Ugur Gurses'ten Bomba Gibi Yazi

Bugun takip ettigim iki kose yazari da iyi yazi yazmislar ama Ugur Gurses'in yazisi daha bir bomba olmus. Yazida Merkez Bankasinin 2001 yilindan bu yana elinde hazine kagitlari tuttugu, yakinda vadesi dolacak bu kagitlari yenileriyle degistirmeyi planladigindan bahsetmis.
Yani Merkez Bankasi Hazineyi fonlamaya devam edecekmis (eger IMF anlasmasi olmazsa). Durmus Yilmaz iyice hukumetin dumen suyuna girdi, adamlar enflasyonu falan unuttular, direkt buyumeye odaklanmis vaziyetteler. Ya Merkez Bankasi kanununu degistirin, ya da herkes kendi isine baksin. Buyume hukumetin alani, enflasyon Merkez Bankasinin. Ben de bu faizlere ne oluyor diye merak edip duruyordum? Heriflerin amaci ulkeyi tekrar 1990'li yillara geri goturmek anlasilan. Oy oranlari da Aksam'da okudugum bir ankete gore %32'nin altina dusmus. Deniz Gokce kizmasin ama boyle devam ederse yine karamsarlasacagim.

5 Yorum Var.:

Çağrı Dalgıç dedi ki...

Ben Uğur Bey'e pek katılmıyorum. MB'nin tahvil alımına gitmek durumunda kalacağı çok önceden belliydi.

Çünkü repo işlemlerinde likit devlet tahvilleri kullanmaları Uğur Bey'in sıraladığı önerilerden daha uygun.

Ayrıca, MB'nin üstünde önemle durduğu husus, piyasa faizlerini çok etkilemeden bu alımları gerçekleştirecekleri yönünde.

Eğer MB piyasa faizlerini çok etkileyecek bir biçimde gereğinden fazla tahvil alırsa, bu eleştiriler haklılık kazanır ama bence bu konuda konuşmak için daha erken.

Hüseyin MEÇO dedi ki...

ekonomix bey,

birkaçtane sorum olacak cevaplarsanız sevinirim.

1.eflasyon ortaya nasıl çıkıyor.kim çıkarıyor.

2.eflasyonun düşmesi için ücretlerin düşük ve işsizliğin olması mı gerekir.evetse.

3.düşük ücret ile işsizliğin olduğu yerde para nasıl kazanılır.gelişmişlikten bahsedebilir miyiz.

çok teşekkür ederim.

syzer dedi ki...

1)Enflasyon kabaca şöyle açıklanabilir: parada oluşan arz talep dengesizliğinden ortaya çıkar.Gene kabaca insanların talebinden fazla para arzı olmasından çıkmaktadır.
2)enflasyonu sadece ücretle açıklamak yetersizdir.O noktadan bakmak gerekirse,ücretli işveren dengesine bakmak gerekir.Mesela gelişmiş ülkelerde reel(enflasyondan arındırılmış) ücretler artarken enflasyon riskinden bahsedilebiriz.Bizde bu risk çok geçerli değildir.
3)Düşük ücreti tanımlamalıyız. İşsizlik seviyesinide tanımlamalıyız,her ülkenin kendisine göre bir işsizlik sınırı vardır(doğal işsizlik oranı)İşsizlik oranı,bu oranın üstündüyse ekonomi potansiyelin altında büyüyor ve istihdam yaratmıyor.Bu oranın altındaysa ekonomi normalden çok fazla büyüyor,kaynaklarını verimli kullanmıyor(aşırı yüklenme) ve kısa sürede patlayacak demektir(araba motorunu düşünün,kapasitesinden fazla yüklenirseniz motor yanar).Ülke krizden çıktıktan sonra belli bir süre potansiyelin üstünde büyüyebilir(2 sene diyelim gene)sonraki yıllarda potansiyel seviyesine dönmesi beklenir.(potansiyel büyüme olayıda enflasyonu etkiler)
Phillips eğrisi enflsayon ile işsizlik arasında bir negatif ilişki olduğunu söyler.Sonraki çalışmalar bu ilişkinin sadece kısa dönem için geçerli olduğu(gene 2 sene diyelim),sonrasında işsizliğinde arttığı enflasyonun düşmediği bulunmuştur.Uğur gürses'in bir yazısında,Almanların en çok korktukları şeyin enflasyon olduğunu yazıyordu.
Tartışmaya ilgi duyulduğu için yazılmıştır.

Hüseyin MEÇO dedi ki...

syzer,
teşekkür ederim.herkese bol kazançlı,eflasyonsuz bir hayat dilerim.

ekodok dedi ki...

Bu konuyla ilgili olarak şu yazının da okunmasında fayda var bence.