Merkez Bankasının Faiz Kararı Yorumu

Merkez Bankasının faiz kararı hakkında yorum soran bir okuyucumuz için yazıyorum bu yazıyı. Ekonomi Türk blogunu junk yazılarla doldurmaya başladığımızdan beri bizi takip eden ciddi okuyucuların sayısı azaldı. Türkiye’de insanlar kaliteli yorumlara para vermek istemiyorlar, biz de sizlere junk yazı okutarak bedel ödetme yolunu seçiyoruz. Yine de ödediğiniz bedel fazla değil. Nedeni de şimdiki gibi zamanlar.

Türkiye’de doğru dürüst ekonomi yorumu yapabilen çok az insan var. Hürriyet Boğaziçi üniversitesinde ekonomi profesörü Burak Saltoğlu’nun görüşlerini almış, Saltoğlu şunları söylüyor:

“Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararı beklenmedik bir hamle. Diğer önlemler yerine neden doğrudan faiz indirim kararı ile başladığını ben tam olarak anlayamadım. Kimsenin yüzde 6.25 olan politika faizinden şimdilik bir şikayeti yoktu ve diğer hamlelerden önce bu adım beklenti dahilinde değildi.

"Nihayetinde Avrupa ya da Asya'dan gelecek ilk şok likidite tarafından olacaktır ve bunu da karşılayacak ara finansal araçlar var. Bu nedenle faiz indirimi aşamasına yavaş yavaş gidilebilirdi. Ama Merkez'in burada büyük bir kriz kaygısı olabilir. Eğer öyleyse bunun da nedenlerinin iyi açıklanması, altının iyi doldurulması gerekiyor.”

Türkiye’de yaşayan bir ekonomi profesörü Türk ekonomisinden nasıl bu kadar kopuk olur anlamakta güçlük çekiyorum açıkçası. Ben Amerika’dan günde sadece 10 dakika ayırarak Türkiye ekonomisinin durumunu çok iyi görebiliyorum. Her şey kabak gibi meydanda. Turkishtime’ın Temmuz sayısında Türkiye’deki resesyon riskinin çok yükseldiğini söyleyen bir yazı yazmıştım. Turkishtime’in Ağustos sayısında ise Türkiye’nin resesyona gireceği yönünde gayet açık şartsız şurtsuz dansöz gibi kıvırmadan bir tahmin yapmış ve nedenlerini açıklamıştım. Dergiye 3-5 lira para vermemek için insanlar satın almıyor anlaşılan. Neyse ben yine bedavadan buradan size aydınlatayım.

Merkez Bankasının faiz indirme kararı beklenmedik bir karar değil. Türkiye ekonomisi yurtdışındaki gelişmeler olmasa dahi resesyona girecek bir patikada idi. Mart sonundan bu yana aldıkları yanlış zorunlu karşılık arttırma kararları piyasadaki kredi faizlerini kelimenin tam anlamıyla uçurdu ve ekonominin durma – hatta gerileme- noktasına gelmesine neden oldu. Tabii eblek gibi TÜİK’in açıkladığı ve büyümeyi bir yıl öncesiyle karşılaştırarak hesaplayan %11’lik istatistiklere bakarsanız bunun farkına varamayabilirsiniz. Tekrar açık ve net bir şekilde söyleyeyim. Türkiye ekonomisi şu an küçülmüyorsa ekonomik büyümesi sıfır seviyesinin çok uzağında değildir.

Bunun üzerine bir de yurtdışından gelen kötü haberler var. Amerikan ekonomisi bu hafta üç kötü haber açıkladı. Iflas krizinden bahsetmiyorum. Imalat sanayi küçülme noktasına geldi, tüketici harcamaları 2009’dan bu yana ilk kez eksi büyüme kaydetti ve hizmet sektörü de beklenenlerin altında büyüyor. Amerikan borsası boşuna düşmüyor yani. Avrupa’nın durumu ise daha kötü görünüyor. Problemlerini çözmek yerine ha bire erteleyip duruyorlar. Oradaki riskler daha büyük görünüyor.

Dışarıdaki gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz etkilerinin olması beklenmedik bir şey değil. Benim de durduk yere resesyon tahmini yapan biri olmadığımı biliyorsunuz. Piyasadaki oyuncular da salak değil. Zaten ucuz olan borsa 2011 yılında daha da düştü. Parası olan adam ekonominin nereye gittiğini parası olmayan ekonomi profesörlerinden daha iyi görebiliyor galiba.

Vaktim bitti. Merkez Bankasının faiz kararinin ekonomiyi resesyon patikasından çıkarıp çıkaramayacağını, yeni faiz azaltımına gidip gitmeyeceklerini, borsanın bundan nasıl etkileneceğini daha sonra vakit bulduğumda yazarım. En güncel yorumlarıma Turkishtime dergisinden ulaşabileceğinizi de belirtmek isterim. Bazı konuları ancak orada tartıştıktan sonra burada yazmayı daha uygun görüyorum. Parayı veren düdüğü çalar.

Bu yazi Insider Monkey sitesinin sponsorlugunda yazilmistir. Insider Monkey sitesine websitenizden link verirseniz, biz de size Ekonomi Turk sitesinden link veririz. Websitesi olanlara duyurulur.

9 Yorum Var.:

İzle ve Yorumla dedi ki...

Büyümesi %0 olan ekonomide nasıl oluyor da %10 cari açık olabiliyor, ben bi bunu anlayamadım. Ayrıca büyümeyi düşürmeden cari açığı düşürmek mümkün değil deniyordu bi dolu yerde, merkezin bu hamlesinde gördük ki ekonomi resesyon tehlikesi altında o zaman cari açık artık problem değil, ya da öyle mi acaba?

Son olarak merkez bu son hamlesiyle Aralıktan bu yana yaptıklarını çöpe atmış olmadı mı?

Editor dedi ki...

Cari acik konusunu iyi anlayabilmen icin arsivden bizim son 5 senede yazdigimiz yazilari okuman lazim. Ya da Ekonomi Turk kitabindaki cari acik bolumunu. benim bu konuyu bir kez daha aciklayacak vaktim yok. Ama sunu soyleyebilirim ki ekonomimiz %15 hizla kuculurken dahi cari acik veriyorduk. Cari acigin cozumu yavaslama degil tabii ki.

Merkez Bankasi ise yaptiklarinin cok az bir kismini geri aldi. Bu is yarim puan azaltmayla cozulecek sey degil. Piyasada kredi faizlerinin son 4 ayda ne kadar ciktigina Merkez Bankasindan bakarsan gorebilirsin. Turkishtime'daki bu ayki yazimda detaylariyla anlatiyorum.

İzle ve Yorumla dedi ki...

Sayın Editor,

Öğretici tavrınızı kesinlikle takdir ediyorum ancak sinema blogu yazıyor olmam ekonomiyi takip etmediğim (ya da ekonomiden anlamadığım) anlamına gelmesin lütfen. Ekonomi küçülürken cari açık verilmez demedim zaten, ama ekonomi küçülürken %10 cari açık olmaz dedim, olmuş mu daha önceden siz daha iyi bilirsiniz.

Demek istediğim, eğer Merkez ekonomik yavaşlama endişesiyle faizi indiriyorsa cari açığın da bu ölçüde düşeceğini tahmin ediyordur. Eğerki dünyada 2. dip olmazsa o zaman elimizde sağlam bir cari açık bombası oluşur diye düşünüyorum. Son krizde faiz indirmede biraz (1 yıl kadar) geç kalmıştık, sanırım bu sefer biz önceden gördük demek için böyle yaptılar :) umarım görmüşlerdir..

Editor dedi ki...

Merkez Bankasi disaridaki kriz kadar icerideki yavaslama yuzunden faizleri yarim puan indirdi. Dedigim gibi Merkez Bankasindan ticari, konut ve tuketici kredi faiz oranlarinin son 4 aydaki seyrini takip etmen lazim ne oldugunu anlaman icin.

da2f dedi ki...

Inan bey selamlar,

Insider Monkey bloğunda üyelik sistemini devreye alıp, hisse paylaşımlarını yapacağınızı söylemiştiniz bir süre önce. İşleriniz yoğun galiba. Hâlâ bu konuda bir haber okumadım. Böyle bir uygulamayı ne zaman hayata geçirme niyetindesiniz?
Dünya borsaları bu kadar düşüşte iken alım yapmak için iyi fırsatlar doğuyor. Ancak bu konulardaki sınırlı bilgimiz ile boş yatırım yapmak da istemiyoruz. Bize hisseler konusuda önerileriniz olabilir mi ve üyelik sistemini ne zaman devreye almayı düşünüyorsunuz?
İyi çalışmalar

dt dedi ki...

büyümeyi hangi rakamlara dayandırarak % o civarı olarak bizlere sunuyor hiç anlam veremedim. bu arkadaşın kendi farklı istatistikleri varsa bu istatistikleri hangi kurumsal düzeniyle sağladığını bize açıklamalı:)resesyonda bir ülke % 10 civarı cari açık veremez.ayrıca yorumlara genel gözle baktığınızda bir aydır türk ekonomisine saldıran faiz lobisinin paralı askerlerinin görüşlerine öok yakın olduğunu da belirtmek isterim.velhasıl yorumları beğenmedim,kasıtlı veya kasıtlı değilse cahilce yorumlar olarak değerlendiriyorum.Bence merkezin aldığı kararlar küresel bir kriz riskine dayanarak alınmış gayet mantıklı kararlardır.bence faizler daha da inecek.cari açık hariç tüm makro ekonomik göstergelerde türkiyenin durumu tamamen ayrıştırıcıdır.zaten hükümetin büyüme modeli de cari açığa daalı büyüme.bu hep devam edecek ta ki bu ülkenin üreticileri kaliteli ve katma değerli ğrünler üretene dek.elbette etkileniriz ama kısa sürede hızlı bir şekilde toparlanırız.misal 2009 son çeyrekten günümüze...

Editor dedi ki...

@dt,

Buraya ilk kez geliyorsun galiba...

syzer dedi ki...

en son açıklanan ticaret birim endekslerinde ihracat %7, ithalat %2 civarı düştü. IMF de düşük büyüme, yüksek cari açık tahmininde bulundu.Mevsimsel ve iş gününe göre düzeltilmiş sanayi üretim endeksi 3 aydır negatif olması, pmi endeksinde yükselme olmaması, konut ve otomotiv satışlarında düşüş yaşanması, TOBB'un yayınladığı açılan iş yeri ile kapanan iş yeri sayısındaki makasın artması(negatif anlamda),mevsimsel düzeltilmiş işsizlikte artış gözlemlenmesi(yüzde bakımından düşük aslında,1-2 ay daha beklemek gerekebilir)... ekonomimiz hakkında bilgi vermektedir.

Sayın Editor, benim bir sorum olacaktı.Borsada uzun vadeli yatırım yapmak için fırsat kolluyorum(4-5 sene gibi), amaç yüksek temettü veren bir şirkete yatırmak. Sizce borsa için erken mi? yatırım danışmanlığı kapsamında değilde, bir bilen olarak fikrinizi alayım dedim.

Editor dedi ki...

@syzer,

Borsada hic pozisyonum olmasaydi simdi hedefledigimin %25'i kadar bir pozisyon acardim. Ancak tabii portfoy cesitlendirmesi yapmaya dikkat etmek kosuluyla.

Ben bugun de ileride kosullarin normale donecegine yonelik borsada pozisyon aliyorum.