2001 De Bile Boyle Kuculmedik

Turkiye'ye geldim, vucut kimyam bozuldu. Kendimi soyle 2-3 hafta daglara vurup normale donmeyi planliyorum. Bu kafayla yorum da yapilmaz, analiz de.

Bu sure zarfinda yorumlara ve sorulara cevap vermeyi dusunmuyorum. Hoscakalin.

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir Read More!

Birinci Ceyrek GSYH Buyumesi: Ak Koyun Kara Koyun Belli Oldu

Bu yazinin sponsoru finans alaninda is arayan Yucel Olcay'dir.

Bundan 6 ay once Turkiye'nin muazzam bir daralma surecinden gectigini ve buyume rakamlarini bir sene oncesiyle karsilastiran ve gec aciklanan istatistiklerin benim o zamanlar soyledigimi ancak 6 ay sonra gosterecegini belirtmistim. Bunun uzerine blogumuzu takip eden ve AKP taraftari olan bir suru okuyucumuzun tepkisini cekmistik. Ben "Hamdolsun Teget Gecti" baslikli bir cok yazi yazarken bu okuyucularimiz benim yorumlarima politika karistirdigimi Turkiye'deki gsyh kuculme oraninin ancak yuzde 1-2 seviyesinde olacagini soylemislerdi. Mesela "Kriz Teget Gececek, Sahibinden Satilik Kopru" baslikli yaziya uzun suredir okuyucumuz olan mr. brooks su yorumda bulunmustu:

"secim sonrasi imf ile anlasilacagini dusunuyorum ve yuzde 1 ila 2 gibi bir kuculme beni sasirtmaz. daha fazlasi benim icin surpriz olur.bu biraz toto oynamak gibi geliyor hukumetin nasil paketler aciklayacagini bilmedikten sonra."

Bu yorum sadece mr. brooks'a ozgu degil. Bunun gibi bir suru yorum vardi, simdi arayip bulacak vaktim yok. Ama sunu soyleyebilirim ki hic kimse Turkiye'nin birinci ceyrekte bir sene oncesine kiyasla %13.8 kuculecegini aklinin kosesinden bile gecirmiyordu. Hatta akli basinda doktora ogrencisi yazarimiz rdynk bile "Ya bu tartışma kabak tadı verdi, anlamıyorum yazarlar ve Ekonomix bu olayın üzerine neden bu kadar gidiyor. Asıl mesele bu değilki, kriz var tum dunyada, en az hasarla nasıl atlatırız bunu dusunmeli." turunden yorumlar yapip, Turkiye'nin krizden Amerika'dan daha az etkilendigini savunmustu. Ben de ona su cevabi yazmistim. Tartismayi bitirdigimiz noktada krizi baslatan ulke Amerika'da ilk ceyrekte ekonominin bir sene oncesine gore %2.8 kuculdugunu ve Turkiye'nin rakamlari aciklandigi zaman bunlari karsilastiracagimizi soylemistik. Simdi soruyorum? Kriz teget mi gecmistir? Kim daha fazla etkilenmistir: Amerika mi Turkiye mi?

Hisse Yorumları  Marjinal Nedir  Fiyat Kazanç Oranı Nedir?  Fraktal Nedir  Borsa Nasıl Oynanır

Buyume rakamlarinin aciklanmasiyla tahmin yarismamizin da sonuclari belli olmus oldu. Okuyucularimiz cogunlugu piyasa beklentilerin aksine ekonominin %12-14 arasinda kuculecegi tahmininde bulunmuslar. Demek ki blogumuzu okuyarak piyasadan daha iyi tahmin yapmaya baslamislar :)

Yanlis tahmin yapan sadece 2 okuyucumuz var: deukrat ve ahmet. Evet, ahmet blogumuzun yazarlarindan ve kendisiyle ekonominin %8'den daha fazla kuculup kuculemeyecegi uzerine bahse girmistik. Olmayacak duaya amin denilmez. Eskiden olsa "keske ahmet kazansaydi" derdim de Tayyp'in 6 ay boyunca, secimlerden sonra dahi milletin gozunun icine baka baka yalan soyleyerek krizin teget gectigini soyledigi bu ortamda boyle bir sozu soylemem. Neyse, yanlis tahmin yapan okuyucularimiz istedikleri bir kuruma 10 TL bagis yaparlarsa isimlerini yandaki listeye ekleyecegim.

Bu arada yilin angutu odulunu de Tayyip'in yalanlarina kanip ekonominin %13.8 kuculdugu bir ortamda dahi "ekonomiyi cok iyi yonetiyorlar abi" diyerek AKP oy veren kisilere veriyorum. Turkiye ekonomisinin 2001 krizinde bile en buyuk kuculme orani sadece ve sadece %9.8 idi. Bunlar mantar beyinli olduklarindan bir miktar isininca hemen beyinleri sulaniveriyor. AKP'ye baska nedenlerden dolayi oy verenler uzerilerine alinmasinlar.

Bana muhalefet yapmaya tesebbus edecek okuyuculara bir sorum var: Turkiye ekonomisi ikinci ceyrekte ne kadar kuculecek? Bu soruya cevap vermeden muhalefet yapmaya yeltenmeyin, simdiden uyariyorum.

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir Read More!

Koyun Can Derdinde Kasap Et Derdinde

Bu yaziya aksamdan beri uygun bir baslik dusunuyorum, bir turlu karar veremedim. Dusundugum basliklar sunlardi:

1. Turkiye de Diktatorluge Gidiyor
2. Yanar Doner Dogan
3. Zombilerin Istilasi
4. Turkiye'de Ic Savas

Dort yildir Turkiye'ye ayak basmadim ve bu gelisimde sunu farkettim ki bir ulkede yasamadan o ulke hakkinda isabetli analizler yapmak hakikaten cok zormus. Cok bariz olaylari goremediginiz icin varsayimlar uzerine yapilan analizlerle ters koseye yatmaniz oldukca muhtemel.

Ben burada 4 senedir, devleti kucultelim, piyasalari serbestlestirelim, halka dogrulari soyleyelim turunde sozler sarfediyordum. Koyun can derdinde, kasap et derdinde. Kaldigim sehir Amerikan zombi filmlerindeki gibi turbanlilar tarafindan istila edilmis. Normalde isteyen istedigini yapsin, ister basina ister baska tarafina taksin bana ne diyecegim durum ama kazin ayagi oyle degil. Ben liberal degilim ki AKP'nin bu numaralarina kanayim. AKP is turban konusuna gelince "liberal" is topsakalli kot pantalonlu muhendisin vali karsisinda konusmasina gelince "statukocu". Sigarayi zararli oldugu veya cevredeki insanlara zararli oldugu icin degil, kendi inanclarina gore gunah oldugu icin yasaklayan bir zihniyete sahipler (sigara yasagi). Ayni kisiler resit olmayan bir kiza tecavuz eden "kendi" gazetelerinde yazan bir irz dusmanini korumak icin binbir turlu numarayi cevirmekten de geri durmuyorlar.

Hatirlarsaniz Subat ayinda TEGV'e 10 YTL bagis yapan okuyuculara bir kac hisse tavsiyesinde (hisse senedi nedir?) bulunmustum. Bazi okuyucularimiz da bunlarin yarisinin Dogan grubuna ait hisseler olmasina sasirmisti. DYHOL ve DOHOL 50 kurus gibi komik rakamlara dusmustu cunku piyasa bu sirketlerin batmasi ihtimalini fiyatlara sokmustu. Bloomberg Markets'in gelecek ayki sayisinda Aydin Dogan ve Tayyip Erdogan arasindaki surtusme hakkinda genis bir yazi olacak. Bu yaziyi okuyunca Calik Grubunun neden bu kadar hizli yukseldigini anladim. Tayyip Erdogan'in damadinin sirketi olan Calik devlet kaynaklarinin yagmalanmasini saglayan en onemli araclardan bir tanesi haline gelmis. Devlet sirketleri veya izinleri Calik grubuna resmen peskes cekilirken ben de Yigit Bulut'a haksizlik yaptigimi farkettim. Adamin kafasi matematige basmasa da AKP'nin ne tur stratejileri kullandigi konusunda oldukca isabetli gozlemlerde bulunmus. Can derdinde olan vatandasin Yigit Bulut'u desteklemesi de bu yuzden olsa gerek. Amerika'da Erdogan-Calik iliskisi gibi bir iliski olsa adamin politik hayati bitmisti. Turkiye'de ise adam diktatorluge dogru yuruyor.

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir

Aydin Dogan'in damadi dogru yolu gosteren yazilari yazadursun, Dogan Holding'in degeri iki katina DYHOL'un degeri 3 katina cikti. Erdogan boylece diktatorluge giden yolda bir engeli daha ortadan kaldirmis oldu. Gecen sene sonunda Anayasa mahkemesi, iki sene once Cumhurbaskanligi engellerinin de elimine edilmesinden sonra geriye kala kala bir tek Turk ordusu kaldi. Onu da sizdirilan belgelerle yipratmaya calisiyorlar. Yok belge sahteydi, yok belge kopyanin kopyasiydi. Sahte olsa ne olacak sahte olmasa ne olacak? Turk ordusunun seriat karsiti olmadigini bilmeyen mi var? Erbakan'i basbakanliktan indirip 28 Subat kararlarini aciklayan Abdurahman Celebi miydi? Kenan Evren darbe yapmadi mi? Her sene "aha icimizdeki seriatcilar deyip orduya sizmaya calisan seriatcilari ihrac eden Aziz Yildirim mi? AKP'nin cifte standardinin baska bir ornegi daha. Millet de zokayi yutuyor.

AKP hala mazlum rolune soyunuyor ama o noktayi coktan gectik. Onunde tek engel olarak Turk ordusu kalan AKP onu da elimine edecek gibi gorunuyor. Ondan sonra gelsin Erdogan'in diktatorlugu.

AKP en iyi perdformansini tek basina oldugu, onunde bir suru frenleyen denetleyen faktorun oldugu donemde gosterdi. Ne zaman IMF resimden cikti, ne zaman oy oranlarini arttirip cumhurbaskanligini ele gecirdiler, ne zaman yargiyi ele gecirdiler, o zaman adamlarin curetkarligi artti, performanslari dustu. Artik medya da onlarin yaninda. Bundan sonra onlari kimse tutamaz.

Bu kosullar altinda ben de artik anti-AKPci kanadina kaydigimi acikca belirteyim. Birilerinin muhalefet yapmasi lazim, bugune kadar biz iktidardan cok beceriksiz muhalefeti elestirmistik, bundan sonra iktidari. Read More!

M.J.

Çocukluğumda bayılırdım senin şarkılarına,
sözlerini anlamasam da onlar da beni çeken çok vardı,
birkere olabildiğine özgürdüm düşünmekte,
beni yönlendiren tek bir anladığım söz bile yoktu,
ayrıca kurallar önemsizdi,
şarkı da bağrılabilir, ani duruşlar yapılabilirdi...
Manyak bir enerji vardı, muzigin ilk notası ile birlikte başlayan,
bu enerji mukemmel bir yaratıcılıkla birleşmişti,
tabi o zaman anlayamamıştım aslında ne kadar özel birini izlediğimi,
şimdi kıyaslayınca daha iyi anlıyorum,
senin gibi dans edemesem de, önemli bir özgüven ve yaratıcılık kaynağıydın benim için,
bir kişinin herşey olabileceğini göstermiştin,
çalıştıktan, azmettikten ve cocuk ruhunu kaybetmedikten sonra hersey!

Tutumluluk  Inovasyon örnekleri  Türev Konu Anlatımı  EFT Nedir  Olasılık nedir    Ekonomi Nedir  Hisse Yorumları  Bilinçli Tüketici

Read More!

Denetim ve Bankacilik

Bir okuyucu sorusu, uzman olanlar yanitlasin lutfen:

Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisat bölümünden yeni mezun oldum. Big Four diye adlandırdığımız denetim şirketlerinden birinden tax bölümü için teklif aldım. Öncelikle bunu bir irdeleyelim.

Denetim sektörü ve özellikle bağımsız denetim hakkında blogunuzda daha önce özel bir yazı yazılmadı. Bunu hem takip ettiğim kadarı ile hem de google aramaları ile sonuçlandırdım. Bağımsız denetim sektörünün, özellikle küresel finans krizinden sonra ne yönde ilerleyeceği ve hem etik açıdan hem de sektörün dinamikleri açısından neler düşündüğünüzü merak ediyorum.
Mahfi Eğilmez'in Küresel Finans Krizi kitabında bu konu üzerinde detaylıca durulmuş. Denetimin artık uluslararası standartlara kavuşup, ülkeler üstü bir konuma yükseleceği ama piyasanın yaratıcı ruhunu da öldürmeden bunu başarmanın bizi gelecekteki krizlere karşı çok sağlam bir yapıya kavuşturacağı vurgulanmış özetle.

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir

Siz neler düşünüyorsunuz?

İkinci bir soru olarak, İş Bankasında, uzman yardımcılığı pozisyonunda sınav ve çeşitli değerlendirme mülakatlarını geçtim. Bankacılıkta eskiden süregelen Hazine departmanının havasının kalmadığını hem duyum olarak birkaç farklı yerden edindim, hem de çevremdeki gelişmeler bunları doğrular nitelikte. Özellikle Akbank'taki yeni genel müdürün kurumsal bankacılıktan sorumlu olması yıllardır süregelen hazine-teftiş kökenli genel müdür teyamülünü de yıktı.

Tam da bu kontada, bankacılıkda departman seçiminde sizin fikirleriniz ve bankacılıkta hazine departmanı hakkındaki özellikle işbankası kurumsal kimliği açısından fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.

Biraz uzun bir soru veya fikir öğrenme metni oldu farkındayım ama benim durumumda olan gençleri de düşünerek, hem global anlamda hem de yerel anlamdaki fikirlerinizi ciddi anlamda merak ediyor, blogda paylaşımda bulunmanız halinde gelecek yorumlarla farklı bakış açılarını da keşfetmek istiyorum. Read More!

Borsa, IMF ve Dokuz Kadin


Mart ayi sonundan bu yana tum dunya borsalarinda yukselis surerken, son donemde Turkiye piyasalari goreceli olarak guclu performansiyla dikkat cekiyor. Bircok ekonomiste gore Turkiye artan butce acigi, issizlik ve bir turlu imzalanmayan IMF anlasmasi nedeniyle fazlasiyla kirilgan bir yapida. Yine bu ekonomistlerin bircogu artik IMF anlasmasinin olmayacagini dusunuyor. Bu yuzden onlara gore IMF spekulasyonu ile borsanin yukselmesi tam bir sacmalik. Ekonomi konusunda hakli olup olmadiklarini zaman gosterecek, fakat ne yazik ki onlar ve onlara inanip pozisyon olan yatirimcilarin bugunku kaybi buyuk.

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir
IMF'i bir kenara koyalim. Oncelikle bankacilik sistemi krizden en az hasar goren ulkelerdeniz. Bu en buyuk artimiz. Bankalarimiz yurtdisinda batik varliklarda para kaybetmedigi gibi, bilancolarinin diger tarafinda ise yurtdisi kaynaklari ve kaldirac oranlari bircok ulkeden dusuk ve saglikli oldugu icin fazla sorun yasamadilar. Bu konuda bolgemizde ayni kategoride yer aldigimiz Dogu Avrupa ulkelerinden cok daha avantajliyiz. Kamu maliyesi tarafinda, aslinda krize kadar Ekonomix'in tabiriyle kenara yeterince para konuldu. Biz borcsuz ve zengin bir ulke olmadigimiz icin, kenara koydugumuz paralar ile (yaratilan yuksek duzeyde faiz-disi butce fazlalariyla) borc dondurme oranlari azaltilip, toplam borcun milli gelire orani dusuruldu. Boylece su an yapilan harcamalar icin bir miktar yer acildi. Ustelik bizde yapilan harcamalarin tamamina yakini tesvik kaynakli iken, birçok ülke ayrıca kurtarmak zorunda kaldığı şirketler yüzünden ekstra bütçe açıklarıyla karşı karşıya. Tüm bunların üstüne, Rusya gibi hammadde ihraç eden ülkelerin bütçeleri bir darbe de düşen emtia fiyatlarından alırken, biz ise tersine düşen fiyatlarla cari açığımızı küçülttük. Bu artılarımıza rağmen, sanayimizin ihracat ağırlıklı olması sonucu üretimde ve istihdamda ciddi kayiplar yaşadığımız da bir gerçek. Fakat ekonominin tumune bakacak olursak, ihracatimizin milli gelir icindeki agirligi bircok ulkeden dusuk. Bunun anlami, ic tuketimin canlanmasi halinde dis talep daha yavas toplarlansa da ekonomimiz bircok ulkeden daha hizli buyuyecek. Yine bir baska avantajimiz tuketici ya da hanehalki servetinde yurtdisinda oldugu gibi (hisse senedi yada konut fiyatlarinn dusmesi nedeniyle) onemli bir kayip olmamasi. Tersine, hanehalki elindeki dovizler deger kazandi. Güven bunalımının da yavaş yavaş aşılabileceğini düşünürsek, tüketim için önümüzdeki dönemde en önemli negatif kısa zamanda çözümü zor olan issizlik.

IMF'i resime burada dahil edebilriz. Tuketimin ve yatirimin canlanmasi icin guven olusumu saglanmali ve kredi buyumesi yeniden baslamali. IMF anlasmasi bankalarin kaynak bulma kaygilarini azaltarak yeniden kredi vermeye baslamalarini saglayabilir. Yatirimlar için de önemli bir güvence olacağı kesin. Diğer yandan hukumetin one surdugu "ben IMFsiz de yapabilirim" tezi de dogrudur. Elbet yapabilirler, dondurebililer. Zaten su an kimsenin para bulamayiz, bu borcu donduremeyiz vs. diyerek IMF'yi istediğini sanmiyorum. IMF'e muhtac hale geldikten sonra bir anlasma yapilmasinin etkisi buyuk olasilkla negatif olacaktir. Mesele su an muhtac olmaktan cok, bir cipa olusturmak. Yine hukumetin bu rolu ustlenmesi icin aciklamayi planladığı orta vadeli plan ancak reformlarla desteklenirse kredibilite kazanabilir. Ama bu da IMF anlasmasinin aksine zaman alacaktır. Buna rağmen, hükümet IMF'siz yolu tercih edecekmiş gibi gözüküyor; diğer yandan da IMF ile görüşmeler sürüyor mesajllarını göndermeye devam ediyor.

Türkiyenin durumu böyle. Simdi kendinizi tum dunyda gelismekte olan ulke borsalarinda yatirim yapan bir fonun "rasyonel" bir yoneticisinin yerine koyun. Varsayalim ki Turkiyedeki pozisyonunuzu ekonominin bugunku durumu ve IMF ile anlasma beklentinize gore gozden gecirmeniz ve bu beklentiye gore bir pozisyon almaniz gerekiyor; ya alim yapacaksiniz ya da satip cikacaksiniz. IMF konusunda surekli celiskili aciklamalar geliyor ve anlasmanin olma ihtmalini %50-50 olarak görüyorsunuz. "Insider" degilsiniz (bir bakana tel. acip IMF ile imzalayaca misiniz kardesim? diye soramiyorsunuz). Hangi pozisyonu alirsiniz?

Anlasma olmayacak, ben satarim diyorsaniz sunu kabul ediyorsunuz: Karar verdiginiz t anindan sonra hisse fiyatlari o kadar cok dusecek ki bir IMF anlasmasi oldugunda gerceklesebilecek sert yukseliste bile sattiginiz fiyatin altindan alim yapabileceksiniz. Pozisyondan kar edebilmeniz icin (I) yatirimcilarin cogunun anlasma olmayacagini dusunmesi (II) anlasma olmamasi durumunda ekonominin cok daha kotu olacagini dusunup satis yapmasi gerekiyor. Ilk sik konusunda anlasma olacagina inananlar ve inanmayanlarin sayiisi esit olsa da, bazi yatirmcilar anlasma olmasa da Turkiyeyi sağlıklı bulduğundan bugün için azınlıkta kalma ihtimaliniz yüksek olacaktır. Ayrica hukemetin piyasada IMF beklentisini canlı tutmanın meyvelerini bir kenara bırakıp, "IMF ile kesinlikle anlasma yapmiyoruz" demesini bekleyecek kadar saf olduğunuz da söylenebilir. Zira, böyle bir açıklama gelmediği sürece, t anından itbaren IMF anlaşması oyuncular tarafından sürekli speküle edilecek ve fiyatlar bu beklenti ile yukarı gidecektir.

ABD'de de, Buffet "9 kadini ayni anda hamile biraksaniz 1 ayda bebek üretemezsiniz" dese de, piyasalar 9 ay sonra doğacak çocukları şimdiden kutlamayi seviyor. Daha arabesk bir ifadeyle, 9 kadin birden hamile kalınca daha da yükselen, sağlıklı bir bebek doğma ihtimalini seviyor...

Bu konu ile diger alakali bir yazi ise Borsa Nasıl Oynanır? En Sağlam Tüyolar baslikli yazimizdir. Read More!

USA: 2 Ispanya:0

Aslinda bu yaziyi Amerika Misir'i 3-0 yendikten sonra yazacaktim ama "dur su Ispanyollari da bir yensinler oyle yazayim" dedim.

Amerika gibi futbola onem vermeyen bir ulke nasil olur da hem Afrika hem de Avrupa sampiyonunu yenebilir?

Birincisi sunu belirtmeliyim ki futbol Amerika'da genellikle kizlar tarafindan oynanan bir oyundur. Amerikan futbolu, basketbol ve beyzbol oynamaya yetenegi olmayan erkekler de futbol oynarlar. Bu bahsettiklerim cocuklarla, ortaokul veya lise cagindaki kisiler. Ozellikle lise seviyesinde en hizli, en cevik, en guclu cocuklar gelecekte cok daha fazla para kazandiracak diger spor dallarini tercih ederler.

Altın Yorumları    UNESCO Nedir    Sosyalizm Nedir  Forex Nedir    Fraktallar  Altın Oran Nedir

Buna ragmen Amerikali genclerin cogunlugu en azindan bir kac dalda amator olarak spor yaptigindan dolayi populer branslarda yetenegi olmayanlar bile futbol gibi fazla yetenege dayanmayan takim oyununu basariyla oynayabilmekte. Evet yanlis duymadiniz futbolda fazla yetenegi olmayan ama fiziki olarak guclu ve cevik sporculardan kurulu takimlar da takim oyunu oynayarak dunyanin en "iyi" takimlarini yenebilirler.

Amerikali oyuncular da hem beslenmesini hem idman yapmasini bildiklerinden hayvan gibi guclu oluyorlar ve kasap gibi onlerine kattiklari celimsiz Avrupali takimlari yenebiliyorlar. Turkiye'ye getirsen bu adamlari kimse yuzune bakmaz ama.

Neyse fazla vaktim yok, hemen sadede geleyim.

Yazinin ana fikri su: Amerikalilarin futbolda basarili olmalarinin nedeni sporcular uzerine yaptiklari arastirmalari uygulamalari ve futbolun fazla yetenek gerektirmeyen bir spor dali olmasi.

Yazinin sonuclari ise sunlar:
1. Muhtemelen Ronaldo ve Kaka gibi "yetenekli" sporculari transfer etmek icin harcanan dolarlar skor tabelasina yansiyan sonuclar acisindan cok ise yaramayacak.
2.Bizim ucuz yoldan basarili olabilmemiz icin Amerika'dan beslenme ve kondisyoner getirip genc sporculari yetistirmemiz dogru olur. Ama Turkiye'de bu kadar uzun vadeyi dusunen kac tane spor yoneticisi var ki? Read More!

Cüneyt Ülsever: Eğitim Üzerine

Eğitimin ücreti, paralı eğitim ve devletin bedava eğitim hizmeti vermesi gibi konularda burada daha evvel tartışmalar olmuştu. Hürriyet'ten Cüneyt Ülsever de konuyu irdeliyor. Kendisini liberal olarak tanımlayan Ülsever, yazısında görülebileceği gibi belli bir gelir seviyesinden daha az kazanan ailelerin çocukların eğitimlerinin devlet tarafından üstlenilmesi gerektiğini söylüyor. Bir diğer önerisi ise devlet okullarının da paralı olması ve fakirlerin paralarının devlet tarafından verilmesini, diğerlerinin çocuklarının paralı eğitilmesini öneriyor.

Altın Yorumları    UNESCO Nedir    Sosyalizm Nedir  Forex Nedir    Fraktallar  Altın Oran Nedir

yazıları şu ve şu.

Ülsever'in yukarıda yazdığım önerilerinden ilkine katılmıyor, ikincisini ise gereksiz buluyorum. Bence devleti işe sokmaya gerek yok. Vakıfların ve derneklerin hareket alanını daraltmayın, devleti de eğitim işinden çekin, su akar yolunu bulur. Tartışıldıkça doğru yolun bulunabileceğine inanıyorum. Read More!

Hugo'yu örnek alın

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, "Dünyanın İran'a saygı göstermesini" istemiş.

"Ahmedinejad’ın zaferi bütün cephelerde kazanılmış zaferdir" diyen Chavez hızını alamayarak, "İran’ın büyük başkanı Ahmedinejad’a, dini lider Ali Hamaney’e ve İran halkına selam olsun..."

Bizim ulusalcılarımızın da Ahmedinejad'a olan desteklerini esirgememeleri gerekir. Ortak düşmana yani Amerika'ya karşı yek vücut olup ulusal devletlerin kendi vatandaşlarını inim inim inletme hakkını sonuna kadar savunmalılar. Eğer 'Tam Bağımsız' Iran Islam Cumhuriyeti de elden gidecek olursa Türkiye iyiden iyiye Soros'un dümen suyuna girebilir.

Geçmişte 'Sözde Atatürkçü' bir emekli subayımız oldukça samimi bir üslupla Batıya alternatif olarak Iran-Rusya ekseninin önermişti. Mazallah Iran ayağı çökecek olursa vesayet rejimini yeniden ilk haliye restore etmek hiçbir surette mümkün olmayacak.

Kapitalizm Kapitalist nedir  Faşizm nedir?  Fraktal Nedir  Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi  Çernobil Faciası

En doğrusu bir taraftan Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi olur olmaz her konuda 'çuval hikayesini' gündeme getirmek suretiyle lümpen vatandaşlarımız nezdinde ABD düşmanlığını her daim diri tutmak, diğer taraftan Ahmetinejat ve arkasındaki molla rejimimini savunan Chavez'i örnek almak. Bence ulusalcılarımızın izlemesi gereken yol bu olmalı. Çok açık ve net.

'Laiklik elden gidiyor' diye korkutarak milyonlarca vatandaşımızı alanlarda toplayıp onlara 'batı düşmanlığı' aşılamak küçümsenemeyecek bir başarıydı. Bunun, Müslüman'ları şaşırtıp din elden gidiyor diye kendi camilerini yaktırtmaktan hiç farkı yoktu.

Atatürk'ü iki kelimeyle özetleyebiliriz: Batılılaşma ideali. Ben bu ideali sonuna kadar paylaşıyorum. Bu idealde, ne anti-emperalizm martavallarıyla batı düşmanlığı yapmanın yeri var, ne de dinciliğin önünü kesmek adına milliyetçiliği pompalamanın. Bilerek ya da bilmerek bu tür faaliyetlerde bulunanlar aslında Atatürk'ün mirasınına zarar veriyorlar. Read More!

Tutumluluk ve Tasarruf - 5. Bölüm

a. ACİL DURUM FONU

Gerçek acil durumlar için 1000-1500 TL civarı bir paranın bir kenarda tutulmasının sayısız yararları vardır. Borç ödemeye başlamadan evvel bu parayı kenara koymak gerekir. Zira borç öderken başınıza gelebilecek acil durumlar daha derin borca batmanıza sebep olabilirler. Bunun psikolojik etkileri bile sizi doğru yolunuzdan çıkartmaya yetebilir. Pekiyi gerçek acil durum nedir? Ne değildir? Söyleyelim: Yeni bir cep telefonu, vitrinde gördüğünüz ve kendilerini almanız için adeta size yalvaran ayakkabılar ya da iş arkadaşınızın sizi de gitmeye ikna ettiği bir tatil… Bu ve benzerleri gerçek acil durumlar değildirler. Ani bir sağlık sorunu, bozulan bir buzdolabı (klima değil), geçiminizi sağlamak için mutlaka gereksinim duyduğunuz otomobilin bozulması gibi şeyler gerçek acil durumlardır

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

b. HÖDÖ PARASI 3-6-12 AY

Kolay olmadığını biliyorum ama herkesin özellikle de henüz aile sorumluluğu üstlenmemiş genç arkadaşların ne yapıp edip, kenara "HÖDÖ Parası" koymalarını tavsiye ediyorum. Bu “HÖDÖ Parası” sözünün patenti bana aittir. Yıllar evvel istemediğim bir işte çalışmak zorunda kaldığım zaman kendime şu sözü verdim: “En az bir yıllık geçinme paramı biriktireceğim ve buna hiçbir koşulda dokunmayacağım. Böylece asla bir daha istemediğim bir işte çalışmak zorunda kalmayacağım”. Bu sözümü sadece bir kez o da ev alırken bozdum ama sonra her zaman yerine getirdim. Benim için HÖDÖ Parası bir yıllık geçinme parasıdır zira, seçici olmak ve uygun bir iş bulmak benim tecrübe seviyemde rahat rahat bir yıl ve hatta daha fazla sürebilir. Daha genç olsaydım ve uzman seviyesinde çalışıyor olsaydım 6 ay da yeterli olabilirdi.

c. İLERİYE DÖNÜK PARA BİRİKTİRME

“Güzelim niye ileri dönük para biriktireceğiz? Aslan gibi devlet baba bize emekli maaşı ödemeyecek mi?” diyenler için gerçekten üzgünüm. Müflis SGK’nın bundan 10-20-30 yıl sonra ne durumda olacağını kim bilebilir? Ama geçmişten bu yana işler SGK açısından hep kötüye gitti. Emekli ücretlerinin alım gücü düştü. Nedeni basit: 15-20 sene çalışmış adamı emekli edip, 40 sene beslemeye kalkarsan olacağı budur. Üstelik de hep gurur duyduğumuz genç işgücümüz, ileride emekliler ordusu olacak. Eğer Cumhuriyet kurulduğundan beri emeklilik yaşı 60 olsaydı, bugün bu sorunları konuşmuyor olacaktık ama baba politikacıların popülist yaklaşımları sayesinde bugün bu noktadayız. İleride devletin ödeyip ödeyemeyeceği belli olmayan parayı destekleyecek alternatif gelirinizin olması gerek. İleriye dönük olarak para biriktirmek bu nedenle fevkalade gerekli.

İyi de ileriye dönük para biriktirirken ne yapacağız? Bu da bir sonraki sefere...

Ilgili Yazi: Tutumluluk ile ilgili atasozleri Read More!

2009 Birinci Ceyrek Gayri Safi Milli Hasila Tahmini Yarismasi

Ara ara okuyucularimiz bizi tahminlerimizden dolayi elestirmeye yelteniyorlar. Maalesef onlari ciddiye almiyoruz cunku kredibiliteleri yok. Kredibilite kazanmanin yolu ara ara actigimiz gayri safi milli hasila (bkz. gsyh) tahmin yarismalarina katilmalari veya detayli analizlerini olaylar gerceklesmeden once (bu kismi onemli, bazilari isler olup bittikten sonra herseyi onceden gordugunu zannediyor) yayinlamalari gerekiyor. Bu islemi de enazindan 3-4 kere yapmalari gerekiyor ki dogru tahminlerinin sadece sans eseri olmadigini bilelim.

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

Gecen ay 2009'un ilk ceyreginde gerceklesen buyume rakamlarini tahmin etmeye baslamistik. O zamanlar tahmin yapan okuyucularimizdan ahmet haricindekiler onumuzdeki hafta sonuna kadar tahminlerini degistirebilirler isterlerse. Ahmet'le ben ayri bir bahse tutustuk, o ekonominin en fazla yuzde 8 kuculdugunu soyluyor, ben de daha fazla kuculdugunu. Maalesef siz benim kadar sansli degilsiniz, o yuzden de asagidaki siklardan sadece birisini secebilirsiniz.

Sorumuz su:

Ilk ceyrekte Turkiye ekonomisi bir onceki senenin ayni ceyregine kiyasla yuzde kac KUCULMUSTUR?

A. %8 veya daha az
B. %8.01 - %10.00
C. %10.01 - %12.00
D. %12.01 - %14.00
E. %14'den daha fazla

Kaybedenler her zaman oldugu gibi TEGV'e 10 TL bagis yapacaklar. Read More!

Kredi Kartına İsim Arıyorum !

Radikal'den Fatih Özatay bugunki yazısında sorunlu kredilere değinmiş ve demişki : "Evet kredi kartı adının aksine bir kredi türü değil. Ama önemli sayıda tüketici tarafından bir tür kredi olarak kullanılıyor. Oysa bu ‘kredinin’ faizi diğer tüketici kredilerine göre çok yüksek. Bankaların neredeyse sokak ortasında kredi kartı pazarlamalarının ortaya çıkan ve alınan kararın gerekçesini oluşturan sorunun temel nedenlerinden birisi olduğu açık. Bu arzu edilmeyen durumun bir daha ortaya çıkmaması için ne gibi önlemler düşünülüyor; bu açıklanmadı. Umarız yakın gelecekte tekrar bu tür bir kararın alınmasına gerek kalmaz. Elbette ummak bizden, önlemleri almak yetkililerden".

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

Benim de fikrim geldi :) dedim ki ya o halde ismini değiştirelim bu kredi kartı denen şeyin...insanların kullanırken daha fazla dikkat edecekleri bir isim bulabiliriz örneğin. ne biliyim "Borç Kartı" kırmızı ışık gibi bir isim olurdu herhalde, yada "Harcama Kartı" biraz daha sarı ışık görevi görür müydü acaba. "Kredi Kartı" çok yeşil ışık gibi duruyor öyle değil mi:)
Read More!

Yaşam

ABD'deki Carnegie Mellon Üniversitesinin kanser hastası olan öğretim üyelerinden Prof. Dr. Randy Pauschun'un son dersi.


Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir Read More!

Amerika'nin Butce Acigi ve Dolarin Degeri

Turkler ekonomiden neredeyse hic anlamaz ama en iyi bildigimiz konularin basinda enflasyon ve doviz kuru arasindaki iliski gelir. Yine de ben bu konudaki bilgilerinizi bir tazeleyeyim.

Amerika 2009 senesinde toplam 1.8 trilyon dolar butce acigi vermeyi planliyor. Daha sonraki yillarda bu acigi kademeli olarak 2018 yilinda 800 milyar dolara dusurmeyi planliyorlar. Iki cephede savasan ve zenginlere bir suru vergi indirimi yapan George Bush doneminde bile en fazla butce acigi 500 milyar dolar civarinda idi ve biz bunu cok yuksek kabul ediyordu. Obama'nin yapacagi butce aciklarinin yaninda Bush'unkiler devede horguc kalir.

Amerika bu sene GSYH'nin (bkz. gsyh nedir?)yuzde 13'u kadar butce acigi verecek. Bu Turkiyenin 125 milyar butce acigi vermesine esdeger. Simdilik acik acik soylemeselerde bu acigi sadece vergileri arttirarak kapatmalarina imkan yok, yoksa bir dahaki secimde cuvallarlar. O yuzden tek cikis yolu bu aciklarin en azindan bir kismini para basarak kapatmalari gerekecek.

Bu hemen enflasyon olacak anlamina gelmiyor ama. Ancak uzun sureli devam eden butce aciklarinin enflasyona neden oldugunu biz 20 yil suren surecte iyice ogrendik. O yuzden su an Amerika'da enflasyon orani eksi 1 olsa bile bu oran onumuzdeki yillarda onlem alinmadigi taktirde cift haneli rakamlara kolaylikla cikabilir.

Nükleer Kirlilik  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Olasılık Soruları ve Çözümleri  Marksizm Nedir  Spam Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları  Bono Nedir?  Fareli Köyün Kavalcısı  Arge Nedir?  Kalite Nedir  Açık Arttırma Nedir  Pesimist Nedir?

Alinabilecek onlemler nelerdir? Birincisi planlanan aciklarin azaltilmasi, ikincisi ise vergilerin arttirilmasidir. Su anki gidisat bu iki onlemin de gerektigi boyutta alinamayacagini gosteriyor.

Enflasyonun yukselmesi demek ise elinde dolar cinsinden varlik tutanlardan dolar cinsinden borclananlara servet transferi yapilmasi demektir. Yani Amerika'nin butce aciklarini paralarinin degerini manipule etmek icin dolar varliklari alan Cinliler, Ruslar, Araplar ve bir miktar da biz Turkler finanse edecegiz. Yanlis hatirlamiyorsam Cin 1.5 trilyon dolar civarinda dolar rezervine sahip. Dolarda meydana gelecek yuzde 30'luk devaluasyonun Cin'e faturasi 500 milyar dolar olacaktir. Cin'in modelini taklit etmeye ozenenlerin gozleri bu tur riskleri gormuyor maalesef.

Dolar deger kaybettikce 1 dolar 1 TL sinirinin altina gerileyecektir ama dolar borcu olanlar disinda bunun kimseye bir faydasi olmayacak. Dolar deger kaybettikce hammadde fiyatlari (petrol, bakir, altin, vs.) yukari gidecek ve hatta artan risklerden dolayi net etkisi negatif olacaktir.

Bunlar hemen olacak seyler degil ama. Belkide Amerika enflasyon yuzde 5'I gectikten sonra akillanacak ve politik olarak guc olsa da onlemleri alacaktir. Simdiden kestirmek guc. Yine de bu onlemleri canlari yanmadan almalarini beklemiyorum. O yuzden de bu aralar faizleri aciga satarken, enerji hisselerini, Hint hisselerini, Rus hisselerini ve altini portfoyume ekliyorum.

Turkiye'dekilerin benim kadar endiselenmelerine gerek yok cunku ne gelirleri ne de tasarruflari dolar cinsinden. Yine de hammadde fiyatlarinda meydana gelebilecek reel artislara karsi portfoyunuze ekleyebiliyorsaniz biraz hammadde eklemenizi oneririm.

Guzel yazi oldu, yazicidan bastirip duvara asin 3 sene sonra "vay be Ekonomix kahin gibi adammis" dersiniz. Read More!

İstanbul Texas oldu!

Dün akşam bir yemeğe gidiyordum. İstanbul Anadolu Yakasında saat 19:00 sularında yani güpegündüz tanık olduğum şey akıllara durgunluk verici nitelikte: Işıkta 10-12 araç bekliyoruz, ben en arkadayım. Önde kısa bir karışıklık oldu. Sanırım acemi bir sürücü ışıkta kalkamadı arkasındaki de ona bayağı bir korna çaldı. Trafik akmaya başladıktan bir an sonra mavi bir aracın önündeki gri küçük aracı sertçe sollayıp, direksiyonu önüne kırdığını ve yolunu tıkadığını gördüm. Biz diğer araçlar mecburen sola doğru yanaştık. Tam yanlarından geçmek üzereyken mavi aracın sürücüsünün elinde bir tabanca ile araçtan indiğini gördüm. Aracın plakasını alamadan yanlarından geçmek zorunda kaldım, sonra ne oldu bilemiyorum. Adam çektiği silahı kullandı mı? Onu gören birileri ihbar etme şansı buldu mu fikrim yok...

Nükleer Kirlilik  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Olasılık Soruları ve Çözümleri  Marksizm Nedir  Spam Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları  Bono Nedir?  Fareli Köyün Kavalcısı  Arge Nedir?  Kalite Nedir  Açık Arttırma Nedir  Pesimist Nedir?

Yıllar evvel sağ şeritten giderken benden yol isteyen aracın önünden çekilemedim(zaten sağ şeritteyim, nasıl yol vereceksem) diye bana da pencereden silah çıkartıp sallayan bir maganda ile karşılaşmıştım. Ama o dünkünün yanında hafif kaldı doğrusu...

Trafikte kimseyle dalaşmayın bence... Read More!

Dolar Ne Olur? Destek ve Direnc Noktalari Nelerdir?

Okuyucularimiz bu aralar dolar alış satış hakkinda sorular yoneltmeye basladilar. Ilki Turk vatandaslarina dolar endeksli kredilerin yasaklanmis olmasini soruyor.

Turk vatandaslari dolar kazanmiyor ki dolarla borclansin. Spekulasyon yapmak isteyen yolunu bulur.

Ikinci okuyucumuz da "acaba bu yasaklamanin arkasinda devaluasyon ve Cin gibi ihracata donuk bir strateji degisikligi planlari mi yatiyor diye soruyor. Politikacilara guven olur mu? Adamlar zihni sinir gibi binlerce cin fikirle dolu. Ne yapacagi hic belli olmaz, bakarsiniz yarin Putin'i aratmazlar.

Onun haricinde bizim tarafimizda bir sacmalama olmadigi taktirde Amerika'nin para basip dolarin degerini dusurecegi kabak gibi meydanda. Bu yuzden ben Hindistan, Rusya gibi balon olmayan ulkelerin hisselerini aliyorum. Bunlar hem dolarin deger kaybindan dolayi artis gosterirken hem de diger temel faktorlerden dolayi artis gosterecektir.

Nükleer Kirlilik  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Olasılık Soruları ve Çözümleri  Marksizm Nedir  Spam Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları  Bono Nedir?  Fareli Köyün Kavalcısı  Arge Nedir?  Kalite Nedir  Açık Arttırma Nedir  Pesimist Nedir?

Sunu da belirteyim ben simdiye kadar forex piyasalarinda kaldirac kullanarak hic dolar alış satış spekulasyonu yapmadim. Bir nedeni olmali! Uyarayim dedim.

Ote taraftan euro dolara karsi cok deger kazanmaz diye dusunuyorum. Bunun sebebi de Avrupa'nin da caktirmasa da Amerika'yla benzer problemlere sahip olmasi.

Onemli Not: Dolar konusunda yazilmis en son yazilari Dolar Alış Satış bolumunden okuyabilirsiniz. Read More!

Tutumluluk ve Tasarruf 101 - 4. Bölüm

GELİR-GİDER DENGENİZ

i. Geliriniz Giderinizden Az

Eğer geliriniz giderinizden azsa başınız dertte ve de borcunuz var demektir. Gereksiz olduğunu düşündüğünüz şeyleri elimine ettiğiniz halde giderler fazlaysa, bazı gerekli şeylerden de fedakarlık etmenizi, gelirinizi artırmaya çalışmanızı öneririm. Borçlarınızı ödeyinceye kadar ikinci bir işte çalışmanız, eşiniz çalışmıyorsa onun da çalışmaya başlaması, her türlü tatil, eğlence giderlerinin tamamen elimine edilmesi, dışarıda yenen yemeklerin tamamen kesilmesi yani tam anlamıyla bir kemer sıkma politikası uygulanmaya başlanması gerekecektir. Borç ödemelerini de bütçenize bir gider olarak kaydedin ve sıkı sıkıya bütçenize uymaya çalışın.
Dave Ramsey borç ödemeye başlamadan evvel küçük bir acil durum fonu oluşturulmasını öneriyor. Bu bana göre de mantıklı bir davranış. Borçlarınızı konsolide edip, sahip olduğunuz bir şeyi satarak ödeyebiliyorsanız, bunu yapmanızı öneririm. Borçtan kurtulmak birinci öncelik olmalı. Kredi kartlarınızı bir ödeme aracı değil de bir borçlanma aracı olarak kullanıyorsanız hemen vazgeçin. (Hükümet her ne kadar ilave tedbirler getirip borç ödememeyi teşvik edip duruyorsa da bu doğru bir yol değil. Bankalar da budala olmadığına göre bundan sonra kredi kartı vereceği müşterilere daha fazla dikkat etmeye başlayacaktır. Amerika’da bankalar müşterilerin kredi limitlerini düşürmeye ve kartları iptal etmeye başladılar bile.)

Elden aldığınız borçlar da aile ve dostluK ilişkilerinizi sıkıntıya sokabilir. Bu nedenle borçlardan yani modern kölelikten bir an evvel kurtulmalısınız. Bu cep telefonunuzdan, otomobilinizden veya uç durumlarda evinizden vazgeçmeniz demek olabilir ama gün gün daha derin borca batmaktansa, radikal çözümler bulmak ve uygulamak sizi özgür kılabilir. Tabii ki herkes için uygun bir reçete yok. Borcun miktarı, kişinin yaşı, sağlığı, geliri vs. gibi durumlar farklı çözümler gerektirir. Tek bir doğru var o da borçla uzun süre devam edemeyeceğiniz gerçeğidir. Borçsuz yaşamın tadını aldığınızda bundan vazgeçemeyeceksiniz.

Manipülasyon Nedir   Küresel ısınma Karikatürleri  Türk Bilim Adamı  Liderlik Nedir?    Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri  Enformasyon Nedir    Slogan Nedir    Enflasyon Nedir    Nükleer Santraller  Devlet Nedir

(Tek kabul edilebilir borç ev almak için kullandığınız kredi olabilir ama ev alırken de en mütevazi evi almaya bakın ve bankanın kabul ettiği minimum peşinattan fazlasını yatırmayı hedefleyin. Daha sonra para biriktirip, daha iyi bir ev alabilirsiniz. Elinde 250,000 USD nakitle Istanbul’da beğendiği bir ev bulamayan bir arkadaşım var. Beğendiği evler 350,000-400,000 USD civarında ve bankadan kredi almayı düşünüyor. Bunu asla yapmayın. Atalarımız “Ayağını yorganına göre uzat” derken boş konuşmamışlar ama “borç yiğidin kamçısıdır” diyeni bir yakalarsam çok fena yapacağım!)

Unutmayın borcunuz varsa, asla özgür birisi değilsinizdir.

ii. Geliriniz Giderinize Eşit

Gelirinizin giderinize eşit olma durumu maaştan maaşa yaşadığınızın ve tasarruf edemediğinizin bir göstergesidir. Demek ki gereksiz olmadığını düşündüğünüz harcamalarınıza dikkatle bakmalısınız. Bunları azaltıp, her ay belli bir miktar parayı (ilk başta ne kadar küçük olursa olsun) tasarrufa ayırmayı öğrenmeniz gerekecek.

iii. Geliriniz Giderinizden Fazla

Bilin ki bir azınlığı temsil ediyorsunuz. Tasarruf edecek paranız kalıyor. Ya çok iyi bütçe yönetimi yapan tutumlu birisiniz ya da oldukça iyi para kazanan birisiniz. Nasıl biri olursanız olun işte size bir ipucu: Eğer geliriniz giderinizden fazlaysa, tasarruf etmeyi planladığınız parayı da bütçenize bir gider gibi kaydedin. Böylece ay sonunda artanı değil, mantıklı bir gelir gider incelemesi sonrası planladığınız rakamı biriktirmeniz kolaylaşır. Yine de ayın sonunda artan paranız varsa, ne mutlu size!

Ilgili Yazi: Tutumluluk ile ilgili atasozleri Read More!

Dünyanın En Pahalı Futbolcusu Hangisidir?


Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir Read More!

ŞOK ŞOK ŞOK:Krizden Çıkışın Yolunu rdynk Buldu

Cevap veriyorum : Kamu dengesini bozun, harcamaları artırın! Ciddiyim. Okuyun bakın. Örnek mi örnek gayet açık tabiki Japonya. ya bugune kadar niye bu kadar bekledik anlamak mumkun değil. sihirli asayı kullanmamak icin niye bu kadar bekler ki insan! bakın aşağıdaki grafik japonyanın 1980-2007 kamu açığı/GSYİH ve kamu net borcu/GSYİH göstergelerini veriyor. (kaynak:IMF, World Economic Outlook Database, October 2008)

Japonya, 1984'den itibaren kamu açığı/GSYİH göstergesini iyileştirmeye bir diğer deyişle sıkı maliye politikası uygulamaya başlıyor (1.nolu alan ve yeşil çizgili) ve hatta 1988-1892 aralığında kamu fazlası dahi veriyor buna paralel olarak da net kamu borcu 1984'den itibaren dusmeye başlıyor ve 1991'lerde % 10'lara yaklaşıyor. Bu arada kamu fazlasının da % 2'leri bulduğunu belirtelim. sonrası tam bir felaket, borc gostergeleri hızla tırmanıp % 80-90ları, kamu acıgı/gsyih oranı ise % -8'leri buluyor (2.nolu ve kırmızı alan). 3. nolu alan ise, nisbeten kamu boruc/gsyihda bir iyileşmenin yaşandığı 3. bir donem diyebiliriz. burada kamu acıgı/gsyih % - 8lerden % -4'lere yaklaşıyor.

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir
şimdi geçelim adamların buyume mucizelerine, ekonomi 1980-1984 aralığında %2-3 aralığında buyumus buna karşın, 1985-1991 aralığında %4-5 aralığında buyumus (1.nolu alan). şimdi bakıyorum, kamu dengesinin sıkılaştığı hatta fazla verdiği dönem, 1984-1992, ekonominin buyume performansının arttığı dönem 1985-1991 (1'ler yaklaşık olarak eşleşiyor), kamu dengesinin kotuleştiği donem 1993-2003 (2) dönemi buyumenin de 1992-2003 yavaşladığı bir dönem (2ler yaklaşık olarak eşleşiyor) ve son olarak 2004'den sonra nisbi bir iyilleşme gozlenmiş kamu açığı/gsyih gostergesinde ve bakıyorum da buyumede bir parça istikrar kazanıp kendine gelmiş gibi gozukuyor.
şimdi adamlar krizden de kamu dengesini bozup çıkmaya çalışıyorlar. siz bu ülkenin başkanı olsanız ne dusunursunuz?
Read More!

Geldikçe Geliyor, Durduramıyoruz

Dün kredi kartı borçlularına müjde verildi, bugün de Kredi Yurtlar Kurumu borcunu ödemeyenlere. Kendimi hıyar gibi hissediyorum çünkü iş değiştirirken, işimi kurarken hep 3 ayda bir ödediğim KYK ödemelerime dikkat etmem gerekti, kararlarımı etkiledi. İlk duyduğumda sinirden ellerim titredi, hala da hatırladıkça kızıyorum. Devletin çeşitli hatalarını biliyorduk. Vatandaşına kendini aptal gibi hissettirmesi de üstüne cakası oldu sanırım.

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir

Ülkenin ekonomik ve hukuki temellerine bu kadar çok saldırılırsa krizden bağımsız bir güvensizlik ortamı yaratılacak korkarım. Kim neden her hangi bir yükümlülüğünü yerine getirsin ki? Borçlarını ödeyenlerin zarar edip durdukları, ödemeyen terbiyesizlere müjde verilip durulduğu bir ülke haline geldik. Krizler öyle ya da böyle atlatılır da bu şekilde kırılan çarklar bir daha yerine oturur mu bilmem. Read More!

Tünelin ucunda ışık Göründü mü?

TCMB başkanı Durmuş Yılmaz Krizle ilgili guzel bir değerlendirme de bulunmuş: "Ankara Sanayi Odası (ASO) Meclis Toplantısına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, küresel krizi ve Türkiye’ye etkilerini de değerlendirdi. Yaşanan iyileşme havasının gerekçelerini ekonomik göstergelerle açıklayan Yılmaz, bunun "negatifin hızının kesilmesi" olduğunu, henüz sıfırın üzerine çıkılmadığını kaydetti. Yılmaz, "Tünelin içine girdik. Tünel karanlıktı. Öbür tarafa doğru bir ışık göründü. Işık, öbür tarafa çıkışı mı gösteriyor yoksa üzerimize gelen araba mıdır?" dedi. Yılmaz’ın sözleri salonda gülüşmelere yol açtı."

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir
Nasıl ama :) Bir diğer dikkatimi çeken değerledirme de Radikal'den Korkmaz İlkorur'un yazısından : "Eski Sovyetler Birliği’ni komünizmden serbestleşmeye dönüştürdüğü günlerde bir gazeteci Gorbaçov’a ‘Rusya’daki ekonomik durum hakkında bir kelimelik değerlendirmenizi istesem ne dersiniz?’ diye sormuş. Gorbaçov cevap vermiş: ‘İyi’. Gazeteci, ‘Pekiyi, iki kelime ile değerlendirmenizi rica etsem, ne dersiniz?’ diye sormuş. Gorbaçov cevaplamış : ‘İyi değil’."
Bence ikisi de, Bugunki krizle ilgili güzel tesbitler ne dersiniz?
Read More!

"Ben borcumu ödedim ve ben bir enayiyim..."

Emin olun kendimi enayi gibi hissediyorum.Nasıl olmasın ki...Bugüne kadar kredi kartımın birikmiş tüm borçlarını ödedim. Elimde para kalmamışsa bankadan borç alıp, kredi kartımı kapattım. Şimdi ne kadar hata ettiğimi anlıyorum ve kızgınlıktan kuduruyorum. [devamı için tıklayın]

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir Read More!

Sigara Vergileri ve Sigorta

Turkiye'deki yetiskinlerin yuzde otuzu sigara kullanicisi olarak dunya kadar vergi veriyorlar. Sigaraya uygulanan OTV vergisi 2,05 TL'ye cikarilmis. KDV'yi de goz onune alirsak ortalama bir tiryaki ayda 75 TL civarinda vergi veriyordur.

Tutumluluk  Inovasyon örnekleri  Türev Konu Anlatımı  EFT Nedir  Olasılık nedir    Ekonomi Nedir  Hisse Yorumları  Bilinçli Tüketici

Bu vergiyi kullanarak devlet tum yetiskinlere hayat sigortasi yapabilir ve trafik kazasi veya herhangi baska bir nedenle hayatini kaybetmis kisilerin cocuklarinin geleceklerini guvence altina alabilir. Hayat sigortasinin miktari 50000 TL olarak belirlenirse vergilerden arta kalan para sigara tiryakilerin hastane masraflarinin karsilanmasinda da kullanilabilir. Mantikli bir oneri mi bu? Read More!

Gurbetci Turkler ve Dövizle Askerlik

Bastan pesinen soyleyeyim, bu yazi ne Turkluge ne Turk halkina ne Turk ordusuna ne de askerlik hizmetine hakaret amaci tasimamaktadir ve bunlardan kimseyi de sogutmaya calismamaktadir. Bunu yapmak ulkemizde suctur, ben de boyle bir seyi yapmayi aklimdan dahi gecirmem.

Konumuz su:
Ozellikle Almanya'da dogup buyumus Turk erkekleri neden 5000 euro gibi ortalama egitimsiz gurbetci bir Turk'un bir senelik tasarrufuna denk gelen yuksek bir rakami odeyerek askerlik yapiyor? Bu kisiler Alman vatandasi olarak askerlik yukumlulugunu yapmadan yasamlarina devam edebilirler ama bu secimi yapmiyorlar. Bu demektir ki onlar icin Turk vatandasliginin degeri en azindan 5000 eurodur. Bence Turkiye acisindan ovunulecek bir durum. Ama bu kisilerin Turk vatandasi olarak kalarak gurur ve iftihardan baska ne tur avantajlar elde ettigini merak ediyorum?



Sorum sadece baska bir ulkenin vatandasi olan veya olma hakki olan ve askerligini henuz yapmamis kisileri kapsiyor. Yorumlarinizi bekliyorum. Read More!

Mahalle bakkalları neden kazikcidir?

Yaziyi sonra yazacagim. Once yorumlari alayim. (Yok mu bakkallar odasindan bir kisi?) Dileyen bu hareketimi meydan okuma olarak alabilir, ama baski altinda hissetmeyin. Bir kac gune yaziyi yayinlarim.:)

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir Read More!

Yavaşladık, lütfen para harcayın!

Hukumet medyanın, iş adamlarının şunun bunun gazına gelip kurtarıcı kimliğini gururla eline aldığından ve Taraf yazarı Süleyman Yaşar "liberalizm ezberinden" bahsettiğinden beri bir suredir şu kamu harcaması olayına (i) (ii) (iii) takmış durumdayım kafayı! Aşağıdaki yazıyı, eski blogumda 9 Mart 2008 tarihinde yazmışım, ilk yazılarımdan da biriymiş. Yani daha Dunyada Kuresel Kriz falan yokken sadece ABD lilerin yavaslama korkusu varken ki döneme ait, buyrun okuyalım:


"Haber sabah'tan, Piyasalardaki panik havasını önlemek için dün halka seslenen Bush, "İşinizi kaybetmek acı veriyor ve ABD halkı biliyorum ki ekonomi hakkında çok endişeli. Ben de öyleyim. Zor zamanlar geçiren ABD ekonomisindeki yavaşlama bir gerçek" dedi. Bush, ekonomideki problemi erken teşhis ederek gerekli önlemleri aldıklarını ve bu kapsamda 152 milyar dolarlık acil önlem paketini hayata geçirdiklerini kaydederek, "Bu önlem paketi ile sorunları aşmayı planlıyoruz. Paket çerçevesinde vereceğimiz paralar elinize geçer geçmez harcamaya başlayın. Tüketici harcamaları yükselecek ve bu durum istihdama da olumlu yansıyacak" diye konuşmuş. Tipik bir Keynesyen bakış, krize Keynesyen mudahale...belki 1929 büyük bunalımı gibi bir donem icin bu cozum gecerli olabilir ama bugunki ABD'de ekonomik daralma donemine harcamaları artırarak mudahale etmenin bu kadar gecerli oldugunu sanmıyordum dogrusu...

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir

Soyle dusunelim, bu ekonomik daralma donemleri belki de hasta olan ekonominizin zararlı unsurları kusarak, gelecege daha saglikli devam edebilmesini saglayan bir donem. siz ne yapiyorsunuz zararli unsurları kusmasi gereken bunyeye "yok olur mu hic, kusma" diyorsunuz!! ustelik bir de 152 milyar dolarlık yemek yediriyorsunz! belki hastalıgi kısmen geciriyorsunuz ama kustuktan sonra dinc olabilecek bir ekonomiyi de uzun sure sisko olarak dolasmaya mahkum ediyorsunuz!!"
Başka söze ne hacet! Diyeceğimizi demişiz zaten...
Read More!

The biggest bill in history

Economist dergisi yukarıdaki başlığı atmış. Küresel Krizden cıkış göstergelerinin yogunlaştığı şu günlerde, ufukta yeni ve ciddi bir sorunun belirdiğini belirtiyor: "massive public debt". Dünyanın II. dünya savaşından bu yana bu kadar hızlı ve buyuk çaplı bir borçlanma dalgası yaşamadığını belirten dergi, bu seferki borç dalgalanmasını diğerinden ayıran önemli bir noktanın bulunduğunu belirtiyor: "demographic bill". yani dunya yaşlanıyor ve sağlık ve emeklilik ödemeleri için ayrılması gerek tutarda her gecen gun artıyor.
ayrıca dergideki başka bir yazı, ülkelerin bozulan mali durumlarını eski haline getirmenin oldukça zor olduğundan bahsediyor ve IMF'in 9 temmuz tarihli bir calısmasına atıfta bulunuyor. Once burada bir cift sozum IMF'e, kardeşim siz değilmiydiniz Krizden cıkış Fiscal Policy ile diyen, hatta ben değilmiydim sacmalamayın biraz yavaş (i) (ii) diyen, ne kadar cabuk aman ne oluyoruz maliye politikasına dikkat demeye başladınız, siz bunu G-20 toplantısında 5 trilyon dolarlık paketler acıklatırken niye dusunmediniz!

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir

neyse yazıya geri donelim, yazı IMF'in calısmasına refere ederek, yandaki grafiği veriyor. bu grafik G-20 yi oluşturan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin brüt kamu borcunun GSYİH'ya oranını göstermekte. IMF'in temel aldığı senaryoya göre, gelişmiş ülkeleri oluşturan 10 g-20 ülkesi 2014'de % 114 borc/GSYİH oranına ulaşıyor, krizden cıkısn beklendiğinden daha olumsuz buyume oranlarıyla gerceklestigi olumsuz sanaryoda ise (worst-case) bu oran % 150'yi bulabiliyor! bu arada gelişmekte olan ülkelerin nisbeten daha iyi bir konumda oldukları da görülüyor.

aşağıdaki iki grafik ise IMF'in calısmasından, uzun vadeli trendi ve dunyanın nasıl ciddi bir kamu borc sorunu ile karsı karsıya oldugumuzu gostermesi acısından faydalı. hemen alttaki 1. grafik, g-20 gelişmiş ülkeleri için kamu borcundaki 1980-2010 dönemindeki gelişimi gösteriyor. kamu borcu/GSYİH oranının Küresel Krizle birlikte ciddi bir artış eğilimine girdiği daha popüler ifadeyle "yoldan çıktığı" açıkca görülüyor. ikinci grafik ise, 1. grafikte bahseilen kamu borcu GSYİH oranındaki yıllık değişimi sergiliyor. her iki grafikte özellikle gelişmiş ülke ekonomilerinin çok ciddi bir kamu dengesizliği sorununun başında lduğunu ve büyük olasılıkla bu gisişatın sonuclarının da uzun donemli buyume açısından ciddi olumsuzlukları taşıyacağını gösteriyor bize.

Küresel Kriz, ABD nin gevsek para politikasının serbest piyasaları yanlış yönlendirmesi sonucu ortaya cıktı. Konunun ciddiyeti ve tum dunyayı bir ucurumdan aşağı atabileceği korkusu o kadar abartıldı ki, para politikası faizlerin sıfıra cekilmesi ve piyasaya dogrudan para enjekte etmeye varıncaya kadar son haddinde kullanıldı. bunun yetersiz olabileceği görülünce (büyüme rakamları) maliye politikası denize dusenin sarıldığı yılan görevi gördü. para politikasındaki gelişmelerin ilk sonucu, doların dunya paraları karsısında dususe gecmesi oldu, bunun ikinci etabı doların rezerv para ozelliginin tartışılması olarak kendini gösterebilir, hatta kimi oncu tartışmalar yapılmaya başlandı bile. likiditedeki artış, dolardaki dusus, g-20nin genişleyici maliye pol. acıklamaları ile birleşince borsalar tum dunyada ve bizde yukselişe gecti. Bir diğer ifadeyle dunya fedakarlığını Keynes'e guvenerek fazlasıyla yaptı, şimdi ise "ekonomik sistemin" cevabını bekliyor.

Ben su anda dunyanın "Stand By" modunda olduğunu dusunuyorum, her iki yone de evrilebilir. aşağı dogru bir ilerleyiş, bu fedakarlıkların ardından (ozellikle gelişmiş ülke ekonomileri için) tam bir felaket olur. yukarı dogru ilerleyiş ise (ki bu benim dusundugum) onunde ciddi bir ayaga kelepçe taşıyor (bkz. resim ve bu yazı). İşte ben de bu noktada diyordum ki, kriz sonrası borclanma imkanlarındaki daralma kacınılmaz gozukuyor, gecen yazıda dedigim gibi "ballı" bir ulke degiliz, sermaye acıgımız var o halde kendimizi ilerde bu sermayeye daha fazla muhtac etmeden, mikro ve yapısal reformlara odaklanarak, kriz sonrası kurulacak sisteme dikkatimizi yogunlaştırarak geçirelim, bu son pakette zaten yeterince bozulan dengeyi iyice bozacak gibi gozukuyor. Dunya ve Turkiye umarım kazın ayagının farklı oldugunu gordugunde cok gec kalmaz. saygılar.

Read More!

Tutumluluk ve Tasarruf 101 - 3. Bölüm

b. GEREKSİZ HARCAMALARIN TESPİTİ VE ELİMİNASYONU

1 ya da 2 ay dikkatli bir şekilde tüm harcamalarınızı kaydedip not ettiniz ve artık geliriniz ile giderinizin hangi kalemlerden oluştuğunu biliyorsunuz.

Gereksiz harcamalarınızın bu aşamada gözünüze batmaya başlaması lazım. Örneğin her gün sabah kahvaltınızı dışarıda yapıyorsanız, bu alışkanlığın bir yılda size neye mal olduğunu görebilirsiniz. Kahvaltı keyfinizden vazgeçmenizi önermiyorum ama dışarıda yaptığınız kahvaltıyı bir rutin olmaktan çıkartıp, arada sırada yaptığınız ve sizi mutlu eden keyifli bir aktiviteye çevirmenizi öneriyorum. Giderlerinizin listesini incelediğinizde bundan sonra hiç düşünmeden harcadığınız ufak tefek rakamlara dikkat etmeye başlayacağınızdan eminim. Gereksiz harcamaları bulun ve öncelikle bunlardan kurtulun.

Altın Yorumları    UNESCO Nedir    Sosyalizm Nedir  Forex Nedir    Fraktallar  Altın Oran Nedir

Bir yığın taksidiniz ve kredi kartı borcunuz varsa, çocuğunuzun hem baleye hem tenis dersine, hem de ata binmeye (bu örnekleri abartılı diye veriyorum, beyaz Türklükle falan ilgisi yok şimdiden söyleyeyim) gitmesi büyük bir lükstür. Gerçekten sevdiği tek bir konu bir çocuk için yeterli olmalıdır. Üstelik bu illa para ödenmesi gereken bir aktivite bile olmayabilir. Mahalle kuaföründe bile olsa her hafta saç ve manikür pedikür yaptırıyorsanız, bu ağır bir masraftır. Saçınız röfleli ise tek renge dönmeniz ve kendi saçınızı boyamanız, her akşam tırnaklarınıza vazelin sürüp manikürünüzün ömrünü uzatmanız ve hatta kendi manikürünüzü yapmanız, böylece kuaför seferlerinin sayısını düşürmeniz bütçenizi ciddi ölçüde etkileyecektir. Sigara içiyorsanız, azaltmanız ya da tamamen bırakmanız hem cebinize, hem sağlığınıza yarayacaktır (bkz. sigara yasagi). Bir buçuk yıl evvel aldığınız ve taksidini hala ödemekte olduğunuz cep telefonunuz eskidiyse ve yenilemek istiyorsanız, kendinize dur deyin ve telefonu ancak bozulunca yenileyeceğinize dair kendinize bir söz verin. Kullandığınız cep telefonu tarifesini yeniden gözden geçirebilir, uygun tarifeye geçebilir ve konuşmalarınızı kısıtlayabilirsiniz. Otomobiliniz varsa, bazı durumlarda toplu taşıma araçlarını kullanmayı seçebilirsiniz. İşyeriniz otomobil masraflarını karşılamıyorsa ama servis imkanı sağlıyorsa ve buna rağmen her gün otomobille işe gidiyorsanız bir daha düşünün. Esasında borcunuz varsa, tüm dikkatinizi bunu ödemeye vermeniz ve temel ihtiyaçlar dışında hiçbirşeye para harcamamanız gerekir. Az bir borçsa yukarıdaki önlemler yeterli olabilir ama sizi uyutmayacak kadar yüksek borçsa, gıda ihtiyacınız ve çocuğunuzun okul giderleri dışında herşeyi kesmeniz gerekir. Bazı uç durumlarda otomobilinizi hatta evinizi satmanız bile gerekebilir. İşleri bu noktaya getirmeden finansal dünyanızı toparlamanızı umarım.

Tabii her konuda olduğu gibi bu konuda da kantarın topuzuna ve toplam sahip olma maliyetlerine dikkat etmek gerek. Başka bir eve taşınarak kirada 150 TL tasarruf edeceğini hesaplayan birinin 2,000 TL’lik taşınma, 1,000 TL boya badana/ tamirat masrafı yapması ve yeni lokasyon nedeniyle ayda 50-75 TL daha fazla ulaşım giderinin olması anlamlı değil. Sağlık harcamaları konusunda da dikkatli olmak gerek. Ufacık bir diş çürüğünü erteleyerek tasarruf etmeye kalkışırsanız, bu size pahalı bir kanal tedavi hatta diş çekimi ve implant olarak geri dönebilir.

Bir sonraki yazı Gelir Gider Dengeniz üzerine olacak...

Ilgili yazi: Tutumluluk ile ilgili atasozleri Read More!

1994 Krizi ve Kamu Dengesi (kabusu)











5 Nisan Ekonomik Önlemler Paketini ve 94 Krizini bilenler bilir, biz de maliye politikasının tartışıldığı bu dönemde bir hatırlatalım dedik.

5 Nisan 1994 tarihli ekonomik istikrar programının başlıca hedefleri şunlardır (Eğilmez ve Kumcu, ekonomi politikası, 2002, s. 314): i. Ek vergi alınarak kamu gelirlerinin arttırılması, ii. Kamu giderlerinin, ücret artışlarının enflasyonun altında tutulması da dahil olmak üzere, çeşitli bütçe kısıtları yoluyla düşürülmesi iii. i ve ii'de konu edinilen önlemler sonucu konsolide bütçe açığının ve dolayısıyla kamu kesimi harcama gereğinin düşürülmesi, iv. TL’nin dolar karşısında değer kazanmasının önlenmesi, v. Hazine borçlanmasına çekici hale getirebilmek için başlangıçta enflasyonun çok üstünde bir faizle kağıt satılması ve zaman içinde bu faizin düşürülmesi

Altın Yorumları    UNESCO Nedir    Sosyalizm Nedir  Forex Nedir    Fraktallar  Altın Oran Nedir

Bakın beş hedefin 4'u dogrudan mali disiplinle alakalı peki neden oyle, bütçe açığının GSYİH'ya oranı % 6.67 ve KKBG/GSYİH oranı 1991-1993 döneminde ortalama % 7.73 gibi yüksek bir oranda da ondan. devam edelim...

Yukarıda açıklanan istikrar programı ile birlikte, Grafik 11 ve 12’den de izlenebileceği üzere, kamu mali disiplini sağlanmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda cari harcamalarda % 30 oranındaki kısıtlamaya gidilmiştir. Ücret ve maaşların bütçe imkanları ile sınırlı olarak artırılacağı ilan edildi. KİT ürünlerine yüksek oranlı zamlar yapılmıştır. Ekonomik denge vergisi gibi yeni vergiler tahsis edilmiş; akaryakıt tüketim vergisi oranı % 50’den % 70’e çıkarılmıştır (Şahin, Türkiye ekonomisi 2002, s.228-229).

Bunalımın temel nedeni olarak görülen borç-faiz kısır döngüsünün kırılması hedeflendi. Devletin ihtiyacı olan gelirlerin bir kısmının özelleştirmeden elde edilmesi öngörülüyordu. Özelleştirme gerçekleştirilemediğinden, yeni vergilerden de beklenildiği ölçüde gelir elde edinilemediğinden borçlanma devam etti. Hükümet yıllık % 406 faiz ile hazine bonosu çıkararak borçlanmayı sürdürmek zorunda kaldı. Kamu kesimi açıklarının kapatılmasında TCMB kaynaklarının kullanılmayacağı ifade edilmişti. Fakat bu söz de tutulamadı, 1994 yılı ikinci yarısında SSK emeklilerinin maaşlarını ödemek için bu kaynağa başvurmak zorunda kalındı (Şahin, 2002, s.229).


nasıl geldi gözünüze, bir de 2001 krizimiz varki buna rahmet okutur... neyse bu kabus bu pazara yeter...
Read More!

Butce Aciklari Nasil Olusur? (2)

Ekonomix butce aciklari nasil olusur yazisina "Devletlerin gelirleri ekonomideki dalgalanmalarla paralel hareket ederek hizli buyume donemlerinde artar, kuculme donemlerinde ise azalir." diye baslamis. Oysa degisen, devletin vergi gelirleridir. Devletin toplam gelirleri ise degismez, sabittir. Daha dogrusu, harcamalar ne kadarsa gelirler de o kadardir. Devlet bunu kanuni yoldan, yasa cikararak, proseduru belli bazi sartlarla toplarsa bunun adina vergi diyoruz. Bu is kanunsuz yapilirsa, adina enflasyon diyoruz. Enflasyona cogu zaman enflasyon vergisi de denir.

Butce aciklari da devletin vergi gelirlerinin harcamaya yetmiyor olmasindan kaynaklanir. Bu aciklar ya para basarak yani enflasyonla, ya da borclanilarak kapatilir. Borclanma sadece gecici finansman saglar. Bu sene borclandiginiz miktari onumuzdeki sene yahut senelerde faiziyle birlikte ya vergilerle yahut da para basarak kapatmaniz gerekir. Devletin borclanarak tasarruflari emmesi zincirleme olarak faizleri artirir, ozel yatirimlari azaltir.

Kapitalizm Kapitalist nedir  Faşizm nedir?  Fraktal Nedir  Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi  Çernobil Faciası

Ekonomik buyumeyi/refahi artirmak icin vergileri artiralim mi indirelim mi sorusu yanlis bir sorudur. Dogru olan harcamalarin azaltilmasidir. Harcamalari azaltmadiktan sonra vergilerde yapilan degisikligin bir onemi yoktur. Vergi oranlarini degistirmek icin yasa gerekir, hic bir politikaci da vergileri artiriyorum demekten hoslanmaz. Obama secilirken vergileri artirmayacagina dair soz vermisti. Benzer bir sozu 1988'deki secimlerde George H. W. Bush da "read my lips, no new taxes" diyerek vermisti. Ancak isbasina geldikten sonra butce aciklarini kapatamayinca vergileri yukseltmek zorunda kalmis bu da ona 1992 secimlerinde baskanlik koltuguna mal olmustu.

Bundan iki ay once bir konferansin ardindan Obama'nin fiscal policy takimindan bir akademisyen butce aciklarinin surdurulemez oldugunu, ekonomik toparlanma basladiktan sonra Obama yonetiminin vergi artirimina gidecegini, ancak simdilik bunun tam tersini soylemenin daha uygun olacagini soylemisti. Hem ABD'de hem de Turkiye'de bugun Keynesyenlerin gaziyla artirilan harcamalar onumuzdeki donemde ya yuksek vergi ya da yuksek enflasyon (ya da ikisi birden) yoluyla bize geri donecektir.

Turkiye'de genel teamul butce aciklarini bes-on sene biriktirip iki-uc sene kriz yasayarak kapama uzerine kuruludur. (Asagidaki grafikte toplam harcamalarin GSYH'nin  (bkz. gsyh nedir?)yuzde 45'ine kadar ciktigi doneme dikkat edin) Bu kisir donguden 2002-2005 arasinda ciktigimizi zannettik, 2006 ve 2007'de butce aciklari oldukca kucuk bir seviyeye inmisti. (Grafikten takip edin) Ancak simdi, Ekonomix'in de soyledigi gibi "hem Amerika hem de Turkiye bu yola girmis iki ulke. Bugunku acilardan sakinmak icin yarini feda ediyorlar." Son donemde harcamalarda yapilan artislar henuz grafige yansimadi. Onumuzdeki donemde hem faiz harcamalari hem de faiz disi harcamalarda yuksek artislar gorecegiz. Bunlar da bize yol, su elektrik olarak degil, enflasyon, vergi, faiz olarak geri donecek.

Read More!