Devlet nedir? Neden gereklidir?

Kapitalizm nedir yazısında devletin asli görevlerinden kısaca bahsettik, bu yazıda da devlet nedir konusunu bir örnekle açacağız. Sosyalistler veya sosyal demokratlar devletin gerekli olduğu gerçeğini ileri sürerek haddini aşan sosyal mühendislik projelerine imza atarlar, devletin gitgide büyümesine neden olurlar. Aslına bakarsanız kapitalizmin ve demokrasinin sonunu da bu duruma karşı bir çözüm üretememesi getirecektir. Tüm dünya üzerinde devletlerin büyüklüğü giderek artmaktadır, kapitalizmin kalesi olduğu öne sürülen Amerika’da bile durum böyledir. Kapitalizm’in çöküşü başka bir yazının konusu, bu yazıda devletin neden gerekli olduğunu açıklayacağım.

Hatırlarsanız bundan üç ay önce blogun yazıları çalınmış ve blogun sahibi de bu konuda pek bir şey yapamamıştı. Bunun üzerine ben devreye girdim ve blogun uzun vadeli varlığını sürdürebilmesi için Ekonomi Türk Devletini kurdum. Insanların bir arada yaşaması sırasında serbest piyasaların çözemeyeceği bazı önemli sorunlar ortaya çıkar. Bunlara dışsallık diyoruz. Bu dışsallıkları ortadan kaldırmak veya hafifletmek için topluca hareket etmek gerekiyor. Herkesin adına herkesin faydası için oluşturulan bu kuruma devlet deniyor. Devletlerin de haliyle masrafları oluyor ve bu masrafların paylaşılması gerekiyor, bunun için de toplanan paralara vergi diyoruz. Mesela bir bölgede yaşayan insanların dış güçlerin istilasına karşı korumak için askeri güç oluşturulması o bölgedeki insanların faydasınadır. Insanlar isteseler de kendi başlarına kendilerini yabancı bir orduya karşı koruyamayacaktır. Bu problemin en etkin çözümü o bölgede yaşayan insanların ya bir ordu oluşturması veya başka bir kuvvete ödeme yaparak kendilerini onların koruması altına almaktır. Ikisi de aynı kapıya çıkar.

Ekonomi Türk blogunda yazılan yazıları takip edenler bu yazılardan fayda sağlayan kişiler ama bu faydanın karşılığında blogda gönüllü yazar olarak yazı yazan bir kaç kişinin dışında kimse çorbaya tuz katmıyordu. Blogun yazıları çalınıp mahkemeye gidilmesi ve bu işin peşinden koşulması gerektiği zaman da bir kaç kişi haricinde kimse ortaya ne vaktini ne de parasını koydu. Internetin en büyük zararı bilginin bedava olduğu yanılgısını insanlara aşılamış olmasıdır. Internet balonundan istifade edip milyonlarca dolar kazanmak isteyen şirketler bilgiyi ve bir çok hizmeti internet üzerinde bedava verme gibi bir strateji izledi ve bugün Amerika’da gazetelerin kapanma noktasına geldiği bir durumla karşılaştık. Nasıl inşaatta sırtında taş taşıyan amelenin emeğinin ve zamanının bir değeri varsa, yıllarca eğitim almış insanların yazdıkları yazıların ve görüşlerin de bir değeri vardır. Bunları bedavaya almak veya bedavaya toplumun hizmetine sunulmuş yazıları alıp istediğiniz gibi kullanmak gibi bir hak kimseye verilmemiştir. Siz bu kişilerin fikirlerine sıfır lira değer biçerseniz, sıfır lirada arz edilen fikir miktarının sıfır olmasına şaşırmamanız gerekir. Hanginiz bir ameleyi alıp her gün sizin için 1-2 saat bedavaya çalıştırabiliyorsunuz?

Blogun yazarlarının fikirlerini bedavaya toplumun hizmetine sunmasının temel nedeni bunun kendilerine verdiği hazdır. Yoksa kimseyi bedavaya çalıştırmak mümkün olmazdı. Neyse konuyu daha fazla uzatmayıp devlet nedir sorusuna cevap vermeye devam edelim.

Devlet kapitalizmin varlığını borçlu olduğu kuruma verilen isimdir. Devlet olmasa idi, devletin sağladığı güvenlik, yasal düzenlemeler ve mülkiyetin korunması gibi hizmetler olmasaydı kapitalizm de olmazdı. Ne olurdu peki? Orman kanunu. Bir çok kişi serbest piyasaları ve kapitalizmi “orman kanunu” zanneder, alakası yoktur. Kapitalizm gelişmiş bir yönetim sistemidir, insanların birbirlerinin haklarına saygı duymasını, çalışıp birikim yapanların birikim ve haklarını güvence altına alan bir sistem olduğu için de kapitalizm de insanlar daha çok çalışıp üreterek daha hızlı zenginleşirler. Mutlak yoksulluk oranlarına bakarsanız kapitalistlerin değil, komünizm ve sosyalizmin yollarından geçmiş ülkelerin sefalet içerisinde olduğunu görürsünüz. Kapitalizmi kapitalizm yapan kurumlardır, kanunlardır, emeğin ve birikimlerin devletin güvencesi altına alınmış olmasıdır. Reagan “government is not the solution, government is the problem” derken abartmış doğrusu; elini ekonominin her tarafına atmış bir devlet maçlarda adil hakemlik yapan bir kimlikten çıkıp taraf tutan, oyunun kurallarını değiştiren, atılan nizami golleri saymayan, haksız yere penaltı verip, kırmızı kart gösteren, bazen de kendisi topla oynayan bir hakem gibidir. Ancak hakemsiz de futbol maçı olmaz. Devlet adil hakem olmalı, oyunun kurallarını hakkıyla uygulatmalıdır. Kapitalizmin başarısı da buradadır.

Devlet nedir konusunda kullandigim diğer bir benzetme de şu: devlet alkol gibidir, az kullanırsanız yararlıdır, ömrünüzü uzatır, çok kullanırsanız sarhoş eder, ömrünüzü kısaltmakla kalmaz, sapıtır, sonradan pişman olacağınız şeyler yaparsanız. Bağımlı olursanız yalnız sağlığınızı değil, malı mülkü de kaybedersiniz.

0 Yorum Var.: