İlhan Kesici Müthiş Analizci

1990'lı yıllar Türkiye ekonomisinde kayıp yıllar olarak bilinir malumunuz. O dönemde iktidarda olan siyasetçilerin ekonomi konusunda ne kadar bilgili olduğunu çoktan öğrenmiştik. Fakat o dönemde ekonomi bürokrasisinde görev alan şahıslar da piyasaya çıktıkça 1990'lı yılları neden kaybettiğimizi daha iyi anlıyoruz. İşte bunlardan biri de Müthiş Analizci İlhan Kesici. 1990'lı yılların başında DPT Müsteşarı olarak görev yapan ve sırf bu nedenle basınımızın müthiş bir iktisatçı (Iktisat nedir) olduğunu sandığı İlhan Kesici, seçimden önce "Ben tahmin yapmam analiz yaparım" diyerek bir seçim analizi yapmıştı. Hürriyet Gazetesi'nde Vahap Munyar'ın köşesinde bununla ilgili şöyle bir yazı çıkmıştı:

CHP İstanbul milletvekili adayı İlhan Kesici'yle Selim Türsen ve Ruhi Sanyer'le birlikte katıldığımız Business Channel'daki program sonrası seçim tahmini üzerine konuştuk: "Ben eski Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşarıyım. Anketlere bakmanın yanı sıra analiz yaparım."

İlhan Kesici, analiz için 2002 seçim sonuçlarını baz aldı, olasılıkları şöyle sıraladı:

AKP'NİN ARTILARI: 2002'deki yüzde 34.5'i koruduğunu varsayalım. ANAP, geçen seçimde yüzde 5.5 almıştı. Buradan AKP'ye yüzde 1 düşer, eder yüzde 35.5. DYP'nin geçen seçimdeki yüzde 9.5'lik oyu 6.5'e iner, buradan da AKP'ye 1 puan gidebilir, etti mi 36.5.

AKP'NİN EKSİLERİ: Saadet Partisi (SP) geçen seçimde yüzde 2.5'te kalmıştı. Necmettin Erbakan, "AKP'ye oy veren cehenneme biletini kesmiş olur" deyip duruyor. Erbakan faktörü SP'nin oyunu yüzde 5.5'e çıkarır. AKP böylece 36.5'ten yüzde 33.5'e geriler. MHP'nin bir önceki seçimde yüzde 18 olan oyu, yüzde 8'e inmişti. Şimdi yüzde 14'e çıkabilir. MHP asgari 4 puanı AKP'den yer, böylece AKP yüzde 29.5'e geriler.

CHP'NİN ARTILARI: CHP geçen seçimde yüzde 19.5 oy almıştı. DSP'nin o seçimdeki yüzde 1.5'lik oyu ile Yeni Türkiye Partisi'nin (YTP) yüzde 0.5'lik oyu CHP'ye gelecek. Eder 21.5. ANAP'ın oylarından yüzde 2'sini CHP alır. Etti mi yüzde 23.5. Cumhuriyet mitinglerine 10 milyon kişi katıldı. Buradan CHP'ye yüzde 3.5 oy çıkar. CHP'nin oyu yüzde 27'ye yükselir. Bir de İlhan Kesici faktörü var. CHP'nin oyu yüzde 28.5'ten aşağı olmaz.

Kesici analiz sonrasında ekledi: "CHP birinci parti olabilir."

Yeniden hatırlatayım... Kesici, Türkiye'nin geleceğini planlayan DPT'yi yönetmişti...

Gördüğünüz gibi çok isabetli bir analiz olmuş. Munyar'ın en sondaki hatırlatması da çok iyi olmuş. 1991-93 arasında Türkiye'nin geleceğini planlayan bu şahıstan sonra 1990'lı yılların geri kalanının nasıl kaybedildiğini daha iyi anlıyoruz.

5 Yorum Var.:

Özkan D. dedi ki...

seçim öncesi bir toplantı sırasında Deniz Baykal arkasındaki ağır toplara döndü " ne kadar faiz ödüyoruz?"
ilhan kesici atladı "52 milyar USD, haftada bir milyar USD eder biirr"

daha sonra baykal' ın ekonomi kurmay (!)ları düzeltir, "52milyar YTL"..

ilhan kesici " haaa pardon"...

tezcanlı bir arkadaş, bir de tuttursa..

Özkan D. dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
kerem kagan dedi ki...

Zaten AKP'nin en buyuk faydasi bizi boylelerinden kurtarmasi oldu.

Farazi dedi ki...

Yeniden bir alinti yaptim sitenizden. Kaynak gosterilmistir. Yazilariniz icin tsk eder devamini dilerim.

http://forum.turksestudent.nl/index.php?showtopic=17699&st=315&gopid=1004346&#entry1004346

Mehmet75 dedi ki...

Yazıda kanımca önemli bir hata var. Yazar İlhan Kesici'nin seçim analizinin başarısız olduğunu söylüyor ve oradan 1990'lardaki ekonomideki yanlış uygulamalara geçip sorumlulardan biri olarak Kesici'yi gösteriyor. Yazara hatırlatılması gereken birkaç şey var. 1) İlhan Kesici 1995-1999 yılları arasında Meclis'te yer aldı yani tüm 90'lı yıllar boyunca değil. 2) Daha önemlisi bu yıllar içinde İlhan Kesici kesinlikle hükümetlerde yer almadı. Ekonomiyi o hükümetin ilgili bakanlıkları ve müsteşarları yönetir. Sayın Kesici Meclis'te bulunduğu yıllarda sadece milletvekilliği yapmıştır yani yapılan hatalarda sorumluluğu bulunmamaktadır. 3) En önemlisi de Sayın Kesici birçok çıktığı programda söylediği gibi, işlerin nisbeten iyi gider gibi gözüktüğü zamanlarda ve partisi iktidarda bulunurken Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı uyarmış, Türkiye'nin hızla 1920 şartlarına doğru gitmekte olduğunu belirtmiştir.