Turkiye'nin Kredi Notu Ne Zaman Yukselir?

Turkiye'nin kredi notu ne zaman yukselir, veya kredi derecelendirme kuruluslari ne zaman verdikleri yanlis nottan geri donup Turkiye'yi yatirim yapilabilir ulke sinifina sokar diye merak edenler okusun.

Aksam gazetesinde Huseyin Yildiz'a bugune kadar pek dokunmadik. Mesela Asaf Savas Akat yumusak gorunumlu bir kisi, olur da bir yerde karsilasir kavga etmeye kalkarsak ustesinden rahatlikla geliriz diye dusunuyorum. Oysa Huseyin Yildiz oyle degil, adamin resmine bakmak bile insanin kimyasini degistirmeye yetiyor. O yuzden bu yaziyi biraz kelle koltukta yaziyorum.

Devlet Nedir    UNESCO Nedir    Bono Nedir?    Reeskont Nedir    Enflasyon Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir  Forex Nedir

Huseyin Yildiz kredi derecelendirme kuruluslari hakkinda "Ben şahsen, Türkiye’ nin yaşadığı 1994 krizi ve 2001 krizi öncesi aldıkları tavırlar nedeniyle, bu tip kuruluşların çok önemsenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, her iki kriz öncesinde de, krizin nedenleri arasında sayılabilecek tavırlar aldılar ve krizin tetikleyicilerinden oldular. Bu nedenle, aslında kendilerine güvenen borç verenlerin işini de zorlaştırdılar." demis.

Ben Huseyin Yildiz'a katiliyorum. Once 1994'de faizleri emir-komuta zinciri icinde dusurmesi icin Tansu Ciller'e ve MB'dan manyak gibi avans cekmesi icin Hazine'ye baski yaptilar. Sonra kriz cikti tabii. 2001'de anayasayi atan Sezer, attiran ise Moody idi (arka planda savsaklanan reform ajandasini ve ozellestirmeleri saymiyorum tabii). Yani hep onlar suclu, biz ise saf ve bakiriz.

Huseyin Yildiz'in su sozlerine de aynen katiliyorum:

"Her şeyin yolunda gittiği iddia edilen ülkemize not veren rating (uluslararası derecelendirme ve değerleme kuruluşları), nedense kredi notumuzu düşürdüler. Peki bir çok kişinin dediği gibi, her şey yolundaysa, bu rating kuruluşları, ekonomik görünüm notumuzu neden düşürüyorlar? ... Üstelik bunu yaparken, yurtiçinde çoğumuzun risk diye algıladığı toplumsal olayları ve siyasi gelişmeleri değil, borç yapımızı ve cari açığı gerekçe gösterdiler."

Ne demis Fitch:

"Fitch Ratings revised its outlook on Turkey's foreign and local currency ratings to stable from positive on Thursday, citing increased political risks sparked by the country's contested presidential election."

Yukaridaki aciklamada siyasi gelismelere referans verildigini goruyor musunuz? Ben gormuyorum.

Not: Yazinin sadece ilk paragrafi bana aittir, gerisi bana email ile gonderilmistir.

7 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Güzel yakalamışsınız.
Bu arada blog ile ilgili bir maruzatımı da belirteyim.
Hedefleriniz bazen fazla “hafif siklet” kalmaya başladı. Medyada son dönemde daha seviyeli tartışmalar da yapılıyor. Biraz onlara da el atsanız diyorum. Örneğin enflasyon hedeflemesinin kaldırılması konusunda Ercan Kumcu’nun görüşleri ve bunun karşısında Fatih Özatay ve başka pek çok ekonomistin karşı görüşleri. Özellikle Kumcu’nun tartışmayı başlatan 9 mayıs tarihli yazısı (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=6481631&yazarid=7) bence ciddi mantık hataları içeriyor. (Hatta yazı içinde birbiriyle tamamen çelişen 2 paragraf var. Bunları bulursanız, söz TEGV’ye bağış yapacağım.)
Diğer bir konu Uğur Gürses’in gündeme getirdiği IMF 5th Review’u. Burada cari açık ve sıcak para konusunda IMF’nin oldukça önemli çekinceleri var. Ekonomik performansı çok iyi bulan biri olarak bu konudaki görüşleriniz?
Ha, “bu konular bize biraz ağır gelir, bu dersleri daha çalışmadık” diyorsanız, o zaman başka.

Blog Sahibi dedi ki...

Ben yakalamadim maalesef, yazi bana email ile gonderildi, ben de isim vermeden yayinladim.

Yazdigimiz yazilarin bos kaleye topu yuvarlamaktan oteye gitmediginin ben de farkindayim. Ama sirf goze hosgorunsun diye de Hasan Sas misali bir calim attigim adama bekleyip bir calim daha attiktan sonra 25 metreden gol atmami beklemeyin. Gol goldur.

Ikincisi, detayli analiz vakit alan bir ugras, kafa patlatmak gerekiyor. O kadar ugrasacak vaktim yok, eger benim de bir gazetede kosem olsaydi, ben de Ozatay gibi derin konulara girerdim.

Ucuncusu, madem siz okumussunuz Kumcu'yu, hatalarini da bulmussunuz, yazin bize gonderin biz yayinlayalim.

Dorduncusu, bugune kadar yazdigimiz yazilar TEGV'e bagisi haketmiyorsa ekstradan yazacagim bir yazi bu degerlendirmenizi nasil degistirecek cok anlamis degilim.

IMF'nin ani durus konusundaki cekincelerine gelince, bir sene once, 6 ay once akillari neredeymis? Yeni mi farketmisler cari acigi ve sicak parayi? Secimler oncesinde hukumet iyice acilmasin, secimler sonrasinda isbasina gelecek hukumet mali disiplinden kopmasin diye akillari sira bizi korkutuyorlar.

Mali disiplin onemlidir, bugunlere gelmemizde katkisi buyuktur. Ancak enflasyonun dusurulmesi icin ve yuksek buyumenin surdurulebilmesi icin mali disiplinin uzerine koymamiz gereken piyasalari serbestlestirecek yapisal duzenlemelere ihtiyacimiz vardir. Ama bu konulari tartismanin maalesef bir faydasini gormuyorum, bana da zaman kaybindan dolayi bir zarari var. Kaldi ki gecmis yazilarimizda yer yer de bu konulara deginmistik.

Adsız dedi ki...

Bazen eleştirdiğiniz yazarlar kadar tutarsız olabililiyorsunuz. Hüseyin Yıldız ne yazmış bir daha bakın isterseniz: "...krizin nedenleri arasında sayılabilecek tavırlar aldılar ve krizin tetikleyicilerinden oldular." Eğer deseydi ki krize neden oldular ya da krizi tetiklediler, o zaman eleştirmekte haklı olurdunuz. Adam kelimelerini (hatta çoğul eklerini de) özenle seçmiş, sırf sizin gibi (laf olsun diye) köşe yazarlarını eleştirmeyi kendine görev edinmişlerin eline koz vermemek için. Biraz daha dikkat. Yazmış olmak için yazmayın...

Adsız dedi ki...

sayin gencer,

ingilizceniz pek iyi degil galiba.

Adsız dedi ki...

"güzel yakalamışsınız..." diye başlayan yorum sanırım Deniz hocanın !

Blog Sahibi dedi ki...

Dayanamadim, enflasyon uzerine yarim yamalak bir yazi yazdim. Ercan
Kumcu'nun da yazisini okudum ama vaktimi bu yaziyi tartismaya degil bu blogun yazarlari arasinda kapali kapilar arkasinda gecen tartismalarin kucuk bir kesitini okuyucularimiza sunmamin daha verimli olacagini dusundum. Bu yuzden de Kumcu'nun yazisinin analizini ilk yorumu yazan okuyucumuzdan bekledigimi ifade etmeliyim. Baska bir okuyucumuzda bu ise tesebbus ederse yok demeyiz.

Ben gercekten blogda yazma islerinden el cekmek istiyorum, ama blogun olmesine de gonlum razi degil. O yuzden hala yazmaya devam ediyorum. Isin icerisinde aliskanlik (bagimlilik) da var biraz.

Adsız dedi ki...

Bazı yazıların hafif siklet kaldığı görüşüne katılıyorum.Nedeni genelde zekayı kullanmaya ,araştırmaya dayalı yazılar yazdıkça doğal olarak beklentileri çok yukarı çektiniz. O yazıların yazılmasıda hiç kolay değil tahmin edebiliyoruz.
Diğer taraftan bakıldığında ise yazdığınız herşey ilgi görüyor.Arada bir her okuyucununda bazı yazılardan çok etkilenmeside gerekmiyor .Herkesi memnun etmek zor bir şey.

Yinede gazetelerle kıyaslanınca bizce açık ara öndesiniz.Keşke sizi daha çok motive edebilecek ciddi bir rakibiniz olabilse

iyifirma.blogspot.com