Ethanol

Daha önce burada Ethanol hakkında birkaç yazı yazıldı. Wall Street Journal'da dün çıkan bir yazı ise bazılarının ilgisini çekecektir. Yazı ana fikir olarak çevrecilerin dört elle sarılıp devlet desteği döşendikleri etanol ve biyodizel yakıtların çevreye diğer petrol ürünlerinden daha fazla zarar verdiklerini anlatıyor. Biraz da bilimselmiş gibi yapıp küresel ısınma vs benzeri konuları din haline getirmiş at gözlüklü, yobaz ve örümcek kafalı, çevrecilerle hafiften dalga geçiyor. Ayrıca yazı "unintended consequences" üzerine de güzel bir örnek.
Yazının linkini yukarıda verdim aşağıya da bazı paragrafları kopyalıyorum:

"To wit, trendy climate-change policies like ethanol and other biofuels are actually worse for the environment than fossil fuels. Then again, Washington's energy neuroses are more political than practical, so it's easy for the Solons and greens to ignore what would usually be called evidence."


"So, incredibly, when the hidden costs of conversion are included, greenhouse-gas emissions from corn ethanol over the next 30 years will be twice as high as from regular gasoline. In the long term, it will take 167 years before the reduction in carbon emissions from using ethanol "pays back" the carbon released by land-use change. As they say, it's not easy being green."

"The studies are even more damning because they examine the issue with the theories of the global warmists and conclude that biofuels actually exacerbate the problem they're supposed to solve. On top of that, they're creating new environmental troubles like deforestation and a reduction in biodiversity that may be worse over time than whatever the importance of observed climate change. In either case, or both, they're damaging the planet more than they're helping it."

"Yet special blame also belongs to the environmentalists, who are engaged in a grand bait-and-switch. They stir up a panic about global warming, and Washington responds to the political incentives. Then those policies don't work and the greens immediately begin pushing a new substitute, whose outcomes and costs are equally uncertain. But somehow, that never seems to discredit the entire enterprise and taxpayers keep footing the subsidy bill. Our guess is that these new revelations will also be ignored. They're too embarrassing."

11 Yorum Var.:

Unknown dedi ki...

Tum yesil gruplar senelerdir bu etonol isi bos is, hem cevreye zarar (ozon vesaire) hem fakirlerin ekmegiyle zenginin arabasi yurumez diye avaz avaz bagiriyor. Bu konu ustune arastirma yapan bir suru cevreci buna etonole filan karsiydi. Kim peki bu biodizeli destekliyen? 1. Bush. Onun ne cevre umrunda ne de dunya. 2. Amerikan tarim sektoru. Bizdeki gibi orda da tarimi desteklemek sevap. 3. Otomotiv sirketleri. Cevreci gorunup, uzerlerindeki CO2 azaltma baskisindan kurtulma.

Kimmis at gozluklu olan? 2020'ye kadar otomotiv sirketleriyle anlasip %15 etanol kullanma mecburiyeti geciren buyuk cevreci Bush mu yoksa basindan beri biodizele filan karsi olan Green Peace filan mi?

Bu arada biodizelin zararli oldugunu ortaya koyan arastirmayi yapan adamlar cevreci bilim adamlari.

tersaci dedi ki...

Egemen bey,

Once okudugumuzu anlayalim. Salak okurlarimizin olmasi butun okurlarimizin salak oldugu anlamina gelmez.

"bilimselmiş gibi yapıp küresel ısınma vs benzeri konuları din haline getirmiş at gözlüklü, yobaz ve örümcek kafalı çevreciler" dediysem bu butun cevreciler at gozluklu ve orumcek kafalidir demek degildir.

Bush'un destegini de aptalca buluyorum, Al Gore'un felaket cigirtkanligini da.

Bu arada, Cevrecilik konusunu din haline getirmis herkesi de at gozluklu, orumcek kafali ve yobaz sifatlarini kapsama alanina alabilirsiniz. Akilli bir iki cevreci var diye cevre konusunda soylenen cogu sacmasalak bir suru seyin dogru olmasi gerekmiyor. Green Peace'in arkasinda kimler oldugu da malum.

Salak okurlarimizin olmasi tum okuyucularimizi salak yapmaz. Ama akilli okuyucularimizin olmasinin da salak okuyucularimiza bir faydasi yok.

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Baris Bey,

Önce agzinizi toplayin.

Ethanol patlamasinin en önemli sorumlusu Bush hükümetidir. Aralik 2007'de yeni Energy Act yürürlüge girdi, 2022'de 35 milyar galon (2.35 milyon varil/gün) ethanol kullanimini öngörüyor.

Ethanolü destekleyenler cevreciler degil, Egemen Bey'in yorumu tamamen dogru. Zeytinyagi gibi üste cikma hamlesiyle Bush'un destegini anca okuyucu tarafindan hatirlatilinca dile getirmek, ana yazida es gecip, "yobaz cevreciler" diye sövmek komik kaciyor.

Yanlisinizi yakalayan okuyucuya "salak" demek sizin karakteriniz hakkinda bayagi aciklayici oluyor. Merak etmeyin, sizden daha iyi de küfrederdim, ne var ki küfür edilmeyi hakedecek kadar iyi bir yazar degilsiniz, ne icerik, ne üslup olarak.

tersaci dedi ki...

İ. Cüneyt Bey,

Bilmeden konuşmayın. (Hakaret edebilirsiniz bu serbest). Yazıda benim Bush politikalarını desteklediğimi gösteren hiç bir şey yok. Ama yok amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Çevrecilere salak dedim diye Bush yanlısı olmam gerekiyor hemen sanırım. İçiniz rahat olsun, değilim. Çevrecilerin sıçıp batırdıkları bir konuda tüm suçu Bush'a atmak da alışıldık bir taktik. Yazının son paragrafı da bunu anlatıyor, tekrar okuyun isterseniz:

"Yet special blame also belongs to the environmentalists, who are engaged in a grand bait-and-switch. They stir up a panic about global warming, and Washington responds to the political incentives. Then those policies don't work and the greens immediately begin pushing a new substitute, whose outcomes and costs are equally uncertain. But somehow, that never seems to discredit the entire enterprise and taxpayers keep footing the subsidy bill. "

Gelelim çevrecilerin bu konudaki iki yüzlülüğüne. Şu ve benzeri satırları hala sağda solda bulmanız mümkün.
"Cellulose ethanol is considered one of the more promising alternative fuels and is particularly popular with many environmentalists because it uses agricultural waste and would create a potentially important new market for farmers."
Dave Martin, energy co-ordinator for Greenpeace Canada, said cellulose ethanol is 'a very positive step.

Aşağıdaki yazı da GreenPeace'in kendi sitesinden:
"Green fuels? Yes please!
The government wants to know what you think about biofuels. Tell them we need strict and compulsory controls to make sure they really are green fuels. Hurry - you need to do it before 17 May."

Dikkat edilirse benim ilk post ettiğim ve link verdiğim yazının tamamı zaten geri zekalı cevreciler ve geri zekalı hükümetin verdiği teşvikleri konu alıyor ve eleştiriyor.

Çevrecilerin bilmedikleri konularda panik ve felaket çığırtkanlığı yapıp politikacıları harekete geçirmeleri, sonra uygulanan politikalar çuvallayınca da bütün suçu politikacıların üzerine atıp sıyrılmaları çok bilindik bir taktik.

Hakaret ve yoruma başlamadan önce ne denildiğini iyi anlayın önce. Yazılarımı beğenmiyorsanız vakit kaybetmeyin. Size zorla okutmuyoruz. Burası bir forum değil, tamamen bizim fikirlerimizi yansıtan bir blog. Bu yüzden yorum yapmadan önce de sitenin TOU okumanızı tavsiye ederim.

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Baris Bey,

Bilmeden konusan sizsiniz.

Yazıda benim Bush politikalarını desteklediğimi gösteren hiç bir şey yok.

Bush hükümetinin politikasindan bilakis bahsetmeden cevrecilere dümdüz gideceginiz ethanol konulu yazi yazmayin. Eksik oluyor.

"Cellulose ethanol is considered one of the more promising alternative fuels and is particularly popular with many environmentalists...

Ne dediginizi bilmiyorsunuz. Selülozik ethanol ikinci nesil ethanoldür, daha piyasaya bile cikmadi. Cok kabaca biyolojik olan her seyin ethanol üretiminde kullanilmasi demektir ve evet, bugünkü misir temelli ethanolden cok daha üstündür. Yalniz 2020'den önce de pazarda rekabet edebilecek sekilde üretilebilecegini beklemiyorum.

Bu arada ne Green Peace sempatizaniyim, ne yesil sapkini ne baska bir sey. Kimi cevrecilerin ne kadar nato kafa nato mermer ve ideolojik körler olduklarinin da farkindayim.

Ayrica Amerika'nin ethanol politikasinin ne kadar yanlis ve ters tepen bir strateji oldugunu da biliyorum.

Yazılarımı beğenmiyorsanız vakit kaybetmeyin. Size zorla okutmuyoruz

Sizin yaziniz diye degil, basligi görünce meslegimle ilgili oldugu icin okudum.

Allah askina psikozlarinizi ve komplekslerinizi baska yerlerde küfrederek, spor yaparak ya da bir doktora görünerek halledin.

tersaci dedi ki...

Bush hükümetinin politikasindan bilakis bahsetmeden cevrecilere dümdüz gideceginiz ethanol konulu yazi yazmayin. Eksik oluyor.

Yazi bastan sona Washington'un ethanol politakasini elestiriyor. Ya yaziyi okumadan yorum yapiyorsunuz, ya da okudugunuzu anlamiyorsunuz. Bu arada Bush bir "lame duck", bunu da unutmayin.

Ne dediginizi bilmiyorsunuz. Selülozik ethanol ikinci nesil ethanoldür, daha piyasaya bile cikmadi. Cok kabaca biyolojik olan her seyin ethanol üretiminde kullanilmasi demektir ve evet, bugünkü misir temelli ethanolden cok daha üstündür. Yalniz 2020'den önce de pazarda rekabet edebilecek sekilde üretilebilecegini beklemiyorum.

Kacinci nesil oldugu umurumda degil. Benim derdim devlet destegine sulanmalari konusunda. Kacinci nesil oldugu farketmiyor, devletten subvansiyon ve destek icin sulanmasinlar yeter. Yarin bu da calismayinca yine politikacilar suclanacak. Bu sefer de yirmialtinci nesil cikacak. Bunlara karnim tok. Kim ne uretirse uretsin, ister birinci nesil isterse dokuzuncu. Umurumda degil. Devletten uzak dursunlar sadece. Devleti buna alet etmesinler.

Arifoglu dedi ki...

Merhaba Barış bey,

Blogunuzu açıldığı dönemden bugüne ilgiyle takip etmeme rağmen üslubunuzdaki yükselen terbiye yoksunluğu sebebiyle artık okumayı düşünmüyorum.

Bu kadar öfkeli olmanızın sebebi nedir bilmiyorum ama, bildiğim tek şey insanların bu blog sayfasını okumak zorunda olmadıkları. Rahatsız olan herkes özgür iradesi sonucunda okumayı bırakır, siz de bundan şikayetçi olmayanlarla mutlu mesut küfredersiniz.

tersaci dedi ki...

Pardon Arifoglu bey ama bugune kadar blogumuzu okumanız bıze (yahut da bana) birsey kazandırmadı. O yuzden okumama kararınız da bıze (yahut da bana) birsey kaybettirmeyecek. Dolayısıyla kararınız umurumda değil. Malum terbiye yoksunuyum, "hiç zikimde değil" diyeyim, siz haklı çıkın. Ben fırsat buldukça siz ve sizin gibileri de okumaya devam edeceğim. Anlaştık?

Arifoglu dedi ki...

Üzülerek söylüyorum, siz insanlıktan çıkışınızı böyle kutlamaya devam ettikçe; ben her seferinde sizinle hiçbir zemin üzerinde anlaşamayacağımıza daha çok inanacağım.

Tabii burası sizin blog sayfanız, "zitinize" beni mi takarsınız, çengelli iğne mi takarsınız o sizin engin feraset güdünüze kalmış.

Ama her neredeyseniz, oradaki efendileriniz sizi nasıl kırbaçlıyorsa artık; buradaki insanlara gösterdiğiniz tepkileri onlara gösteremediğinizi düşündükçe de gülmek geliyor içimden, komik oluyorsunuz.

Allah bereket versin Barış bey, sizin kazanma arzusunda olduğunuz objenin dünya üzerinde varolmuş olduğuna inanmıyorum.

tersaci dedi ki...

hani okumayacaktiniz?

Arifoglu dedi ki...

Bana verdiğiniz cevabı görmek için blogunuzu okumama gerek yok, yorum kısmında altta yer alan küçük checkbox'ı işaretlerseniz verilen cevabı mail olarak alabiliyorsunuz.