Unakitan'in Kellesi

Internet'ten haberleri izliyorum. Deniz Baykal'a gittigi bir universitede ogrenciler Menderes'in yakasina yapisip yapismadigini sormus. Baykal'in cevabi acik: "bu soru daha once defalarca soruldu ve defalarca cevaplandi; yine soyluyorum boyle bir sey yoktur, olmamistir." Niye anlattim bunu, bir insan hakkinda bir seyi ne kadar cok soylerseniz insanlar ona o kadar cok inanir. Belki de Deniz Baykal Menderes'in yakasina yapismistir!! Ates olmayan yerden duman cikmaz!! seklinde cogumuz dusunuyoruzdur, kendisi yalanlasa bile.

Simdi ayni durum yanda resmini yayinladigim Kemal Unakitan icin de gecerli. Basinda cok haber cikti, yolsuzluk yapiyor falan diye. Elimde sucludur diye bir kanit yok, bilmiyorum yolsuzluk yapip yapmadigini. Ancak gorunen o ki Unakitan'in yolsuzluk yaptigini dusunenlerin sayisinda artis var. Bu isin sonu Unakitan'in kellesinin gitmesine neden olabilir.

Sunu belirtmeliyim ki Unakitan hukumet icerisinde en takdir ettigim bakan. Bir numara. AKP hukumetini sosyal programlarindan dolayi degil, ekonomik programlarindan dolayi destekledigimi soylemistim. Bunun gerisinde de iki kis var: Unakitan ve diger genc cocuk (Babacan). Mali disiplin olmasa idi Turkiye bugun bu noktada olmazdi. Borsanin ve bonolarin bu kadar yuksekte olmasinin sebebi de piyasalarin mali disiplinin gelecekte de devam edecegini dusunmesi. Simdi Unakitan ayrilmak durumunda kalirsa bir muddet belirsizlik dogacak (bu donemde borsadaki agirligi azaltma yoluna giderim simdiden soyleyeyim) ve yerine gelen kisinin eger Unakitan kadar basarili olamayacagini hissedersem borsadan cikarim. Bence yabanci yatirimcilar da benim gibi dusunuyorlardir. Gerisini siz tahmin edin.

Uzucu bir durum, George Bush olsaydi kimseye kelle vermezdi (Rumsfeld ve Cheney hala ortalikta), bakalim Erdogan n'apacak.

2 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Meclis tartışmalarını izliyorum da (TBMM TV) , özellikle CHP'den çok şikayetçiyim.

Bu siyasi parti, sadece Unakıtan üzerine yoğunlaşmış durumda.Gerçekten berbat bir durum.

Bana kalırsa bir insanın yolsuzluk yapması ile bir ülkeyi yönetmesi arasında bir bağ yoktur.(İLGİNÇ BİR LAF OLDUĞUNU BİLİYORUM,ÇOĞU KİŞİ KATILMAZ BUNA FARKINDAYIM).

Biz halk olarak dürüstlüğe çok önem veren bir ülkeyiz.Sırf bu nedenle bu halk Ecevit'i seneler sonra iş başına getirmiştir.Ve sonuç yine hüsran olmuştur.

Ben şöyle düşünüyorum ; bir doktor düşünün, bu adam kumar oynuyor,karısını aldatıyor, içki içiyor ve bazen de hırsızlık yapıyor.Ama adam süper doktor!! Tamam?

Bir de doktor düşünün, evden işe, işten eve gidiyor, içkisi yok,sigarası yok,namazında niyazında, ama ameliyatlarda fazla başarılı değil.Yani kurtardığı da oluyor, masada bıraktığı da...Bu da tamam?

Şimdi siz hangi adama ameliyat olursunuz?

İş ayrı,adamın karakteri ayrı...

Ben şahsen birinci adamı seçerim.Benim için onun normal hayatta yaptığı şeylerin önemi yok,önemli olan işin ehli olması.Bana o lazım.

Unakıtan'ı da bu bağlamda değerlendirirsek, Unatıkan'ın kaçak ev yapması veya geçmişe ait vergi borçlarının bulunması hiç önemli değil benim için.Önemli olan, ülkeyi nasıl yönettiği.Liberal Demokrat Parti başa gelmeyecekse, AKP'nin kalmasını kısmen hayırlı görüyorum...

Ancak o Unakıtan'a tepki gösterenlerin, kaçak ev yapımlarına gösterdikleri hassasiyeti, geri ödemesi olmayan ziraat kredilerini devletin asli görevleri arasına sokan zihniyete de göstermeleri gerekir, o daha büyük sahtekarlık çünkü.Aksi takdirde kendileriyle çelişirler haberleri olsun...

Ya da madem dürüst adam istiyorlar, hep beraber bir kampanya yapalım Ecevit'i başa getirelim yeniden...

Tansel dedi ki...

bu adam bu ülkeye haktır arkadaş; şimdi anladım...