Borç Senedi Nedir?

Sevdiğim iktisatçılar arasında yer alan Robert Shiller devletin borçlanması konusunda ilginç bir fikri gündeme getirmiş. Devlet normalde sadece tahvil ve bono satarak borçlanır, şirketler ise finansmanlarını sağlamak için bunlara ek olarak hisse senedi satarlar demiş. Devlet de şirketler gibi “borç senedi” veya “GSYH hisse senedi” diye adlandırabileceğimiz bir yöntemi kullanarak kaynak yaratabilirler şeklinde bir öneri getirmiş. Her bir senet her sene GSYH’nın trilyonda biri miktarda “kar payı” dağıtacak şekilde oluşturulacak ve bu yıl dağıtacağı miktarın belki de 100 katına satılarak bütçe açıklarının finansmanı alternatif bir yöntemle sağlanmış olacaktır diyor. Yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

Arbitraj Nedir    Broker Nedir    Altın Yorumları    Portföy Nedir    Petrol Fiyatları    Nükleer Santraller

6 Yorum Var.:

Pasha dedi ki...

Eminim koca koca profesorler bunun uzerinde cok kafa yormuslardir. Ama ben bunu sevmedim. Cunku altinda ustu kapali "devlet senin her urettiginin sahibidir" gibi bir varsayim yatiyor. Devlet GDP'nin sahibi degil ki; olsa olsa gelecekteki vergi gelirlerinin sahibi. Onlari ipoteklesin.

Editor dedi ki...

Bu onerinin tehlikeli noktasi o degil ama. Normalde 1 liralik faiz odemesine karsilik sadece 10 lira borclanabilen hazinenin bu yontemi kullanarak 1 liralik (bu yil) faiz odemesine karsilik 50-100 lira borclanabilecek. Nasil? Faiz odemeleri GSYH'daki nominal buyume kadar artacagi icin hisse alanlar bugun az bir kar payi kazansalar da onumuzdeki yillarda bu katlanarak artacak.


Devlet tahvili kullanarak yapilan borclanmada faiz odemeleri her sene sabit kaliyor, reel olarak ise azaliyor. Aralarindaki fark bu. Yani bir bakima bu oneri bugunku nesillerin gelecek nesillerin sirtindan refahini arttirmasinin baska bir ornegi olabilecek.

Karmasik bir konu, okuyucular bu tur detaylara girmek isterler mi bilemiyorum. Merakli okuyucular icin beyin jimnastigi olmasi bakimindan baglantiyi vermistim.

hostrans dedi ki...

Yani politikacıların eline açık çek verilecek.Bu kadar parlak bir fikir sadece bir iktisatçıdan çıkabilirdi.

Ben tüm kötülüklerin anası olarak benim adıma borçlananları görüyorum.Tek kurtuluşumuz da anayasa düzeyinde hukuk düzenlemesiyle iktidarın devleti borçlandırmasının engellenmesinde.

ekşi iktisat dedi ki...

seceneklerin artmasi genelde iyidir. boyle yenilikler, siyasi ve ekonomik acidan istikrarli bir ulkede, hem kamunun daha ucuz ve istikrarli kaynak bulmasina, hem de yatirimcilarin yatirim alternatiflerinin cogalmasina yarayarak fayda saglayabilir. zaten shiller ve meslektasi bunu oncelikle kanada ve abd icin onermisler. uzerinde dusunulup tartisilmaya deger bir sey gibi duruyor.

çağatay dedi ki...

Dr. Jekyll'ın yorumu anlamlı.Pozitif yönlerini ve püf noktasını belirtmiş. İstikrarlı ülkelerde uygulanabilirliğinin yüksek olabileceğine dikkat çekmiş.Çelişki ise şurada;

Ülkelerin borçlanma için kaynak yaratabilmeleri adına GSYH hisse senedi gibi bir olay mümkün olsa idi, bu uygulama sanal ekonominin önemli bir argümanı olurdu.Bir sonraki aşamada bunların ikinci elleri ve türevleri de finansal piyasalarda boy gösterirdi. Oysa ambalajlanmış finansal ürünlerin kontrol edilmediği taktirde nelere yol açtığını yakın zamanda tüm dünya test etti.Hatta şu yorumda da bile bulunabiliriz ''bu tür finansal araçlar ABD değil de daha küçük ölçekli bir ülkede olsaydı hasar bu kadar büyük olmazdı''
Bu durumda bahsedilen borçlanma kaynağının bizim gibi ülkelerde realize edilmesi durumunda, herhangibir olumsuzlukta kaybedenin bir bölümü dış yatırımcı olacağından iyi bir swot analizinden sonra uygulanabilirliği varmış gibi gözüküyor.

Unknown dedi ki...

Yorum yapanlar bence tüm resmi kaçırıyor. Devletin daha fazla borçlanması ne demek; devletin büyümesi, ekonomiye daha fazla müdahalesi demek. Konuya bir de bu açıdan bakmayı öneriyorum.