Ekonomi Turk'un Felsefesi

Malumunuz oldugu uzere bir kac gundur Orpen'in aramizdan ayrilisiyla sonuclanan bir tartisma dizisi yasiyoruz. Ben de konuya bir aciklik getireyim. Oncelikle Ekonomi Turk blogu liberal midir sorusuna bir cevap vermeye calisalim. Ekonomi Turk blogunun kurucusu benim, ben de liberal degilim. Burada yazi yazan arkadaslarin hepsi de liberal degiller. Ama bunun cok bir onemi oldugunu da dusunmuyorum cunku benim bu bloga yeni arkadaslari davet ederken ki amacim blogda "cok seslilik" falan saglamak degildi.

What is Insider Trading Anomaly
Recent Academic Studies on Insider Trading
How to Profit Legally From Illegal Insider Trading
Insider Trading in Germany
Inside Information About the Massive Insider Trading Probe
Insider Trading Returns
Definition of Insider Trading
Is Insider Trading Legal?
How Insiders Use Private Information and Don’t Get Caught?
SEC Regulation on Insider Trading: Section 10b

Ote taraftan yazdigim yazilarda genellikle serbest piyasa mekanizmasini yerinde oldugu zamanlar one cikarmaya calisiyorum. Serbest piyasa mekanizmasi her sart altinda en iyi sonuclari veren bir sistem degildir. Mukemmel sonuclar urettigi durumlar vardir, cuvalladigi durumlar vardir. Turkiye gibi sapina kadar devletci, neredeyse her seyin devletten beklendigi bir ulkede ben de burada yazilarimla teraziyi biraz dengelemeye calisiyorum. Calismanin, tasarruf etmenin erdemlerini anlatmaya calisiyorum. Genellikle bloga davet ettigim yazarlarin da bu yonde bir egilimi olmasina gayret ediyorum. Tum bunlara ragmen burada yazi yazan yazarlarin cogunluguna liberaldir diyemeyiz.

Bunlari soyledikten sonra Orpen'in aramizdan ayrilmasina gelelim. Birincisi Orpen'in aramiza katilmasinin sebebi Baris'tir, o yuzden de gondermek istemesine karsi cikmadim. Ikincisi, bu davranis liberallikle bagdasmaz elestirileri cok da yerinde degil. Neticede bu blogu bugunlere biz getirdik, 30-40 okuyucudan 1000 kisiye biz cikardik, bunu da istedigimiz gibi yonetmek hakkina biz sahibiz. Burasi internet uzerinde insanlarin fikirlerini ifade edebilecegi tek platform degil, biz Orpen'in internet uzerinden yayin yapmasini engellemiyoruz, ya da kendi emegiyle kurdugu blogunu da erisime kapatmadik. Bana bazi yorumcularimiz sosyalizm ile liberalizmi karistiriyormus gibi geliyor. Ucuncusu, ben Orpen'in uslubunu cok begeniyorum ve yazilarini da kendi blogunda okumaya devam edecegim. Birgun Orpen yazmayi birakirsa "boyle sosyalistlik olmaz, beni kazanilmis hakkimdan mahrum edemezsin, yazmaya devam edeceksin" diye de sikayet etmeyecegim (etsem ne komik olur degil mi?)

Bunlari bir tarafa birakip Orpen'in yazisindaki temel elestiriye bir bakalim:

"Batıdaki liberaller son krizle ilgili mahcubiyet içinde, devletin sistemi zamanında kontrol etmemesine ve geç müdahale etmesine atıfta bulunarak bir anlamda öz eleştiri yaparken bizim daltonlar kraldan çok kralcı kesilerek, finansal serbestliğe devlet müdahalesini eleştirerek faturayı yine devlete çıkarıyorlar."

Yanlis ifade olmus. Batidaki solcular devletin sistemi zamaninda kontrol etmemesine ve gec mudahale etmesine atifta bulunuyorlar ve devlet kontrolunun arttirilmasi cagrisinda bulunuyorlar. Batidaki liberaller devletin finans sistemine para aktarmasini, bes kurus etmeyecek kagitlari asiri yuksek fiyatlardan almasini yani bir anlamda yoksuldan zengine servet transferi yapilmasini savunuyorlar. Goreceginiz uzere bu liberaller alistigimiz uzere "devlet mudahale etmesin" demiyorlar. Niye? Cunku devlet ortada kaz gibi yolunmayi beklerken safligin alemi yok. Bu durumda cozum gercekten devleti buyutmek midir yoksa kucultmek midir?

3H Hareketi diye bir site var ve bu sitede bu kriz ve liberalizmle ilgili tonla yaziya ulasabilirsiniz. Yazilardan bir tanesinde Amerikan ekonomisi gercekten liberal degildir ve krizi de baslatan devletin (Greenspan'in) reel faizleri suni bir sekilde cok uzun sure negatif tutmasidir seklinde bir ifade var. Yani kriz devletcilik krizidir deniyor. Bir bakima dogrudur, dogrudur da serbest piyasa ekonomisinin zayifligi olan uc noktanin da krize katkida bulundugu gercegini degistirmiyor. Bunlar da yeni bilinen seyler degildir.

Birincisi principal-agent problem dedigimiz durum.

Ikincisi asimetrik enformasyon problemi.

Ucuncusu negatif dissalliklar.

Simdilik bunlarin detaylarina girmeye vaktim kalmadi. Belki 3H hareketi onca yazinin arasinda bu konulara da deginmistir.

7 Yorum Var.:

Kubilay dedi ki...

Ekonomix lafı ağzımdan almış. o yazmasa bu minvalde bir yazıyı ben yazacaktım. Ekonomix bu blogun kurucusuyum demiş, az bile demiş. Daha fazlası, sahibidir. En basit örnekle ben, liberalim ve insanların konuşma haklarını savunurum. Bu, benim evimin salonuna herkesin gelip bağırabileceği anlamına gelmez, bu bir. İkincisi de yine ekonomix daha evvel "siz liberaller eğitimi devlet vermesin dersiniz" mealindeki bir yoruma cevaben "benim liberal olduğumu ve eğitimi devletin vermesini istemediğimi nereden biliyorsunuz" şeklinde cevap vermiştir. Ben, daha siteye katılımcı olmadan önce de ekonomix'in benim gibi bir liberal olmadığını, ama akıllı bir adam ve ekonomi doktoru olduğunu, bir çok konuda benzer şekilde düşündüğümüzü biliyordum. Barış'ı ise hiç tanımam.

Sakin olmakta ve esas konumuza dönmekte fayda var. Fatih İstanbul'u fethederken bizanslılar kilisede meleklerin cinsiyetini tartışırlarmış diye bir rivayet vardır, biz de dünya kriz içindeyken "liberal platformlarda liberal olmayanlar yazabilir mi" gibisinden bir tartışma içine gömülmesek iyi olur.

Unknown dedi ki...

SiyasetKahvesi.com sitesinde de liberalizme elestirel gözle baka birçok yazı var isteyenler bakabilirler.

Investor dedi ki...

Kıytırık ekonomitürk blog yazarı Barış bu blogdan ayrılsın zira blogu mahvediyor.Açıkcası Barıştan nefret ediyorum.

Kişisel görüşüm hodri meydan....

Santiago dedi ki...

Adı ekonomitürk olan bir blogda kendisi Liberal olmadığını söyleyen 'bana göre bir insan neyim diyorsa odur yada ne değilim' ama ekonomiye ve diger konuların coguna Liberal yaklaşımlarda bulunan ekonomix'i daha daha çok Liberallerin okumasının ve onun blogunda Liberlizme eleştiri olarak yazılan bir yazıyı insanların eleştirmesinden daha dogal bir şey olamaz...
Tabiki bu insanlar liberal yaklaşıma sahiplerse o yazıyı eleştireceklerdir...
Ama bu yazının yazarınında önce cevap olarak yazanlara tahammulsuz yakıştırmaları yapıp sonrada cevap yazanların illaki o gorusu savunması gerekiyormus gibi ısrarla cevap yetiştirmeye çalışması dogru değildir bence...Yazını yazarsın herseyi orda acıklamıssındır herkes zırva dese bile bu seni fazlaca enterese etmemelidir...
Denememelere katılıyorum ne insanlar görüşlerini dile getirirken çizgileri aşmalı ne de esas tartışma noktalarının dışına çıkmalıyız...
Bu önemli blogdan maximum faydayı anca bu şekilde görebiliriz...

neqx dedi ki...

abesle istigal etmeyin, isinize bakin.

ulas dedi ki...

1- Blog kurarken maksadınız çok seslilik olmayabilir ama bir kere blog çok sesliliğe ulaştığında bunu boğup öldürmeye kalkmak sizce doğru mu?

2- Bu blogun sahibi siz olduğunuz kadar okuyuculardır aynı zamanda, bunu kabul etmiyorsanız herkese açık değil, gizli saklı bir deftere yazın. Kendi adıma bu blogu bir yıldır takip ediyorum o zaman okuyucu olduğum için sahibiyim aynı zamanda...

3- Üstteki iki maddeyi sidik yarıştırmak için değil sizin sandığınız kadar küçük bir saksıya sığmamaya başlayan bu çiçeği daha büyük bir saksıya almanız için yazdım. Anladıysanız sevinirim.

4- Barış Bey, eğer Orpen'i siteye getiriyor ardından ya o, ya ben durumuna geliyorsa diyeceğim bir şey yok, pes...

5- Siz de sahibi olduğunuz sitede sırf fikirlerini açıkladı diye Orpen'i kovmasına gık demiyorsanız size de pes. İşte kendisine bu sitenin okuyuculuktan kaynağını alan bir sahiplikle ben bu duruma karşı çıkıyorum.

6- DSP'de yıllar önce yapılan bir kongrede Sema Pişkinsüt aday olduğu için kongreden kovulmuş, konuşma bile yapamamıştı. O dönem çok haklı olarak bu nasıl demokratlık denilmişti. Ya CHP'den sırf Baykal'ı eleştirdi diye ihraç edilenler. Bu vakalara da hep karşı çıkılmadı mı? Bu insanlara sizin parti kurma özürlüğünüz var biz bunu mu yasakladık sadece partiden ihraç ettik denilseydi bu demokratlık mı olurdu?

7- Beyefendi diyor ki kendi blogu var, onu mu yasakladık, diğer bloglarda yazmasına mani mi olduk? Sorun işte burada, bunları yapacak gücünüz olsa, elinizden geleni ardına koyamayacağınıza inanıyorum. Bilhassa Stalin kılıklı Barış Bey'in...

8- Alıntı : "Birgun Orpen yazmayi birakirsa "boyle sosyalistlik olmaz, beni kazanilmis hakkimdan mahrum edemezsin, yazmaya devam edeceksin" diye de sikayet etmeyecegim"

Nasıl bir çarpıtma bu , birgün siz gelip ben bu blogda yazmıyorum arkadaş derseniz buna kim karışır, bu sizin özgürlüğünüzdür. Ama misal, ben bir gün bu blogu hackleyip kontrolü ele geçirsem sizi atsam bu biiiiirrr diktatörlük olur iki saygısızlık olur. Aynı şekilde aldığın yazar ben artık yazmıyorum demeden sen sırf fikirleri için onu kovarsan bunun ismi Hitler faşizmi olur.

9- Savunduğum şey sosyalistvari bir biçimde kendi hakkım değil, bir başka BİREYİN hakkıdır.

10- Alıntı :"Goreceginiz uzere bu liberaller alistigimiz uzere "devlet mudahale etmesin" demiyorlar. Niye? Cunku devlet ortada kaz gibi yolunmayi beklerken safligin alemi yok. Bu durumda cozum gercekten devleti buyutmek midir yoksa kucultmek midir?

İşte bizim devletçilik fikrimizde sizin anlamayı başaramadığınız şey bu. Amerikan devleti tam da Marx'ın dediği gibi sınıf çatışmalarından galip gelen sınıfın yani sermayenin iktidar aracıdır. Böyle bir devlet olduğu için gayesi sizin teorilerinize uymak değil, yoksulun cebinden alıp zenginin cebine koymaktır. Bizim devletçilik anlayışımızda sermaye devletin politikasına uygun hareket eder, devlet sermayenin değil. Türkiye örneğinde Tüsiad'ın devleti yönlendirmesi yanlış olandır, doğru olan devletin Tüsiad'ı yönlendirmesidir. Yani biz iktidara geldiğmizde bu sermaye grupları sopayı yiye yiye önce Türk devletinin yanında olamyı öğrencekler. Ondan sonra da bizim stratejik derinliğimizin olduğu Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya'ya yönelecekler. Bu arada Batı ile olan ilişkileri de devletin menfaatlerine göre yürütecekler.

11- Amerikan devleti yukarıda anlattığımız gibi sermayenin aracı bir devlet olduğu için Amerikan halkının oyunun kıymeti yoktur.

molgu dedi ki...

burda ekonomixin tutumu en dogrusu.

orpen yazısını begenmedim ama böyle bir ortamda bu tarz bir yazı yazmış olmasını normal karşıladım.
bu ölçekte bir kriz yaşanırken, sistemik tartışmaların ortaya çıkması ve bu tartışmaların duyguları galeyana getirmesi anlaşılır bir durum ama duygular yerini sonradan başka bir duygulara bırakabilir.
barışın ya o ya ben demesi duygusal bir tavırdır.
ben kendimi liberal olarak gören biri olarak orpen'ın yazmaya devam etmesini tercih ederdim. Onun gibi düşünmeyenler düşüncelerini tavırlastırmak yerine yazı haline getirebilirlerdi.
neyse umarım bu tartışma blogun kalitesine zarar vermez.