Cemaat Memnuniyeti

Diyanet reformlarına yenilerini ekliyormuş, artık bu kadar refromdan herhalde siz de benim kadar sıkılmış olacaksınız ama bazı yerlere değinmek gerekiyor. Gazete habere cemaat memnuniyeti diye başlık atmış, detaylarda şunlar var:

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2009-2013 Stratejik Plan Taslağı ile camiler sosyal kültürel mekanlar haline getiriliyor. Plana göre camilere internet bağlanacak kütüphane ve çay ocağı açılacak. Cemaatin memnuniyeti anketle ölçülecek

[…] DİN hizmetlerinin toplumun her kesimine ulaştırılması amacıyla camiler sosyal ve kültürel mekanlar haline getirilecek. Pilot uygulamayla 200 camide kütüphane, çay ocağı, derslik ve çok amaçlı salon açılacak. Her ilde 10, nüfusu 20 binden fazla ilçelerde 5, diğer ilçelerde ise 2’şer camide kütüphane veya kitaplık yapılacak. Yeni uygulama kapsamında, camilerin yapımı için de proje yarışmaları düzenlenenecek. Kadın din görevlileri için yurt dışı görevi cazip hale getirilecek.

Haberin devamında gurbetçi çocukları için kültür turizmi gibi gülünçlükler de var.Yalnız memnuniyeti aranan bir cuma cemaati mensubu olarak 200 cami atılımına itiraz ediyorum. Bizim mahallede küçük bir cami var, bir iki sefer teravihe gittim, bir saf adam anca vardı, üstelik secdeye gittiğimde halıdaki kokuyu almamak için nefesimi tutuyordum, işte bu cami de atılım kapsamına alınmalıdır. Zaten teravihte bile 8-10 müşterisi var, en iyisi bu camiyi komple çay ocağına çevirin, hem müşteri artar hem de imam asıl işi olan ticareti daha iyi yerine getirir. İnternete de hayır demiyorum, bilgi çağı sonuçta, imam cuma hutbesi okurken uyuklayacağımıza camiye kablosuz alıcılı telefon, bilgisayarla gider hutbeye nazaran daha iyi vakit geçiririz. Yalnız çocuklarımızın sevindirilmesi unutulmuş, camilere birer playstation, Wii bölümü de açılırsa süper olur. Müezzin jeton satar, o da bir parça yolunu bulur.

Kadın din görevlileri yurtdışına giderken yanlarında kocalarının da gönderilmesini bekleyebiliriz, zaten öğretmenler nasıl birbiriyle evli çift maaşlı memurlarsa, imamların hanımları da kadın kuran kursu öğretmenleridir. Herhalde diyanet eğitime yalnız başına bir kadın gönderecek değil, imam-ı feşmekanın bu konuda fetvası var, gidemez. Para bol nasıl olsa, ikisini birden göndersin. Evdeki çocuklar yalnız kalamayacağına göre onları da götüreceklerinden çocukların yurtdışındaki okul parası filan da dikkate alınmalıdır. Reform yapıldı mı tam olacak, strateji uzmanı konuşuyor burada.

Son olarak bir de itirazım var. Cemaat memnuniyeti lafı bana ‘camilerdeki cemaate müşteri muamelesi yapılacak’ intibaı edindirdi. Malum bizim memlekette okullarla, hastanelerle ilgili bir düzenleme yapılacak olsa ne kadar devletçi kafa varsa ‘öğrenci müşteri değildir’, ‘hastalara müşteri muamelesi yapılamaz’ türü sloganlarla yola çıkarlar. Aslında söylemek istedikleri ‘bu reform yapılırsa öğretmenler, doktorlar devletin ballı imkanından bir parça da olsa taviz verecek’gibi birşeydir ama halka böyle bir mesajın verilmesi uygun olmayacağından müşteri sözü kullanılır. İşte cemaat için de bu gündeme gelmiş, şimdi beklentim imamlara ek işler yükleyip onların kurulu düzenini bozacak çayocağı işletmeciliği, internet jetonculuğu gibi reformlara karşı imam sendikalarının ayaklanıp ‘cemaat müşteri değildir’ şeklinde sokaklarda yatıp yuvarlanmalarıdır.

Öyle ya, devlet okullarında ve devlet hastanelerinde olduğu gibi müşteri değil eşşek muamelesi görmek cami cemaatinin de hakkıdır, bu hakka uzanan neoliberal saldırıya göz yumulamaz. Hem zaten bakın ABD’de iki banka devletleştirildi, komünizm yakındır.

4 Yorum Var.:

Keynesian006 dedi ki...

Beni de su ifade irite etti:

"...Din hizmetlerinin toplumun her kesimine ulaştırılması amacıyla..."

Toplumun her kesimine din hizmeti ulastirilmasi mi???
Samimi dindarlarin boyle bir misyonu olmasini anlarim da bir devlet kurumununkini asla!..

Ben bu sozde 'laik' devleti anlayamiyorum bir turlu.

Biiir: Yahu toplumun her kesiminin din hizmeti talebi var midir?(Butce fazla gelmeye basladi galiba)

Ikiii: Diyanet Teskilati, toplumdaki diger inanc mensuplarina da din hizmeti ulastirmayi gaye edinmis ise eger, bunun icin kadrosunda biraz haham, biraz papaz, pastor ve hatta dede bulundurmasi icap etmez mi?

Keynesian006 dedi ki...

Diyanet'in bu Yurt disi gorevi de ne ola ki (Malum, kamuda bu yurt disi gorevler balli lokmadan daha tatli olur)?

Diyanet'in sitesinden:
"Başkanlığımız yurt dışı teşkilatında halen boş bulunan Brüksel, Lahey, Londra, Stockholm, Vaşington, Viyana, Sofya, Lefkoşe, Almatı, Taşkent, Üsküp, Aşkabat ve Moskova Din Hizmetleri Müşavirlikleri ile Strasburg, Köstence ve Nahçıvan Din Hizmetleri Ataşeliklerine sürekli görevle atanacak personeli belirlemek amacıyla..."

Yurt disindaki din gorevlisinin ucreti de benim vergilerimden odenecekse, Hilafet niye kaldirildi, Diyanet niye kuruldu?
Aha bu da üüüc olsun.

Junior dedi ki...

TC vatandaslarinin yogun oldugu bolgelerdeki camilere diyanet buradan imam gonderiyor. Almanya, Hollanda, Belcika ve Isvicre en cok Turk camisi ve imaminin yer aldigi olan ulkeler. Sonucta ordaki insanlarda bizim vatandasimiz olduguna gore ve hepsi olmasa da onlarin da vergi odediklerini dusundugumuzde, nasil ki konsolosluk acmak devletin goreviyse, bu ihtiyaci gidermek icin oraya din gorevlileri gonderilmesinde de bir yanlis gormuyorum.

Aksine faydali bir uygulama; zira son gunlerin meshur konusu Deniz Feneri orneginde oldugu gibi oradaki vatandasi kandirmaya megilli bircok organizasyon var. Daha once de Kombassan-Yimpas facialari yasandi. Bir de radikal cemaatleri eklediyin. Diyanet hocalarinin gorev yaptigi camilerde bu gruplar etkin olamiyor. Ama tabi her grubun etkin oldugu ve diyanetin kadro gonderemedigi camilerde mevcut. Bunlar da Avrupadaki Turkiye gercegi...

Keynesian006 dedi ki...

Junior, soylediklerinde haklilik payi olabilir.
Ama bunlar benim isaret ettigim uc noktaya cevap teskil etmiyor.
Bizi cevreleyen toplumsal sartlara oylesine alismisiz ki, aslinda birer facia olarak nitelendirilmesi gereken olgu ve olaylar bizim icin siradanlasmis halde.
Laik bir devlette ki, anayasasinda 'din' olmayan dunya uzerindeki uc ya da dort devletten biriyiz.
Bir belediyenin (Bolu Bld.) bir festivalde vatandaslarin ibadet ihtiyacini karsilayabilmek icin, bu 'event'in gerceklestirildigi kir ortamina vatandaslari tasiyan otobuslerden birini bir kac saatligine bayanlarin ibadeti icin tahsis edilmesini, bir siyasi partinin kapatma gerekcesi olarak gosterildi (Bknz: AKP Kapatma Iddianamesi). Mahkeme uyelerinin hemen hepsi de bu ve buna benzer eylemlerin 'irtica odagi' olmak fiiline ornek oldugu kararina vardilar. Uyelerin cogunlugu ise sirf bu gibi nedenlerle, bir siyasi partinin kapatilmasi gerektigine hukmettiler. Bu gerekcenin AYM uyelerinin soz konusu partinin kapatilmasi icin gecerli buldugu gerekcelerden olup olmadigini ise, Mahkeme'nin gerekceli karari aciklaninca ogrenecegiz.