Hamit Bozkurt Kurali: Yüksek Faiz Düşük Kur

Tekstil isiyle ugrasan bir okuyucumuz bizden Hamit Bozkurt isimli eksantrik biri tarafindan yazilmis bir yaziyi yorumlamamizi istemis. Pardon Dr. Hamit Bozkurt! Ben kendisinin 2009 yilinda Nobel odulu almasini bekledigimi acikca belirteyim cunku iktisattaki temel prensipleri yerinden oynatacak bir bulusa imza atmis:

"İktisatda yeni bir sayfa açıldı; Milli para arzı sıkılaştıkca ve faizi yükseldikce ekonomideki para arzı gevşemekte, ekonomiyi finanse eden para faizi düşmekte, Hazineyi finanse eden para faizi yüksek kalmaktatadır. Kısaca netleştirip ifade ettiğimizde, bügüne kadar bilinen iktisat (iktisat nedir) kuralının zıddına, milli paranın faizinin yükseltilmesi tüketimi artırmakta, tasarrufu azaltmaktadır*. Hep şu tahterevalli yüzünden. İlginç değilmi, iktisatda yeni “tahterevalli kuralı, ya da Bozkurt kuralı”.

Allah allaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaah! Bozkurt kurali!!! Simdi herkes kendi kendine Bozkurt kuralini 50 kere yuksek sesle, hatta bagira bagira soylesin. Eger yeterince sayida insan bunu yaparsa soylediklerine tum dunya inanmaya baslayacak ve Hamit Bozkurt da Nobel ekonomi odulunu alacaktir.

Isin sirri Olin'de, iki kere rafine. Bilmiyorum Turkiye'de artik Olin diye bir sivi yag markasi var mi ama ben hala isin sirrinin Olin'de oldugunu ve bunun da iki kere rafine edilmis olmasindan dolayi kaynaklandigini dusunuyorum. O kadar egitim aldim ama yine de kendime "ulan adamlarin rafinerileri o kadar kotu ki bir kere yerine iki kere rafine etmek zorunda kalip hem maliyetleri arttiriyorlar hem de belki iki kere rafine etmek bile yetmiyordur" diye sormuyorum. Ben buna tekrar etmenin gucu prensibi diyorum (Belki ben de pazarlama alaninda Nobel alirim).

Insanlara gerceklerle alakasi olmayan seyleri defalarca soylerseniz, ozellikle konustugunuz konuda uzman olmayan kisiler soylediklerinize inanmaya baslayacaktir. Bunu sizin gibi bir cok kisi yaparsa soyledikleriniz "gercek" olarak algilanmaya baslanacaktir. George Bush ve ekibi Irak'i isgal etmeden once ekranlarda Saddam ve teroristler arasinda baglanti oldugunu, ve Saddam'in elinde kitle imha silahlari oldugunu defalarca ve defalarca soyledi. Sonradan soylediklerinin yalan oldugu ortaya cikti ama bugun bile bir anket yapsaniz Amerikalilarin %40'i Saddam'in elinde kitle imha silahlari oldugunu ve Saddam'la 11 Eylul saldirilarini gerceklestiren teroristler arasinda baglanti oldugunu soyleyeceklerdir.

Turkiye'deki eksantrik maliyeci ve muhasebeciden bozma ya da hic egitimsiz ekonomi konusunda yazi yazan kisilerin (ekonomist demiyorum adamlara dikkat edin) yaptiklari da budur. Yuksek faiz dusuk kur nakaratlarini tekrarlayarak faizleri dusurerek kurlari yukseltebilecegimizi ve butun dertlerimizi cozebilecegimizi insanlarin beyinlerine kaziyorlar. Merkez Bankasinin ekonomiyi asil etkileyen orta ve uzun vadeli faizleri kontrol edemedigini, gecen sene faizleri dusurmeye tesebbus ettigini ve bunun neticesinde gosterge faizlerin %23'e yukseldigini, enflasyonun zivanadan ciktigini ve Merkez Bankasinin madara oldugunu ise kimse bilmez. Kurlarin dusuk olmasinin ise $50 milyarlik enerji ithalati yapan ulkem icin iyi oldugunu da kimse bilmez. Boyle gelmis boyle gider.

Eksantrik lafini niye kullandigimi aciklayim. Fatih Ozatay bir suredir faiz ve kurlar uzerine bir dizi yazi yazip halki aydinlatmaya calisiyor. Yazisinda soyle diyor:

"yasa çerçevesinde enflasyonla mücadele et talimatını alan Merkez Bankası bürokratı, hükümetle belirlenen hedef yüzde 7.5 ise, bu hedefe kilitlenmek zorundadır. Yüzde 7.5 hedefi anlamını yitirmişse, yine yasada yer alan mekanizmalar çerçevesinde bu hedefin değiştirilmesi için çaba gösterir. Ama hedef değiştirilmedikçe, hedef mesela yüzde 15’miş gibi davranamaz. Dördüncüsü de şu: Tanzanya’dan Kore’ye, oradan ABD’ye, Mısır’a, Fransa’ya... Hangi iktisatçıya sorarsanız sorun. Çok ‘eksantrik’ tipler dışında bir merkez bankasının böyle bir görevi yerine getirebilmesi için temel aracının kısa vadeli faizleri belirlemek olduğu yanıtını alırsınız."
Gerci Merkez Bankasi bundan tam 1 sene once Zafer Caglayan'in elestirilerine dayanamayip enflasyon hedefinden sapacak politikalara imza atti ve faizleri zamansiz dusurmeye kalkti ama sonrasinda ne oldugunu hepimiz gorduk. Sozde 2008 icin %3.2 enflasyon tahmini yapiyorlardi. O tahminin sahte oldugunu, calinacak minare icin hazirlanmis kilif oldugunu ben sezmistim. Yoksa bu adamlar bu kadar cahil olamazlardi.

Neyse bunu bir tarafa birakalim da Hamit Bozkurt'a geri donelim. Zaman zaman Ugur Gurses'in yazilarinin altina sacma sapan yorumlar yazarak dikkatimi cekmisti Hamit Bozkurt. Ne doktoru oldugu belli olmayan Hamit Bozkurt, yazisindan ogrendigimiz kadariyla eski maliye mufettisiymis. Bizim Izlenimler'in tavsiyesine uyup devlete kapagi atmis, sonrasinda erken emeklilik, simdi de hem emekli maasi alirken bir yandan da ek gelir pesinde kosuyor. Onun yazisini okuyan vatandas da "böyle doğruları yazabilen ve girdiği her konuyu başarıyle doğru yorumlayan korkusuz bozkurt teşekkür ederim( vay be kafası çalışan insanlarımız var )hocama saygı ve selamlarımı sunar yazılarının devamını dilerim" seklinde yorumlar yapiyor.

Bu adam ne ekonomiden ne de nukleer fizikten anliyor. Bakalim genetik muhendisligi konularindaki basarili ve korkusuz yazilarini ne zaman yazacak!!!