Apple-Netflix Ortakligi

Insider Monkey sitesinde agirlikli olarak hisse secimi konusunda yazi yayinlasak da teknoloji icerikli yazilara da yer veriyoruz. Bu yazilardan bir tanesinde Netflix-Apple ortakligina degindik. Iste "Netflix Using Apple For Game Changing New Service" baslikli yazidan bir paragrafi asagiya aktardik:

It's no secret that everyone from Gene Munster to Brian White expect a standalone Apple TV within the next year or two, and while it may not seem like a big deal that Netflix, Inc. (NASDAQ:NFLX) is using the company's set-top box to test its new service, it still undoubtedly has Apple bulls itching for more.
 
Even so, this latest Netflix-Apple connection is too curious to ignore, and we're just throwing it out there, but Apple has enough cash to buy Netflix ten times over. Heck, even Jim Cramer thought that a purchase of the video streaming site might not be a bad idea for Cupertino.
Read More!

Is Checkpoint Software A Good Investment

Dividendinvestr published an old story about Checkpoint Software. Here is an excerpt:

Check Point’s earnings are expected to grow at 11.86% over the next five years. This implies that its PE ratio using its 2014 earnings is around 15.49. Cisco’s expected growth rate is 9.3% and its corresponding PE ratio is 8.99. Fortinet is expected to grow at 18.75% and its PE ratio using its 2014 earnings is around 39.02. Juniper is expected to grow by 15% over the next 5 years and its PE ratio using its 2014 earnings is around 14.84. Cisco looks to be undervalued compared to other stocks. CHKP’s estimated PE ratio falls in the middle of this group. It has a similar PE in 2014 to Juniper but its number is less than a half of Fortinet’s. ...  It was held by 56 hedge funds, including Jean-Marie Eveillard, Bill Miller, etc.

Check it out. Read More!

Diren Detroit!

Bu Perşembe günü Michigan eyaletine bağlı Detroit şehri iflasını ilan etti. Önce Detroit şehrini biraz tanıtalım. 1903 yılında Ford Motor Company bu şehirde kuruldu.  Aynı şekilde Dodge, Packard, Chrysler gibi firmalar şehrin çehresini bir anda değiştirdi. O yıllarda hizmet-finans sektörü yerine sanayi-imalat sektörü daha ağırlıklı olduğu için şehir büyük bir kalkınma geçirdi. Detroit artık dünyanın otomotiv başkenti oldu! Dünyanın en etkili sendikalarından olan American Federation of Labor ve United Auto Workers sendikalarının baskısıyla hepimizin hayatında yer alan- yer alması gereken- uygulamalar orada da uygulanmaya başlandı: günde 8, haftada 40 saat çalışma, sağlık ve sigorta güvencesi, emeklilik sistemi, yüksek ücretler, iyileştirilmiş çalışma koşulları. Sosyal açıdan refahı yüksek ve çalışma koşulları açısından diğer eyaletlere göre daha düzgün koşullar olan bir yer oldu. 1920-1933 içki yasağı sırasında büyük mafyalar türedi. Purple Gang gibi. Siyahi insanlara karşı ırkçı hareketler ve uygulamalar 1925 yılları civarında görülmeye başlandı. İkinci dünya savaşında Amerikan otomotiv endüstrisinin can damarı oldu. Hatta ve hatta “Demokrasinin Cephanesi” kavramı bile Detroit için kullanılmaya başlandı. 6 tane savaş gemisine Detroit ismi verildi.  Bu yıllarda dışarıdan yüz binlerce insandan göç aldı. Zamanla sanayi devi oldu ve Amerikan otomotiv sektörünün lokomotifi haline geldi. Fakat 19 temmuz 2013’ de iflasını ilan etti. Peki nasıl bu duruma düştüler?

*2000 yılından beri şehrin nüfusu %26 azaldı. Şu an sadece 706,000 nüfusa sahip. 1950'li yıllarda 1,850,000 civarındaydı. nüfusun azalması üretken olan yatırımların artmaması, azalan vergi gelirleri, azalan tüketim ve yatırım harcamaları ve mevcut olan sosyal sorunları göstermektedir.

*İşsizlik oranı %18,6. Amerika'da işsizlik oranları 2000-2007 arasında %4 civarında tutulurken, 2007 sonrası %9,6'ya çıksa da 2012 yılında %8'e düşmüştür. Detroit' te işsizlik oranı Amerika ortalamasından daha yüksek. 16 yaş üzeri nüfusun yarısından daha az bir kısmı çalışmaktadır.

*Kişi başı gayri safi yurt içi hasılası 15,261 $. Az önce yazdığımız gibi, fazla vergi potansiyeli yok.

*Düşük vergi hasılası ve buna bağlı olarak kamu harcamalarının finanse edilmesindeki zorluklar. Eğitim ve sağlık gibi harcamalar finanse edilmediği için Detroit Amerika' da en yüksek suç oranına sahip olan şehirdir. Fakat yapılan suçların sadece %10'u çözülmüştür. Geriye kalan %90 hala soruşturma aşamasındadır.

*Acil durumlara cevap süresi tam olarak 58 dakika! polis olsun, ambulans olsun ya da itfaiye.. Acil vak'alar şehrin ne kadar huzursuz olduğunu göstermektedir. Bir de üstüne 58 dakikada gelen yardımı düşünürsek..

*78,000 ev terk edilmiştir. Göç mevzusu zannettiğimizden daha da derin bir yara olmuştur.

*Yılda 12,000 yangın çıkmakta, şehrin %40' ının aydınlanma direği çalışmamaktadır.

*Yerleşik kişiler yüksek suç oranı yüzünden farklı şehirlere ve eyaletlere kaçmaktadır. Az önce yazdığım terk edilen evlerin nedeni budur. Ve bu kişiler emlak vergisi ödemiyorlar. 2011 yılında emlak vergisi gelirlerinin sadece %68'i toplanabilmiştir.

*Kötü idare ve yönetim. Bütçe uygulamaları kötü uygulamalar sonucunda işlevsiz kalmaktadır. Günü geçmiş politikalar, iş uygulamaları, prosedürler vs. hiçbiri beklenen olumlu etkiyi vermemiştir.

*Alacaklılara 18,5 milyar $ borcu var. Borcun 6 milyar $'ı sağlık, hayat sigortası yükümlülüklerine ait. Emekli maaşları kabaca 3,5 milyar $ arttı.

Gelecek adımlar nelerdir?

-Dava en fazla 3 aya kadar başlayacaktır. Bu zamana kadar şehir chapter 9 koruması altına alınacak mı yoksa iflasına karar mı verilecek işte o zaman belli olacak. Teklifler verilecek, yardım miktarı belli olacak vs.

Amerikan basını 13 yılda nüfusunun 1/4' ünü kaybetmiş, insanların kafayı sıyırdığı ve suç oranlarının arttığı bir şehri aslında umursamıyor.

Tek umursanılan şey: 18,5 milyar $ borç ödenecek mi?

Hangi iktisat teorisi bunu açıklayabilir? Bence mesele sadece iktisat ile alakalı değil. Sosyolog, sosyal psikolog, antropolog, sosyal hizmet uzmanı gibi farklı disiplinlere vakıf diğer uzmanlardan da yardım alınmalıdır.
Read More!

Danışman Olmak İçin İhtiyacınız Olan Tek Şey: Jöle!

Bir gün bi arkadaşımla oturuyoruz. İkimizin de canı sıkkın. Konuşacak, muhabbet edecek konu bulamıyoruz. Ve bu tür zamanlarda sürekli yedek cephane bulurum: Yiğit Bulut. Yiğit Bulut'u tanıtırken şu şekilde bir yöntem izlerim:

Gazete yazısında hem iç hem de dış borç grafiğini yorumlarken okunmayan ve aynı grafiği kullanan ademoğlu:

Türkiye'nin toplam dış borcunun 1,25 trilyon $ olduğunu iddia eden baş ekonomist.

Ölümcül tahminler yapabilen yaman analist:
Bir Yiğit Bulut Klasiği

Çan eğrisini çok yanlış anlayan
Yiğit Bulut/Ekşi Sözlük

Spekülatör Yorgo, Hans ve Agop'un baş belası:

Henüz kendisi el atmadığı için ispatlanamamış matematik problemlerinin adamı:

İdeolojiden soyutlanmış ortalama yurttaş:

Siyasi öngörülerinin de ekonomi tahminleriyle paralel gittiği uzman:

Spekülatif dolar hareketlerinin maliyetini halka yükleyen sosyal demokrat


Yiğit Bulut Lufthansa, faiz lobisi, Soros, dış mihraklar derken başbakanlık danışmanı oldu. Pek şaşırılacak bi durum değil.

Bu ülkede ne yaptığınız önemli değil. Kimin çantasını taşıdığınız ve fırsat anlarında kime yardakçılık ettiğiniz önemli.  Daron Acemoğlu gibi İngiltere'de doktora yapsanız bile Merkez Bankası sizi kabul etmeyebilir. Fakat ünlü bir iş adamının damadı olursanız, ekranlarda popülist yaklaşımlarla halkı keriz yerine koyarsanız, ekonomi bilginizin eksikliğini cehaletinizle doldurursanız, bir gün sövdüğünüz insana diğer gün gönül yakınlığı hissedercesine ahbap olursanız belki danışman olabilirsiniz.

Unutmadan; jöle önemli. Jöleyi unutmayalım...
Read More!