten ayda 180 ytl ( nasıl yani ? ) telefon parası veriyorum, yani telefon bana bedavaya geliyor diye kendini avutan insanlar var.
+++ Tamamen katılıyorum.
28 yaşındayım, küçük te olsa kendi evimi aldım, az da olsa bir birikmişim var. Araba istediğim zaman eski model Şahin alıp zararsız sattım, birikmişim biraz toplandığında eski ev alıp 1 yıl sonra 2 katına sattım... Her zaman tasarruflu olmak ve yatırımını doğru yapmak lazım.
Şu an pek de iyi olmayan ve az ücretli bir işte çalışıyorum. Yalnız en kısa sürede işimi değiştireceğim. (Yukarıda bulunan 1. gruba giriyorum.)
Tasarruf en güzel ve en iyi şeydir. Tavsiye ederim.
Ayrıca Kadir arkadaşımızın örneği çok güzel. Kardeşim geçen yıl 550 liraya telefon aldı. Üşenmeyip saydık, 8 yılda aldığı 12. telefon. Suya düşürüp tamiri yenisi kadar çıkınca "Bir daha almayacağım" diyerek ucuza bir telefon aldı. 1 ay sonra elinde yenisi. "Ne oldu?" diyoruz, ses yok. 1 aylık telefonu şimdilik emekliye ayrıldı. Benimki bozulursa, sanırım onu 4 yıl kadar kullanırım... :)
"Büyük rakamları bulmak da biriktirmek de zor. Esas tasarruf küçük şeyler sayesinde oluyor. Bundan kesinlikle eminim. Deneyin siz de göreceksiniz"
Çok güzel bir güzel cümle.Bunu yazan arkadaşı tebrik ediyorum.Annemin bir sözünü de sizinle paylaşmak istiyorum. Biz 1 milyon TL(eskiden bizlerküçükken söylerdi) için takla atıyoruz. Hiçbir zaman paylaşmaktan ve de yardımdan kaçınmayan annemin küçük miktarların bile değerlerini anlatan bu sözünü hiç birzaman unutmam.
Aslında birçok kişi hayatında negatifden pozitife geçiş yapamıyor. Daimi bir kontrolün olması için bir örnek olarak Eli Goldratt'ın The Goal adlı kitabındaki bir bölüm geldi. "Yapılan eylemlerin amacını sorgulamadan hedefleri değerlendiremezsiniz" tarzında bir çıkarım vardı. Harcamalarda da sanırım hep bu soruyu sorup objektif cevabı kendimizi vermemiz gerekli
Gecenlerde gazetede oldukca varlikli biri ile yapilan bir roportaj okudum. Adamin arabasi yok, "neden arabaniz yok?" diyen gazeteciye su cevabi vermis:
"Ben o kadar parayi o kadar amortismani olan bir makineye yatirmam".
Araba veya ihtiyaciniz olandan daha fazla luks elektronik, degeri hizla dusen ve paranizi aktarirken en az iki kere dusunmeniz gereken yatirimlar.
"Büyük rakamları bulmak da biriktirmek de zor. Esas tasarruf küçük şeyler sayesinde oluyor. Bundan kesinlikle eminim. Deneyin siz de göreceksiniz"
Tasarrufta en onemli carpan ne kadar uzun zaman tasarruf yaptiginiz, bu nedenle ne kadar erken tasarruf yaparsaniz o kadar iyi. Tasarruf konusunda miktarlardan ziyade oran hedefleri daha basarilabilir hedefler. Ayda 250 lira biriktirecegim yerine gelirimin %10'unu biriktirecegim gibi bir hedef koymak daha mantikli. Bu sekilde dusunurseniz tasarruf yapmaya liseden bile baslayabilirsiniz :)
"Büyük rakamları bulmak da biriktirmek de zor. Esas tasarruf küçük şeyler sayesinde oluyor. Bundan kesinlikle eminim. Deneyin siz de göreceksiniz"
25. yaşgünüde kazık kadar olmasına rağmen bir dikili ağacının olmadığını farkeden ali günde 5 lirayı kenara atmaya başlar. 26. yaşgününde yastık altında biriktirdiği toplam 1,825 lirayı gider bankaya yatırır. bu arada da aynı tempo ile para biriktirmeye devam eder. 27 yaşına geldiğinde bileşik faiz(*) ile bankadaki parası 2,008 lira olur iken kendisi 1,825 lira daha biriktirmiştir. ali 27. yaşgününde toplam 3,833 lira olan birikmişini bir daha bankaya yatırır. sonraki yıllarda bu böyle devam eder. alinin birikmişi 30 yaşına geldiğinde 14,000 ytl seviyesinde olur. 40 yaşında ise 65,000 ytl. 50sinde 199,000 ytlyi gören ali 60'ında 545,000 ytl biriktirmistir. Birikmişi kendisine yılda 54,000 ytl gelir getirmektedir!
günde bir paket sigara içip de gelecek kaygısı duyanlara duyurulur.
(*) yillik reel getiri %10 varsayilmistir.
tutumlu insan ihtiyacı kadar harcayan olarak geçer.savurgan ise eline ne geçerse nasıl harcağını bile düşünmez.arkadaşlarına yemek ısmarlar,onlara giysi bile alır.ihtiyacı olanın evine gıda ve yakacak bile alır.kendini düşündüğü kadar başkasınıda düşünür arkadaşlarının yol parasını sinema tiyatro bira parasını hep bu savurganlar düşünür.gittiği düğünlerde bile çalgılara alakasız para dağıtır.bu uzar gider.bu savurgan ilerde paraya ihtiyacı olduğunda bütün çevresi paranı niye saçtın der.tutumluyu taktir ederler.nihayet yaşam biçimidir.herkes bir şeylerden tat alır.birde gerçek tasarruf vardır.hayata fren yapmak gerekir.zaruri ihtiyaçların dışında para harcamamak gerekir.en az bir 10 sene kati bir biçimde çevrenden yakınlarından uzak durmak gerekir.düğün ve cenaze dışında tabi.bunlar ne için ülkemizde ücretliler için ev sahibi olmak gerçekten zor çocuklarını iyice okutmak daha da zor.tasarruf modu bunun için gerekli.ülkemizde bireyler için evlenene kadar hayat lay lay lom .evlendikten sonra bu lay lay lom sürerse hayatın katkısızlığı artar boşun patanaj yapıp durulur.hayat bize herşeyi sunar biz aldıklarımızla yetiniriz.
Yorum Gönder