Ekonomide "beklentiler" gittikce artan bir onemle yer almakta. Keynes, 1929 krizinin temel nedeni olarak yatırımcılardaki "hayvani icguduyu" gosterir. Hatta kitabında bunu soyle orneklendirir; nasıl ki sağlıklı bir birey hastalandığında veya ciddi bir rahatsızlık riski belirdiğinde, tüm kararlarını ani bir kötümserlik kaplıyorsa; aynı şekilde yatırımcılar da gelirlerindeki azalmayı hissettiklerinde yatırım kararlarında ani değişikliklere gidebilirler. Öyle ki, güven duygusundaki bir azalmanın sonucu yatırımlar tamamen durabilir. Bilindigi gibi, bu durumdada kamu harcamasını on plana cıkaracaktır.
Sonrasında Friedman, belki de ilk defa iktisadi modellere beklentileri katacak ve uyarlanan beklentilerle karşılasacagız. Fakat en önemlisi, Muth'un rasyonel beklentileri modellere sokması olacaktır. Bu bakıs acısı, surpriz politikalar dısındaki degişimlerin (bunlarda sadece kısa donemde etkili) ekonomi uzerinde etkisiz oldugunu ilan edecektir. reel business cycle teorisyenleri ise, kısa ve uzun donem ayrımını reddedecek ve ekonomik gerileme donemlerinin temelde reel ekonomik şoklara karşı verilen rasyonel tepkilerin doğal bir sonucu olduğunu bu nedenle para ve maliye politikalarının anlamsızlığından hatta zararından bahsedeceklerdir. yeni Keynesyen iktisatcılar ise, temelde rasyonel beklentileri kabul edecek ama su anda icinde bulundugumuz etkili kriz donemlerinde para ve maliye politikalarının etkili oldugunu fiyat-ucret katılıkları ve eksik enformasyonla acıklayacaklardır. Makro iktisatcıların (iktisat nedir) bugun uzerinde uzlastıkları nokta (bu krizle birlikte bu uzlaşı da oldukca tartılmaya acılacak), kısa donemde para ve maliye politikalarının etkili oldugu yonunde. Modellerde forward looking expectations denilen olgu oldukca kullanılıyor. yani gelecekle ilgili beklentiler, enflasyondan uretime tum makro degiskenleri etkileme kapasitesine sahip.
Bu kısa ozetten sonra Erdoğan'a geri donersek! Erdoğan, baştaki yönetici olarak krizin beklentileri olumsuz yonlendiren etkisini azaltmaya calısmaktadır. Bu bir bakıma da anlasılabilir. Erdogan'ı okuyan veya dinleyenen sadece bizim gibi bu işlerden anlayanlar degil, koylusunden-hic okumama yazma bilmeyenine kadar cok cesitli bir halk kitlesi kendisinden etkileniyor. Bu insanların gelecekle ilgili beklentilerinin okumus yazmıs veya bu işlerden anlayan kesimden daha pozitif olması 2 nedenle istenir bir durumdur. 1.si ekonomi uzerindeki pozitif etkisi. Genel olarak hane halkı diyecegimiz bu kesimin durumu tuketici guven endeksinden az cok ortada. İste Erdogan'ın bu noktada, tuketici guvenini yuksek tutmaya calısarak, toplam talepdeki düşüş eğilimini azaltmak istedigi soylenebilir. 2.si ve bence daha onemli bir neden, krize inanmış bir hane halkının Mart'taki secimlerde sandıkta da ufak bir krize neden olabilecegidir.
What is Insider Trading Anomaly
Recent Academic Studies on Insider Trading
How to Profit Legally From Illegal Insider Trading
Insider Trading in Netherlands
Insider Trading Returns
Inside Information About the Massive Insider Trading Probe
Definition of Insider Trading
Is Insider Trading Legal?
How Insiders Use Private Information and Don’t Get Caught?
SEC Regulation on Insider Trading: Section 10b
Şimdi 2. kesime gelelim, Aydınlar ve İşadamları, kanımca bu kesime siz istediginiz kadar teget-psikolojik diiyin onlar karlarındaki azalma ve dunya ve Turkiyedeki makro degiskenlere ve olaylara bakıp kendi yorumlarını cok daha kolay yapabileceklerdir. Zaten bu nedenledir ki, Ekonomix "alay sırası sizde" diyor. Benim şirketimin dış satışında %25 azalma var sen bana psikolojik diyorsun, bu o kadar kolay degil. Yani, dısa acıklıgın bu derece yuksekken bu cumleyi kurmak, dunyadaki tum krizi psikolojiye baglamakla esdeger.
Ama bence aslında aydınları ve işadamlarının, Erdogan'a bu kadar yuklenmesine gerek yok neden mi?
1. si bu kriz gostere gostere geldi..daha 2007'de krizi konusuyorduk, madem herseyden anlıyorsunuz, krize karsı risklerinizi de degerlendirip, ona gore bir hareket planı cizseydiniz. ben Hukumetin ve TCMB'nin daha 2008'in baslarında ozel sektoru doviz borclarına karsı uyardıgını hatırlıyorum. Kriz olunca Cem Yılmaz edasıyla "ama ben bilmiyordum, bana ne beni 12'den vurdu ama" demek işin kolaycılıgı bence.
2. si. Hukumeti ve TCMB'yi su ana kadar krizi yonetme konusunda basarisiz bulmuyorum ben, hukumet krizin en şaşalı zamanlarında, en cok bagırdıgı donemde biz kurtarıcıyız rolune soyunmamıs, butceyi krize yedirmemistir (bu korkarım 2009'da bozulacak) ve Merkez'de su ana kadar gerek doviz piyasasına mudahaleleri gerek faiz indirimlerinde gerekse de kamuoyunu bilgilendirme acısından isabetli davranmıstır.
Para politikası Merkez'de, Maliye politikası Unakıtan'da (kişisel olarak adamı hic sevmiyorum o ayrı konu) iken Tayyip'in sozune bu kadar takılmamıza gerek yok diye dusunuyorum. Bence biz asıl 2009 butcesi ve para politikasına odaklanalım. Read More!