Orduyu yipratmak...

Yine alinti yapiyorum. Okurumuz I. Cuneyt'ten (basligi begenmediyse degistirebilirim):

... birakin bu "dört yanimiz düsman dolu, ordumuzu yipratmayalim" martavallarini. Benim ömrüm bu zirvalari dinleyerek gecti. Biktim artik "Türkiye'nin özel kosullari"ni, „dis mihraklari“ dinlemekten. 25 yildir herhalde "Türkiye'nin cografyasi" yüzünden bitmiyor bu savas degil mi?

ABD'nin komsusu Kanada, Meksika olabilir ama adamlar dünyanin dört bir yaninda savasiyorlar, var mi ötesi? Ingiltere kezâ her yer asker yolluyor. Böyle sacma, baskamalip argümantasyon görmedim.

Ingiltere'nin demokrasisini referans aliyoruz, cünkü bir yargic cikip "müslümanlar seriat uygulamali" deyince adami sokak ortasinda vurmuyorlar, 301’den yargilamiyorlar, asker cikip „herkes haddini bilsin“ diye laf sokmuyor.

Merak etmeyin, ayni terör belasi Avrupa ülkelerinde de oldu. IRA, ETA, RAF, K.Tugaylar vs. Dünyada terörle mücadele eden tek ülke Türkiye degil. Fakat 25 yilda 40.000 ölü veren tek ülke Türkiye. Bir garabet yok mu bu iste sizce? Anli sanli Türk ordusu arazinin engebeli olmasindan, topografya yüzünden mi bitiremedi bu isi? Bu kadar basit mi? Acin gözlerinizi biraz da lisede milli güvenlik hocamin söyledigi "Türkiye'nin dört yani düsmanla cevrili, tetikte olmaliyiz" martavallarindan baska bir seyler anlatin. Dört yanimiz düsmanla cevrili oldugu icin mi Kibris harekâtinda kendi gemimizi 5 saat bombaladik? Dört yanimiz düsman dolu diye mi Diyarbakir cezaevinde milletin kicina cop soktular? Dört yanimiz düsman dolu diye mi hâlâ OHAL istiyor asker, sanki (galiba Yildirim Türker'in süper lafiyla) orada hic "BUHAL" olmusmus gibi?

Türkiye’nin ihtiyaci olan sey daha fazla demokrasi. Daha fazla seffaflik. Türkiye’nin ihtiyaci olan sey siyasîler kadar askerin de hesap verebilmesi. Asker bu ülkenin krali degil, fakat kendi üslerinde, bu ülkenin siradan insanlarindan kopuk kral gibi yasiyorlar. Kimse elestiremiyor, soru soramiyor, hesap zaten hic soramiyor. Ne anladim ben bu isten? Vatansa hepimizin vatani, öleceksek zaten külliyen bir savas ciksa hepimiz gider ölürüz. Ama ben askerin isini iyi yapmasini istiyorum, onun disinda da öyle toplum mühendisligini, ülkenin demokratiklesmesine köstek koymayi, siyasetin icinde siyasî parti gibi davranmayi birakmasini.

Size bir sey söyleyeyim. Türk ordusunun dünyada bu derece itibar görmesinin en önemli nedenlerinden biri ne biliyor musunuz? Gözünü kirpmadan zayiat verebilmesi ve verilen zayiatin hesabinin sorulmamasi. 2. Cihan Harbi’nde Eisenhower ile Zhukov’a atfedilen bir muhabbet vardir: Eisenhower Zhukov’a bir mayin tarlasina rastladiklarinda mayinlari nasil temizlediklerini sorar, Amerikalilar askeri sokmadan önce cünkü tarlayi temizlemektedirler. Zhukov’un yaniti: „Birinci kitayi tarlaya sürerim, mayinlar patlar, arkadan gelen üzerlerinden gecer“. Türk ordusu da öyle, öl babam öl.

Hayatinizda hic gidip kaldiniz mi Tunceli’ye? Oralarda insanlar nasil yasiyor biliyor musunuz? Batman’da trafik lambalari kirmizi-sari-MAVI, niye biliyor musunuz? 25 yildir „Türkiye’nin cografyasi ve komsulari“ yüzünden mi gencecik cocuklar bu örgüte katilip duruyor? Tayfun Talipoglu’nun ne görüp de zamanin icisleri bakani Ismet Sezgin’e telefon acip „Sayin bakanim, burada dünyanin gözü önünde PKK’ya adam yaziyorlar“ dedigini biliyor msuunuz? Tekrar ediyorum, 25 yil! Benim hayatim PKK ile gecti. Bugün standart basinda okudugum her seyi en az 15-20 defa duydum. Askerin bu demeclerini „herkes haddini bilsin, orduyu yipratmayin, akan kana ortak olursunuz vs.“ kac defa dinledigimi bilmiyorum. Hepimiz ayni durumdayiz. Fakat siz cikip hâlâ Türkiye’nin cografyasi, dis mihraklarin taseronu terör örgütünden dem vuruyorsunuz, el insaf yahu!

Taraf isterse uyusturucu parasiyla finanse edilsin. Ne yazdigi önemli, nasil finanse edildigi degil. Birakin bu ucuz komplo teorisyeni ayaklarini. Elinize bir Amerikan gazetesi aldiginiz zaman künyesini acip kimler mi finanse ediyor diye bakiyorsunuz? Türkiye’de oldu mu hemen bir capanoglu araniyor, yok kim finanse etmis, yok kim haber servis ediyormus, yok arkasinda hangi “dis mihraklar” varmis… Yahudiler finanse ediyor aslinda, dünyayi da onlar yönetiyor ya, fesuphanallah..

10 Yorum Var.:

rdynk dedi ki...

evet cok guzel aciklamis gercekten. Ayrıca zaman sabah star gibi gazetelrin basbugu elestirirken basbakanını onu savunmasını ya gormedikleri yada sadece yorumsuz haber olarak verdikleri gozleniyor. Bugun gıcıklıgına 3 tane taraf alacagım. ha birde basbakan acayip puan kaybetti benim gozumde...Bence onemli bir yol ayrımının savunmasını yaptı! gorecegiz hep beraber!

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Yorumdan alıntı yazıda eleştirilecek çok nokta var da dikkatimi çeken olay, kişisel yaşanmış tecrübelere dayanarak yapacağımız değerlendirmelerin subjektif olacağı yönünde.Örnek verirsek İ.Cüneyt güneydoğuda bulunduğunu 25 yıl PKK ile yaşadığını belirtiyor. O zaman ben de Güneydoğudaki gözlemlerimi aktarsam hiç işin içinden çıkamayız.Madem Cüneyt kardeşimiz bir yol açmış devam edelim.
Özellikle fakirlik üzerine yapılan ajitasyonlara rağmen ülkeye gelen lüks araç ve jeeplerin Bağdat caddesinden önce Yüksekovada ve Silopide boy gösterdiğinin bizzat şahidiyim.Yolda kış günü çıplak ayaklı çocuklar görüyorsunuz yardım etmek istiyorsunuz sonra bir bakıyorsunuz babası jeepe biniyor. Adamda en az iki üç hatun 15-20 çocuk. Böyle feodal bir yapıda terörü bitirmeniz mümkün mü? Lüks araçların sırrı ise uyuşturucu ticaretinin yansımalarında.Bu organizasyonda terör örgütünün de ağırlığını zaten herkes biliyor.Şimdi bu gerçekler dururken Nasreddin Hoca misali hırsızdan hiç bahsetmeyip tüm suçu ev sahibine yüklemek tek noktayı hedef haline getirmek hatta komplo teorileri üreterek ordu terörün bitmesini istemiyor demek hangi mantığa sığar.
Eminim bu tek taraflı belli amaca hizmet eden eleştirilerden sonra terör örgütü ellerini oğuşturarak yeni planlar yapıyordur. Bizde böyle entelektüeller olduktan sonra.
Unutmadan bir de Fransız demokrasisinden örnek verilse fotoğraf tamamlanacak. Malum ifade özgürlüğü ve son kuzey Afrikalı göçmenlere karşı takındıkları tavır ortadayken.

Dane dedi ki...

Hangi mantiga sigar bilmiyorum ama
"Şimdi bu gerçekler dururken Nasreddin Hoca misali hırsızdan hiç bahsetmeyip tüm suçu ev sahibine yüklemek tek noktayı hedef haline getirmek hatta komplo teorileri üreterek ordu terörün bitmesini istemiyor demek hangi mantığa sığar"
demek; fasisme,diktaya,otoriter rejime,insan haklarinin irzina gecmeye ve dahi bilmumum zulme,adaletsizlige,kana,aciya,arsizliga ve dahi namussuzluga askeri terimle soyleyeyim "SUTRE OLUR"
Kimsenin fakirlik uzerine edebiyat yaptigi yok.Zaten sacmalik buradan basliyor. Van'in Canik koyundekiler Afyon'un Tazlar koyundekilerden daha fakir diye bunlarin basimiza geldigini duusunmek sadece salakliktir.Sen insana insan gibi muamele etmezsen bok yedirirsen,dilini konusuyor diye sokak ortasinda babasini gozunun onunde doversen,birak kopegi tavuk kadar bile kiymet vermezsen;gelir fakirligi de,esitsizligi de herseyi de kullanirlar sana karsi.
Kimse herhangi bir mensubiyetinden dolayi iyi kotu akilli aptal cahil kahraman korkak cengaver cesur veya o veya bu veya su olmaz.Bunu dusunmeye basladiginiz an bilinki irkcilik kapisindan gecmis iceri girmissinizdir.
Fransizlar kendi eski somurge miraslarina kotu muamele yapiyorlar diye biz de kendimize kendi halkimiza bok mu yedirmek zorundayiz.Sui misal misal olmaz.
Bir de "belli amaca hizmet eden " demissin orpen neymis amacimiz bir aciklada alem alenen duysun.

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Orpen,

Ben 25 yilimi Güneydogu’da gecirmedim, yalniz 25 yildir bu masallari dinliyorum. Güneydogu’ya birkac defa geziye, bir seferinde de köylerini bosaltip Istanbul’a göcmek zorunda kalan bir arkadasimi ziyarete, toplasaniz 4-5 defa gittim.

Güneydogu’daki feodal aile yapilanmasini terörün bitirilmemesine bahane koydugunuz zaman zaten bütün cözüm yapilarini kapiyorsunuz. Feodalite PKK’nin bahânesi olamaz 25 yil boyunca. Bunu söylemek “Ingiltere IRA’yi bitiremedi, cünkü IRA’nin keskin nisancilari Guiness iciyorlardi” demek gibi bir sey.

Nasreddin Hoca benzetmesinde kismen haklisiniz, fakat bir tarafta PKK var, diger tarafta Türkiye Devleti’nin ordusu. Ben PKK’yi ne diye elestireyim (yani hirsizi suclamak mânâsinda)? Zaten adamlar lanet olasi teröristler. Ne dememi bekliyorsunuz, “Aktütün’de beceriksizler 17 kisiyi sehit edebildiler, halbuki potansiyel 30’du” falan mi?

Tüm sucu bu durumda elbette ev sahibine yüklerim. Cünkü ev sahibi bu durumda hukukun tahakkümü altinda bulunmasi gereken devlet ve o devletin söz geciremedigi ordusu. Bir tarafta hukuksal bir varlik olarak devlet bulunuyor, mesruiyetini hukuktan almasi gereken, öte tarafta yasadisi bir terör örgütü. Sizce bu durumda terör örgütüne ne diyeyim?

Türkiye gerek siyasî, gerekse askerî anlamda terörle mücadelesini bastan sonra gözden gecirmek durumunda. 25 yildir ayni terânelerle bir arpa boyu yol gidemedik cünkü. Demek ki yargic geldiginde “hizaya getirmek icin” bomba attiran askerlerle, newroz kutlamalarinda 15 yasindaki cocuklarin kollarini kirarak, milleti sindirmek icin gece evlere makineli tüfek atesi atarak, bir gece evinden alinip bir daha dönmeyenlerle, kitabevi bombalayan asker icin “tanirim, iyi cocuktur” diyerek yürümüyor bu isler. Terörün nasil isledigini, kimlerden nasil destek aldigini bilmez, akil etmez degilim. Lâkin bunun 25 yildir bitmemesinin “bizim tarafta da” bir müsebbibi yok mu sizce?

Gelip de Fransa’da demokrasi, Ingiltere’de insane haklari falan diye uydurmayin bir de. 11 yildir yurtdisinda Türkiye’ye saglam düsman bir ülkede azinlik olarak yasiyorum. Buralarda azinlik olarak Türkiye’de Kürtlerle (ya da Ermenilerle vs.) mukâyese edilecek hicbir yanimiz yok. Fransa ya da Ingiltere kadar demokratik olabilsek zaten Kürt sorunu falan olmazdi. Benim yasadigim ülkede Türkce televizyon da var, Türkiye’den gelen imamlar ilkokullarda din dersi de veriyorlar, secimlerde bu yil Türkce afis de astilar. Bu ülke amnesty international tarafindan defalarca kötü sekilde elestirilmis bir ülke. Dolayisiyla lise münazarasi tadinda „ama Fransa’da göcmenleri eziyorlar“ türü argümanlara karnimiz tok.

Adsız dedi ki...

Türkiyede azınlık hakları avrupadan geri diye iddia edenlere biraz muhakeme yeteneği olan bir insan muhtelif bir yerleri ile gülebilir.
Cüneyt arkadaşımız yaşadığı ülkeden örnek vererek Türkiyedeki zınlıklardan daha fazla haklara sahip olduğunu örneklerle açıklamış.
Ancak bildiğim kadarı ile avrupada azınlık olarak yaşayan Türklerin yaşadıkları ülkeden federasyon bir ileriki aşamada bağımsızlık toprak gibi talepleri yok.Bu tarz talepleri gerçekleştirmek için sivillere bile bomba yağdırmaktan çekinmeyen dünyanın en kahpe terör örgütlenmeleri de yok.
Bu yüzden mukayese yaparken değişik parametreleri dikkate almazsak yanlış sonuçlara ulaşabiliriz.Azınlık dediğimiz topluluktan bu ülkeye cumhurbaşkanı bile çıktı.
Neticede bu siyasi bir tartışma ve sitenin asıl formatına da tam uymuyor ancak benzeri tartışmaların yaşandığı tek yönlü fikir platformu derin düşünceyi bu konuda duymak istediklerini duymaları için önerebilirim.

Unknown dedi ki...

Paşanın golf oynadığının ortaya çıkmasından sonra, kendisinin ve TSK'nın yaptığı açıklamalar arasındaki tezat ve Aktütün baskınıyla ilgili Jandarma raporu ve GeneL Kurmay'ın açıklaması arasındaki tezatlar...

Bunların üstüne Doğan Güreş'in bölgeye gidecek Paşa bulamadığı için, Osman Pamukoğlu'nu Albay iken bölgeye gönderip şurada generalliğe terfi ettirmesini koyun...

Ondan sonra da elinizi vicdanınıza koyup, şu soruya cevap verin...

Ordu yalan söylüyor ve bunlar açığa çıkıyor... İnsan neden yalan söyler???

Gölfçü Paşa olayı çok çok önemlidir bence... Nasıl olurda bir ordu, bu iletişim çağında, bir kuvvet komutanının,17 şehit verilen bir olayı,anca 25-30 saat sonra öğrenmiş olduğunu iddia ederek, onu savunmaya çalışır... Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır...

Hiçbir düşmanın bu durumdan şikayetçi olacağını sanmıyorum...

Dane dedi ki...

Esas ben senin bu soylediklerine kicimla guluyorum orpen.Kiliselerine kisitlama getirilen,okullari actirilmayan,ne askeri ne sivil burokraside yukselemeyen azinligin mi Avrupa'dan daha fazla haklari var.
Kurtlerin azinlik olmadiklarindan bahsetmeye gerek bile yok ne nufus acisindan ne de hukuki anlamda azinlik tanimina bile girmiyorlar.
Aslinda devam edecektim ama bosuna olacak sadece gormek istediklerini gorenlere bir sey anlatmak mumkun degil.
Son sozum;bu topraklar uzerinde yasayan insanlarimizin cok buyuk bir cogunlugu ne teroru destekliyor,ne bolunmeyi;olanlardan son derece rahatsizlar ve bir an evvel huzur istiyorlar.

Mert Nuhoglu dedi ki...

Cüneyt Beyin yazdıklarında çok sayıda haklılık noktası var. Türkiye'nin özel şartları gerekçe gösterilerek, demokratik ve insan hakların sınırlandırılmasının PKK terörünü büyüttüğünü, bu politikayı zamanında uygulamış emekli askerler de artık kabul ediyor.
Çok sayıda sorunumuz var. Türkiye'de hala ciddi anlamda özeleştiri tutumu benimsenmiş değil. Cüneyt Bey'in veya Taraf'ın yaptığı gibi, geleneksel devlet politikalarını ağır bir şekilde eleştiren insanlara karşı çok ciddi bir karalama kampanyası yürütülüyor. En başta, tartışma adabı olarak, bu karalama tavrını baştan reddetmedikçe, doğruyu bulamayız.
Cüneyt Bey'in yazdığı gibi eleştirileri düşünen çok sayıda insan var. Fakat çoğunluk bunları açıkça ifade etmekten çekiniyor. Bu da aslında Türkiye'de demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin yeterince yerleşmediğinin bir başka göstergesi.
Ne var ki, devlete yönelik eleştirilerden rahatsız olan insanlara karşı da anlayış göstermek lazım. Devlete yönelik ağır eleştiri yapanların, PKK'ya ve bunun gizli/açık destekçilerine karşı sessiz durmalarından dolayı, bu eleştirileri yapanlara karşı tepki duyuyorlar. Ancak Cüneyt Bey'in yorumunda da belirttiği gibi, zaten devlet politikasını eleştirenler, PKK'ya terörist örgüt diyor. Hiçbir şekilde, PKK'yı meşru bir örgüt olarak görme eğilimi yok bu insanlarda. Dolayısıyla bence, bu devlet politikası eleştirilerine karşı alıngan davranmamak lazım. Hepimiz aynı gemideyiz. Hepimizin amacı aynı: Türk toplumunun her alanda daha iyiye ilerlemesi.

kızılsungur dedi ki...

"...bu ülkenin siradan insanlarindan kopuk kral gibi yasiyorlar..."

Bu önermenizi biraz açabilir misiniz?