Merhabalar, bu yazıdan itibaren dış ticaretin neden ülkeler ve o ülkelerde yaşayan insanlar için iyi olduğunu elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Ülkemizde dış ticaret pek sevilmez, ithalat tü kaka iken ihracat göklere çıkarılır. Aslında hem ihracatın hem de ithalatın kendilerine göre olumlu ve olumsuz yanları vardır, yakında buna da değineceğim.
İthalatın eleştirilmesindeki en büyük ifade ülkenin başka ülkelere bağımlı hale gelmesidir vs. Benim bunlara cevabım var ama önce hep birlikte Stolper-Samuelson teorisini işleyelim ve ülkemiz açısından değerlendirelim.
Stolper ve Samuelson iki farklı iktisatçıdır. Wolfgang Friedrich Stolper 1912 yılında Viyana’ da doğmuş 2002 yılında ise Amerika’ da vefat etmiş bir iktisatçı. Samuelson’ u ise tanımayan yok zaten. Her neyse bu ikisinin oluşturduğu teori der ki: “serbest ticaretin olduğu durumda ülkedeki bol olan üretim faktörünün geliri yükselir, kıt olan üretim faktörünün geliri ise düşer” İlk bakışta biraz garip geliyor değil mi? Kıt olanın gelirinin düşmesi özellikle kafa karıştırıyor. O zaman teoriyi şöyle açıklayalım, aslında bu teori Heckscher- Ohlin teorisinin üzerine inşa edilmiştir, bu teori der ki “ Ülkeler faktör donanımı açısından emek ya da sermaye zenginidir, hangi üretim faktörü zenginiyse o malı üretmeli karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmalıdır” der. Bunu da ileri bir zamanda işleyeceğiz. Her neyse konumuza gelelim. Bir ülke Heckscher-Ohlin’ in belirttiği gibi dış ticarete girerse bu dış ticaret sonrası gelir dağılımı ihracat yönüne, ithal ikameci sektör aleyhine bozulma gösterir.
O zaman neymiş, dış ticaret kötüymüş. Hayır dostum aslında öyle değil, en azından ülkemiz açısından. Ülkemize baktığımız zaman Türkiye aslında emeğin bol, sermayenin kıt olduğu bir ülkedir. Dolayısıyla Heckscher-Ohlin’ e göre Türkiye emek yoğun mallar ihraç etmeli-tekstil gibi-, sermaye yoğun mallar ithal etmelidir-motor gibi-. Durum böyle olunca Türkiye dış ticarete girdiği zaman gelir dağılımı ihracat sektörü lehine gelişir, yani işçiler ve işverenler açısından. Bundan sonra ise ihracat sektörü büyümeye başlar. Bu sektördeki reel ücretler artar ve uzun dönemde refah sağlanır. Gördüğünüz gibi dış ticaret ülkemiz açısından yararlıdır. Başka bir yazıda görüşmek dileğiyle, bir yanlışım var ise düzeltmenizi rica ederim.
5 Yorum Var.:
ithalat dan gelen vergi de bütçeyi dengede tutuyor.
Bir ulkenin verimsiz oldugu alanlarda ithalat yapmasi kit kaynaklarini daha verimli alanlarda kullanabilmesine olanak saglar. Dis ticaret, insanoglunun en onemli ekonomik icatlarindan birinin, is bolusmu/uzmanlasmanin, ulkeler olceginde yapilmasidir.
Mehaba Arkadaşım Sana Bir Teklifim Var
Google Reklamlarına Karşılıklı Olarak Tıklamaya Ne Dersin.
Sen Benim Sitemdeki Reklamlara Günde 1 Defa Tıklayıp Sörf Yapacaksın,
Bende Senin Sitendeki Reklamlara Düzenli Olarak Günde 1 Defa Tıklayıp
Sörf Yapacağım.
Eğer Kabul Ediyorsan okulplan2@gmail.com adresine mail at sitemin
linkini sana gönderip düzenli olarak kazanmaya başlayalım :)
Hatta reklamciniz.blogspot.com adresinede ekleyip ordaki arkadaşlarında tıklamasını
sağlayayım.
Hep beraber kazanalım :)
Bekliyorum...
İhracat sektörü büyüyüp reel ücretler artınca, karşılaştırmalı üstünlüğümüzü kaybetmeyecek miyiz; hele ki emek yönü güçlü rakiplerimiz arasında Çin ve Hindistan gibi ülkeler varken. Bu şekilde sağlanan refah uzun dönemli olmayacaktır. İhracat sektörümüzdeki büyümeyi ithalat yaptığımız sektörümüzü güçlendirmekte kullanmazsak uzun dönemde refah azalacaktır. Öyle değil mi?
hayır karşılaştırmalı üstünlüğümüzü kaybetmeyiz çünkü emeğin reel ücretinin artmasının nedeni emeğin verimliliğinin artması ile olacaktır. bu durumda yeni teknolojiler, yeni üretim yöntemleri ortaya çıkacaktır. bu durumda ise çin ve hindistan ile daha sıkı rekabete girilebilecektir. milleplateaux' un dediği gibi verimsiz sektörlerimizi ithalata kaydırırsak hem kaynaklarımızı daha iyi kullanırız hem de uzun dönemde refah artışı meydana gelir.
Yorum Gönder