Ölçme sorunları
Milli geliri daima cari TL fiyatları ile (nominal) hesaplıyoruz. Yıl ortası nüfusa bölünce kişi başına gelir bulunuyor. Uluslararası karşılaştırmalar için TL’yi dövize çevirmek gerekiyor. Ortalama piyasa dolar kuru ile bölersek cari kurdan gelir diyoruz. Doların zaten yerli para kadar yaygın kullanıldığı ortamlarda kamuoyu bu yöntemi seviyor.
Halbuki, hem ülkeler arasında hem de zaman içinde karşılaştırmalarda cari kurdan milli gelir hesapları çok ciddi ölçme sorunları içeriyor. Biri ABD’de düşük de olsa enflasyonun sürmesi. Yıllık yüzde 3 desek, beş yıl sonra doların ABD’deki satın alma gücü bugüne kıyasla yüzde 15 daha düşük olacak. Diğeri döviz kurlarında zaman içinde büyük dalgalanmaların olması. Bir yandan TL’nin döviz karşısında değeri dalgalanıyor. Öte yandan doların diğer paralar karşısında değeri değişiyor. Üçünü toplayınca ilginç bir durum çıkıyor. 2012 yılı fiyatları ile 10 bin doların bugünkü fiyatlarla kaç dolar ettiğini aslında bilemiyoruz. Dolayısıyla karşılaştırma biraz anlamsızlaşıyor.
Benim hesaplarım
2007 yılı için kişi başına geliri 6 bin 250 dolar tahmin ediyorum. 2012’de 10 bin dolara çıkması beş yılda toplam yüzde 60 artış anlamına geliyor. Bakalım hangi koşullarda mümkün olabilir?
ABD’de enflasyonu yıllık yüzde 3, Türkiye’de nüfus artış hızını yıllık yüzde 1.1, milli gelir artış hızını yüzde 6.3 aldım. Bence üçü de makuldür. TL’nin ve doların değerinde bir değişme olmadığı varsayımı ile 2012 için kişi başına geliri 9 bin 300 dolar buluyoruz. Kurlara gelelim. TL’nin değerini sabit tutalım. Ama son gelişmeleri de düşünerek doların diğer paralar karşısında yüzde 7 değer kaybettiğini varsayalım. 2012’de kişi başına gelir tam 10 bin dolara çıkıyor.
Türkiye’den kaynaklanan iki ek sorun var. 2008’de TÜİK milli gelir ve nüfus serilerinde revizyona gidiyor. Milli gelirin yüzde 10 artacağı, nüfusun yüzde 5 düşeceği rivayet ediliyor. 2012’de kişi başına milli gelir 11 bin 600 dolar çıkyor. Sonuç: 2012’de kişi başına gelirin fiilen 10 bin doların üstünde olma ihtimali bence çok yüksektir. Ama o 10 bin dolar sizin sandığınız 10 bin dolar değildir. Böyle işte...
3 Yorum Var.:
Açıkladığınız 10,000 doların hangi 10,000 dolar olduğu çok önemli bir nokta ,1935 'lerde ABD 'de bu rakama en lux arabalar satılıyormuş,önemli olan alım gücü
konuyda ilgili değil ama
Türk fizikçilerin akademik vurgunu!
ODTÜ’den Prof. Ayşe Karasu’nun şüphesi üzerine, uluslararası elektronik makale arşivi arXiv yönetimi, Türk fizikçilerin makalelerini masaya yatırdı ve 4 üniversiteden 15 Türk fizikçinin toplam 67 makalesinin intihal olduğunu belirleyip dünyaya duyurdu.
http://www.ntvmsnbc.com/news/419322.asp
Asaf bey kendi açısından son noktayı koymuş olabilir ama ben de bir kaç laf etmeden geçemeyeceğim.
Eğer bir para yılda %3 değer kaybederse 5 yıl içinde %15 mi değer kaybetmiş olur ? Hayır. Değer kaybı %16'yı bulur. Çünkü kayıp logaritmik olarak artar, aritmetik olarak değil. Tamam bu çok önemli bir fark değil, lafını etmeye bile değmeyebilirdi. Ancak Asaf Hoca bir hesap yapıp '9600 civarı' bir şeyler çıkıyor demiyor ki.
Daha önemlisi, hükümet 5 yıl içinde 10 bin doları kime tahahüt ediliyor ? Türkiye Cumburiyeti vatandaşlarına. Eğer bu benim için bir şey ifade edecekse ABD enflasyonu beni hiç mi hiç ilgilendirmez. Bu hesap içinde ne işi var ? Aslında 5 yılın sonrası TL'si veya dolarıyla değil, 'bugünün TL'si ile' benim gelirim ne olacak ? Ben ona bakarım. Hükümet bir vaatte bulunacaksa bu şekilde yapmalıydı.
Ben kendi adıma konuşayım, eğer önümüzdeki 5 yıl için gelirlerimde reel olarak düşme olmadığı takdirde kendimi şanslı sayıp, bu hükümeti tebrik edeceğim. Ancak sizin de eleştirdiğiniz bu 'mikro' çözümlerin toplanarak 'makro' felaketlerle ülkeyi batırması daha olası
a.çavusoğlu
Yorum Gönder