Sifir’la Bir Arasinda Bir Yerlerde

Iran Cumhurbaskani, memleketimizi ziyaret edecek olur.
“Ata’nin huzuruna cikmak istemeyeni biz de istemezuk. Gelmesin!”

Cumhurbaskani, bir spor karsilasmasini bahane eder, Erivan’a gidecek olur.
“Nasil olur boyle bir sey? Cumhurbaşkani'nin diplomatik iliskilerimizin olmadigi bu dusman ulkeye gitmesi vatana ihanet degil de nedir? Gidemez!”

Kuzey Irak’taki Kurt yönetimiyle iliskiler gelistirilmek istenir.
“Pesmergeleri muhatap alamayiz. Muhatabimiz sadece Bagdat'tir!”

“……..!”
“……..!”

Canim ulkemde iste boyle bir koro vardir.

Ic politikada sorunlarla yuzlesmemek ve ustunu ortmekle sorunlarin cozume kavusacagini zanneden zihniyet, diplomaside de tanimamakla, iliski kurmamakla bir seyler kazanacagimizi ya da boylece hic bir sey kaybetmeyecegimizi vehmetmektedir.

Ozetle bu zihniyet, bireylerin konusmasindan, kendisini ifade etmesinden korktugu gibi, Devlet’in de konusmasindan korkmaktadir. Tek bildikleri politika, avamca ifadeyle, meselelere ‘Fransiz kalmak’tir. Oysa elin Fransizi, bakin ulkemiz hakkinda nasil bir degerlendirmede bulunmus:

"Fransa'da yayımlanan Le Figaro gazetesinin başmakalesinde, Kafkasya, Orta Doğu ve Balkanlar'daki son gerginliklere atıfta bulunularak, "Türkiye'nin bölgede vazgeçilmez ülke olduğu" kaydedildi.

Türkiye'nin Orta Doğu krizinde ve Kafkasya'da oynadığı arabuluculuk rolüne dikkat çekilen başmakalede, AB dönem başkanı Fransa'nın da aktif girişimlerde bulunduğu hatırlatıldı ve "iki ülkenin bölgede yaptığı diplomasi girişimlerinin, AB tam üyeliği konusunda ortaya çıkan krizden sonra Paris ve Ankara arasındaki ilişkilerin düzelmesi için fırsat yaratabileceği" yorumu yapıldı.

Gazete, "Bu şans değerlendirilmeli" ifadesini kullandı.

Le Figaro, Türkiye'nin Boğazların kontrolünü elinde tutması, Rusya ile ortak çıkarları, petrol hatlarının üzerinden geçeceği transit ülke olması, Gürcistan'a en fazla yatırım yapan ülke olması, 100 bin Abhaz mülteciye kapılarını açması ve etkisini Ukrayna'ya kadar hissettirmesi nedeniyle bölgenin çok önemli bir ülkesi olduğu yorumunu yaptı.
"

Aritmetikte “etkisiz eleman” diye bir sey ogretirlerdi. Buna gore, toplama isleminde “0”, carpma isleminde de “1” etkisiz elemandir. Iste bu koronun da Turkiye’nin olmasini istedigi boyle bir sey olsa gerek. “0” ile “1” arasinda bir yerlerde Turkiye…

2 Yorum Var.:

Dane dedi ki...

Koronun tenorunun yumurtladigi son cevhere ne demeli.
"Gitmisken soykirim anitina da celenk koysun bari"
Allah sana insaf versin senin sozune bakip gaza gelenlere de akil...

Unknown dedi ki...

Türkiye' nin bölgede daha aktif rol oynaması, hem bölge hem kendi menfaatinedir kesinlikle katılıyorum, fakat yazının ahmedinecad ilgili kısmındaki "istemezuk" tepkisinin duygusal olduğu kadar politik doğruluğu tartışılmazdır. Türkiye bölgede vazgeçilmez güç haline gelecekse önce bunu en büyük rakibi Iran a kabul ettirmelidir ve bu ülkenin en büyük değeri ezdirilerek yapılmaz.