Geçen bahardaki cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında demokrasiyi tıkanma noktasına getiren 367 hokkabazlığının mucidi Sabih Kanadoğlu şimdi de "Bu meclis anayasa yapamaz" demiş. Gerekçesi de anayasaların ancak bu konu için özel olarak seçilmiş kurucu meclisler tarafından yapılabileceğiymiş. Peki kurucu meclisler nasıl veya ne zaman oluşturulabiliyor? Ülke bir savaştan ya da otoriter bir yönetiminden çıktıktan sonra, yani devlet yeniden kurulurken. Yani kısacası beyefendi sadece şu andaki iktidara değil gelecekte demokratik rejim içindeyken yeni bir anayasa yapmaya niyetlenebilecek herkese de "Anayasa yapmak sizin neyinize ulan! Anayasaları sadece darbeci askerler yapar. Oturun aşağıya!" diyor.
Yahu, lafta hukukçu geçinen bu adamların ağızlarından çıkanları kulakları duyuyor mu acaba, çok merak ediyorum. Bir toplum eğer yaşayışını düzenleyen temel kuralları beğenmiyor ve değiştirmek istiyorsa neden bunu seçilmiş siyasi temsilcileri aracılığıyla yapamasın? Bir toplumun yaşayışını düzenleyen temel kuralları yapma yetkisi neden sadece belli bir dönem o toplumu yönetme yetkisini silah zoruyla ele geçirenlere ait olsun? Bu nasıl bir hukuk anlayışıdır, nasıl bir demokratlıktır? Anlayan beri gelsin. Çıldıracağım yarabbim!!
Yapar beyefendi yapar. Bu meclis bal gibi de yeni bir anayasa yapar. Eğer ille de yeni anayasalar ancak olağanüstü dönemlerde yapılır diye ısrar ediyorsanız, yaşadığımız şu dönemin de olağanüstü bir dönem olduğunu kabul edin gitsin. Neden derseniz, bu dönem Türkiye Cumhuriyeti tarihinde başarıya ulaşamayan ilk askeri müdahaleye sahne oldu (1960'lardaki, ordunun tümünün değil de sadece bir kısım unsurlarının kalkıştığı başarısız darbe girişimlerini saymıyorum). Halk, sandıkta, sırtını askere dayayanlara silleyi yapıştırdı. Bazılarına bakılırsa, ikinci cumhuriyet kuruldu. Eee, ikinci cumhuriyet kurulduysa ona yakışacak yeni bir anayasa yapmanın da zamanıdır. Haa, şu andaki meclisi de halkın atadığı bir kurucu meclis olarak kabul edin. Kurucu meclisleri hep darbeciler mi atayacak? Bu kez de halkımız atamış olsun, ne çıkar? Kapiş?
8 Yorum Var.:
Bu meslis hatta iktidar partisi tek başına anayasa yapar, neden yapamasın ki. Nihai onay halk oylaması olmalı, ben fazla bilmiyorum proseduru. Halk onaylarsa anayasa da meşruluk kazanır. O zamanlar ben yoktum, bizim halkımız 12 Eylülün cunta anayasasına yüzde 92 oranında evet oyu vermiş.
Demek istediğim 82 Anayasasının arkasında kapı gibi yüzde 92 var, gerçi bazıları ölmüştür, bazıları da değişmiştir.Bir de bu açıdan bakın.
Birincisi bunu AK partinin hazırladığı büyük bir yalandır. Onlar hukukçulara yaptırıyorlar ikincisi Deniz arkadaşımız güzel demiş. Halk kabul ederse yeni anayasa hayata geçecek niye bu kadar korkuyorsunuz halktan sayın halkçı(!) yazarlar ve yoldaşlar. Ulan diye de bir başlık atmışsın ki çok lakayit ve hoş olmayan bir başlık olmuş.
Muhammed Bey,
Siz hiç Hürriyet Gazetesi okumuyorsunuz galiba. Sepetteki bir çürük elma diğerlerini de çürütür misali, Yılmaz Özdil geldi geleli bu gazetede bidon kafa, salak, lan türü laflar gırla gidiyor. Bir ara okuyucularımızın üslubumuzla ilgili eleştirilerini dikkate alıyordum ama kusura bakmayın artık alamayacağım. Basınımızın amiral gemisi bu üslupta bir sakınca görmüyorsa ekonomi bloglarının amiral gemisi olarak biz de bir sakınca görmüyoruz. İstediğimi yazarım. İster okuyun, ister okumayın.
Meclis bu neden yapmayacak ? Elbette yapacaktır. "Netekim" Yapmıştır...Uslub noktasında ise amiral gemisiyle aynı uslubu takınmanın bence gereği yok. Hürriyetin çok satması ya da böyle "bidon kafa" "göbeğini kaşıyan adam" v.s gibi hakaretlerin çok tutması ve populer olması onlara çok değer verildiğinin göstergesi değil tuhaflığından kaynaklanmaktadır ki gazali bu konuda enfes bir tespitte bulunmuştu "tuhaf olan çabuk yayılır bol ilgi bulur". Hulasa sizin yazdıklarınızda populer hale gelen ekonomitürk tuhaflıklarıyla değil güzel tespitleri ve farklı bakış açıları ile ekonomi bloglarının amiral gemisi olmuştur.
Siz hangi lidere oy verdiginizi söyleyin ben size üslubunuzu söyleyeyim :) Başbakana bakarsanız, ne demek istediğim anlaşılır. Milletler layık olduklara gibi idare edilir derler.
Nisan ayından beri bitmek bilmeyen tartısmalar..
Cumhurbaskanı secımıyle baslayan bu tartısma dalgasına hergun bırseyler eklenıyo..
Ardından secımler tekrar cumhurbaskanı sımdı anayasa bundan sonra referandum sonucu evet cıkarsa A.Gül'ün durumu ne olacak..
Secımden yeterlı halk destegını aldılar anayasayıda yapıyolar..
Ortaya sunu yaptık bakın demeden yıne basladı sallamalar..
Bı bakalım ne yapmıslar ne yanlıs haa sonra gıdılecek yıne sandıga zaten anayasa ıcın (21 Ekım referandumunun bu anayasa ıle alakası yoktur) Halkın neye gore oy verdıgı bellı degıl herkes okuyup aa 41 madde sunu getırmıs 124. maddede boyle boyle avantajlı tam sıvıl anayasa olmus dıyebılecek egıtım sevıyesı de yok ..Hos 82 anayasasını anlamak ıcın baya kafa yormakta gerekıyodu ama..
E o zaman "samet" beyin dediğine göre anayasanın bahsedilen ilgili maddelerini anlayan başta bu zihniyeti taşına kendisi ve bekir coşkungillerin diğer fertleri ile bizim köydeki abdurrahman emminin oyunu eş değer tutmayalım ve 10 abddurrahman emmi eşittir bir b.coşkungiller ferdi olsun... hem böylece daha mantıklı sonuç ortaya çıkar (sayın öymene saygılar) hatta ve hatta oylamayıda açıktan yapıp gizli bir tasnifle belirlersek daha gerçekci olur... sandık başkanlarınıda yine aynı familyaya ait bir kaç er kişiyi koydukmu Türkiye müreffeh bir duruma gelir ve layıkıyla seçim yapılmış olur.
sonrada laylay lom o ihale senin bu ihale benim...susuzlukta cabası..nasıl mantıklımı ?
Yorum Gönder