Borsa Borsa Söyle Bana

Evet, profilimde de dediğim gibi tek amacım ogrenmek, şimdi de "ya kardeşim şu hisse senetlerini almak icin en iyi zaman ne zamandır?" diye aklıma takılan soruya cevap arayacagım. Teknik analizden oranlardan filan anlamıyorum, o yuzden de iktisatcı (iktisat nedir) gozuyle olaya yaklaşıp kendimce bazı çıkarımlar da bulunmaya çalışacağım. Ricam, borsadan anlayan blog okurlarının bu yaklaşımla ilgili fikirlerini bildirmeleri, yada başka bir önerileri varsa paylaşmaları. Sorunun cevabını merak eden varsa buyursun :).

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir


İlk olarak kendi kendime şunu sordum. Şu ustunde calısacagım borsa endeksi ne olaki. Bunun cevabını "borsadaki şirketlerin gelecekteki karlılığının bir ölçüsü" olarak verdim. Once 1989 Ocaktan itibaren aylık borsa endeksinin doğal logaritmalı haline bakalım. ilk gordugum şey, endeksin davranışının 2001 krizi sonrası daha farklı olduğu. diğer bir deyişle endeks, sabit kurlu bol butce acıklı cokca zıplamalı yıllara gore daha duzgun bir buyume icerisinde goruluyor. (kırmızı ok şimdilik kafanızı kurcalamasın, ona yazının sonunda donucem).
ikinci merak ettiğim şey, endeksin getirisi, aşağıdaki grafikte mavi çizgili olan ımkb 100 endeksinin 12 aylık hareketli ortalamaya göre % getirisini veriyor. (getiri logaritmik endeksden değil, ham endeksten hesaplanmıştır). kırmızı olan ise, TUFE enflasyonuna göre indirgenerek reel hale getirilmiş endeks getirisini göstermektedir. enflasyonun yuksek olduğu dönemlerde nominal reel farkı oldukce fazlayken (dogal olarak), enflasyonun gerilediği ve istikrar kazandığı 2000 li yıllarda reel nominal getirilerde birbirine yaklaşıyor. ve yine yukardakinin benzer bir yorum bura icin de gecerli getiriler adama benzemeye başlamış 2000 sonrası, sabit kur, enflasyon ve butce acıgının bizi ne hale suruklediğini burdan da anlayabilirsiniz!
Şimdi gelelim olaya. aşağıdaki grafikte mavi çizgi, borsa endeksinin tufeye gore indirgenmiş halini gosteriyor, bu serinin adına reelborsa dedim. diğer bir deyişle bu neyi gösteriyor, borsadaki şirketlerin gelecekteki karlılığı için piyasanın biçtiği reel değeri gösteriyor. Peki kırmızı çizgi ne, kırmızı çizgi reel borsanın aylık sanayi üretim endeksine bölünmesi ile elde edildi, yani ulkedeki birim sanayi uretimi başına gelecekteki karlılık icin biçilen reel değer. bunun adına da uretimborsa dedim. Örneğin, borsa endeksi ve tufe endeksi aynıyken, uretim azalsa uretimborsa değeri yukseliyor. cunku iktisadın temel kuralı burada da işliyor. az olan bir şeye daha fazla değer biçmiş oluyorsunuz. Bu durumda ya endeksin uretimle birlikte dusmesi gerekiyor yada fiyatlar genel seviyesinin artması.uretim borsa serisine göre borsanın yorumundayız. 89'dan gunumuze uretimborsa değeri üç yerde minimum olmuş, birisi Ocak 89: 0.02708, Kasım 92:0.02656 ve Temmuz 2003: 0.02460 değeri. Hem içlerinde en düşük değer olması hemde 2003 yılı içerisinde bulunarak bugunku ekonomiye en yakın altyapıya sahip data olması nedeniyle beyaz çizgi Temmuz 2003'e göre çizildi. Temmuz 2003 bize ne diyor? Kardeşim diyor, ekonominizdeki uretim başına duşen reel değeriniz çok düşük kaldı, ben olsam borsaya yatırım yaparım. Şimdi gelelim, kırmızı oka tum grafiklerdeki kırmızı ok bu Temmuz 2003 ayını gösteriyor. yani son grafikten, temmuz 2003'u seçip, diğer grafiklerde işaretleyip, bu ayın iyi bir yatırım ayı olup olmadığına baktım. Bence tam isabet, diğer düşük uretimborsa değerine sahip aylar içinde bu geçerli.
yakın geçmişe (2002 sonrası, son data: 2008 Aralık:uretimborsa, 2009 Ocak:reelborsa)baktıgımızda, en uygun alım zamanının Kasım 2008 olduğunu görüyoruz. Nitekim bizde, 19 Kasım tarihli "Bir Soluklanma: Dolar&Borsa" yazımızda borsa 21.000 leri gordugunde borsaya girin demişiz. Benim bundan sonraki beklentim, borsauretim değerinin Kasımdaki değerinin (0.03135) altına düşmesi ve orta vadede iyi alım fırsatları dogurması. diğer bir deyişle uretimi ucuzken sahiplenmiş olucaksınız. Ama Kasım ayında borsaya girenlere de aferin demek lazım. En son Aralık borsauretim değeri : 0.03773 olmuş, bunun temel nedeni fiyat endeksi ve uretim duserken, borsa endeksinin yukarı cıkması. Peki endeks niye yukarı cıkıyor? IMF beklentisi, TR nin reel uretiminin geleceğine duyulan güven, finans kesimimizin daha sağlam olması gibi faktörler sayılabilir. Ama daha once de dediğim gibi ben krizin etkilerinin temizlendiğine inanmıyorum, yani bu saydıklarımdaki bir kırılma uretimborsanın gerilemesi icin yeterli. Bu durumda benim onerim, bundan sonra Kasım2008 ve altındaki tum uretimborsa değerlerinde alımın yapılabileceği. Bir not, reel ve uretimborsanın 2003'dekine benzer bir yol izlemesi ve enflasyonunda % 7 olması varsayımı durumunda borsa icin dip değer 18.500 oluyor. Haberiniz olsun.

Bu konu ile diger alakali bir yazi ise Borsa Nasıl Oynanır? En Sağlam Tüyolar baslikli yazimizdir. Read More!

Ibrahim Tatlises'in Agza Alinmayacak Kufurleri

Geçtiğimiz günlerde İbo Show'da bir yayın rezaleti yaşandı. İbrahim Tatlıses canlı yayında ağıza alınmayacak küfürler etti.
Olur olmaz her konuda fikir beyan eden, canlı yayına bağlanıp program yöneticlerini fırçalayan sayın RTÜK başkanımızın bu konuda tek bir laf etmemesini nasıl açıklıyorsunuz? Acaba bu olay yetkisini mi aşıyor? Yoksa bir şey yaptı da benim mi haberim olmadı?

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir Read More!

IMKB-100 Endeksi ucuz mu?

Grafiklerden ilki IMKB-100 enkdeksinin 10 yillik ortalama nominal getirisinin alternatif yatirim araclari ile karsilastirmasi, digeri ise yine endeksin 10 yillik ortalama reel getirisini ayri bir grafikte gosteriyor. Karsilastirmali grafikte Doviz (faiz haric) ve Altin'in getirileri ile birlikte ayni donem icin ortalama yillik enflasyon rakamini da gorebilirsiniz. Tahvil getirisi ayni donem icin elimde olmadigi icin onu enflasyon grafigi ile orantilayabilirsiniz.

Kapitalizm Kapitalist nedir  Faşizm nedir?  Fraktal Nedir  Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi  Çernobil Faciası

Kisa yorumum. Nominal getirideki dusus borsayi ucuz gibi gosterse de ozellikle reel getiri grafigine baktigimizda, onceki krizlerde -5%'e kadar gerileyen rakamlar halen uzun donem ortalamasi olan %2.5 civarinda. Uzun vadeli alim icin en iyi zamanlama sanirim bu rakamin tekrar eksilere dusmesini bekledigimizde karsimiza cikacak.

Bu konu ile diger alakali bir yazi ise Borsa Nasıl Oynanır? En Sağlam Tüyolar baslikli yazimizdir. Read More!

Emre Senel: Intihal (Ikinci Bolum)

Ben dun fazla vakit ayirip Emre Senel'in Borsasistem sitesinde yazdigi yazilara bakmamistim. Maalesef orada da yazdigi yazilardan en az bir tanesini (diger yazilara bakacak vaktim olmadi henuz) benden kopyalamis. Benim yazdigim orijinal yazi burada.

Ben de bunun uzerine Borsasistem sitesine asagidaki mesaji gonderdim. Bakalim ne cevap verecekler?

"Merhaba,

Bir okuyucumun dikkatimi cekmesi uzerine sitenizde Emre Senel tarafindan kaleme alinan "Yatirim Karari Verirken" baslikli 10 Subat 2008 tarihinde yazilmis yazinin benim Ekonomi Turk sitesinde 26 Ocak 2008 tarihinde yazmis oldugum yazidan kopyalandigini farkettim. (http://ekonomiturk.blogspot.com/2008/01/alpha-vs-beta.html)

Emre Senel'in benimle ve Ekonomi Turk sitesiyle bir baglantisi yoktur ve baska ortamlarda da sitemiz yazarlari tarafindan yazilmis yazilari caldigini farkettik. (http://ekonomiturk.blogspot.com/2009/02/emre-senel-calinti-yazilar-plagiarism.html)

Kapitalizm Kapitalist nedir  Faşizm nedir?  Fraktal Nedir  Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi  Çernobil Faciası

Umarim bu konudaki hassasiyetimizi anlayisla karsilarsiniz ve bahsettigim yaziyi sitenizden kaldirip Emre Senel adina sitemizden ozur dileyen bir mesaji okurlariniza iletirsiniz.

Tesekkurler
Ekonomix
Read More!

3H grubunun "derindusunce" sitesine cevabi

Sosyal devletin kapsamiyla ilgili bir cevap vermisler. Maslow'un teorisiyle mevcut pragmatik sosyal devlet uygulamasini karsilastirmislar. Ve benim gecen ay yazdigim bir yazi gibi, "aha bunlar daha da temel ihtiyac" gibi guzel bir beyin cimnasigi yapmislar. Ben de kinayeli bir sekilde birkac gorev yuklemistim devlete: http://ekonomiturk.blogspot.com/2009/01/temel-haklarimiz.html

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Bilgisayar Nedir Read More!

Emre Şenel: Calinti Yazilar (Plagiarism)

Bugun mudavim okuyucularimizdan bir tanesi "Siz Emre Senel misiniz?" diye bir soru yoneltti. Bu soruya verecegim yaniti biliyorsunuz, adimi aciklamak istesem bugune kadar aciklardim zaten. Yine de bir merakla "niye bana boyle spesifik bir soru yoneltmis" diye de merak ettim ve Google'da Emre Senel ismini arattim. Arama sonuclarinin en basinda su sayfa cikiyor. Emre Senel Bilgi Universitesinde 2007-2008 arasinda Finans okumus, 3.6 not ortalamasi olan "parlak" bir gencimizmis. Simdi de TUSIAD da ekonomik arastirmaci olarak calisiyormus. Ayni sayfada su blog adresine ait bir link de mevcut, Emre Senel kendi blogu olmasa bunu LinkedIn sitesine koymazdi zaten.

Emre Senel'in blogunda yazdigi yazilara bakarken birden bu yazilarin cok tanidik geldigini farkettim. 3 Ocak 2007 tarihinde Emre Senel tarafindan "yazilan" Etkin pazar Hipotezi baslikli yazi benim 6 Aralik 2006'da yazdigim yazinin neredeyse birebir kopyasi. Okurumuzun benim Emre Senel oldugumu dusunmesine sasirmamak lazim. Emre Senel kaynak gostermeden benim yazimi kendi yazisiymis gibi gostermis, okuyucumuz da hakli olarak Ekonomix Emre Senel'dir sonucunu cikariyor. Maalesef Emre Senel benim yazdigim yazilari calan, baskalarinin emegine saygi gostermeyen bir hirsizdan baskasi degilmis.

Google'da buldugum linklerden bir tanesi de Emre Senel hakkinda sunlari soyluyor ve yandaki resmi iceriyor:

"Dokuz Eylül Üniversitesi Ekonometri bölümü mezunu olan yazar ilk olarak MT olarak kabul edildiği OYAK Yatırım bünyesinde Uzman Yardımcısı unvanı ile iş hayatına başladı.

İş hayatı boyunca, Finans ve IT sektörlerinde çeşitli aracı kurumlar ve yazılım firmaları bünyesinde Database analisti ve Kantitatif Analist, Sistem Analisti, Araştırma analisti ve Ekonomist gibi görevler üstlendi.

Şuan hala TUSİAD Ekonomik Araştırmalar Biriminde “Ekonomi Danışmanı / Ekonomist” olarak görev yapan Emre Şenel, aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi “International Finance” A.B.D.‘de “burslu” olarak yüksek lisans çalışmalarına devam etmektedir.

S.P.K. Temel Düzey, İleri Düzey ve Türev Araçlar Lisanslama Belgelerine sahip olan Emre Şenel İngilizce ve Almanca bilmektedir."


Beni asil endiselendiren bu olmadi ama. Emre Senel'in Iktisat hayatimizda sitesine giderseniz takip ettigi linkler benim gecmiste takip ettigimi belirttigim linklerle ayni; ayrica sitenin misyonu olarak da "Bu Sitenin Geliri Eğitimde Fırsat Eşitliğini Yakalayamamış Çocuklarımızın Eğitiminde Kullanılacaktır" ifadesinin kullaniliyor olmasi. Yani sadece yazilarimizi araklamamis, adam neredeyse kimligimizi araklayacak. (iktisat nedir)

Bu arada calinan yazilarin sadece bir tane oldugunu da zannetmeyin, hepsini listeleyecek vaktim yok ama su ve su (benim yazdigim yazi burada) yazilar da benden calinti. Ayrica Tugrul'un yazdigi su yaziyi da surada araklamis.

Sunu farkettim ki Emre Senel Iktisat Hayatimizda blogunda bizim blogdan yazilari asirirken blogger onun bu yazilari asirdigini farkediyor ve yaziyi kendi arsivine kaydederken EkonomiTurk'te kaydettigi isimle kaydediyor. Ilginc degil mi? Boylece bizim blogdan asirdigi yazilari daha kolayca buluyorum. Ornek mi?

1a. Tugrul'un yazisi: http://ekonomiturk.blogspot.com/2007/01/tuik-tuik-soyle-bana-turkiyede.html

1b. Emre Senel'in yazisi:http://iktisathayatimizda.blogspot.com/2007/01/tuik-tuik-syle-bana-trkiyede-isizlik.html

Her iki yazi da "TUIK TUIK soyle bana Turkiyede" ismiyle kaydedilmis. Tugrul yazisina "TUIK, TUIK Soyle Bana, Turkiye'de Issizlik Orani Acep Ne Ola?" basligini atmis ve bu yuzden blogger yaziya yukaridaki ismi vermis, oysa Emre Senel kendi yazisina "İşsizlik Oranı ve İstihdam Yaratmayan Büyüme" basligini atmis.

2a. Baris'in "CPI vs GDP Deflator" baslikli yazisi: http://ekonomiturk.blogspot.com/2006/04/cpi-vs-gdp-deflator.html

Dikkat ederseniz blogger bu yaziyi arsivine kaydederken "cpi-vs-gdp-deflator.html" ismini kullanmis. Simdi bir de Emre Senel'in yazdigi yaziya bakalim:

2b. http://iktisathayatimizda.blogspot.com/2007/01/cpi-vs-gdp-deflator.html
Emre Senel yazisina "TUFE ve GSYH Deflatoru" basligini atmasina ragmen blogger yaziyi "cpi-vs-gdp-deflator.html" olarak arsivine kaydetmis. Bak su Allah'in (pardon Google'in) isine!!!

Demek ki baska bir siteden yazi araklarken sadece basligini degistirmemiz yetmiyormus, baska yontemler de kullanarak izimizi kapatmamiz gerekiyormus.

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Bilgisayar Nedir

Simdi meselenin ikinci boyutuna gelelim. Bu yazi burada yayinlandiktan bir sure sonra Google Search'de Emre Senel ismi arandigi zaman ust siralarda cikmaya baslayacak. Ondan sonra Emre Senel'i bir telas saracak ve once LinkedIn sayfasini kaldiracak, sonra belki Iktisat Hayatimizda sayfasini da kapatir. Ondan sonra da buraya gelip "bana iftira atiyorsunuz, bu yaziyi buradan kaldirin, yoksa sizi mahkemeye veririm" turunden tehditler savuracak. Oysa biz bunlari gorerek simdiden hem LinkedIn sayfasinin kopyasini hem de sayfasinin html kodunun bir kopyasini aldik. Ayrica Iktisat Hayatimizda sayfasinin da kopyalarini kaydettik. O yuzden sayfalari ortadan kaldirmasi delilleri ortadan kaldirmayacak.

Bu durumda yapabilecegi diger bir savunma ise LinkedIn sayfasi ile Iktisat Hayatimizda sayfasi arasinda kurdugumuz baglantiyi inkar etmektir. Birincisi Linkedin sayfasinin kendisine ait olmadigini baska birisinin bu sayfayi kendi adina actigini soyleyebilir. Ancak bu baskasi Emre Senel'in nerede calistigini ve Bilgi Universitesinde ne zaman hangi dereceyi hangi not ortalamasiyla aldigini cok iyi bilen biri olmalidir. Ayrica bu kisi bundan tam 2 sene once Iktisat Hayatimizda blogunu da acarak ve calinti yazilari usenmeden kopyalayarak Emre Senel'e tuzak kuracak kadar kurnaz birisi de olmalidir. Cok olasi gorunmuyor bu durum.

Diger bir savunma ise "tamam LinkedIn sayfasi benim ve o sayfaya Iktisat Hayatimizda blogunun linkini de ben koydum ama blog bana ait degil sadece sevdigim icin koydum" olabilir. Iyi de Iktisat Hayatimizda blogu 30 Aralik 2006'da yazilmaya baslanmis, 9 Ocak 2007 tarihinde de son yazisi yazilmis bir blog. Guncel degil, bir sey degil; tamam yazilar guzel (kendim yazdim diye soylemiyorum :-) ) ama insanin profesyonel LinkedIn sayfasina koyacagi kadar da onem arzeden bir sey degil.

Neyse, diyecegim su ki Emre bir yanlis yapmis, bu isten belki ufak bir cikar saglamis belki saglamamis. Bu diger okuyucularimiza ders olsun, ogrensinler, Emre'nin yaptigi yanlisa dusmesinler. Yazilari internette bedava okuyorsunuz diye bu bu yazilarin sahibi olmadigi, bu yazilari istediginiz sekilde kullanabilirsiniz anlamina gelmez. Read More!

Buyumenin Yuzdesi Nasil Hesaplanmali

Hatirlarsaniz gecen hafta bir matematik sinavi yapmis ve buyumeyle ilgili sorular (buyumenin yuzdesi nasil hesaplanmali) sormustum. Bu sinavin amaci ulkeler tarafindan aciklanan buyume rakamlarinin arkasinda yatan mekanizmanin okurlarimiz tarafindan kesfedilmesiydi. Neticede blogumuzu takip edenler arasinda ogrenciler de var ve bu konulari ogrenmeleri iyi olur.

Okurlarimizdan bir tanesi usenmeyip rakamlari eselemis ve bir celiskiyle karsilasmis:

"Sayın Ekonomix,

Bir yanlışı düzeltmeye çalışıyorum. 2008 için Almanya'nın hesaplanan büyüme oranı % 1. Çeyrekler için açıklanan (bir önceki çeyreğe oranla) değişimler ise şöyle:

1st qtr 2008... 1.5
2nd qtr 2008... -0.5
3rd qtr 2008... -0.5
4th qtr 2008... -2.1

Bu çeyreklik rakamları kullanarak yıllık % 1'i elde etmeniz mümkün değil.

Onu şöyle elde ediyorsunuz. 2000=100 baz kabul edilerek çeyrekler itibariyle açıklanan mevsimsellikten arındırılmış endeks değerleri şöyle:

2008... IV... 107.70
III... 110.02
II... 110.60
I... 111.07
2007... IV... 109.55
III... 109.18
II... 108.53
I... 108.15

2007 için çeyrek endeks değerlerini toplayıp 435,41 elde ediyoruz. Daha sonra 2008 için çeyreklik değerleri toplayıp 439,39 elde ediyoruz. Aradaki fark tam tamına % 1. Gördüğünüz gibi önceki yıla ait çeyrekleri ayrı ayrı bilmeden yıllık hesaplama yapmak mümkün değil.

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Bilgisayar Nedir

(2008'de her çeyrekte küçülme % 2,1 olsaydı, eldeki 2007 değerleriyle 2008 yıllık küçülmesi % 4,53 olacaktı. Bunu da kendim hesapladım.)"


Leb demissiniz, ama leblebi diyememissiniz. Almanya'nin 2008 buyumesi olarak acikladigi rakam 2008 buyumesi degil, 2007 ve 2008'in bir cesit ortalamasi. Bunu yapan sadece Almanya da degil, dunyanin geri kalani da senelik buyumeyi buna benzer sekillerde hesapliyor ve matematik bilmeyen kisileri (ki bunlarin arasinda politika yapicilar da var) yaniltiyor.

Adamlar (yaklasik olarak) 2008'in birinci ceyregindeki uretimi 2007'nin birinci ceyregindeki uretimle karsilastirip 2008'in birinci ceyreginde %2.7 buyuduk diyorlar. Sonra ayni rakami ikinci ceyrek icin %1.9, ucuncu ceyrek icin %0.8, ve dorduncu ceyrek icin %-1.7 olarak acikliyorlar. Sonra da bunlarin ortalamasini aliyorlar. Ekonomiye her ceyrekte arti veya eksi bir sok verildigini dusunun. Birinci ceyrek icin hesaplanan rakama baktigimiz zaman bu rakam ekonomiye 2007'nin son uc ceyreginde verilen soklarla 2008'in ilk ceyreginde verilen soklarin bir neticesi. Yani 2008'deki buyumeden ziyade 2007'deki buyume rakamlarini yansitiyor. 2008'in ikinci ceyregi icin aciklanan buyume rakami ise %50 2007 soklarinin %50 de 2008 soklarinin bir sonucu. Amacimiz sadece 2008'de meydana gelen soklarin etkisini olcmek ise o zaman yapmamiz gereken sadece dorduncu ceyrek rakamlarina bakmaktir.

Yani ben diyorum ki Almanya'nin gercek 2008 buyume orani %-1.7'dir. Almanya ise 2008 buyumesini hesaplarken 2007'nin soklarini da isin icerisine katiyor ve daha yumusatilmis rakamlar hesapliyor. Ortada bir aldatmaca var mi? Aslina bakarsaniz yok. Almanya'nin yontemini kullaniyorsaniz ekonomiye bugun verilen soklari rakamlarda hemen gormek yerine uzun vadeye yayilmis vaziyette goreceksiniz. Yani Alman ekonomisi yukselmeye basladigi zaman bu rakamlara da hemen yansimayacak.

Almanya acisindan bu konuda pek bir problem yok aslinda. Cunku Almanya zaten ceyrekler itibariyle buyumesini dogru hesapliyor ve bir ceyrekten oteki ceyrege gerceklesmeleri takip edip politika belirliyor. Oysa Amerika, Turkiye, Cin gibi ulkeler ceyrekler itibariyle mevsimsellikten arindirilmis verileri hesaplamiyor ve ekonomide sadece son ceyrekte gerceklesen soklarin buyuklugunu aciklamiyorlar. Her seferinde son bir senede gerceklesen soklarin ortalama etkisini acikliyorlar. Eger siz bu rakamlara bakip $800 milyarlik harcama paketi karari vermek uzereyseniz sizi ilgilendiren son bir senede gerceklesen soklarin ortalamasindan ziyade, son ceyrekte gerceklesen soktur. Almanya bu rakami biliyor: %-2.1. Eger son ceyrekte gerceklesen trend uc ceyrek daha degismezse bir sene sonunda Alman ekonomisi %-8.2 kuculmus olacak. Benim belirttigim senelik rakamlar budur. Bu rakama baktiginiz zaman durumun vehametini kavrarsiniz. Bir sene oncesine gore degisme rakami ise senelik sadece %-1.7'dir. Kotu olsa da cok kotu sayilmayan bir rakamdir. Sizce hangi rakam Almanya'nin icerisinde bulundugu durumu daha iyi ifade ediyor?

Turkiye'nin resmi rakamlarina bakarsaniz en son aciklanan buyume rakami %0.5. Ben de diyorum ki bu 2007'nin son ceyreginde gerceklesen sok ile 2008'in ilk uc ceyreginde gerceklesen 3 sokun ortalamasidir. Biz ekonominin yasadigi en son sokun ne oldugunu bilmeliyiz ki ekonomimiz su an ne durumda onu anlayalim. (Gercekten matematik bilen okuyucularimiz bizim GSYIH egrisinin su anki turevinden bahsettigimizi anlayacaklardir). Ben bu sokun ne oldugunu bilmiyorum ama yaklasik olarak %-2 olarak hesapliyorum. Bunu da senelik rakama cevirine karsima %-8 cikiyor. Dorduncu ceyrekte de rakamlar daha da kotulesti diyorum. Tabii dorduncu ceyrekte aciklanacak buyume rakami da 2008'in ilk iki ceyreginde gerceklesen pozitif soklari icereceginden benim soyledigim kadar kotu bir rakam aciklanmayacak. Yine de bundan kacis yok. 2009'un ikinci ceyregine ait buyume rakamlari aciklandigi zaman bahsettigim negatif soklarin hepsi hesaplarin icerisine girecek ve cok cok kotu bir rakam aciklanacak. Hatta 2009'un birinci ceyregi icin aciklanacak rakam da bayagi kotu olacak. Tabii daha 2008'in son ceyregine ait rakamlarin aciklanmadigini goz onune alirsak bahsettigim cok kotu rakamlarin gazete koselerini suslemesine daha 4-5 ay var demektir. Read More!

Yuksek Vergi Oldurur mu?

3H Hareketi yuksek vergileri protesto etmek uzere bir eylem yapiyormus:

"YÜKSEK VERGİLERİ PROTESTO ETMEK AMACIYLA 22 ŞUBAT PAZAR GÜNÜ SAAT 11'DE AKM ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPIYORUZ"

Gazanfer Ozcan soyle demis:"2002 senesinde Gönül Ülkü hastalandı. Üç yıl onun tedavisi için büyük harcamalar yaptık. Ben by-pass ameliyatı geçirdim. O dönemde vergimizi ödeyemedik. 30-40 bin YTL’lik vergi borcu, faizle katlanarak birkaç yıl içinde 500 bin küsur YTL oldu. 78 yaşındayım ve ben bu parayı hayatta ödeyemem."

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

Aslina bakarsaniz ben de yuksek vergilere gicigimdir. Ama yuksek vergiler oldurur de diyemem. Gazanfer Ozcan para sikintisi cekiyorsa bu ulkede siradan vatandas ne yapsin? Benim anlamadigim iki sey var. Birincisi nasil olmus da ulkenin yarisi gupegunduz vergi kacirirken, milyarlik Mercedeslere binen "serbest" meslek sahibi doktorlar, avukatlar asgari ucretliden az vergi oderken Gazanfer Ozcan nasil vergi kaciramamis?

Ikinci anlamadigim konu ise hadi vergi kaciramadin, borca dustun. Bu ulkede iki uc yilda bir af cikarirlar, faizsiz ertelerler, vs. Bunlardan bir tanesi Gazanfer Ozcan'a denk gelememis mi? Olayin ic yuzunu bilen birisi beni de aydinlatirsa sevinirim.

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası
Türev Konu Anlatımı: Türev Nedir
Iktisat nedir
Nükleer Kirlilik
Nükleer Santraller
Nükleer Enerjinin Zararları
Gönüllü Çevreci Kuruluşlar Read More!

Hukuk Sokağı: Sicil Affı

Bakan Çağlayan, sicil affını uygulamayan bankalara sert çıkmış. "Bankacılık sistemi topladığı parayı reel sektöre kullandırmak zorundadır" demiş. Üstüne bir de 'parası olmayanlara sıfır peşinatla mortgage verin' diye zorlasa tam Amerika'yı yakalardık...

Yazının devamında bankaları vicdanlı olmaya davet etmiş, ben bir sicil affı yaptım artık bu kanundur, kanunlara uyun demiş. Hala da yola gelmeyenlere 'piyasaya arz işlemlerinde Merkez bankası sizinle çalışmaz' demiş ve mevkisini kendi inandığı doğrular için şantaj malzemesi olarak kullanmış.

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

Sen affetsen de bankanın kendi tuttuğu kara listesi de olabilir. O belgeler için de bir imha timi göndersinler. Kime borç verebileceklerine Bakan karar versin. Bankaların başına birer bürokrat koyup KİT'e çevirsinlar. Eğer sonuçta bankalar zarara uğrarsa bankada hesabı olan vatandaşın zararını da diğer bir grup vatandaş vergisinden ödesin. Vergisini odemeyen halki da vergi affi cikarip affedersiniz artik. Read More!

Kredi Kartları Borçları

Kredi kartları borçları ve bunun bankaların zorla tahsil etmesi ile ilgili (haciz) ya da hükümet tarafından bunun aksine kanunlar çıkarılması gibi konular zaman zaman gündeme geliyor. Hatta Amerika'yı örnek gösterip "sıfır peşinatlı ev kredisi veren sorumsuz bankalar da olabiliyormuş" diyen yorumları da görünce borç hakkında üç beş kelime yazmak istedim.

Borç almanın kendi kategorime göre 3 türü var:

1) Zor durumdasındır, senin temiz biri olduğunu bilenden dostlarından faizsiz borç alırsın. Sorumsuzsan ya da etrafında herkesi kaçırmışsan ya da insanların insaf ve şefkatini kazanamayacak kadar hıyarsan kimse sana borç vermek zorunda değil.

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler

2) Birşeyleri para biriktirip almak yerine önce alıp sonra ödersin. Yani 3 sene para biriktirip araba almak yerine bugün almak istersen, ya da 5 sene kirada oturup hemen ev almak istersen birileri senin yaptığının tersini yapmak zorunda. Yani araba almayı geciktirip parasını sana verecek. Bunu da tanımadığın birinden karşılıksız yapmasını beklememek lazım. Tüketicisi kredisi ya da savings & loans bankaları.
3) Yatırım için birileri sermaye koyar sen de işyerini açarsın. Aldığın parayla hiçbir şey üretmediğin zamanlardaki işçinin maaşını verebilirsin, kiranı ödersin. Üretime başlayınca da insanlara faydalı ürünler satarsın. Sorun riskin ne kadarını işadamı ne kadarını yatırımcı üzerine alacak orada bitiyor. Ekononiminin gidişatına göre karlılık oranları, sermaye miktarı değişeceği için sermayenin beklentisi de değişecektir. Serbest bir piyasada "kar payı" ve faiz oranlarının birbirine yaklaşmasının sebebi de tamamen sermayedeki arz-talep dengesidir.
Tabi bunlar ekonomiye dan dun karşılıksız para girmezse olur. Birilerinin kafasına göre faiz oranlarını ve emisyon miktarını hiçbir kanuna uymadan haftalık toplantılarla belirlediği bir ortamda, enflasyon, vergi adaletsizliği, düşük faizli kredi yöntemleriyle yapılan haksızlıkların ortasında 100 yıl önce faizle borç veren çok masum kalabilir (Faiz ve hacize laf edip günümüzdeki haksızlıkları görmeyenlere...) Read More!

Mübarek gün adamı sinirlendirmeseler olmaz...

Hükümet çok yaratıcı bir reel sektör canlandırma yolu bulmuş. Uzunca bir haber isterseniz okuyun: Krize karşı Hediye Çeki

Bunun yeni bir oy avcılığı oyunu olduğu ortada.

Verilecek paranın tasarrufa yönelmesini engellemek için de tedbir düşünüyorlarmış. Tebrikler! Dahice plan... Devlet Bakanı şöyle demiş: "ABD’de yapıldı. Ama başarısız oldu. Harcamaya dönüşmedi. Tasarruf eğilimi yüksekti ve tasarrufa yöneldi. Kaygımız, böyle bir durumda (çek verilmesi halinde) bu harcanır mı, tasarruf mu edilir?”
Ayrıca demiş ki: "İnsanlar tasarrufa yönelmesin diye belirli bir süre içinde harcanabilecek, tasarruf edilemeyecek şekilde verilir."

Şimdi ben bu çeklerden alacak vatandaşlardan biri olsam, hemen çeki kuru gıda, temizlik malzemesi vs. gibi uzun süre dayanacak şeylere yatırır, aynı miktardaki parayı da bütçemdeki ilgili masraf kaleminden düşüp, tasarrufa ayırırım. Ne olur yani? Para tasarrufa gider mi, gitmez mi? Buna karşı tedbir alınabilir mi?

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir

Ama tabii muhtemelen yurdum insanı havadan gelen para ile cep telefonu yenilemeyi filan düşünür. Hatta daha bu iş sadece haber aşamasındayken, ortada para mara yokken, nasılsa para gelecek diye sevinip, minimum ödeme yaptığı kredi kartına biraz daha yüklenir. Sayelerinde sadece reel sektör değil, bankacılık sektörü de canlanır, kriz teğet geçer ve daha benim aklıma gelmeyen nice ulvi şeyler olur.

Haberde esas takıldığım kısım da şu: "Bu kapsamda Türkiye’deki tasarruf ve harcama eğilimlerini net bir şekilde ortaya koymak üzere bir çalışma başlatıldı. Bu çalışmanın sonunda Türkiye’deki bireysel ve kurumsal tasarrufların mevcut durumu, gelecek dönemde tasarrufların eğilimi ve bu eğilimi değiştirmenin yollarına ilişkin politika önerileri bir rapor halinde ortaya konulacak." Hay bin kunduz!

Bir kere uzun yıllar enflasyon baskısıyla para harcamaya alışkın bir toplum olarak tasarruf alışkanlığımızın yok denecek kadar az olduğunu anlamak için çalışma başlatmaya filan lüzum yok. Ancak çalışmanın çarpıcı yanı bu eğilimi değiştirmenin yollarına ilişkin öneriler içerecek olması. Sosyal Güvenlik çökmüş, vatandaş para biriktirmiyor; tam süper yani. Böylece sadaka kültürünü iyice yerleştirip, ilanihaye "demokratik" yoldan hükümet olmanın da önü açılacak. Read More!

Hamdolsun Teget Gecti V! Faizler Iniyor

Hamdolsun kuresel kriz bizi teget gecti. Tayyip de Davos da efelik yaparak milletimizin gozunde 10 puan toplayarak secimlerden buyuk zaferle ayrilmayi garantiledi. Dun bir okurumuz soyle bir soru yoneltmis:

"sizce faizlerde agresif inidirim devam eder mi? Bugün piyasalar 0.25-0.50 baz bekliyorlardı ama 150 baz düşürüldü.enflasyona göre ayarlanmış tahvil almak hevesindeyim ama heralde benim için tahvil almanın zamanı geçti.:( mart,nisan aylarında sizce faizlerin durumu ne olur?"

Hisse Yorumları  Marjinal Nedir  Fiyat Kazanç Oranı Nedir?  Fraktal Nedir  Borsa Nasıl Oynanır

Oncelikle Merkez Bankasi davranislariyla ulkemizde krizin ne kadar vahim boyutlarda oldugunu dunya aleme duyuruyor. Ne diyorum ben? Ulke ucuncu ceyrekte bir onceki ceyrege gore senelik %8 hizinda kuculdu. Dorduncu ceyrekte bu rakam daha da kotu olacak. Bu ceyrekte de isler hic yolunda gitmiyor. Yabanci sermaye kacmaya baslayana kadar Merkez Bankasi da faizleri indirmeye devam edecektir. Ben de gecelik faizleri %10'un altina indirmelerini bekliyorum (bunun dogru hareket oldugunu soylemiyorum dikkat edin). Simdilik ekonomik depremle ugrasalim diye dusunuyor Merkez Bankasi. Yabancilar da kacmak icin faizlerdeki inis surecinin bitmesini bekleyeceklerdir. O yuzden faizler %10'un altina inince indirimler de %0.5 boyutuna geriler diye dusunuyorum.

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir

Helal olsun Merkez Bankasina ama. En azindan "kriz teget gecti, bunu firsata ceviririz" gibi vatandasi kandirmaya yonelik, kafasini kuma gomen yaklasimlarin icerisine girmiyorlar. Sonucta millete yalan soyleyerek ancak ekonomiden anlamayan garibanlari kandirabilirsin, kafasi calisan, cebinde parasi olan adam zaten krizin boyutlarini da biliyor. Ama amac secimlerde o garibanlarin AKP'ye oy sallamasini saglamak olunca yalanin bini bir para!! Read More!

DERİN DÜŞÜNCELER ÜZERİNE

19.12.2009’da, (yani dün) “Derin Düşünceler” blogundaki bir yazının altında bir tartışma başladı. Ne yazık ki bitiremedik. Bu yazı uzayacak. Bir blogdaki bir tartışma herkesin ilgisini çekmeyebilir, o yüzden “bunu mu anlatacaktın, hay allah, vaktime yazık” diyecekler hiç demesin, yazının devamını okumasınlar. Teşekkürler.


Not: Bu yazı, sadece benim şahsi görüşümdür. Site sahibini ve diğer yazarları bağlamamaktadır. Zaten benden başka diğer yazarların liberal titri taşımak gibi bir dertleri de yok. Sadece akıllı ekonomistler ile liberallerin yolu sık sık kesişiyor, o kadar.

Okumak isteyenlerle devam edelim. Dün, Emre Er, iki yazılık bir dizinin ikinci yazısını yazdı ve “derin düşünceler” sitesinde yayınladı. Yazıyı ilk yorumlayan (emre er’in kendi ilk yorum-düzeltmesi dışında) bendim. Kısaca artık iyice “Femi Koru+Akif Beki”leşmeye başlayan-yani yandaş değilmiş gibi yapan ama düpedüz de yandaş olan- “Derin Düşünce” hakkındaki yorumlarımı ekledim. Emre Er ve MY adında bir yorumcu ile aramızda bir tartışma başlayacaktı ki, 4. yorumum yayınlanmadı (burada bir parantez açmak lazım. Ekonomiturk’te ve benim blogumda bütün yorumlar default olarak yayınlanıyorlar. Eğer bir sıkıntı varsa sonradan silinebiliyor[tıpkı ekşi sözlük gibi], ama derin düşünce sitesinde yorumlar bir “yönetici” tarafından onaylanırlarsa yayınlanıyorlar [zaman gazetesindeki gibi]) devamında 5. ve 6. yorumlarım da (yayınlamayan yorumuma refere etmem sebebiyle, hatta 6. yoruma “bu yayınlanmayacak olan 3. yorumum” şeklinde başladım, “bana düşen sabırdır” diye de bitirdim) yayınlanmadı. "Yorumlarım yayınlanmayacaksa, eski yorumlarım ve ona refere edilen yorumlar silinsin bari" şeklindeki ricam da kabul görmedi. Sitede, yazının yorumları kısmında, bana seslenir bir şekilde “başı poposu karışmış” şeklinde başlayıp devam eden yorumlar yayında şu anda ama benim cevap hakkım engellenmiş durumda. Sadece o siteyi okuyanlar benim “lafı yiyip”, “kuyruğumu sıkışırıp” kaçtığımı zannedecekler. Halbuki en başta bana “zekası yetersiz” diyen yorumcuya “ben zekamla seni donumda sallarım” diyerek başladığım kallavi bir cevabım mevcuttur ve yayınlanmamıştır. Sitede "içerik ile ilgili yorumlara devam" diye de bana selam edilmeye devam edildi. Bu arada benim yorumlarımı yayınlamayan yöneticiler, "cute girl" nickli bir beyefendinin, büyük harflerle (ki bu yazı dilinde bağırmak demektir) ve imla hatalarıyla dolu yorumunu içerik ile ilgili buldular ve yayınladılar. Kırıldım ve kızdım. Bu yüzdendir ki burada bu yazıyı yayınlamak zorunda kaldım.

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir

Yukarıdaki uzunca paragrafla konuyu anladığınızı umarım. Konu burada başlamadığı gibi (Serdar Kaya vs Barış davasını hatırlayınız) burada bitmedi de. Hemen arkasından “Liberaller neden başarısız” başlıklı bir yazı yayınlandı sitede. Blogun tek görevi Başbakan'ın ne kadar haklı olduğunu anlatmak değil demek ki. Başkaları neden çok haksız, onu da anlatıyorlar. “Solcuların neden dinle barışamadıkları”nı ve “liberallerin neden başarısız olduklarını” anlatmaktan vakit bulurlarsa “dinciler neden omurgasızdır” ve “neden bu kadar çok dinci cehennemde yanacak” sorularına yanıt aramaları lazım diye düşünüyorum.

Kendi sorunlarıdır, kendileri ilgilensinler. Biz, keni sorunlarımız ile ilgilenelim. Emre Bey’in “Tayyip Erdoğan’ın her yaptığı çok doğrudur ve sosyal devletin gereği olmakla kalmaz, devletin bittabi en önemli görevidir. Onun rakibi Kılıçdaroğlu’nun önerisi ise Türkiye’yi batırır. Haaa ama ben Tayipçi değilim, burada bilim konuşuyor.” şeklindeki önerisi su katılmamış bir şekilde salaklıktır. Tayyip Erdoğan’ın yaptığı ayni yardımlar da Kılıçdaroğlu’nun yapmayı vaad ettiği nakdi yardımlar da, bunların içindeki ve dışındaki bütün sosyal devlet uygulamaları da ustam Bastiat’ın dediği gibi hırsızlıktır. Başbakan olsun, eğer İBB başkanı olursa Kılıçdaroğlu olsun, bu ayni ve nakdi yardımları hangi parayla yapacaklar? Benim vergilerimle değil mi? Benim kanun zoru ile ödediğim vergileri el aleme dağıtacaklar ve benim sesimi kısıp oturmamı bekleyecekler değil mi. İster o, ister bu, ikisine de karşıyım diyerek –ancak– liberal olunur beyler. Benden olan yapınca iyi, benden olmayan yapınca kötü diyerek de ancak soytarı olunur.

Ama öküz öldü ve birileri için ortaklık bitti. Serdar Kaya’nın blogunda ve Derin Düşünceler’de ve dahi Zaman’da liberallerle ilgili bu kadar “liberaller ipneleri severler, zaten kadınları hafif meşrep, erkekleri içkici olur” mealli yazıların tesadüf olduğunu mu zannediyorsunuz? Ergenekon’u başlatmış, kapatma davasını atlatmış, Cumhurbaşkanı seçiminde cumhurbaşkanı yetkilerinden ziyade “halk mı CHP mi cumhurbaşkanını belirlemelidir” sorusuna odaklanan ve çuvallayan ama işe yarayan liberallerin sayesinde cumhurbaşkanlığını da almış bir dindar-dinci-mütedeyyin-muhafazakar-ne dersen kesimin artık liberallere ihtiyacı kalmadı. Hatta bir takım liberaller “eşcinsel” haklarından, “alevi” haklarından, devletin gücünün haksız kullanılmaması gereğinden, hukukun üstünlüğünden bahsetmeye başladı.

Gün, AKP yalakaları için “kahrolsun kürtler, aleviler, eşcinseller; yaşasın din iman ve filistin” günüdür. Gününüzü gün edin bakalım efendiler. Zaman’ın yorumlar ve yazarlar sayfasında, Taraf’ta ve Star’da size “liberal” dernek yöneticileri övgüler düzsün bakalım. Yerel seçimlerde yüzde 80’lere dayayın oyunuzu, benim gibi 2-3 liberali susturun, susturamazsanız da derin düşünceler sitesinin yaptığı gibi görmezden gelin.

Ama bilin ki liberalizm sizinkisi veya komünistlerinki gibi bir yapay sistem değildir. İnsan denen mahlukun özüdür liberalizm. Bu kelimeyi bilen herkes dünya üzerinden yok olsa bile insan varoldukça “doğal düzen” varolacaktır. Liberalizm yok olmayacaktır.

Elim kırılsın bundan sonraki cümleyi yazdığı için; ama dinci dostlarım, birileri sizin sesinizi kesmeye kalktıklarında biz yine salakça bir şekilde yanınızda olacağız, 3-5 gün sonra kıçımıza tekmeyi yiyeceğimizi bildiğimiz halde. [Liberallere “faydalı aptallar” demek Stalin’in icadıdır. Dincilerin bizi nasıl kullandığını görünce ne kadar “faydalı” ve ne kadar “aptal” olduğumuzu anlıyorum]

Buyrun, şimdi tartışın.

Read More!

Merkez Bankası faizleri indirdi...

MB beklenenden fazla indirim yapmış. İşte haber...

Nükleer Kirlilik  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Olasılık Soruları ve Çözümleri  Marksizm Nedir  Spam Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları  Bono Nedir?  Fareli Köyün Kavalcısı  Arge Nedir?  Kalite Nedir  Açık Arttırma Nedir  Pesimist Nedir?

Asaf Savaş Akat bu sefer tutturacak galiba, sıfır faize doğru gidiyor gibiyiz. Read More!

8 Milyon emekliye müjde!

8 Milyon Emekliye MujdeBasbakan Erdogan tarafindan verildi. Hükümet ekonomik kriz karşısında bir şey yapmıyor diyenlerin boynu devrilsin inşallah. 2. Recep Tayyip Erdoğan (ra) hükümeti, sadece Türkiye'yi değil, Hindistan'ı, Çin'i ve dahi Filistin'i ekonomik (ekonomi nedir?) krizin etkilerinden koruyacak olan "Süpersonik Krize Karşı Önlem" (SKKO) paketini meclisten geçirdi. İşte alınan önlemler:

Emekli maaşlarına haciz konulamayacak!

Nükleer Kirlilik  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Olasılık Soruları ve Çözümleri  Marksizm Nedir  Spam Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları  Bono Nedir?  Fareli Köyün Kavalcısı  Arge Nedir?  Kalite Nedir  Açık Arttırma Nedir  Pesimist Nedir?

Bu kadar. İşte bu. Obama'nın, Merkel'in, Brown'ın göremediği şey buydu. Bütün kriz emekli maaşlarına haciz konulabildiği için oluyordu, bunu engelledik. Hala kriz var diyenlerin seks görüntüleri yakın zamanda gazete bayilerinde olacak. Israrla isteyiniz.

(Not: kredi kartları geri istenen emekliler bunu bankanın suçu zannetmesinler, maaşına haciz koyamayacaksa nasıl neye güvenip versin sana kredi banka?)


Read More!

Yüzde Hesabı

Onceki yazimda yazdiklarimin pek anlasilmamasi beni okurlarimizin matematik seviyesi hakkinda kaygilandirdi. Yüzde hesabı nasil yapilir bilmek burada anlattiklarimizi anlamaniz acisindan cok onemlidir. Matematikten anlamazsaniz elmayla armutu karsilastirir sonra da cikan sonuclara bakar sasirirsiniz. Simdi matematik sinavimiza gecelim, sorulan sorulari anlayamiyorsaniz, hesaplarin neden birbirlerinden farkli oldugunu kavrayamiyorsaniz yazilarima abuk subuk yorumlar birakip vaktimi bosa harcamayin lutfen.

Soru 1: Ceyrekler itibariyle ifade edilen mevsimsellikten arindirilmis bir endeksin degeri t ceyreginde 100, t+1 ceyreginde 97.9 olsun. Bu iki ceyrek arasindaki degisim senelik yuzde kactir?

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir

Soru 2: Amerika sabit fiyatlarla ceyrekler itibariyle son bir yildaki toplam GSYIH'nin 2008'in ucuncu ceyreginde 11712 milyar dolar oldugunu soyluyor. Ayrica bu rakamin 2008'in dorduncu ceyreginde 11599'a dustugunu soyluyor. Amerika'nin 2008'in dorduncu ceyregindeki geliri ucuncu ceyregindeki gelirinden yuzde kac degismistir? (Cok zor soru, dikkatli olun) Amerika'nin 2008'in dorduncu ceyregindeki geliri (GSYIH'nin asagi yukari dortte biri kadar bir rakamdan bahsediyorum burada) 2007'nin dorduncu ceyregindeki gelirine kiyasla yuzde ne kadar degismistir? (Cok kolay soru)

Soru 3: Almanya 2008'in ucuncu ceyreginde 622770 milyon euroluk milli gelir elde etmis. Bu rakam 2008'in son ceyreginde 609692 milyon euroya dusmus olsun. Ayrica Almanya'nin 2007'nin son ceyregindeki milli geliri 612670 milyon euro olarak gerceklesmis. Almanya'nin senelik toplam milli geliri tahmin edebileceginiz uzere 2.5 trilyon civarinda, ama efendilik edip bunu mevsimsellikten arindirip bize isabetli degerlendirmeler yapabilmemiz icin ceyreklere bolmusler. Soru su: Almanya'nin 2008'in dorduncu ceyregindeki milli geliri Amerika'nin kullandigi yonteme gore ne kadar degismistir? Almanya'nin dorduncu ceyregindeki milli geliri bir onceki ceyrege gore senelik yuzde ne kadar degismistir? Hangi ulke daha hizli kuculmektedir: Amerika mi Almanya mi?

Soru 4: Birinci soruyu anlamayan okuyucularimiz icin soyle bir soru sorayim. Bankaya 10000 YTL para yatirdiniz ve 3 ay sonra elinize 300 YTL faiz gecti. Bankadan aldiginiz faiz orani ceyrekler itibariyle yuzde kactir, senelik yuzde kactir?

Basarilar, Bol sanslar!!! Read More!

IMF neden emekli maaşlarını çok bulurken silah alımlarını çok bulmuyor?

Süleyman Yaşar'ın dünkü makalesini buraya taşımak istedim. Son zamanlarda sıkı IMF karşıtı yazılar yazıyor, haksız olduğu kadar haklı tarafları da var sanırım.


Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir
Read More!

Resesyon Degil Depresyon Mubarek

Turkiye mevsimsel ve isgunu duzeltmesi yaparak milli gelir rakamlarini aciklamiyor. Onun yerine her ceyrek gerceklesen rakamlarin bir sene oncesinin ayni ceyregine degisimine bakip buyumeyi hesapliyor. Yani "ceyreklik" buyume olarak acikladigi rakam aslinda bir sene oncesine kiyasla ekonominin bir sene icerisinde kaydettigi ortalama buyumeyi gosteriyor.

Mesela 3. ceyrekte %0.5'lik buyume rakami aciklandi. Turkishtime'dan Inan Dogan bu rakamin en iyimser tahminle 2. ceyrege kiyasla %2'lik bir dususe karsilik geldigini ve bunu da senelik rakama cevirirsek buyumenin %-8 oldugunu soyluyor. Dorduncu ceyrekteki rakam da en iyi ihtimalle senelik %-15'lik bir kuculmeye denk gelecek diyor. Ben de sunu soyleyeyim o zaman. Turkiye'nin acikladigi rakamlar ancak 1 sene sonra kuculmenin boyutlarini tam olarak ortaya koyabilir. Yani icerisinde bulundugumuz trend 3 ay daha devam ederse Eylul ayinda TUIK %10'a yaklasan bir kuculme rakami aciklayacak demektir. Hatta senenin sonunda bile eksi buyume rakamlari aciklanacak. O yuzden 2009 icin hesaplanacak buyume rakami benim gecen ay tahmin ettigim %-2 rakamindan daha da kotu olacak. O yuzden ben bu rakami simdilik %-4 olarak revize ediyorum.

Tutumluluk  Inovasyon örnekleri  Türev Konu Anlatımı  EFT Nedir  Olasılık nedir    Ekonomi Nedir  Hisse Yorumları  Bilinçli Tüketici

Tayyip Baba'nin hukumeti de hala 2009'da buyumemizin %4 olacagi hayalleriyle vatandasi avutuyor. Secimlerden sonra Davos Fatihi bu rakamlari asagi indirmeyi planliyordur, yoksa sene sonunda herkesin maskarasi olacaklar.

Bu arada Orhan Karaca da gecen hafta ekonominin resesyona girdigini ilan etti. Ben de basligi gordukten sonra "Gunaydin Orhan, biz gecen Agustos'ta resesyona girdik" diye icimden gecirdim. Ancak yaziyi okuyunca onun da Agustos ayinda resesyona girdigimizi soyledigini gordum. Gidin okuyun, Orhan Karaca'nin analizleri de oldukca yerinde analizler, tavsiye ederim. Read More!

Paramizi Nereye Yatiralim? (Subat 2009)

Benim 14 aydir ekonomik gelismeler hakkinda olumlu dusunmedigimi biliyorsunuz. Karamsar demiyorum artik cunku her gecen gun hala yaptigim tahminlerin gelismeler karsisinda iyimser kaldigini farkediyorum. Bugun Japonya son ceyrekte bir sene oncesine kiyasla %12.7 gibi abuk bir hizla kuculdugunu acikladi. Almanya senelik %8 gibi acinasi bir hizla kuculuyor, Avrupa'nin tamami son ceyrekte senelik %6'lik bir hizla kuculuyor. Guney Kore'nin kuculme hizinin ise %21 oldugu soyleniyor. Haftasonu Inan Dogan bu konuda Turkishtime'a bir yazi yazdigini belirtti. Onun soyledigine gore Turkiye, Amerika, Cin gibi ulkeler buyume hizlarini bir sene oncesine gore kiyasliyorlarmis, bir ceyrek oncesine gore degil. Bir ceyrek oncesine gore buyume hizlarini hesapladigi zaman Turkiye'nin ucuncu ceyrekte %8, dorduncu ceyrekte %15 gibi bir hizla kuculdugunu tahmin ediyor. Amerika ise %7 gibi bir hizla kuculuyormus. Sıkı durun, Cin 2008'in son ceyreginde %0 hizla yerinde saymis. Paraniz varsa dergiyi alin, paraniz yoksa sagdan soldan dergiyi bulup okuyun derim.

Ben de sunu ekleyeyim. Hem Amerika'da hem de Turkiye'de ureticiler ekonomik daralmanin boyutunu tam olarak hesaplayamadilar ve fazladan uretim yaptilar. O yuzden icinde bulundugumuz ceyrekte uretimlerini normalden daha fazla kisarak bunu telafi etmeye calisacaklar ve bu da buyume oranlarina yansiyacak. Anlayacaginiz 2009'un ilk ceyregine ait buyume oranlari aklinizin alamayacagi kadar kotu olacak.

Bu sartlar altinda elimdeki parami nasil degerlendirmeliyim? (Her zaman oldugu gibi bunu profesyonel yatirim tavsiyesi olarak almayin, yatirim kararlarinizda bir uzmana danisarak karar verin). Bundan tam 3 ay once su satirlari yazmisim:

Tutumluluk  Inovasyon örnekleri  Türev Konu Anlatımı  EFT Nedir  Olasılık nedir    Ekonomi Nedir  Hisse Yorumları  Bilinçli Tüketici

"Gorunen o ki biz bugun (gecen sene degil) dunyanin en yuksek reel faizini oduyoruz. Daha dogrusu yatirimci olarak kazaniyoruz. Enflasyona endeksli bonolarin faizi %17'ye ulasmis. Bu su anlama geliyor: Simdi bu bonolara 100 YTL yatirirsaniz, bir sene icerisinde 17 YTL faiz alirken bunun ustune enflasyon %10 gerceklesirse 10 YTL de enflasyon farki alacaksiniz. Yani kendinizi enflasyona karsi korumus oluyorsunuz, ustune ustluk %17 de faiz kazanmis oluyorsunuz. Bu bonolarin vadesine 3 yil kaldigi icin bu promosyondan 3 yil boyunca yararlanma sansina sahipsiniz demektir.

Simdi bu faizler dururken gidip harcama yapiyorsaniz aklinizi peynir ekmekle yemissiniz demektir. Simdiye kadar para biriktirmediyseniz iste tam zamani."

Bir kez daha faizlerin tam zirve yaptigi zamani dogru tespit etmisim, gercekten de o zaman bonolara girmeyenler akillarini peynir ekmekle yemisler. O zamanlar gosterge faizler %24 civarinda seyrediyordu, bugun %15'e gerilemis durumda. Simdi bakiyorum da insanlar %12-13 gibi kisa vadeli faiz oranlarini pek begenmiyorlar. Sunu soyleyeyim: insanlar daha ne kadar pisligin icerisinde yuzdugumuzu pek farketmis degiller. Ben bir kriz dalgasinin daha gelecegini ve borsayi 20000 seviyesine dusurmesini bekliyorum. Amerika'da da S&P 500 endeksinin 750'nin altina dusmesini bekliyorum. Enflasyon konusunda ise onumuzdeki 3-4 ay icerisinde Amerika'da senelik enflasyon (deflasyon) rakamlarinin %-3'e yaklasmasini bekliyorum. Turkiye'de ise enflasyon konusunda pek endiseli degilim, en buyuk risk doviz kurlarinin patlamasiyla enflasyonun %8 gibi bir rakama yukselmesi olabilir; yok doviz kurlari benim bekledigim gibi $1=2YTL'ye yaklasmazsa Turkiye'de enflasyon %5'in de altina gerileyebilir.

Bu tahminlerle baglantili olarak kisa vadede en mantikli yatirimin faiz oldugunu dusunuyorum. Paranizi gecelik faize koyarsaniz borsada olusacak ani firsatlari degerlendirebilirsiniz. Yok uzun vadeli faize koyarsaniz Merkez Bankasinin faiz oranlarini indirmesiyle bu kagitlarin fiyati artacak ve %15'den daha fazla getiri elde edebileceksiniz.

Bu arada T'Pol 6 ayda bir kupon odemeli bonoyu almanin en iyi zamani nedir diye bir soru yoneltmis. Bir sekilde bunlarin fiyati degisip duruyor diye de belirtmis. Okuyucularimiz bono fiyatlamasi konusundan pek anlamiyorlar anlasilan. Bir ornekle aciklayalim. Diyelim ki bilesik faizi %15 olarak itfa edilen bir bononun itfa tarihindeki fiyati 100 olsun. Yani 100 lira vererek aldiysaniz bu bonoyu elinize %15 gibi vergi oncesi bir faiz geliri gececektir. Ancak bu bono piyasaya ciktiktan sonra piyasada faiz oranlari degistikce bononun fiyati da degisecektir. Eger piyasa faizleri %15'in uzerine cikarsa bononun fiyati 100'un altina dusecektir. Yok eger piyasa faizleri %15'in altina gerilerse bononun fiyati da 100'un uzerine cikacaktir. Siz bu bonoyu sonuna kadar elinizde tutmak zorunda degilsiniz. Sonuna kadar elinizde tutarsaniz elde edeceginiz faiz orani %15 olur, yok piyasada faiz oranlarinin dustugu bir zamanda (diyelim ki 110 liradan) satarsaniz %15'lik faiz gelirine ek olarak koydugunuz paranin %10'u kadar daha sermaye kazanci elde edersiniz. Bugunlerde faiz oranlari geriledigi icin bono fiyatlari da yukseliyor.

Ozetleyeyim. Ben hala piyasalardaki asagi trendin bir sure daha surmesini bekliyorum, o yuzden de borsaya yatirim yapmiyorum. Yok siz sabirsizlaniyorsaniz ve hangi sektor ve kagitlara (zamani geldiginde) yatirim yapmayi planladigimi ogrenmek istiyorsaniz her zamanki gibi TEGV'e 10 YTL bagis yapmaniz ve dekontunu bana email ile gondermeniz gerekiyor.

Bu konu ile diger alakali bir yazi ise Borsa Nasıl Oynanır? En Sağlam Tüyolar baslikli yazimizdir. Read More!

Kapitalizmi Anlamak

Şu gazeteyi okumayacağım diyorum ama alışkanlık gereği arada bir elim gidiyor. Yine kapitalizmi anlamadan yazılmış ve konsepti anlamamış yazarların görüşlerine yer verilmiş. Sabrınız yeterse sonuna kadar okuyun burada: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=815747. Kapitalist ekonomiyi tüketim kültürü diye algılayıp günah keçisini bulmuşlar.

Ama abuk subuk gazeteler yerine ekonomitürk'ü okuyanlar bilir ki:
1. Kapitalizm, seçme hakkını politikacılardan alıp bireylere verir. Ya politikacıların sizin için yaptığı doğru ya da yanlış seçimlere razı olursunuz, ya da seçme hakkı size verildiği zaman Allah'ın verdiği beyin diye bir organ olduğunu hatırlayıp bunu kullanırsınız.
2. Özgür seçimin olmadığı ortamda azınlığın çoğunluğa hükmettiği (yanlış yazmadım) bir ortamdan rahatsız olanlar şimdi de seçme hakkının insanlara verilmesine isyan ediyor. Anlaşılan tek çözüm herkesin herkese kendi doğrularını kabul ettirmesiyle mümkün. Tabi bu teorik olarak imkansız.
3. Korumacılık ve zorbalığın olmadığı bir ortamda beynini kullanmayan sorumsuzca hareket eden rezil olur. Siz beyne irade deyin, sorumsuzluğa da nefis deyin. Sonuç değişmez. Beynini kullanamayan insanları 5000 yıl öncesine gönderin aç kalırlar, kaplanlara yem olurlar.

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir

4. Kapitalizm size 50 liralık ve 1000 liralık cep telefonu seçeneğini verdiği gibi bu teknolojiyi kullanmama seçeneğini de sunar. Hatta bizim gibi bürokrasisi ağır olmayan ülkelerde cep telefonuna alternatif bir sistem yaratma özgürlüğünüzü de verir. Birileri "kollektif şuurla" hareket edip komşumda en pahalısı var diyerek hesabını şaşırdı diye cep telefonunu yasaklayalım bari. Ya da 100 liradan daha pahalı telefonları toplatalım... Read More!

Kişisel Finans Kararları

Uzun zamandır yazmıyordum. Sıkıntılı bir dönemden geçiyorum ama bu önemli değil. Kendimle ara sıra kavga edip, sorgularım. Sonra bir karar verir ve rahatlamanın etkisiyle kendimle barışırım. Endişe edecek bir durum yok yani...

Faizler düşüyor ve eğer değerlendireceğiniz bir miktar paranız varsa karar vermek zorlaşıyor. Yazının devamında portföyümün dağılımından ve almayı planladığım bir karardan bahsedeceğim. Öneri, uyarı ve yol gösteren yorumları beklerim.
Kendi blogumda yazdığım bazı yazılarda 1999'da birikimli hayat sigortası yaptırdığımdan bahsetmiştim. Kötü bir yatırımdı ama yine de 10 yılı doldurunca elime biraz para geçti.
Şimdi bu parayı ne yapacağım konusunda bir karar vermem lazım.

Normalde birikimim şu şekilde dağılıyor: %10 Hisse Senedi, %25 Tahvil, Bono ve %65 Mevduat. Mevduat faizleri de Tahvil, Bono faizleri de yere yapıştı. 2012 dönüşlü 6 ayda bir kupon ödemeli TÜFE'ye endeksli bonoyu Ekonomix daha evvel defalarca önerdi. Zaten elimdeki bonolar da bundan. (BES dağılımım ise %30 Kamu Borçlanma Araçları, %70 Esnek Fon)

Altın Yorumları    UNESCO Nedir    Sosyalizm Nedir  Forex Nedir    Fraktallar  Altın Oran Nedir

Elime geçen parayı da bu TÜFE'ye endeksli bonoya yatırmayı düşünüyorum ama iki konuda yeteri kadar bilgim yok: 1) Devletin açıkladığı TÜFE rakamına güvenmiyorum, bana sorarsanız 2-3 puan iskontolu açıklıyorlar. 2) 6 ayda bir kupon ödemeli bonoyu almanın en iyi zamanı nedir? Bir şekilde fiyatı değişip duruyor. Bu ayın 18'inde kupon ödemesi var. O nedenle herhalde o tarihten sonra almak lazım değil mi? Yoksa fark etmez mi?

Biri şu kuponlu tahvil konusunu ilkokul çocuğuna anlatır şekilde anlatabilir mi? Buna bir türlü kafam basmıyor...

Şimdi biliyorum bazı yorumcular şu zamanda herkes endişe içinde sen yatırım konusunda mızmızlanıyorsun tadında yazılar yazacaklar ama dikkatli ve tutumlu biri olmak da, gelecek endişesi taşımak da kabahat değil. Kazanmak da biriktirmek de zor, hal böyleyken hatalı bir yatırım yapmak istemiyorum. Baştan söyleyeyim de...
Read More!

Cep Delik Cepken Delik Olmasın : Bütçe

Uf inanamıyorum ya, bütçe ocak ayında müthiş açık vermişmiş % 500 artmışmış açık bu ne biçim şeymiş falan filan. Kardeşim (sanayici, köşe yazarları, medya v.b) hem diyorsun ki bizim bir kurtarma paketimiz bilem yok, devlet harcasın da biz kurtulalım. Hem de diyorsun ki bu bütçe açığı ne! Bakalım neymiş,

Ocak ayında gider 18.7, gelir 15.8 ve açık yaklaşık 3 milyar TL. Geçen sene ayın ayda gider, 16.3, gelir 15.7 ve açık 0.5 milyar TL’ymiş. Yani gelirler nerdeyse ayın kalırken, giderlerimiz de bir artış var. Peki nereden kaynaklanmış bu 2.5 milyarlık ekstra artış.

1) Personel giderleri, 2008 Ocak ayına göre yüzde 16,6 oranında artış göstererek 5.6 milyar TL olmus Söz konusu artışta, ek ödemeden yararlanmayan personele yapılan ödemelerin 2008 yılı Agustos ayından itibaren arttırılması etkili olmuştur. (0.8 milyar)

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Bilgisayar Nedir

2) Cari transferler 2009 Ocak ayında, aynı aya göre yüzde 39,5 artarak 7 milyar 166 milyon TL olmuştur. (2 milyar)

=> 2008 Ocak ayında saglık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için 3 milyar 341 milyon TL transfer yapılmış iken, bu yılın aynı döneminde söz konusu transfer miktarı yüzde 27,4
artışla 4.2 milyar TL olmuştur. (0.9 milyar) Bu artışta 2008 Ekim ayından itibaren uygulanmaya başlanan sosyal güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmının Hazine tarafından ödenmesi etkili olmuştur. Ocak ayında bu amaçla yapılan transfer tutarı 342 milyon TL’dir. (0.3 milyar)

=> Cari transferler içindeki tarımsal destekleme ödemeleri Ocak ayında 453 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Mahalli idare payları ise, Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,2 oranında bir artışla 1.2 milyar TL olmuştur. Mahalli idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payın artırılmasına ilişkin düzenleme 2008 Temmuz ayından geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. 1.203 milyar TL’nin yaklaşık 200 milyon TL’si söz konusu düzenlemeyle getirilen artıştan kaynaklanmaktadır. (0.2 milyar )

ufak tefek diğer hesaplar var ama onemli degil, bir de azalan hesaplar var. ama işte temelde açığın nedeni bu hesaplar, şimdi açık konuşsunlar, butce acıgı istiyor muyuz istemiyor muyuz, devletin yukardaki giderlerden hangisini kısmasını istiyorsunuz, yeni gider dagılımını nasıl olusturacaksınız. yoksa butce acık verdi yaygarası basmak hepsinden kolay! Ama acıkcası ben butce acıgı vererek borclanmayı artırmış bir Turkiye'dense bu Krizi akılcı bir butce politikasıyla denk butceden fazla sapmadan yürütmüş bir Turkiye gormeyi yeglerim. yoksa dunya krizden cıkar, eski gunlerine doner de biz 2-3 senede bir kriz yaşıyan eski Turkiye oluruz Allah korusun.
Read More!

Gelin Koclarim Gelin


Erdogan'a kiziyordum IMF ile anlasmada gec kalindigi icin ama meselenin ic yuzu netlesmeye basliyor. Birincisi, eger anlasilirsa, yapilacak olan anlasma oncekilerden farkli olacak. Cunku kredinin temeli Hazinenin finansman ihtiyacini karsilamak uzerine degil, ozel sektorun dis borcunun cevrilebilmesi hedefi olacak. Hazinenin boyle bir ihtiyaci bulunmuyor zaten. Ozel sektor ise bu sene yapacagi borc odemeleri dolayisiyla diken ustunde. Odenecek dis borc rakami konusunda en iyimser tahmin 30 milyar dolar civarinda (90-100 diyenler de var). Bu borclari veren yabanci bankalar su an zaten yeteri kadar sikinti icindeler. Turkiye gibi gelismekte olan ulkelerin odeme sikintisina dusmesi durumunda, dunya bankacilik sistemi hepten batabilir. Bu yuzden IMF su anda bizden cok daha hevesli olan ve taviz veren taraf konumunda anlasma yapmak icin. Ama onlar da sikintidalar, cunku ozel sektorun bu borcunu hangi ve ne sekilde Hazinenin ustune yikacaklari konusunda hicbir fikirleri yok. Boyle bir mekanizma nasil kurulur bunun arastirmasi halen suruyor. Sonunda birsey bulamayip, "Haci be, ugrastirmayin bizi, akademik bir kilif bulamadik. Al su parayi, borcunu odeyemeyen sirketin borcunu sen ode" derlerse sasirmam. Peki Erdogan bu borcun altina bedava girer mi? Bence kalantor isadamlarimiz ayagina gidip, yalvarmadikca girmez. O'nun da parmaklarini ovusturarak bu ani beklediginden suphe yok...

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir Read More!

2008 4. Ceyrek Büyümesi Ne Olur ? : (

Bugün TUIK, sanayi uretim rakamlarını acıkladı. Hatta hatayla once kısmen iyi bir oran verdi (%11.9) sonra da sanayideki daralmayı % - 17.6 olarak açıkladı. Hatırlayacağınız üzere, Kasım ayında %-13'lerdeydi bu oran. Sanayi üretimindeki 2008 yılı kuculmesi ise % -0.9. Bizde aralık ayı verisinin acıklanması üzerine, "2008 3. Ceyrek Büyümesi Ne Olur??" başlıklı yazımızdaki analizi birde 4.çeyrek için yapalım dedik. Hatırlarsanız, 3.çeyrek buyumesini pozitif ve 0.5-1 aralığında tahmin etmiştik ve 3.ceyrek buyumesi de 0.5 gelmişti. Analizin nasıl yapıldığı kısmını onceki yazıya bırakıp, burda sadece bir şeyi açıklamak istiyorum. biliyorsunuz bizim artık birde 2005=100 sanayi uretim endeksimiz (sue) var. Aşağıdaki grafik, 1997=100, 2005=100 ve GSYİH yıllık büyüme oranlarını gösteriyor.


Mavi renkteki 1997=100 eski endeks, kırmızı reel GSYİH büyüme oranı ve yeşilde yeni sue serimiz. ilk açıklayacağım rakamlar (A kategorisi), sadece 2008Q4 için yeni serinin büyüme oranını kullanarak bulduğum sonuçları; ikinci grup sonuçlarsa (B kategorisi) 2006 ve sonrası buyume oranlarını yeni sue'den elde ederek yaptığım tahminleri gösteriyor.

Nükleer Kirlilik  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Olasılık Soruları ve Çözümleri  Marksizm Nedir  Spam Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları  Bono Nedir?  Fareli Köyün Kavalcısı  Arge Nedir?  Kalite Nedir  Açık Arttırma Nedir  Pesimist Nedir?

(A) 1) 1998 sonrası tüm dönem icin, % -10.12'lik büyüme 2) GSYH'nın 1999 ve 2001 krizindekine benzer bicimde SUE'ni takip edecegi varsayıldıgında, % -9.38'lık büyüme 3) GSYH'nın sadece 2001 krizindekine benzer tepki vermesi durumunda, % -9.40'lık büyüme 4) sadece 2001 krizi sonrası dönemdekine benzer biçimde tepki vermesi durumda, % -10.14'lük yani Büyüme, % -9.38 ile -10.14 aralığında

(B) 1) 1998 sonrası tüm dönem icin, % -9.89'luk büyüme 4) sadece 2001 krizi sonrası dönemdekine benzer biçimde tepki vermesi durumda, % -9.75'lik büyüme, burada büyüme, % -9.38 ile -9.75 aralığında.
Bu analizin varsayımları altında, 2009 4. ceyrek buyumesi için nokta atış yapmak gerekirse ben % - 9.40 diyorum. Ekonomiturk 16 Ocak'ta Buyume Tahmini Yarismasi yapmişti. sanırım artık benim oyum da belli oldu. Acikcasi bu sonuc benim icimi kararttı, umarım ya TUİK rakamlarında, yada ben hesaplamalarımda mantık yada işlem hatası yapıyoruz olalım da ekonomi bu kadar daralmamış olsun. 2001Q4'de (2001'in 4.ceyregi) GSYH'da % - 9.8 lik bir daralma gormustuk en son :(
Peki, 4.ceyrek buyumesinin % - 9.4 olarak gercekleştiğini varsayarsak, 2008'in bütününde reel GSYH buyumesi ne olur? Bu durumda ise, 2008 yılı reel GSMH büyümesi % - 0.29! yani negatif geliyor. Haberiniz olsun dedim.
Read More!

Bir Ayda %20 Kazanin

Baslik da Ponzi (saadet zinciri) reklami gibi oldu ha!!! Yok saadet zincirinden bahsetmiyorum. Bundan 1 ay once Amerika'da yasayan okurlarimiza verdigim, hisse fiyati 30 yillik faizlerle paralel hareket eden TBT hissesinin getirisinden bahsediyorum. Bakin bir ay once neler demisim:

Borsada TBT ticker semboluyle islem goren bir ETF var ve fiyati 30 yillik hazine bonosu getirisiyle neredeyse birebir hareket ediyor. 30 yillik faizler %4.5'e yukseldigi zaman bugun $41.69 olan TBT de $60'a yukselecektir. Ben sahsen faizlerin %4.5 seviyesine 2 yil icerisinde rahatlikla ulasabilecegini hatta %5'e de yukselebilecegini dusunuyorum. Dolar cinsinden iki senede %50 kazanmak kolay is degil, boyle bir firsat 50 yilda bir gelir adamin karsisina diye dusunuyorum. O yuzden simdiki seviyelerden bir miktar alim yaptim. Onumuzdeki gunlerde belki Fed piyasalara mudahale edip bu faizleri bir miktar dusurmeye calisir ama bunda uzun vadeli basari saglayabileceklerini dusunmuyorum.

Nükleer Kirlilik  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Olasılık Soruları ve Çözümleri  Marksizm Nedir  Spam Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları  Bono Nedir?  Fareli Köyün Kavalcısı  Arge Nedir?  Kalite Nedir  Açık Arttırma Nedir  Pesimist Nedir?

Ben de $41 civarindan aldigim kagitlari satarak kriz ortaminda guzel bir getiri sagladim. Gecen Cuma gunu kagitlar $48.81'den kapanmis. Uzun vadede kagittaki yukselis daha once dedigim gibi kacinilmaz. Kisa vadede ise Merkez Bankasi mudahale ederek faizleri dusurmeye kalkabilecegi icin kisa vadeli riskler bayagi bir artmis durumda. Ben de o yuzden sattim zaten. Duserse bir daha aliriz.

Soylemeyi unutmusum. Bundan bir ay once 30 yillik faizler %3 idi, bugun %3.7'ye yukselmis durumda. Read More!

TRT-Kürt yayın hayatına başladı

Geçmişte ‘Bu memlekete komünizm gelecekse onu da biz getiririz’ diyen zihniyet, bugün de ’Kürtçe yayın yapılacaksa onu da biz yaparız’ dedi ve Türkiye Cumhuriyeti devleti, televizyonu aracılığıyla, Kürtçe yayınlara başladı.
Hayırlı olsun. Mevcut Türkçe yayın kamburuna bir de Kürtçesi eklensin. Daha önceden vergilerimizle ‘seyretmediğimiz’ programları finanse ediyorduk. Bundan sonra ‘anlamadığımız’ programları da finanse edelim. Geçen sene yılbaşında TRT ekranına çıkan Tarkan’a ödenen para sorun olmuştu. Önümüzdeki yıl da “Ciwan Haco’ya bu kadar para ödenir mi?” sorusunu tartışalım. TRT-Arnavut, TRT-Laz, TRT-Çerkez açıldığında da diğerlerini tartışırız.

Manipülasyon Nedir   Küresel ısınma Karikatürleri  Türk Bilim Adamı  Liderlik Nedir?    Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri  Enformasyon Nedir    Slogan Nedir    Enflasyon Nedir    Nükleer Santraller  Devlet Nedir Read More!

Seçim Gelir Hoş Gelir (2)

Bağımsız yazabilmek cok guzel bir duygu, herkesi herşeyi hiçbir çıkar beklentisi olmadan eleştirebiliyorsun. Sanırım bu bloglarda bundan tercih ediliyor, hatanın yuzune kim ve ne olduğuna bakmaksızın yumruğu vurabildiği için. Yandaki resim bugunkü Zaman gazetesinin internet manşeti, neymiş aleyhte yapılan haberler fakire yardımı engellemiş. altına da guzel bir alt başlık koymuş. ihtiyaç sahiplerinin hevesleri kursağında mı kalacak? diye! utanmadan bir de soruyor ya. tabi hevesi olur susuz yerde bedava camasır makinası baldan tatlı! Kardeşim çok mu aptala benziyoruz biz anlamadım ki! Kendini düşünce fikir gazetesi diye tanıtan, islamı referans almış bir gazete böyle yaparsa...Denememeler bununla ilgili guzel bir yazı yazmıştı daha önce. Ben lafı daha fazla uzatmayayım, anlayan anladı zaten ne demek istediğimi. Sabah çayımızı da keyifle içirmiyorlar ya!

Manipülasyon Nedir   Küresel ısınma Karikatürleri  Türk Bilim Adamı  Liderlik Nedir?    Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri  Enformasyon Nedir    Slogan Nedir    Enflasyon Nedir    Nükleer Santraller  Devlet Nedir Read More!

Neden Hala Petrol Almiyorum?

Benim hala neden petrol almadigimi Turkishtime'daki su yazi cok guzel aciklamis:

" Bugünkü petrol fiyatlarının gelecekteki petrol fiyatlarından daha düşük olması durumuna ‘contango’ deniyor. Mesela; 10 Ocak 2009 tarihinde Şubat teslimatlı petrolün fiyatı 40,83 dolar iken, Mart teslimatlı petrolün fiyatı 46,07 dolar, Temmuz teslimatlı petrolün fiyatı 54,13 dolar, Şubat 2010 teslimatlı petrolün fiyatı 60,25 dolar, Şubat 2011 teslimatlı petrolün fiyatı 66,64 dolar, Nisan 2012 teslimatlı petrolün fiyatı 70,06 dolar, ve Ekim 2014 teslimatlı petrolün fiyatı ise 75,11 dolar imiş. Bu fiyatlar piyasanın; petrol fiyatlarındaki düşüşün geçici olduğunu, önümüzdeki yıllarda yükseleceğini düşündüğünü gösteriyor. Bunun gösterdiği diğer bir durum ise piyasadaki oyuncuların ellerinde yeterince stok kapasitesi olmadığıdır. Olsaydı 1 aylık depolama kapasitesinin getirisi varil başına 6,5 dolar, aylık depolama kapasitesinin getirisi varil başına 13 dolar olmazdı. Petrol alıp satan kişiler şu günlerde bu durumdan istifade etmek için 2 milyon varil taşıyabilen süpertankerleri taşıma amaçlı değil depolama amaçlı kiralamaya çalışıyorlar. Şimdiye kadar bunlardan 25 adet kiralanmış bile. Söylendiğine göre bu tankerlerin kiralama fiyatı aylık varil başına 0,9 dolar civarında imiş. Finansman, nakliye ve sigorta masrafları düşüldükten sonra bile bu fiyatlar petrol traderları için oldukça makul fiyatlar. O yüzden de traderler daha fazla sayıda tanker kiralamanın yollarını arıyorlarmış."

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir

Petrol almayi istiyorum ama depolayacak yerim yok. Daha once bahsettigim borsada islem gore USO'nin fiyati ise her ay bir kontrattan digerine gecildikce dusuyor. Yani bugun USO alip 2 sene elimde tutmayi planliyorsam, bu benim petrolu simdiki $40'dan degil $62'dan aldigim anlamina gelir. Tabii $62'dan petrol almak $40'dan petrol almak kadar cazip degil. Ben de piyasadaki beklentiler iyice bozulana kadar beklemeyi dusunuyorum.

Not: Bu yazida soylenilenleri anlamadiysaniz fazla uzerinde durmayin. Vadeli islemler piyasasi ile ilgili bilgilerinizin eksik oldugu anlamina geliyor. Cok muhim degil, Turkiye kisa vadeye odaklanan bir ulke oldugu icin bunlari bilmenize pek gerek yok! Read More!