Biri bana anlatsın...

Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar ile Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul ile konuşmuş. Konuşmanın bir yerinde VM’ın bir sorusu üstüne ZK şöyle demiş: “Yurtdışında güven sorunundan dolayı alınan mevduat önlemlerine Türkiye’de gerek yok. Türk bankacılık sektörü bu açıdan son derece sağlam. 50 bin YTL’lik mevduat garantisini yeterli görüyoruz.”

Yazıda VM “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk de mevduat sigortası sınırını yeterli gördüklerini söylemişlerdi. Bankacılardan da bu yönde bir istek yoksa, Türkiye, mevduata garanti sınırı konusunda "örnek ülke" olma yolunda hızla ilerleyecek demektir” diye konuyu bağlamış.

Kardeşim 50,000 YTL kime göre iyi? Devlete ve bankacılara. Pekiyi ya vatandaşa? Ben para biriktirmenin ne kadar zor olduğunu iyi biliyorum. Fedakarlık yapmak, planlı olmak, bu konuya ciddi yaklaşmak lazım. Çalışıp, çabalayıp, emekliliğimi güvence altına almak için bir çuval para biriktirmem gerek. Bu parayı da üç kuruş extra faiz almak için abuk subuk bankalara yatırmayacağım elbet. Yatırırsam ve sonra o bankalar batarsa tabii ki kabahat bana ait olacak ama şu ana kadar güvenli bildiğimiz bankaların iyi ve doğru yönetildiğini, ileride arıza çıkartmayacaklarını nereden bilelim?

Paramız bankada güvende olmayacaksa nerede olacak? O zaman icat etsinler bir sigorta, 50,000 YTL üstü tasarruflarımız için gidip o sigortayı yaptıralım. Param arttıkça riski dağıtmak için her 50,000 YTL’yi başka bankaya yatırmaya kalksam, haydi şimdi beceriririm ama belli bir yaştan sonra bunların takibini yapmak kolay mı? Üstelik kaç tane güvenilir banka var? Bu iş nasıl bir iş anlamıyorum. Biri bana anlatsın... Ya da “benim sadık yarim kara topraktır” deyip, gidip parayı gayrimenkule bağlayayım. Bu sefer de kiracılarla tebelleş olmak gerek ki o bence daha zor. Yillar önce kira ödemeyip, evimi de tahrip eden bir kiracıyı tahliye etmek için mahkemeye başvurmuştum, 1 yıl sürmüştü. Sonunda sinirden evi de satmıştım.

8 Yorum Var.:

ekşi iktisat dedi ki...

ortada banka batiracak bir panik ortami olmadigina gore, durup dururken kendiliginden batacak bir kuruma para yatirmadiginiz muddetce, endiseye gerek yok. banka batmayacagina gore, bir kayip olmaz. vatandasi bankalara hucum ettirecek bir risk olursa da, o garanti artar muhtemelen. yani efektif olarak guvence 50,000YTL'nin uzerinde zaten.

tabii, paran var mi derdin var, o ayri:)

Junior dedi ki...

"her 50,000 YTL’yi başka bankaya yatırmaya kalksam...kaç tane güvenilir banka var ki?"

Bu da denememelerin 1 yilda 2 ev aldim demesinden sonraki bir diger bomba oldu :)

Keynesian006 dedi ki...

Bu donemde bankalara bile guvenmeyenler icin %100 devlet garantisinde olan kamu kagitlarini, ozellikle de eurobondu tavsiye etmek geliyor benim aklima da. Ama yine de dikkat! Bu kagitlari hangi kurumlar araciligiyla aldiginiza dikkat etmeniz gerekiyor. Bir zamanlar Imarbankasinin da musterilerine sozde devlet kagidi sattigi aklima geliyor.

T'Pol dedi ki...

Sevgili Junior, cümlenin başından alıntı yapmayıp işine gelen yerden kesmişsin bakıyorum:) "Param arttıkça" demiştim. Ayrıca 42 yaşında temelde ortalamanın üstünde kazanan çoluğu çocuğu olmayan birinin en az 50,000 YTL tasarrufu yoksa ayıp olur. En azından herkese para biriktirin diyen ben, ayip etmiş olurum oyle degil mi?

Kubilay dedi ki...

Junior, merak etme, senin yaşındayken biz de senin durumundaydık. Hatta muhtemelen ben senden daha da kötü durumdaydım. Akıllı insanlar iyi para kazanırlar. senin durumunun da bundan farklı olacağını sanmam. Bizim yaşımıza gelince anlarsın. Durmadan tekrar ediyorum gibi oluyor ama ekonomix'in benim en çok kulağımda kalan ve bana en çok yararı dokunduğuna inandığım sözü "haftada 80 saat çalışarak yapamayacağınız şey yoktur. Ben Türkiye'de çok az kişinin haftada 80 saat çalıştığını sanıyorum" sözüdür. Nazar etme ne olur, haftada 80 saat çalış, senin de olur.

Adsız dedi ki...

Kefenin cebi yok, biriktir biriktir nereye kadar. Tasarruf edeceğim derken işin suyunu çıkarıp hayatı ıskalamayalım da (Haşmet Babaoğlu gibiyim, nasıl ama).

Blog Sahibi dedi ki...

http://ekonomiturk.blogspot.com/2008/08/issizlik.html

Hüseyin MEÇO dedi ki...

bende günde 16 saat çalışanlardanım.1986 da evlendim 1987 de bir çocuktan sonra 1988 de banka temizliği yaptım çorap sattım vs bir baktım 2006 ya gelmişim.18 sene nasıl geçti anlamadım.2008 de ytl olarak borcum var oda 2009 şubatta bitecek.kefenin cebi yok lafını en çok ben duydum diyebilirim.çok çalıştım ve çok hakettim diyorum.şimdi tam 8 saat çalışıyorum gençlikte yapamadıklarımı yapıyorum.aileme zaman ayırıyorum.çocukluğum zaten fakirlik içinde geçmişti.çocuğum şimdi finans üzerine mastır yapıyor iü de.oğluma şöyle diyorum 25 inde evlenmeyen 30 zunda çocuk sahibi olmayan 40 ında ev sahibi olamazsa 50 inde hayatın güzelliklerinden uzağa düşer.