Rekabet Kurumu ve Tekeller

Devletin bir cok konuda ne kadar gereksiz (zararli) oldugunu cogu zaman belirttim burada. Duzenleme yapanlar cogu zaman tuketicilerden ziyade kendi cikarlarini (duzenlemeler olmasa onlar da issiz kalacaklardir) koruyan kisilerdir. Rekabet Kurumu da bu duzenleyicilerden bir tanesi. Niye mi?

Rekabet Kurumunun amaci piyasada serbest rekabetin kok salmasini saglamaktir. Bu kurumun duzenleyici rolune soyunmasi gereken piyasalar gercekten vardir mesela. Ama hic dokunmamasi gereken piyasalar da vardir. Bugun su haberi gorunce cinlerim tepeme cikti:

"Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, Media Markt açılışındaki aşırı indirimlerin rekabete uygunluğu konusunda Rekabet ve Reklam Kurullarınca inceleme başlatıldığını açıkladı"

Fiyatlar cok dusukmus diye inceleme baslatmislar!!! Elektronik esya perakende piyasasi duzenleme yapilmasi gereken bir piyasa degil. Isteyen istedigi fiyattan satsin, isterse adamlar bedavaya versinler, bu piyasada "Tekel" olusmasi riski yoktur. Farzedin ki piyasada sadece 1 tane perakende sirketi var (tekel diyelim), hayvan gibi fiyatlardan mallari satiyor (satmaz ama satiyor diyelim). Boyle bir durumda bu piyasaya ikinci bir oyuncunun girmesinin onunde ne tur bir engel var Allahaskina? Aynen Media Markt'in yaptigi gibi iki sayfa ilan verirsiniz, dusuk fiyatlarla insanlarin ilgisini cekersiniz, ve tekeli 2 gunde cokertirsiniz.

Rekabet Kurumunda ekonomiden anlayan bir tane bile adam yok mu bunun boyle oldugunu gorebilen? Caglayan girdigi iki pozisyonu da gole cevirmesini becerdi bu arada. Maalesef golleri kendi kalesine atiyor.

Rekabet Kurumu piyasaya girip, rekabeti arttirmak ve neticede fiyatlari dusurmek isteyen bir sirkete bu sekilde bir muamele uygulayarak piyasaya yeni sirketlerin girmesinin maliyetini arttiriyor aslinda. Bu da rekabeti arttirmak bir yana azaltiyor.

4 Yorum Var.:

Ergun / ADANA dedi ki...

Ergun / ADANA

Merhaba Sn. Sektör Temsilcisi Arkadaşlar,

Hernekadar sektörümüzde acımasız bir rekabet, yalan yanlış bilgilendirme, mağaza satışlarındaki gelinen son durum ve önlenemez bu gelişmeler, sektörümüzü yaralasada(belli mesleki etik kuralların yeterli olmaması, uygulamadaki belirsizlikler, örgütleşmedeki zaaflarımız, kanuni düzenlemelerin eksikliği, müşteri ve satıcı bilgisizliği...) yıllardır zaten bizlerin şikayeti bu değilmiydi, bugün ne değişti?

Bırakın zaten kanalı acımasızca ezen, düşünmeyen, "satılırsa satılsında kim satarsa satsın, kanalda neymiş diyen" gerek yerel büyük mağazalarımız gerekse distribütörlerimiz düşünsün. Bu rekabeti kanal ve son kullanıcı adına sonuna kadar destekliyorum. Yıllardır denmiyormuydu, kanala akıl verilmiyormuydu "katma değer katma değer" diye. Biz kanal ve bayiler olarak zaten satışlardan yıllardan beri çekilmek, hizmete ve başka yönlere kaymaya mecbur kalmadık mı? Şimdi gerek yerel, gerekse ulusal retail mağazaları birbirini yesinler, bizde keyifle arkamıza yaslanalım seyredelim, hizmetimizi verelim. Onlar düşünsün birazda "katma değer" işini, onlar bulsun katma değerlerini, yoksa işleri gerçekten zor.

Benim onlara nacizane tavsiyem ; Kanalı hatırlayın, biz ne yaptık diyin, kanalla beraber ancak güçlü olduğunuzu görün, yoksa yarınlarda değil %50,
%70 indirim yapmak zorunda kalacak ve çekileceksiniz....

Saygılarımla...

Ergun / ADANA

Dr.Firma dedi ki...

Aydın Ayaydın bir ara rekabet kurulundaydı .O böyle bir şeyin saçma olduğunu ve bilgisizlikten kaynaklandığını belirtmiş .Her işte nedense yarım yamalak bilgiyle hareket ediyoruz.

Adsız dedi ki...

güncel haber + ekonomi bilgisi + kişisel değer yargısı..

beğendim yazınızı.

ellerinize sağlık..

molgu dedi ki...

bence Rekabet Kurumu incelemesi bitince herhangi bir isleme luzum olmadıgına karar verilecek.
sonucta sikayet olursa incelemeyi de yapmak zorundalar.
bilgisizlikle suclamak cok yanlis.
OECD raporlarinda rekabet kurumu hakkinda yazilanlari okusaniz boyle bir haksizlik yapmazsiniz.