Herkesin hakkını ben korurum

RTÜK Başkanı Zahit Akman ‘Reyting ölçümlerinin doğruluğu konusunda tereddütlere sahibiz’ demiş.Sayın Akman uzun zamandır bu konuya takmış durumda. Eline geçen her fırsatta halihazırda yapılan reyting ölçümlerinin yanlış olduğunu, değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Eğer reyting ölçümleri yanlış yapılıyorsa, bundan ilk şikayet edecek olan, kendi ürünlerinin reklamı için ödedikleri çuvalla paranın boşa gittiğini düşünen reklamverenler olacaktır. Diğer taraftan, çok seyredildiği halde yeterli reklam alamayan kanallar da isyan edeceklerdir. Herhalde sayın Akman hem reklam verenlerin hem de televizyon kanallarının haklarını onlardan daha iyi koruyacağını düşünüyor olmalı ki, onların sesi çıkmazken, kendisi sürekli şikayet ediyor.

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Bilgisayar Nedir

7 Yorum Var.:

Kubilay dedi ki...

İstiyorlar ki reklamverenler Samanyolu ve Kanal 7 gibi kanallara daha çok reklam versinler. Ama bu kanallar C, D ve ölçülmeyen (ölçülmesine gerek bile duyulmayan) E grubu tarafından daha çok seyrediliyor. Bir çok firma için ise A, ama özellikle B ve C önemli. diğer gruplara da hitap eden reklamlar var tabi. Migros değil
belki ama BİM bu kanallara reklam verir örneğin. yani reklam bütçesi kısıtlı firmalar dini kanallara reklam veriyor. Bir de siyasi partiler etkileyemeyecekleri A ve B yerine çok daha kalabalık ve yönlendirilebilirliği yüksek olan bu diğer gruplara hitap eden reklamlar veriyorlar. TRT'nin şu anda bu iki kanaldan özellikle ikincisinden gelen personel ile doldurulduğunun da altını çizmek lazım. Zahid Akman da eskiden Kanal 7'de yöneticiydi.

mr. brooks dedi ki...

yorumunuzda yer vermemişsiniz ama reyting ölçümlerine itirazları olanların ciddi sebepleri var.

bilmiyorum oturup bir tanesini okudunuz mu.

bir de reklam verenlerin tam bilgiye sahip olduğunu ve kesinlikle rasyonel davranabildiklerini nasıl varsayabiliyorsunuz onu anlamadım. "eğer reyting ölçümleri yanlış yapılıyorsa" diye başlamışsınız söze. reyting ölçümlerinin yanlış yapıldığı kesin bir bilgi değil ki reklamverenler isyan etsin.

adam araştırılması gereken bir şüpheden bahsediyor ve siz bunu eleştirirken kesin konuşmuş gibi ("reytingler kesinlikle yanlış ölçülüyor" demiş gibi) yorum yapıyorsunuz.

mr. brooks dedi ki...

ha bir de bazı medya organlarına reklam vermeyenlerin başına ne işler geldiğini mustafa filmi sponsorluğu ile ilgili olarak doğan medyasının turkcell'i linç etmesi olayında gördük.

kitaplardaki varsayımlarla dönmüyor dünya.

Pasha dedi ki...

Bu reyting olcumlerinden herkes sikayetci. Ama bircok taraf "reytingi yuksek olanlara daha fazla reklam vermek mecburi" gibi bir mantikla hareket edip gereksiz yere gurultu yapiyor.

Olcumlere guvenmeyen reklamcilar bir araya gelip bagimsiz bir sistem kurabilirler. Hatta X dizisi ne kadar seyredilmis diye olcmek yerine, spesifik bir reklami, spesifik bir dizi sirasinda vermenin faydalarini istatistiksel olarak olcmeye calisabilirler. Hata payi olabilir; sistem zamanla rafine edilebilir.

Bu reyting olcumunden en son sikayet etmesi gerekenler medyadir. Senin seyircin tuketime karsi ya da manipule edilmeyecek kadar akilli ya da gelir duzeyi dusukse, o zaman yapacak pek birsey yok. Yani reyting ne oluse olsun, seyirci kitlesine gore bazi reklamlarin bazi kanallarda pek bir anlami yok. Buna da parayi veren karar verebilir. Hata ederse kendine yazik eder.

Tabi ki, reklam basina gelir ve giderin hesabini yapmak zorunda olmayan kamu kurumlari isin icine girince, medya da reyting olcumune gore reklam pastasi dagitiliyor diye isyan ediyor. Zaten nerede gonul rizasiyla yapilmayan bir ticaret var, orada bir huzursuzluk var...

murat cokgezen dedi ki...

mr brooks
bakıyorum, siz de zahit akmanı aratmıyorsunuz.
Ben reklem verenler ile reyting olcenler arasında enformasyon asimetrisi yok demedim ki. ama bu asimetriyi gidermeye calısmak reklem verenlerin gorevi RTÜK'ün değil.
O zaman buzdolabı alıcısı ve satıcısı arasında da enfırmasyon asimetrisi var. Ne yani bunu kaldırmak icin Buzdolabı Yüksek Denetleme Kurulu mu kuralım?

mr. brooks dedi ki...

konusan sadece zahit akman degil. bircok yayin organinin temsilcisi de konusuyor. "sesi cikmiyor" demissiniz de..

bu konudaki elestirilere bir goz atin.

su kriz ortaminda hala denetimsizligi boyle orneklerle savunuyor olmanizi ilginc buluyorum.

murat cokgezen dedi ki...

bir enformasyon asimetrisi varsa bu herkes için var.
bu durumda zahit akman ve ekibinin reklam verenlerden daha fazla bilgi sahibi ve daha akıllı oldugu anlamı cıkıyor. Reklam verenler gercegi goremiyor, Akman ve ekibi goruyor oyle mi?
bu bana pek mantıklı gelmiyor.
Oyle olsa bile, Akman'ın tum uyarılarına ragmen reklam verenlerin sistemi degistirmemesine ne diyorsunuz?
Bunlar para kaybetmekten zevk alan insanlar mı yoksa?