Uğur Civelek ve Küreselleşme

“Küreselleşme denilen kuralsızlık ve sorunları ağırlaştırma pahasına günü kurtarma yaklaşımları iflasa koşmaktadır. Sorunların yayılmasını ve hızla büyümesini önlemek adına yapılanların tam aksi sonuca hizmet ettiğini görmemek yönündeki basiretsizlik insanlığın geleceğini karartmaktadır.”

http://www.dunya.com/emtia-fiyatlari-tehlike-sinyali-veriyor-147025yy.htm

Bu aralar Uğur Civelek' in yazılarını okumakla meşgulüm. O kadar iktisatçı okudum, Malthus ve Uğur Civelek kadar kötümser ekonomistlere rastlamadım desem yalan olmaz.Uğur civelek her yazısında petrol fiyatlarından, emtia fiyatlarından bahsederek cari açığın düşürülmeyeceğini, enflasyonun ve işsizliğin yukarı yönlü bir hal alacağından bahsetmektedir. Belki haklı, belki de haksız. Ben bunu başka bir yazıya saklayacağım. Ama Uğur Civelek' in yanıldığı bir ifadesi var ki dillere destan. "Küreselleşme kuralsızlıktır." Acaba gerçekten böyle mi?


Öncelikle küreselleşme tanımımızı yapalım. Bana göre küreselleşme sermayenin dünya çapında hiçbir sınırlamaya tabi olmayan hareketidir. Buradan kuralsızlığı çıkarabilirsiniz ama ben de size kuralsızlığın hakim olduğu bir yerde küreselleşmenin olamayacağını iddia ederim. Küreselleşme serbest piyasa ekonomisinin nirvanası ise serbest piyasa ekonomisinin temel taşlarını inceleyelim, özel mülkiyet, hukukun üstünlüğü ve rekabet. Yani bunlar olmadan ne serbest piyasa ekonomisi olur ne de küreselleşme olur. Olsa olsa orman kanunu ve vahşi yaşam meydana gelir.

Küreselleşme her ne kadar ulus devleti yıpratsa da varlığını ulus devletin ya da daha genel ifadeyle devletin otoritesinden alır. Devlet olmasa idi özel mülkiyeti koruyacak bir kurum olmazdı. Düşünsenize akşam işinize gitmek mi yoksa evinizi hırsız ve yağmacılardan korumak mı daha mantıklı devletin olmadığı düzende. Devlet bazı yasal düzenlemeler koyar, eğer bu yasal düzenlemeler olmasa idi borç verilebilir fonlar piyasası büyük ihtimalle oluşmayacaktı ve küresel sermayenin hareket alanı sınırlandırılacaktı. Yazının geri kalanını editör’ ün yazdığı bir yazıdan alıntılayarak sonlandırıyorum. “Kapitalizm gelişmiş bir yönetim sistemidir, insanların birbirlerinin haklarına saygı duymasını, çalışıp birikim yapanların birikim ve haklarını güvence altına alan bir sistem olduğu için de kapitalizm de insanlar daha çok çalışıp üreterek daha hızlı zenginleşirler. Mutlak yoksulluk oranlarına bakarsanız kapitalistlerin değil, komünizm ve sosyalizmin yollarından geçmiş ülkelerin sefalet içerisinde olduğunu görürsünüz. Kapitalizmi kapitalizm yapan kurumlardır, kanunlardır, emeğin ve birikimlerin devletin güvencesi altına alınmış olmasıdır.”

1 Yorum Var.:

da2f dedi ki...

Kapitalizmin bu kadar akli evvel bir sistem olmadigi hepimizin malumu sanirim. Kapitalizme bu kadar güzelleme düzmek, adalete yapilmis büyük bir haksizlik sanirim!