Dani Rodrik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dani Rodrik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kısa Notlar

Bu aralar fazla vaktim yok. Link bile vermeden kısa kısa notlarla yazamadığım konuları geçiştireceğim. Son bir haftada gazetelerden aklımda kalan başlıklar ya da haberler:

Eve dönüş yasası çerçevesinde, "dönüş yapan teröristin işi de hazır konutu da" şeklinde bir başlık gördüm. Muhtemelen doğru değildir ama doğru ise bu milleti dağdan inmeye değil dağa çıkmaya teşvik eder gibime geliyor.

Başka bir gazetede ara malını ithal etmeyip de yerli üreticiden alan sanayiciye vergi desteği (rüşveti) verileceği yazıyordu. Herhalde ithal-ikameci ya da korumacı politikalardan hiç ders almadık. Yazık!

Danıştay Petkim’in özelleştirilmesinde kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar vermiş. Şu kamu yararı olayı nedir açıklasalar da anlasak. Ben de buradan Danıştay'ın bu kararında kamu yararı olmadığını söylüyorum. Kamu kadar taş tüşsün başınıza e mi!


Dani Rodrik kur konusunda nasıl kaçamak cevap verebilirim derken katekulliye gelmiş. Detayını Rodrik'in blog'undan okuyabilirsiniz ama yorumlardan şu ikisi benim çok hoşuma gitti:


It sounds like a sort of media collusion that forces you to buy two papers and average them out so as to get something that resembles the truth. Posted by: Per Kurowski | December 26, 2007 at 12:59 PM

Clearly the Turkish press exhibits rational expectations, always wrong, right on average. Posted by: Barkley Rosser | December 26, 2007 at 02:44 PM

Son olarak, kendinize bir iyilik yapın ve TCMB'nin sitesindeki son sunumu dikkatlice okuyun. Elimde olsa bütün ekonomi yazarlarını bu sunumdan sınav yapardım, çakanı işten atardım. Kaç kişi yerinde kalırdı acaba?
Read More!

Büyümenin Sosyal Boyutu

bugun dani rodrik blogunda buyumenin sosyal boyutu uzerine guzel bir yazi yayinlamis. ben de linkini buradan paylasmak istedim: tiklayin. ozetleyelim. bir dunya bankasi toplantisinda buyume stratejileri tartisilirken, bazi katilimcilar bu stratejilerin onceliginin fakirlerin yasam standardini iyilestirmek, sosyal esitsizlikleri azaltmak gibi seyler olmasi gerektigini savunmuslar. rodrik de buna karsi, ozetle, sosyal politikalarla buyume stratejilerini karistirmamak lazim diyor.

buyumeye yonelik politikalar, buyumenin onundeki baslica engelleri kaldirmaya odaklanirlar. bu yuzden yoksullukla mucadele, esitlik gibi hedefler buyume stratejilerinin oncelikleri arasinda yer almazlar. ama bu, buyumeyle ilgilenenlerin baska sosyal meselelerle ilgilenmedikleri anlamina gelmez. sadece kalkinmaya dair tum hedeflere ayni anda erisemezsiniz. rodrik bunlari soyluyor. ayrica, rodrik basta fakirler olmak uzere insanlarin hayat standartlarinda belirgin ve kalici bir iyilesmenin gerceklesmesi icin buyumenin gerek sart oldugunu da vurgulamis. bununla beraber orta ve kisa vadede iktisadi buyumenin bazi sosyal sorunlarin ustesinden gelmekte yetersiz kalabilecegini de kabul etmis.

kisa vadede buyumenin ustesinden gelemedigi sorunlari hafifletmeye calismak, sosyal politikalarin islevi. ama uzun vadeli cozum surekli buyumeden geciyor. o yuzden biri buyumeden soz ederken, hani bunun sosyal boyutu diye atilmakta acele etmeyiniz. birakin adam derdini rahat rahat anlatsin, di mi?

Read More!

Prof. Rodrik problemlerimizi şıp diye çözüveriyor.

Uğur Gürses Radikal’de Rodrik’in önerilerini masaya yatırmış. Bu konuda bir kaç cümle sarfetme ihtiyacı hissettim.

‘’Büyümek için rekabetçi kur mutlaka gerekir’’ fikrini yeniden tartışmayacağım. Türkiye’nin 2001-2007 verileri bu hipotezin gülünçlüğünü yeterince ortaya koymaktadır. Fakat ‘sürdürülebilir rekabetçi kur’ için önerdiği görüşler elle tutulur şeyler değil. Eğer bahçenizden petrol veya doğalgaz fışkırıyorsa bir taraftan banka mevduatlarınızı artırırken diğer taraftan yatırım yapmak sizin için hiç zor olmaz. Ama aynı tasarrufu ‘arabasına koyacak benzini, evini ısıtacak doğalgazı’ dışardan temin etmek zorunda olan vatandaşlardan bekleyemezdik. Nüfusun hızla arttığı bizim gibi ülkeler için yatırım ihtiyacını göz önüne almadan tasarrufları çoğaltabilen bir formülün kolaylıkla bulunamabileceğini düşünebilmek için ya ahmak olmak gerekir yada dünyaca ünlü bir ‘profesör’. Sıkı maliye politikalarını biz de uyguladık. Devletin tasarrufa yönelmesinin özel harcamaları bağlamayacağını herhalde bizden daha iyi kimse bilemez. Kamunun her 1 kuruşluk tasarrufuna özel kesim 2 kuruş harcamayla karşılık verirse cari fazla nasıl tesis edilebilir ? Üstelik özel kesime de para harcatmayacaksak genç nesiller için yeni işyerlerini nasıl açacağız ?

Bizim için önemli olan tasarruf/harcama oranı değil, yatırım/tüketim oranıdır. Tüketimi artıran politikalar; örneğin petrol ürünlerinden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesi, devletin çalışan çalışmayan herkese maaş bağlaması, az prim ödeyerek erken emeklilik, tüketimi körüklerken yatırımlara pek katkısı katkısı olmaz. Çünkü artan tüketimi yurt içi üretim yerine ithalatla karşılamak daha kolay olacaktır. Yapmamız gereken zenginlerden daha az vergi alırken devletin mekanizmalarını fakirlere dağıtım aracı olarak görmemektir. Bu strateji tasarrufları çoğaltıp yatırım/tüketim oranını da yükseltir. Unutmayın: Ürettiklerimiklerimizi ülkemizde tüketmek zorunda değiliz, üretmeyen tüketiciye ihtiyacımız yok. Özetle ‘sosyal politikalar’ yalnızca cari açık yaratmakla kalmaz, üretkenliğe de pek bir katkısı olmaz. Çocuklarımıza borçtan başka bir şey bırakmayız.

Ahmet Çavuşoğlu Read More!

Büyüme Stratejileri

bugun size bir makale onerecegim. adi "growth strategies", dani rodrik'e ait ve "handbook of economic growth"ta cikmis. makaleye rodrik'in web sitesinden de ulasmak mumkun: tiklayin

niye oneriyorum bu makaleyi? cunku buyume stratejileri uzerine, lisans duzeyinde ekonomi bilgisi olan herkesin anlayabilecegi bir dilde yazilmis, ulkelerin buyume deneyimlerinden orneklerle bezenmis genel ve bilgilendirici bir calisma. ozellikle buyume ve kalkinmayla ilgilenen iktisat (Iktisat nedir) lisans ogrencilerinin ilgisini cekebilir.

peki rodrik ozetle ne soyluyor?

1. hizli ve surekli buyumenin evrensel gerek sartlari vardir.

micro olcekte, verimliligi saglayacaksin. bunun icin, mulkiyet haklarini iyi tanimlayacak ve koruyacaksin. hukukun ustunlugunu garanti altina alacaksin. iktisadi guduleri (incentives) koruyacak, harekete gecirecek; bireyin ve toplumun cikarlarini ayni hizaya sokacaksin.

makroekonomide istikrar sart. enflasyonu ve kamu borcunu sabit ve makul duzeyde tutacak, bankacilik ve finans sisteminde asiri riskler alinmasinin onune gececeksin.

sosyal politika alaninda istismari ve bosa harcanan kaynaklari en aza indireceksin. bunun icin politikanin hedef grubunu iyi sececek ve uretken guduleri koreltmeyeceksin.

rodrik'e gore kurumsal yapi ve ekonomi politikalari, bu evrensel prensiplerle uyumlu oldugu olcude buyumeye katki saglar.

2. buyumenin recetesi standart degildir. basarili buyume modelleri iclerinde yenilik barindirirlar.

rodrik suna cevap vermeye calisiyor: ozellikle son yirmi yilda, yukaridaki evrensel ilkelere dayanan, ticaretin ve sermaye hareketlerinin serbestlestirilmesi, ozellestirme, deregulasyon, esnek isgucu piyasasi, merkez bankasi bagimsizligi vs. gibi bir dizi kurumsal duzenleme iyi politika ve reform olcusu olarak ortaya cikti. ama ozellikle guney dogu asya'daki basarili kalkinma modellerinde, bu ortodoks modelden ciddi sapmalar goruluyor. ortodoks modeli daha yakindan takip eden guney amerika ulkelerinde ise ayni basari saglanamadi. bu nasil oluyor da oluyor?

rodrik bunu soyle acikliyor: birincisi, basarili uygulama ortodoks oneriden farkli olabilir, ama temel prensiplerle uyumludur. mesela cin'de merkezi planlama olmasina ragmen, ciftcilere devlete olan uretim yukumluluklerinden fazlasini piyasada satabilme olanaginin verilmesi ciftciyi uretmeye tesvik edebiliyor. ikincisi, ortodoks oneri yerel ekonomik, sosyal ve siyasal sartlarla uyumlu olmayabilir. bu yuzden, yukaridaki gibi bir uygulama, siyasal kisitlar goz onune alindiginda cin'deki tarim arazilerini ozellestirmeye calismaktan daha uygulanabilir olabilir.

kisaca standart bir receteyi ya da baskasinin recetesini aynen alip kullanmakla yetinmeyeceksiniz. yerel sorunlariniza temel prensiplerle uyumlu yeni cozumler ureteceksiniz. rodrik'e gore hizli ve surekli buyumenin sirri, ortodoks onerilerle orijinal uygulamalarin ideal bir kombinasyonunu yakalayabilmekten geciyor.

3. buyumeyi surdurmek, buyumeyi baslatmaktan daha zordur.

rodrik, temel prensiplere dayanan reformlarin etkilerini cok kisa surede gosterdiklerini ifade ediyor. yani piyasanin ya da devletin basarisizliklari sebebiyle gercek potansiyelinin altinda bir buyume performansi gosteren ekonomiler, kurumsal yapi ve politikalardaki en ufak bir iyilesmeye ani ve yuksek bir buyume artisiyla cevap veriyorlar. ancak bu artisin surekli olmasi, daha genis capli ve koklu reformlarin ilk dalgayi takip edebilmesine bagli.

rodrik, ana hatlariyla bunlari soyluyor. ben reklamini yaptim; makalenin tamamini okuyup degerlendirmekse size kalmis.

makalenin kunyesi su:
Rodrik, Dani, 2005. "Growth Strategies," Handbook of Economic Growth, Philippe Aghion & Steven Durlauf (ed.), edition 1, volume 1, chapter 14, pages 967-1014, Elsevier. Read More!

Dani Rodrik ve Serbest Piyasa

Dani Rodrik devletin serbest piyasadan daha iyi bir is cikarabilecegini dusunen bir iktisatci (Iktisat nedir). Biz ise "el elin esegini turku cagirarak ararmis" sozune inanan bir iktisatciyiz. New York Times Rodrik hakkinda bir yaziyi gecen hafta yayinladi. Biz de Mankiw'in blogunda gorduk ve ilgilenen okuyucularimizi haberdar edelim dedik.

Hisse Yorumları   Küresel ısınma Karikatürleri  Pesimist Nedir?  Fraktal Nedir  Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir Read More!