Uğur Civelek' in hareket noktası emtia fiyatları ise Süleyman Yaşar' ın hareket noktası "faiz lobisi"dir. İkisi de her iki yazısında bir bunlardan bahsetmeden duramaz...
Cuma günü Süleyman Yaşar yazdığı bir yazıda
faiz lobisi denilen bir lobinin varlığından söz etmiş “Faiz lobisi dünyadaki
ucuz parayı Türkiye'ye pahalı fiyattan satmaya çalışanların güzellemesini
yapanlara deniyor.” ki belki burada
carry trade den söz etmektedir. Öncelikle carry trade ne demektir onu
tanımlayalım. Carry trade faizi düşük olan bir ülkeden borçlanıp faizi yüksek
olan bir ülkeye yatırım yapmaktır. Peki bunun kötü yanı ne? Kötü yanı:
ülkelerarası faiz oranını bir bakıma dengelemek, yersen.Zaten uzun vadeli faiz
oranlarını belirleyen en önemli faktör yurtiçindeki iktisadi birimlerin fon
arzı ve talebidir. Yani tasarruf oranıdır. Ayrıca allasen Süleyman, “ Faizleri
çoğaltmak” da ne demek ?!
Devam edelim; “Oysa faiz artırıldığı takdirde bu ülkede
zincirleme şu gelişmeler yaşanır. Önce Türkiye'ye daha fazla sıcak para girer.
Bunun sonucunda lira değerlenir. İthalat ucuzlar, ihracat kârlı olmaktan çıkar.
Dolayısıyla dış ticarete konu mallara yatırım yapılmaz. Böylece döviz getirisi
azalır ve ülke ödemeler bilançosu açığını kapatmak için sürekli borçlanır. İşte
bu gerçeği gözlerden gizleyip, ısrarla faiz artırılmasını istemelerinin nedeni
Türkiye'yi borca bağımlı hale getirmek. Yani bu ülkeyi yüksek faizler yoluyla
kolay para kazanmanın bir aracı haline dönüştürmek bunların bütün amaçları”
Peki o zaman aklımıza şöyle bir soru geliyor. Şu an
itibariyle Yunanistan’ da bonoların faizi %21 ve Türkiye’ de bonoların faizi
%9,47. Süleyman Yaşar kafası yaşayan bir yatırımcı direkt olarak Yunanistan
bonosu satın alacaktır, çünkü ona göre ve onun tabiriyle Yunanlıların faizi daha çoktur.
Benim önerim ise şu; Türkiye’ de cari açığın önlenmesi için
reel faizlerin halkı cezbedici miktarlara ulaşması gerekmektedir. Bu nasıl
sağlanacak tabi ki de mikro reformlarla. Sabahtan beri mikro reform diyoruz
yahu...
Türkiye’ nin kredi notu artmadıkça faizler ne kadar
yükselse de Süleyman, Süleyman’ ın kabusu gerçekleşmeyecektir. Çünkü
uluslararası yatırımcılar bir ülkeye yatırım yaparken faiz oranını baz almayıp
işin içine risk faktörünü de eklemektedir. Bunlar neler olabilir mesela ülkede
darbe yapılma olasılığı, kriz çıkma olasılığı, borçların geri ödenememesi vs.
Süleyman işin başında hatayı yapmaktadır, faizler yükseldi
ve sıcak para girdi. Umarım derdimi anlatmışımdır.
Yazımı son olarak bir aforizmayla bitirmek istiyorum:
“Faizlerin arz ve talebe bağlı olarak piyasada belirlendiği
görüşü yayılmaya çalışılıyor. “ ÖDÜNÇ VERİLEBİLİR FONLAR
TEORİSİNE GETİRİLEN EN BÜYÜK DARBE.
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder