Günün alıntısı

Yazan: ekodok Pazar, Mart 16, 2008 4 Yorum Var.
Kızmadan...
Sinirlenmeden...
Bıkmadan...
Usanmadan uğraşarak...
Hep birlikte...
Halk iradesinden hoşlanmayan bu yeteneksiz elite karşı...
Daha güçlü...
Daha etkin...
Ve daha üstün olmak için...
Evrensel dünya ölçüleriyle kol kola girmeliyiz.
Unutulan yeni sivil anayasa...
Ve savsaklanan AB reformları için gaza basmanın tam zamanı.
* * *
Gaza basın ki...
Ortadaki kavganın...
‘Laiklik’ meselesi değil, halk iradesine karşı bir sivil darbe olduğu iyice anlaşılsın.
(Mehmet Altan, Star, 16.03.2008)

4 Yorum Var.:

ulas dedi ki...

Dünya vatandaşı Mehmet Altan'a bak, Allende'nin devrilmesi konusunda acaba ne düşündün ya da devrilen Ajax Operasyonu mağduru milliyetçi Musaddık hakkında ne düşündün ya da en son Chavez'i devirmek isteyen, tüm bunları yapan Avrupa'nın efendisi ABD için ne düşündün?

Rezil rüsva olacağınız gün yakındır...

Ceplerinden başka şey düşünmeyen bu insanlar bakalım geçmişte neler demiş.

Fransız, Avusturyalı, Belçikalı, Bulgar, Romanyalı, İtalyan ve İngiliz parlamenterler hep bir ağızdan ‘vatanseverler birleşin’ diye haykırırken, bizim ABD-AB uşağı medyanın gözbebeği, Cizvit papazlarının eğittiği Mehmet Altan bakın neler yumurtluyor:

“Ben dünya vatandaşıyım…”

“Türkiye’nin çöküntüsü hızlanmazsa giremeyeceğiz AB sürecine…”

Prof. Dr. Eser Karakaş, gönüllü uşaklığa hazır olduğunu bakın nasıl açıklıyor:

“…uluslararası vesayetten yanayım. Kopenhag Kriterlerini uluslararası vesayet Türkiye’ye dayatacaksa, ben de bir biçimde bundan yanayım.”

AB’nin bazı parlamenterleri , ‘Avrupa Vatansever Partisi’ni kurma hazırlıkları içindeyken, ABD-AB beslemesi PKK teröristlerini Kandil dağındaki inlerinde görmeye giden gönüllü devşirme Ahmet Altan, bakın seceresini nasıl ortaya koyuyor:

“Bir çift kadın memesine vatanı satabilirim.”

Şu ibret verici sözlere bir bakar mısınız:

“Ben bir fikir orospusuyum…Bir orospu kim para verirse onunla yatmaz mı? İşte ben de onlardan biriyim. Yalnız parasını aldığım iştedir aradaki fark”

Bu sözler Radikal gazetesi köşeyazarı Murat Belge’nin babası Burhan Belge’ye aittir.

Oğlunun babasından farkı olmadığı görüşleriyle de aşikardır.

fikir orospusu’ Burhan Belge’nin çocuğu Murat Belge bakın ne diyor:

“Türk olmaktan kıvanç duymuyorum!..Yani ben elimde olmadan Türk doğmuşum. Hatta ailemde Çerkezlik var, Türklük yanım zayıf yani! Türklüğümün zayıf olmasından kıvanç duyuyorum!”

http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=7414

Pazartesi, Mart 17, 2008 6:42:00 ÖS
Hasan MERT dedi ki...

Aslında bu yazıyı yazan birine benim verebilecek cevabım olmaz. Çünkü her tarafı saçma, hangi birinin saçma olduğunu kanıtlayım ki... Dünyayı-Gelişmeleri göremeyen bir beynin ürünü olduğu çok açık. Şahsiyetli "Ulusalcı sol bir hükümet" bekliyor ulaş. Ulaş arkadaşım uyan, o beklediğin Türkiye'de... Tanzimattan önce geldi ve yerleşti. Ya hükümet ettiler veyahut hükümetleri baskılayıp istediklerini yaptırdılar ve sonuç ortada. Bir İmparatorluğa "ulusalcılık" fikrini aşıladılar (nazım hikmet bu akımın sonuncu ancak en meşhur temsilcisidir, polonya milliyetçisidir ataları da). Balkanları ve ortadoğuyu tamamen yitirmiş, genç bir Türkiye Cumhuriyeti kaldı elimizde. Ancak siz bu "ulusalcılığı" daha da kaşıyın, bakalım, neresi kalacak, kala kala.
Ancak, MrBrooks da belirtmiş,"yakın gelecekte Türkiye'de demokratik yollarla böyle bir hükümet kurulmasını mümkün görüyor musunuz gerçekten?" Ben de aynı şeyi merak ediyorum, bu ihtimali yakın görüyor musunuz? Size ev ödevi vereyim. Eğer bu amacınızı gerçekleştirmek istiyorsanız, bütün gücünüzle islamiyete cihad açın. Çünkü Türkiye'de yaşayan halklar, tek bir hakka inanıyor ve o hak da "ulusalcılığı" yasaklıyorsa, siz ya hakla ya da halkla mücadele edeceksiniz demektir.
Globalleşen dünyada, sizin özlemini duyduğunuz despot idareler yok, farkına varamadınız mı cidden?

Salı, Mart 18, 2008 5:07:00 ÖÖ
ulas dedi ki...

Sevgili ellesse,

Öncelikle ilk yazdığım yoruma her tarafı saçma demişsin ya o kadar güzel fikir tartışması yaratmışsın ki ben ikna oldum inan (!)Galiba o şahısların sözleri için uydurma diyorsun yani benim gibilerin uydurduğunu söylüyorsun. Peki ilk paragrafta geçen tarihi olayları da mı ben uydurdum? Evet saçmalık varsa Şili'de seçimle gelmiş iktidarı deviren, petrolü milli anlayışla yönetmek isteyen Musaddık'ı deviren, Latin Amerika'yı arka bahçesi gören ABD'nin yaptığıdır ve onun destekçisi şahısların...

İslam'ın yasakladığı şey ırkçılıktır, soy sopçuluktur. O soy sopçuluğu da buradaki pek çok yazıda gördük. Biz niye Allah'a karşı olalım. İşte liberaller görün, karşı fikir sunduk, hemen karşımıza Allah'ı çıkardılar. Şimdi benim karşıma hadi tartış diye Allah'ı çıkartırken,neyi savunayım, ne savunsam dinsiz olurum. İşte anladınız mı laikliğin önemini. Laik olamayan sistemlerinde biz hep Allah'a muhalif olacağız onlara göre...

Ellesse kardeşim, sen benim nasıl bir rejim istediğimi önceki yorumlarından okuyacaktın. Okusaydın böyle ileri geri konuşmazdın. Bizim ulusalcılığımız Türk milletinin ve diğer tüm ezilen milletlerin dünya milletler ailesinde eşit ve şerefli bir üyesi olmasını ister. Ben kimseyi aşağı görmüyorum. Burada Amerikan politikalarına karşı çıktığım gibi Amerikan halkının hakkını bazı yazılarda verdiğimi düşünüyorum. O uyutulan halkın dahi Soğuk Savaş sonrası dünyada Amerikan hegemonyasını istememesi, dünyayı ilgilendiren işlerin eşit ve demokratik biçimde yapılmasını istemesine Brzezinski, Huntington adeta çıldırmaktadır. Ben böyle milleti değil, onun emperyalist entelijansiyasını aşağı görürüm.

Salı, Mart 18, 2008 11:08:00 ÖÖ
ulas dedi ki...

İmparatorluğu parçalatan kompradorlardı ve rüyalarda yaşayan milliyetçiliğin başka akımı. Şahsiyetli ve gerçekçi miliyetçiler olmasaydı bugün adın Yorgo olurdu.

Türkiye Cumhuriyeti, mazisi şanlı bir milletin Ergenekon'a sığınmasıdır. Bunu o beğenmediğin şahsiyetli ulusalcılar yaptılar. Ergenekon'dan çıkış vakti eninde sonunda gelecektir. Biz demirden dağları şimdiden eritmeye başladık.

Salı, Mart 18, 2008 11:16:00 ÖÖ

Yorum Gönder